22 Şub 2009

Ben Yazmadım; Galatasaray 2- Kocaeli 5


Kadrosunda, İtalya Milli takımının kalecisi var. Defansında, Portekiz Milli takımının stoperi, Avrupa 3.sü Türk Milli takımının defansı hazır kıta. Forvetinde, Şampiyonlar Ligi finali oynamış 3 futbolcu, Türkiye'nin en değerli oyuncusu Arda, Avrupa takımlarının transfer listesinde yazılı Topal, Lincoln, kimi ararsan burada.

Ben demedim, atladım, takımın başında Dünya'nın en büyük hocalarından biri varmış. Skibbe'ye teslim edilmiş bu son yılların en büyük takımı. O kadar yazı yazdık da bu konuya hiç değinmemişiz. Çok tecrübeli, kariyeri kahramanlıklarla dolu Alman sihirbazı hakkında hiç olumsuz bir şey yazamamışız. Kusura bakmayın, atladım, ben Galatasaray'ı tanıyamamışım.

Galatasaray tarihinde defansa gelmişş geçmiş en kötü yabancı oyuncu Meira'ya çok ümit bağlamışım. Demişim ki Popescu da kimmiş, yanında götüyle top oynayarak taraftarın gönlüne girmiş Servet varken bu takım artık gol yemez. Bir ölü, bir leş, bir kamplumbağa, bir tank, bir ayının sadece 30 cm.lik uzvuyla hatırlanacağı, benim lanetle anacağım Nonda, Hakan Şükür'e futbolu bıraktırdı iyi oldu yazmışım. Çok sevmişim, Lukunku'yu özletmez diye savunmuşum.

Sabri'yi biraz dinlendirsin taraftar biletini kesecek diye ön görememişim, yazıklar olsun bana. Bütün takımlar Sabri tarafından yüklenip sonuca giden hocaları görememişiz. Sabri'yi taraftarın önünden alıp sol açığa gönderen Hoca'nın dahiyane taktiğini yazamamışım. Mehmet Güven denen virtözü her maç oynatmadı diye eleştirmişiz haksız yere. Biz ne anlarmışız futboldan Galatasaray'dan.

Murat Hacıoğlu'nun kaval kemiğinden gol yiyen kaleciyi Taffarel'le bir tutmuşuz. Başkan'ı Federasyon'a saldırırken haklı bulup şakşaklamışım. Hakemlerin yüzünden yeniliyoruz yazmışım. Kural hatası aramışım her maçtan sonra. Nankörlük etmişim Skibbe'ye, Avrupa maçlarındaki destanlarında sessiz kalmışım.

Büyük Galatasaray taraftarı, ben bir bok bilmiyorum kusura bakmayın. Belki bir süre yazı yazmayacağım. Taraftarları takım aleyhine örgütlüyorum. Yanlış bilgiler veriyorum. Sabri, Nonda, Meira, Linderoth, Ümit Karan kovulmadan, Hoca dövülüp gönderilmeden, takımın belini doğrultamayacağını, 5. olacağını yazıp moral bozuyorum. Çaylak'la uğraşıp genç Galatasaray'lıları üzüyorum.

Yazık oldu, kıydılar bize. Adnan'ların kaprisi camınızdan bezdirdi. Nerede sakat futbolcu varsa toplamış getirmişler, takımın ruhunu satmışlar, en azılı taraftar bile bağıramaz duruma gelmiş, hava yok, coşku yok.

Sabri son maçına çıktı nihayet. Her şeye yeniden başlıyoruz. Feda oldu bu senemiz, sebep olanları taraftar affetmeyecektir. Perşembeye kadar beklerler, bu Hocayla o maça da çıkarlar, sonrası hüzün. Kusuruma bakmayın yazamıyorum, kaderde lig sonuncusundan 5 gollü yenilgiyi seyretmekte varmış veda maçlarına gittiğimiz Ali Sami Yen tribünlerinden.

31 yorum:

Adsız dedi ki...

Bizi sen hiç üzmedin abi. Seni üzenin de, sana laf edenin de karşısındayız. Galatasaraylılığı senden öğrendim ben, gurur duyuyorum senin gibi abim olduğu için. Gençliğimizin amına koyan bu takımı tuttuğum için ayrıca gurur duyuyorum.

Uççurgaçlı Kurtargaç dedi ki...

gönderecekler abi.cuma gününü bekleyelim.
Birde Arda ve Mehmet Topal olmasa biz 5 değil 8-9 yerdik.
Yüreğiyle oynayan ardaya ve mehmete sonsuz saygılarımla

Adsız dedi ki...

Ulan Nazmi;

Geçtim klavyenin başına, yazayım dedim içimden gelmedi. Adamın bu kadar profosyonel oluşu midemi bulandırdı. Maçı neden kaybettiğimizi geveleyip duruyor. Aynı duyguyu eziklerden altı yediğimizde Fatih efendinin konuşmalarını dinlerken de hissetmiştim. Midemi bulandırmıştı gene o da...

Defolun lan bu takımın üzerinden şerefsiz karabasanlar!...

Yazmayı düşündüğüm ama elimin gitmediği yazının başlığını atayım yalnız...

"Dön Ulan, dön bu takımın başına, sana taraftarın primi sonsuz!"

Hagiiii! Neredesin laaan?

Perşembe çık başında takımın ulaaaan!...

Aslanı kediye boğduruyor bu şerefsizler!...

Kapali Ust dedi ki...

Herkes yolcu, biz hancıyız Abi. Bu şubat yaramadı bize.

Mario Jardel dedi ki...

Abi şu takımdan sabri'nin gitmesine eğer bu 5-2 maç vesile olduysa o üzüntüm birazcıkta olsa burukluğa dönüşür.

Artık yeter !! Bir insan galatasaraylılığının kaymağını safi odun futbolculuğunla daha ne kadar götürebilir ? Bir adamın sadece ''galatasaraylı'' olması ancak futbolculuk kapasitesinin amatör kulüplerde dahi oynayamıyacak düzeyde olması o adamı koskoca galatasaray'ın nasıl olur ki bankosu haline sokar ?

Aslında suç onda değil onu bu kadar yüceltenlerde.. Senin yazdığın o yılmaz vurallar, güvenç kurtarlar sabri için ''sabriler türkiye'de kolay yetişmiyor'' diyorlar abi daha ne diyeyim..Her ne kadar sevmesekte kalli bu adamın biletini kesmiş ancak ''derin'' takım sayesinde yine de koskoca galatasaray kulübünde barınabilmişti. hakan abisininde büyük katkılarıyla.. Ben diyorum ki kalli hakkaten büyük adammış. Onca teknik direktör gördü bu takım. ama hiç kimse sabri'nin biletini kesme cesaretini gösterememişti.. Ha bundan sonraki senaryo ne olur yine kadro dışı bırakılır, fatih terim milli takıma çağrır orda vasatın üstüne çıkar ve yine kulübe geri döner.. Olacağı o.

eminin paf takımdan bir çocuk onun mevkisinde oynasa taraftar bu kadar sinir olmaz en azından yaptığı hataları ''gençtir, yetişecek'' şeklinde yorumlayarak hazmeder.

Onun dışında takımda ciddi sıkıntılar olduğu da aşikar.. Abi sen ne kadar sevmesende bu nonda geçen sene katır gibi koşuyordu, deli gibi top oynuyordu. bu sene ne olduysa bi haller oldu. ayağına demirler, betonlar bağlandı.. Acaba bir oyuncu 1 sene içersinde nasıl bu denli bozulur ? Herhalde burda nonda'dan çok onu bu derece formdan düşüren idman sistemini kimin düzenlediğini irdelemek lazım ?

Şahsen hakan şükür gönderildiğinde sevinmiştim. En azından geçen sene çoğu maçta hakan şükür'den çok daha iyi olmasına rağmen nasıl oluyorsa şükür nonda'yı kesmişti. ancak bu sene öyle bir ihtimal yoktu fakat gel gör ki nonda da ciddi eksiklikler oluştu.. Nasıl idman yapıyor, ne çalışıyor kimse bilmiyor ?

Birde ben fener maçından bu yana santcis hakkında negatif eğilimliyim.. Bana libero kaleciden çok maç kurtaran kaleci lazım.. Mondi gibi fenerbahçe, juventus ve hatırlamadığım bir çok maçı kurtaran kaleci benim için galatasaray'ın kalesini korumayı hakkeden kalecidir.

Song song song !!! Geçen sene ''emre güngör'' ün iyi çıkması karşısında satılacağı haberleri gelince daha duyar duymaz irkilmiştim.. Bu adam öyle bir adam ki servet'in geçen sene bu denli hatasız olmasında gerek liderliği ile gerekse pozisyon almasıyla baş mimar olmuştu. nitekim bu sene aynı işi egemen korkmaz'a yaptırıyor.. Bile bile lades olmak böyle bir şey işte.. milyon dolarlar verilen meira yerine 300-400 bin dolar zam yapılıp song'u takımda tutmak bu kadar mı imkansızdı ?

Şimdi de radikal kararlar alınacağı söyleniyor. eğer ki skibbe'yi kovup bu takımın başına kalli'yi getireceklerse bu radikallik değil intihardır !! bu takımın başına gelmeyi hakkeden kişi bu gün numaralı da oturan bir şahıstır. O da hagi !!

Nazmi abi bu arada yazı yazmaya lütfen ara verme.. Bir maç biter bitmez direkt bu blogu takip ediyorum.. Senin gibi senelerini tribünlerde geçirmiş bir insanın görüşleri bu blogu takip eden insanlar için çok çok önemli..

Figueres dedi ki...

carsamba gunu isi gucu birakip takimin pesinde fransalara gittik geldik. o gun izledigim GS ile bugunku arasinda cok bir fark yok. hissedebiliyorsun, birseyler eksik burda. kimya mi desem, birlik mi desem, istek mi, ruh mu bilmiyorum. hani bilmesem ki tum avrupayi dize getiren takim bu diye, ulan dicem ben kimi izliyorum acaba. bu takim artik cibanbaslarindan kurtulmalidir. senin yazdiklarina ilave olarak bence lincoln de gitmelidir. parali askerler ordusuna donmus bu takim da haberimiz yok. ulan polat, gostereceksen iste bugun gosterecen baskanligini. aksi halde sira sendedir. bize canaydin'i aratmaya basladigin gun zaten is bitmistir.

sekerse tehlike dedi ki...

@adsız
ezikler sizsiniz kardeşim belli oluyo bugün bütün galatasaraylı blog yazarlarının yorumları....
yok hagi gelsin yok skibbe gitsin...
gelsin hagi de neler oluyo görürsünüz bi tarafınızı

Adsız dedi ki...

Terbiyesiz it!

Sana böyle hitap etmeli...

Nazmi bu itin yazdığı yazıyı kaldırma.

Embesil maymun...

Sen ortalama bir fenerlisin, ben senden daha it olanını tanıdım...

Sırf bir şeyler gevelemek için yazıyorsun ama cümle kurmayı bile beceremiyorsun. Türkçen kıt, kelime dağarcığın nakıs. Üstelik bir de itsin...

sekerse tehlike dedi ki...

@adsız köpek
bu galatasaray adam olur senin gibi köpekler adam olmaz
başka da bi şey demiyorum

Çubuklu Sevdalısı dedi ki...

TSL sonuncusundan kendi evinde 5 yiyen galatasaraya bordeaux önünde başarılar

paramore dedi ki...

yorumları okudum anladıım we deyinmek istedigim benm sadece !!
sahaya cıkan takım ligin sonuncusu takımı ile oynadıgını bildigi we bordeux karsısında alınan 0-0 lık skorun sanki kupayı kaldırmakla es deger old. zannettigi icin macta sadece kosmus we kendini yormustur!!
unutulmamalıdır ke ...
ne kadar kucuk gorsenizde bir takım mucadeleye hazırlanmıs GS karsısına cıkıyor butun kozlarıyla... we GS vurdumduymaz!! bu sekilde devam ettigi surece daha cok uzuluruz ama bizi sevindirende uzulmemize sebep olanda bu takım ise ...
suanda kızmayı haklı ama otesini haksız goruyorum...
tesekkurler..

sembolist dedi ki...

ezikbahçeliler yal'larını arıyorlar yemek için. yal burda değil,pendik stadında.. Gdin orda yiyin yal'ı..

Adsız dedi ki...

Aman tanrım!...

Olağanüstü yetenek sahibi, ağır sözlerine ve hicivlerine yetişilemiyecek üstün insanla karşı karşıyaymışız da anlayamamışız.

Böyle olağanüstü bir cevabı(!) ve hatta tesbiti(!) görünce aknım dondu...

Bu ne zeka, bu ne yaratıcılık ve ne derin analiz yeteneği!...

Adam uzmanı bir de üstelik...

Lan kabzımal, hadi noktalama işaretlerinden haberin yok, bu bloğun senin gibi hıyarları taşıyamıyacağınıda mı anlıyamıyorsun?

Bak zibidi, burası Galatasaraylıların oluşturduğu bir oluşum. Hatta senin gibi it olmadığı zaman sayfalarca bir fenerli ile de tartışılabilen bir platform. Aptalca hönkürmelerinin yeri değil. Hadi şimdi siktir git... Bir daha da uğrama buralara!...

sekerse tehlike dedi ki...

bu kafayla siz daha çok çıkarmadan yersiniz. Ne de olsa arkayı beşlediniz. Bizim de hatıralar sardı nasıl olsa 4-1 yanımızı. Bu gece rahat bi uyku çekersiniz siz nasıl olsa.
Hadi hayırlı işler...

Çubuklu Sevdalısı dedi ki...

kewell varmıs baros varmıs tezahüratı diye aratın google da anladınız siz onu ;) küfür etmeden kendinizi ifade edememeniz ne kadar rezil bir durumsa içinde bulunduğunuz durum daha rezil bir durum.

Adsız dedi ki...

Küfür etmeden kendini ifade edemediğimizi iddia eden arkadaş;

En iyisi sen ne iş yapıyorsan onu bırak da falcılığa başla. Çünkü burada sadece densiz bir adamın hezeyanına verilmiş cevap var. Sen böyle bir sonucu ancak fal bakarak çıkarabilirsin. Önerim bundan...

Ayrıca aramamızı söylediğin tezahürat da kabzımal bir grup fenerlinin kafiye olsun diye böğürdüğü şizofren lakırdılar! Asıl küfürle ifadeyi orada bulabilirsin. Demin de söylediğim gibi sizi bu bloğa davet eden olmadığı gibi, bir an önce uzaklaşmanızı dileyen de çoktur...

sekerse tehlike dedi ki...

skibbeyi sen mi getirdin ki sen istifaya davet ediosun
bizi sen mi çağırdın ki sen gitmeye davet ediosun bre densiz zihniyet...

ilkay dedi ki...

çubuklu sevdalısı ben senin kadar kompleksli bir fenerbahçeli görmedim. taner gülleri'nin 4 golüyle mastürbasyonunu tamamlamış buraya da damlamışsın. bu eziklik de değil bambaşka bişey. allah akıl fikir versin sana. ne oldu gençler-fb maçından sonra mutluluğu burda mı aradın? rezil durumdan falan bahsetmişsin. ortada rezil bir durum yok. futbol bu herşey olur. dediğim gibi rezil bir durum yok ama rezil bir insan var, o da sensin. öteki rezilden bahsetmiyorum bile. ipini koparan blog açmış ulan nasıl bişey bu anlamadım ben. hayır adamın (ben fenerliyim kişisi) herhangi bir bilgi verdiği de yok. mastürbatör.

ilkay dedi ki...

sekerse tehlike, git karı kıza ortama falan gir olm. mutluluğu tatmini buralarda aramayın. hakkaten tedaviye ihtiyacınız var ikinizin de.

sembolist dedi ki...

Bu ezikbahçeliler(çubkuklu sevdası ve sekerse tehlike).Olum bizim mağlubiyetizmle UEFA almışçasına salyalar akıtyosunuz.Gidin bir kızla falan çıkın,sosyalleşin.. abaza abaza gezip,burda dünyayı kurtardğınızı sanyosunz..

jose dedi ki...

Gheorghe Hagı göreve..

Adsız dedi ki...

Kral Hakan Şükür kompleksi yüzünden Nonda gibi bir öküzü ve diğer kansızları ruhsuzları başımıza taç etmeye çalışan etnik alt kimliklerinden kurtulamayan beyinsizlere yazıklar olsun...

Dobrowski dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Dobrowski dedi ki...

nasıl olsa 3-5 tane atarız diye düşünen galatasaylı futbolcular sayesinde, biz 5 tane attık

Adsız dedi ki...

Kandıralı Merhaba;

Hah şöyle kardeşim, işte sevinci hakkeden biri çıktı nihayet. Mesele halı saha sorumsuzluğunda koyunlardaki hiyerarşiyi bile sağlayamayan hocanın başarısızlığını kullanıp kolay 5 gol atmaktan çok, ligde kalabilmek. Kimin hakketiğini sorarsan aslında aşağıdaki oniki takım oynadığı futbolla bunu haketmiyor. Ancak Kocaeli taraftarını iyi bildiğim için onların bunu hakketiğini biliyorum. Her şey sizin için iyi olur umarım. Bursa, Eskişehir, Kocaeli, Sakarya bunlar futbol kentleri ve her daim olmalılar diye düşünüyorum.

Umarım devamı gelir ve Körfez taraftarları buruk da olsa gülebilirler... Çünkü onlar böyle bir can çekişmeyi haketmiyorlar hiç bir zaman...

karalamaca dedi ki...

sevgili adsız;
noktalama işaretlerinden o kadar haberdarsın ki, seni bizim okulun edebiyat hocasına önerdim, izlemiş okumuş çok beğenmiş...gelsin işe başlasın, bloglarda fenerbahçelilere it, köpek, ezik büzük derken heba olmasın orda dedi...
önce bunu ileteyim dedim sana...ikinci olarak bu kadar güzel bir yazıyı okurken, bir fenerbahçeli olarak, böyle bilinçli taraftarların var olması beni çok mutlu etti...ama senin gibi, adı adsız olan birinin burda birileriyle futbol dışı sohbetlerini okuyunca, az önce okuduğum yazıdan aklımda hiç birşey kalmadı...belki de bu benim hafıza problemimdir.Ahhh belki de nin 'b'sini büyük yazmayı unuttum..çok özür dilerim...
Son paragraf...okuma istersen...Ben fenerbahçeliyim..'mahalletakımı' nı takip etmekten büyük bir zevk alıyorum çünkü, adam futbolu biliyor...Sırf galatasaraylı değil diğe, kimseye ezik,demiyor...Bunun sonu gelmez...Sevgili adsız...Nolursun hep adsız olarak kal.
NOT: noktalama hatalarımı bulup bana bildirirsen sana bir türkçe imla klavuzu hediye etmek isterim...sevgiler!

Adsız dedi ki...

Düzgünce bir şeyler karaladığın için cevap vermek gereğini duydum. Belli içerlemişsin. Ancak ne daha önce bu sütunlarda tartıştığım Fenerbahçe'li arkadaşla ne de diğerleri ile bu tür bir üslup kullanmadım. Kullandığım üslup direk muhattabınadır.

Senin söylediklerine gelince, birincisi adsız oluşum önemli değil, zaten bu sitede aşina olduğumuz arkadaşlarla tanışıyoruz. Garip guraba ya da "kerameti kendinden menkul" "nickname" alma gereği duymuyorum. Bunun için yaşlıyız üstelik. Örneğin iddiasız görünmek adına "çiziktirmece" filan olabilir. Bunun üzerinde durma.

Edebiyat hocan öyle demişse demiştir. Onun da üzerinde durma.

Ancak bir şeyin üzerinde dur. Okuma ve yazma disiplini üzerinde. Bu konuda sana bir şeyler yazmak isterim doğrusu. Çünkü eksik okumak ya da okuduğunu kavramamak az okumaktan ve dikkat eksikliğinden oluyor. Üstteki diyaloğu bir de bunları okuduktan sonra tekrar değerlendir. Ezik deyimi üzerine de gerek ortalama bir yurdum insanı ve bunların çoğunluğunu teşkil eden Fenerbahçe taraftarı konusunda konuşabiliriz. Bu bir durum tesbitidir. Konuşmasak da olur.

SÖYLEMEK VE YAZMAK;

Söylemek buz üstüne yazmaktır.Etkisi geçicidir.Yazmak ise yazmaktır.Yazarsın ve değiştirmek ancak yüreklice özeleştiri içerisinde yeniden yazarak mümkün oluyor.

Söylemek bilgi gerektirebilir, yazmak ise kesinlikle bilgi gerektirir. Hem bir değil birkaç bilgi gerektirir. En başta dağarcık gerektirir. Bu bir bilgidir. Sonra yazı dilini ve onun imla bilgisini gerektirir. Daha sonra yazılacak konunun bilgisini gerektirir. Söylemek de bunları gerektirebilir, ancak bu söylediklerini yazıya dökmesi beklenebilenler için geçerli oluyor.

Söylemek bazen, fakat yazmak her zaman yürek işidir. Çünkü birinde inkar olabiliyor.

Söyleyenin söylediğinden daha çok dinlemesi beklenmeyebilir. Fakat yazanın muhakkak yazdığından fazla okuması beklenir. Okuduğunu da anlaması beklenir. Okuduğundan daha çok yazan kendini ele verir.

Söylenenler bir dereden bir de tepeden mantığı içerebilir. Fakat yazıdan beklenen bütünlüklü olmasıdır. Bütünlüksüz yazı ne yazana nede okuyana keçi boynuzu kadar tat vermez.

Söylemek yalnızca söylemektir, fakat yazmak hem söylemek, hem yazmak ve hem de tekrar etmek oluyor. Tekrar hataları düzeltir. Hatasız yazmak gerçek düşünceye en yakını yazmaktır ve söylemektir.

karalamaca dedi ki...

Yazmak ve söylemek arasındaki farkı kendi kendine tekrar etmeni çok iyi anlıyorum..İnsanın kendini geliştirmeye çalışması güzeldir...Ne kadar başarılı olduğunun önemi yoktur...
Dert olarak üstüme aldığım şey, köklü bir takımın -sen her ne kadar bu lafıma da bir sürü şey söyleyecek olma olasılığıyla yaşıyor olsanda- taraftarına söylediklerindir..'Seni ne bağlar benim sekerse tehlikeye ya da senin dediğin gibi, ortalama bir yurdum insanı olan herhangi bir fenerbahçe taraftarına söylediğim söz' diyebilirsin ama öle değil işte...Burada benim okuduğum her hangibir yazıda, veya kendi kendine söylenmiş bir şeylerin yazıya dökülmüş halinde, gördüğüm ithamlara cevap verme isteği duydum...Yazmakla söylemek arasında ki farkı sormuş olsaydım sana, inan çok teşekkür ederdim söylediklerin için...söylemekle yazmanın aslında o kadar da büyük bir uçurumun iki tarafında yer aldıklarını düşünmüyorum...Söylemek dediğin şeyi bu kadar küçümseme, zira, yazmak dediğin şey, söylediklerinden,
söyleyebileceklerinden,
söyleyemeceklerinden,söylemek istediklerinden ve söylemek istemediklerinden
ibarettir...
Ben sadece birbirimize, birbirinize daha güzel kelimeler sarf etmemizin, bizler için, gelecek için, bu yazıları okuyan ufak taraftarlar için daha iyi olacağıdır...Yoksa adını ble bile bilmediğim birine, ki adını bilsem de değişmez, burda ahkam kesme derdinde değilim...Sadece üzüldüm...
ama sen bana bakma, ben arada böle karalarım, bazen de çizktiririm...
Sevgiler...

Adsız dedi ki...

Bak bu iyi oldu...

Benden de sevgiler. Yazılı kültüre sahip olmayan bir toplumda gevezelik ve hurafe yürür. Söylemekle yazmak arasında en azından emek açısından uçurum olabiliyor. Güzel dilimizi ve imlamızı da küçümsemek, ucube bir yazım ve konuşma tarzını geliştirir. Öyle de oluyor...

Köklülük tartışılır bir konudur. Eskilikle sıklıkla karıştırılır. Değildir...

Türkiye'de köklü bir takım yoktur. Köklü olmaya çalışanlar olabilir. Köklü bir kurum bile yoktur.

Çok yorum yapmaya çalışmayacağım. Köklülük vefa ile olur. Bu blogda bunu savunageliyoruz. Hagi'ye sahipleniş budur.

Anlaşılamadığını düşünüyorum. Bu taraftar köklüleşiyor. Nedeni de değerlerin etrafında toparlanmaya çalışmasıdır. Sırtına Hagi yazan taraftarla, Alex yazanın burada ayrıştığını düşünüyorum. Böyle olmasını da seviyorum.

Son bir söz, yazdıklarını alınmak olarak algıladım. Ahkam kesmek olarak değil. Ben çok yoğun bir insanım ama tanımadığım insanlara da sorumlu olduğumu hissederim. Yazdıklarıma da öyle...

Kal sağlıcakla...

karalamaca dedi ki...

Son not,
Bülent'i GS eşofmanlarıyla, ilk antrenmanında görünce,ben bile heycanlandım...Sizin şuan ki coşkunuzu ve taze duygularınızı anlayabiliyorum...Bence iyi oldu..
Eyvallah!

sembolist dedi ki...

Çubuklu Sevdalısı ve diğer ezikler.. Admam msınz lan..?delikanlılık herkese açık bir yorum sayfasında ego tamin etmek değil,delikanlılık kendi bloglarınzda herkesin izinsiz yorum yapması.Blog sahbinin iznine bağlı yorum şeklni benmsemişsinz bloglarınzda.Herhangi bir galatasaraylının sizinle burdaki gibi dalga geçmesine izin vermeyecek kadar 'kadın ruhlu'sunuz..erkek olun oğlum erkek..açın bloglarnızı herkese...
farkmız burda işte..