25 Ara 2014

Neden Maçlara Gitmiyorum?

WATERLOO savaşında Napolyon Bonapart, bataryalardan birinin saatlerdir ateş etmediğinin farkına varır. Kurmaylarıyla batarya yuvasına gider, komutana neden ateş etmediklerini sorar.
-''9 önemli sebebimiz var efendim''
-'' Neymiş bunlar say bakalım''
-'' Biiiir; Cephanemiz bitti, İkiiiiiii'.
- ''Tamam diğerlerini saymanıza herek yok''

Leş kokan ligimizin ilk yarısı bitmek üzere, neredeyse maça gitmek yasaklanmış gibi bir şey. 10 larca kanalda 100 lerce şebek var, bu konuya değinen kimse çıkmadı. Bir program yürütülüyor ki, durumundan şikayetçi olan bile yok. İş başa düştü, tarihe not düşmek için yazıyorum.

Böyle bir soruyu soracak Napolyon bu ülkede yok, çıkacağa da benzemiyor. Öyleyse kendimize soruyoruz, cevaplamaya çalışıyoruz.

Biz taraftarlar neden  maçları stadyumlarda seyretmiyoruz? 

Bizim de 9 sebebimiz var,

Napolyon'un batarya komutanı gibi 1 den başlayıp, sorgudan kurtulabilirdik, ama biz her zaman ki gibi meşakkatli yolları zorlayacağız. Sondan başlıyoruz.

9- Maç Enflasyonu Var; 

Herhangi bir mal, talepten daha fazla sunuluyorsa o mal çöpe çıkar. İsteyen Japon ligini bile izleyebiliyor, 100 lerce tv kanalı var, isteyen bir günde 10 maç seyredebilir. Seyredilen bütün liglerde oynanan futbol, bizim ligde oynanan futboldan daha iyi. Aptallar kendi mezarlarını kazmışlar, farkında bile değiller. Hele İngiliz, Alman ligini bir kaç hafta izle, mutlaka bir takımın taraftarı olursun. Galatasaray veya Fenerbahçe taraftarı değilsen, seç bir yabancı takım kendine, ol onun taraftarı, sinirlerin bozulmaz, küfür etmezsin, kafayı yemezsin, maçına gitmeyeceksin nasılsa, formasını almazsın, paran cebinde kalır.

8- Maçlar 90 dakika değil; 

Ayıplı mal satıyorlar. 90 dakika diye aldığımız seyir malı aslında çok daha az. Üşenmeyen ilk seyrettiği maçın kronometresini tutsun. Fauller, taçlar, autları saymıyorum, onun hesabını tutan var. Geriye yana, verilen paslar, kalecilerin çaldığı dakikalar, yatan takımın iğrenç vakit geçirmesi. bir maç en fazla 30-35 dakika verimli olarak oynanıyor. Devre arası en az 18 dakika. Futbolcular kötü niyetli, 3 puanı almak için hileye başvurmayan takım yok gibi. Medya sülükleri taraflı, devamlı negatif enerji yayıyorlar. Maçların cazip yönlerini işleyen yok. 40 metreden gol oluyor, atanı öveceklerine yiyeni yeriyorlar.

7- Maç Bileti Pahalı;

Biz Real Madrid taraftarından daha pahalıya maç seyrediyoruz. Hayatlarında az para ile işi olmayanlar için kale arkası kombinesi olan 800 lira, bahşiş bile değil. Bu yüzden onlar şaşırıyor, Örnek ,Tüpçü ben senede 20 milyon dolara Beşiktaş maçlarını izliyordum, çarşının boyacısı 500 lirayı nasıl vermiyor diye şaşırıyor. Aziz'in köpeğinin aylık masrafı, bizim pahalı diye alamadığımız kombine parası kadar. Hem Almanlardan az maaş alıp, hem Bayern taraftarından daha pahalı maç seyredeceksek, bizim gibi kerizi zor bulursunuz artık.

6- Futbol Kötü;

Maçların hemen hemen tamamı kötü, risk alıp maça gitmeye değmiyor. Büyük takımlar zaten bir şekilde kazanıyor, küçükler de yenileceğim maçı, üstelik kötü olacağını bile bile neden gidip seyredeyim? diyor. 1 gol atan, yatıyor, çoğu takım beraberliğe fit. Kıran kırana bir maç izlemeyeli seneler geçti. Büyük takımlarda monşer futbolcular oluştu, taraftar yenilik peşindedir, hep aynı, kötü oynasa da kesilemeyen futbolcuları seyretmekten bıktılar.

5- Futbolcular Orantısız Ücret Alıyor;

Götze'nin 80 işçi maaşı aldığı futboldan, Selçuk 900 işçi maaşı kazanoyor. Tıklım tıklım tribünlerin olduğu yılları oranlayın, maçı oynayanla, maçı seyreden arasında korkunç yaşam standartı oluştu. 18 yüzü görmeyen bir futbolcu bile Mercedes arabayı beğenmiyor. Daha dün Kartal'da pide yiyen futbolcu, uzay mekiği gibi arabalara biniyor. Bir de takımı netice alamayınca ister istemez futbolcuya kin besleniyor. Futbolcuların aldığı paraları, taraftar ödüyor, daha doğrusu ödeyemez duruma geldi. Pamuk ipliği koptu.

4- Passolig Garabeti;

Futbol taraftarının artık kanını emiyor yamyamlar. Sana ne kardeşim bir kombine bir kişi için değil mi, adam büyük maçlara giderim, diğer maçlarda kiralarım diyordu. Bütün maçlara gitmeye mecbur mu? Akılları sıra kart vererek, taraftarı zapt altına alacaklar. Zaten maçlara kimse gitmiyor, 3-5 kişi yüzünden tribüne komple ceza veriyorlar. Madem bunun için uygulamayı değiştirdiniz, bulun o zaman. Tribüncüler bilir, çoğu kendi yerine oturmaz zaten. Küfür maçın halk edebiyatıdır, küfürden ölen, kötü oynayan futbolcu görülmemiştir. Hadi edeni buldun, o başkasının yerinde tepiniyor zaten. Maksat birilerine kart parası adında soygun imkanı, yutmadık. Alsak bile sadece büyük maçlara gideriz.

3- TÜP Federasyonu; 

Ceza üstüne ceza yağdırılıyor, hadi tribünleri cezalandırıyorsun, futbolcular doğranıyor. Tweet attı diye 3 maç ceza, lan dedi diye 5 maç ceza, hakemi itti diye 2 maç. Bu konuda çalışmam yok ama eminim, 10 sene önce toplam futbolcu cezasıyla, bu sezon ki leri karşılaştırın bakalım ne sonuç çıkacak. Hiç bir takımı tam kadro maça çıkarmıyorlar. Bütün maçların sonunda aynı hikaye, hakkına razı olan takım yok. Güven sıfırlandı. Sevk ve idare edemiyorlar.

2- Avrupa Kupası Hayal;

Takımlarımız bu gidişle  30 sene öncesine dönecek. Avrupa Şampiyonluğuna oynayan takımımız yok. En kralı 3 senede uçurumdan düşer gibi düştü. önce 10, sonra 8, en sonunda da mecbur 6 maçı oynayıp, kepaze oldu. Taraftarlığı forse eden takımlarımızdan, Galatasaray taraftarını, Şampiyonluk kesmiyor. Gördüğünden geri kalmayı içine sindiremiyor. Bir Juventus golünü bir daha yaşayamayacığına inanıyor, Fenerbahçe taraftarı, yeteri kadar keriz yerine kondu. Her sene Avrupa'ya gideceğiz diye dolandırıldı. Beşiktaş taraftarı Evliya Çelebi'ye döndürüldü. Trabzon taraftarı sanki her maç cezalı, 100 kişi bağırsa sahası kapanıyor. Bursa, Eskişehir taraftarı da nasıl olsa Şampiyon olmayacağız diye modaya uyuyor. Lige siyaset bulaşmış, seyircisi olmayan takımlar cirit atıyor. taraftarlık bir alışkanlıktır, modadır, bir birini tetikler. Arkadaşın gidiyorsa sen de maça gidersin.

1- ŞİKE;

Aslında mesele budur, diğerlerini saymaya bile gerek yoktur. Şike yaptığı sabit olan takım, Başkan ceza almamıştır. Futbola güven sıfırlanmıştır. Suç üstü yapıldığında bir şey yapılamıyorsa, her sene şike yapılmadığının garantisini kim verebilir. Ligin zaten kendisi, Fenerbahçe- Galatasaray Şampiyonluğuna kurulduğu için de facto şikedir. Hiç bir takımın Şampiyon olma şansı yoktur. Bütün takımlar nedense Fenerbahçe Şampiyon olsun, Galatasaray olamasın üzerine motive edilmektedir. Lig doğal seleksiyonuna bırakılmadan kim Şampiyon olursa olsun şaibe vardır. İmalat hatası Şampiyon olan Bursaspor, tıpkı 40 sene öncesinin Eskişehirspor'u gibi cezalandırılmıştır. Trabzonspor'un şampiyonluğu sayılmamıştır. Bu sezon zaten oynanan maçlar senaryosu belli tiyatrodur, kombine alan taraftarlar pişman olmuş, almayanlar almadığına şükretmiştir. Bir sonraki sezon bu kadar seyirci bile maçlara gitmeyecektir. Fenerbahçe ve pisliğe bulaşan takımlar ceza almadığı sürece taraftar tribünlere dönmeyecektir. Belki de istenen budur.

Seyirci gelmiyor bahanesiyle kulüplere el konulacak, Arap'lara, Rus'lara, Çin'lilere satılacaktır. Varsa Gök Tanrı sonumuzu hayır etsin.






Hiç yorum yok: