Aklımız sıra bu işin merkezinde olan bizleriz. Öyle ya , her maça giden, bağıran, baskın olan bizleriz. Yönetim bizden tırsar, beleş bilet bize dağıtılır. Galatasaray çapulcuları, anlı şanlı İstanbul taraftarıyız biz. Kombineler bizim, takım bizim, istediğimizi yapmakta serbestiz. Biz istersek saha kapattırırız, Galatasaray'a ceza aldırırız. Futbolcu bize koşarak gelir, yalandan formadaki armayı bizim önümüzde öper. Her maç bize yaranırlar, maçtan sonra boka bakar gibi bakarlar ayrı. Biz de kendimizi bi bok sanar dururuz, havamızdan geçilmez, her kes gider, biz mostralıkızdır, kalırız.
Siz kimsiniz peki? Gariban Anadolulu Galatasaraylı. Senede bir defa, takım şehrinize gelecek de o maça gideceksiniz de, yetmiyormuş gibi durumdan vazife çıkartıp kendinize Galatasaraylı diyeceksiniz. Hadi ya!
3 sene önce Konya'da Mehmet Kızılay, Necati'yi,dövdüğünde ordaydım. Takım kar yüzünden gidemeyip tekrar otele dönmüştü. Rixos otelde kendi odamda sakladım Mehmet'i. Elimden gelse bir yumruk da ben atacaktım Necati'ye. Hasan Şaş, yana döne Mehmet Kızılay'ı arıyordu, ne yapacak sa?
Gazetede okudum. Takımın kamp yaptığı otele gelen taraftar Ali Turan'a küfür etmiş. Taşşakların sağ olsun lan Konyalı. Biz 10 binlerce Galatasaraylının yapamadığını tek başına yapmışsın. Ali Turan'ı zor zapt etmişler, kadrodan çıkarmışlar. Puşta bak, biz bilmiyor muyuz lan? ligin en kötü bekinin sen olduğunu. Uğur Uçar'ın satışından, senin alınışından komisyonları götürenleri tanımıyor muyuz? 6 ay seni bi bok sanıp bekledi bu keriz taraftar. Senin yüzünden koskoca şehirle papaz olduk. Bundan sonra Kayseri'de bok yeneriz Kayseri'yi. Bir hırsız yönetici seni aldı diye Galatasaray futbolcusu musun sen şimdi? Sen kimsin lan, Galatasaray sağ bek bölgesini işgal edeceksin. Seni seyredip midesi mi bulansın senede bir defa takımını görecek olan taraftar. Helal olsun sana kardeşim, her kimsen benim gözümde Ali Sami Yen'de maçlara giden en büyük seyirciden daha büyük Galatasaraylısın.
Kaleciye Kova demişler. Orada abartmış güvenlikçi Galatasaraylı. Kova değil, kova suyu tutar, bi işe yarar. Sepet demesi lazım, bok çuvalı demesi lazım. Nezihi götü taraftarın üstüne yürümüş, şikayetçi olmuşlari, belki işten attıracaklar garibanı. Ulan 10 senedir kimseye hissettirmeden geçinip gidiyorsun işte hıyar. Bütün Galatasaray sepetlerinin amirisin. Tavuğuna kış diyen yok, bunlar ne biçim kaleci Nezihi Usta diyen yok. Kaleciliğin neydi ki, kaleci antrenörlüğün ne olacak? Yalan mı lan, taraftarın benzetmesi. Hagi'yi de alet etmişsiniz hokkabazlığa. Ben hoca olsam bırakırım dövsünler.
Sana da bin defa helal Konyalı güvenlik memuru. İşinden gücünden olursan haber ver. Biz yapamayız senin yaptığını. Bizi ehlileştirdiler, evrim geçiremeyen azgın, deli, barbar Galatasaraylıları (benim gibileri) kovdular. Televizyondan bile seyredemez duruma getirdiler. Köydeki köpekleri topladılar, futbolcular ciplerine binerken yanlarına değnek almıyor artık. Maça gidenleri de asimile ettiler. 10 dakika kalana kadar dışarıda biraları içiyorar, sonra girip sidik gölü olmuş tuvaletlere işiyorlar. Çapulcuların emrine girip, maçın başında üçlü çekiyorlar, kendilerini eğlendirip dönüyorlar. O sırada maça gitmemiş milyonlarca Galatasaraylıyı düşünmüyorlar tabi. Tarihin en kötü takımına tezahürat yapıyorlar. İşte bunlar ne güzel taraftardır. Tam müşteridir.
Müşteri olmayıp da sizin gibi taraftar olsalar, bu takım bu futbolu oynayabilir mi? Bu kadar kabiliyetsiz futbolcu, hoca oynatsa bile bir bahane bulup oynamaz. Bakın Sarp oynuyor mu? sakatım bahanesiyle araziye uydurdular. Seyrantepe'deki ilk maçta 16 numaralı formasıyla sahada olacaktır.
Gelinen noktada hep suçlu aradık durduk. Bendenizin tek suçlusu Başkandı elbet. Ama eksik oldu, ilave ediyorum, kabahatin çoğu, söylemeye dilim varmıyor ama, Galatasarayın maçlara giden taraftarındır. Birileri maça gitmemeyi göze alacak çocuklar, diğer Galatasaraylıların huzur içinde maç seyretmesi için başka yol yok. Biz bir zamanlar numaralıda, havana puromuzu yakar, maçları öyle izlerdik. Karşıdan da eserimize bakar iftihar ederdik taraftardan. Biz bilirdik ki, takım dara düşse bile o taraftar diriltirdi, Dünyanın en büyük takımlarını ürkütüdü. Geldiğimiz noktaya bakın, değil takımı seyretmek, taraftarı seyretmekten bile iğreniyorum.
Konyalı Galatasaraylılar, size teşekkür ediyorum. Keşke her Galatasaraylı sizin gibi olsa. Bu Galatasaray sahipsiz kalır mıydı hiç.
2 yorum:
o resimde ortadaki Ömer piçi de havaalanında Hasan Şaş'a (6 aylık sakatlıktan dönüp kilosunu atamayan) ankara deplasmanı dönüşü havaalanında leptop atmıştı. O Hasan Şaş ki her maçta o forma için götünü yırtan, 4 yenilen ,6 yenilen fener deplasmanlarında bunu sindiremeyerek ona buna kafa göz dalan, yenilgiye isyan eden,sinirinden ağlayan. O piç Ömer de 2 maça bedava bilet veya kombine almasın, satılan ürünlerden komisyon almasın takımın 1 maçına giderse en büyük şerefsizim. Yani temizlik sadece sahadakilerden değil, türbinlerden de olmalı. Saygılar Nazmi abi.
abi selamlar,
o kadar içten hissettirebiliyordun ki renk aşkını gıpta ediyorum açıkçası.
bence bizim sorunumuz 96-2000 arası dönemde Galatasaraylı olan çocukların (sadece başarı bağımlı)artık tribün çağına gelip de Galatasaray geleneklerinden bihaber şekilde davranmasıdır.
hep BJK taraftarı yüceltilir durur. Niye? Çünkü onlar 10 senede 1 bilemedin 2 şampiyonlukla beslenir yani renklere, duruşa, geleneklere hastadırlar. Bizler de öyleydik. 10 sene önce FB ise aynı bizim şu anki halimiz gibiydi. Çünkü onlarda babalarımızın(50-65 doğumlu) kuşağında başarıya tutkun taraftar kuşağıydılar.
Bizde ise 14 yıl bekleyen cefakar taraftar grubu vardı. yani sizler vardınız.
Sizlerin sayesinde bir duruşumuz, bir taraftar profilimiz vardı.
Artık yok. Sizler, taraftarlığı sizden öğrenen bizler azınlık olduk artık. Galatasaraylılık başarı düşkünü çapulculara kaldı. O yüzden saçma sapan yıldız transferleri, rant bekleyen sözüm ona forma aşıkları ve GS armasına yakışmayan, futbolcu,yönetici taraftar üçgeni içinde şanlı amblemimiz yere düşmek üzere.
Ancak şüphesiz ki(umuyorum) yine bu çapulcular gidecek meydan bize kalacak.
Sanıyorlar ki canımızı acıtan takımın 10. sırada olmasıdır.
Anlamıyorlar ki Asıl canımızı acıtan hocası hakkında ileri geri konuşan Servet gibi bir çapsızın hala cezalandırılmaması(başkanın önünde parayı yere fırlatan Kosecki'yi gönderen zihniyrti görmüştük oysa), 2 maç kazanınca Büyük kaptan diyip de 2 maç kaybedince kaptanına sövenm bir taraftar gürühumuz olmasıdır.
Bizler bu omurgasız duruşla şampiyon olmaktansa 10 seneyi heba etmeye hazırız yeter ki bize ışık göstersinler.
Saygılar
Yorum Gönder