27 Eyl 2010

Mustafa Sarp Üzerine Tezler

Artık kendisiyle bu denli uzun dalaşmayacağım. İsmini ilk duyduğum(Galatasaray'a transfer olduğu an) andan şu ana kadar ki performansıyla, Galatasaray tarihindeki en nefret ettiğim futbolcu unvanını almış birinden bahsedeceğim. Yalnız, Mustafa Sarp olayı, öyle sadece kötü bir futbolcu oluşuyla geçiştirilecek bir mevzu değildir. Bu gözler 40 yıl boyunca ne kötü futbolcular gördü de, hiç birisinden 16 numarada olduğu ölçüde nefret etmedi. Kötü futbolcular, sadece kötüydü, sahtekar değildi. Son oynanan lig maçında benim taraftar kamera ekibini görevlendirdim. Sadece kendisini çekeceklerdi. Dedim ya işte, bazılarının götünü doğarken evliyalar yalıyor. Yalama sa, bu kadar kötü bir futbolcu koskoca Galatasaray'da  2 sezon boyunca banko oynayabilir miydi. Reykart'ında oynatmayacağı tuttu işte, bizimkiler özel olarak kendisini çekeceklerdi ya. Şans işte.

60 dakika zor dayandı Reykart, Mustafa Sarp'sızlığa. Biz de öyle. Girdiği dakikaya kadar Belediyespor'un şutu, atağı yoktu. Galatasaray ise sezonun en iyi futbolunu oynuyor ve en farklı skoru yazdırıyordu tabelaya. 4,5, 6. goller an meselesiydi. Takım artık şova dönük oynamaya başlamıştı. Taraftar ilk defa Nevizade'yi söylüyordu gol yerim korkusu olmadan. Hatta kaleci Ufuk bile bir topa fantastik atlama yapmıştı skor avantajına güvenerek. Oynadığı yarım saat boyunca sıfır pas hatasıyla oynadı. Dünya'da  üstüne yoktur iddiaya girerim. En az pas hatası yapan futbolcu Mustafa Sarp'tır. Aynı zamanda en akıllı futbolcu da kendisidir. Her pozisyonda topun nereye gideceğini veya geleceğini hesaplayabilir. Bu hesap çerçevesinde topla buluşabilir. Belediye maçında taçtan gelen hiç bir topu almadı. Gole eskortluk etti. 50 metreden gelen topu seyretti, tam Ayı Tum'un kel kafasına teması sırasında  6 pas içinde felç geçirdi. 10 cm zıplasa gol olmayacaktı. Yine oynadığı yarım saat boyunca elinden gelenin en iyisini yaptı. Top ayağında olanla paralel  bağlanmış vaziyette koştu. Ayhan, Cana, Barış'ın topa basma riskine girip sarı kart aldıkları maçta hakemle hiç bir işi olmadı. Şimdi düşünsene, topa çift dalacaksın, hadi dokunamadın atıldın. Bittin lan, sen olsan dalarmısın. Formanın ateşten gömlek gibi giyildiği Galatasaray'da bir çıkartırsan unutulur gidersin. Misal en son Serdar Özkan, anası babası,arkadaşları dışında arayanı soranı var mı acep? Misal Gökhan Zan; Hayret ediyordur her halde kendi durumuna, Türk Ulus Takımının banko stoperi olacaksın, Galatasaray yedek kulübesinin oturaklarını pas pas yapacaksın. Olacak iş mi? Ne günah işlemiş olabilir böyle bir ceza için. Ya da ne sevap işledi öyle büyük bir ikramiye için.

Neyse biz 16 numaramıza dönelim. Biz ya bi bok bilmiyoruz, ya Reykart bi bok bilmiyor. Raykart'ın bi bok bilmediğini iddia edecek durumumuz gerçekte mümkün olmadığına ve biz de evelallah bi bok olduğumuza göre işin içindeki bit yeniğini araştırıyoruz. Neden oynatıyorlar?

Ticari amaçları olabilir, sanırım kontratı 3 yıllık, değilse bile mutlaka devre arasında yenilerler. Mehmet Topal örneğini vermiştik. Şimdi futbolcu piyasası, tanınmamış futbolcular için istatistiki bilgilerle işliyor. Bir futbolcu satıcısı, elinde dosyayla, bir takımın satın almacısıyla konuşuyor. Elimde, ülkenin en büyük takımının orta sahasının bankosu var. Buyur, ligin en çok koşan, en az pas hatası yapan, yenilen gollerde hiç bir hatası olmayan sudan ucuz futbolcu. Resmi veriler böyle ise babanın takımına itelersin. Misal sen bir patronsun, diyorlarki bilmem ne üniversitesini şu dereceyle bitirmiş, ahlaklı, kötü alışkanlığı olmayan sabıkası bulunmayan biri var. İşe almazmısın? Ben alırım arkadaş kimse kusuruma bakmasın. Birinci sebep bu olabilir. Aynı yollardan geçip Mehmet Topal'ı 6 milyon yuroya kakalayan bu  tüccar ekip, eşeği boyayıp at diye satar kimse merak etmesin.

İkinci sebep metafizik olaylarla açıklanabilir belki. Mustafa Sarp muhtemelen bir koku, sıvı, gaz salgılıyordur maçlarda. İlahi bir gücü vardır da belki sayesinde fazla gol yemiyoruzdur. Misal o girdikten sonra pozisyona girdi Belediyespor'lu futbolcular. Birinde İskender inanılmaz avuta attı. Biz öyle gördük, ne biliyoruz o anda kale arkasında bir evliyanın olmadığını. Servet'in çıkardığı topa ne demeli. Sarp oyunda olmasa Servet o topa müdahele edemeyecekti belki de. Ne yalan söyleyeyim, metafiziğe zerre inancım yok, ama maçın birinde Mustafa Sarp'ı kucağına alıp koşan, uçan, gol atan, gol kurtaran ak sakallı bir dede görürsem şaşırmam.

Sebep çok, misal onu oynatarak, yerine yedek kalanlara mesaj veriyorlardır. Misal Cana, misal Elano tımarhaneye gitmek üzeredir belki. Top onundur, yönetici dayısıdır. Hangimiz mahalle maçlarında böylesi haksızlığa uğramadık. Çok sevimlidir, belki diğerleri o takımda diye gerektiğinden daha iyi oynuyordur. Yani ben hoca olsam, her an beni dövecekmiş gibi duran Barış Özbek yerine, kedi uysallığındaki Mustafa Sarp'ı tercih ederim. Ne olacak ki, ha Mustafa Sarp'la oynamışım, ha 10 kişi oynamışım. Futbolda o kadar somut farklar yok ki. Belki uzun mesafe koşularında kullanılan tavşan gibidir. Onun yüzünden yedek bekleyenlerin canına tak edecek, oyuna girdiklerinde aslan gibi oynayacaktır.

Büyük ihtimal yayıncı kuruluş, gazeteler, diğer televizyonlar oynatın diye para veriyorlardır. Futbolun marka değerini yükseltir böyle oyuncular. Adildir, şike yapmaz, hakeme dalaşmaz, sakatlanmaz, sakatlanmaya sebep olacak pozisyonlardan kaçar. Kavgaya karışmaz, rakip seyirciyle didişmez. Olur mu lan deme olur. 96 Dünya Kupasında  Ronaldo oynayacak diye direten Adidas yüzünden Brezilya bir Dünya Kupasından olmuştu. Hani Boklu Derede de, Selçuk var aynı pozisyonda oynayan, taraftarın küfür etmekten yorulduğu dicem ama, Selçuk pislik, onun için para ödemezler. Onun da neden oynadığını  Fenerbahçeli bir başka deli yazsın.

Fenerbahçe Medyası Reykart'ı dolandırıyor olabilir büyük bir ihtimalle. Her maç en iyi oynayanın Mustafa Sarp olduğunu yazarak acaba mı lan dedirtiyorlardır Reykart'a. Şimdi oynatmasam bu ibne basın üstüme gelir, vak vakları ürkütür ekmeğimden olurum, hadi ben oldum mesele değil soğan ekmek yerim de 2 manga adamla çalışıyorum. Boşta kalırsam o adamlara nasıl bakarım? hesabı yapıyordur. Misal Rıdvan, misal Bülent Korkmaz. Bunlara göre takımın en iyi adamı Mustafa Sarp. Neden böyle yazıyorlar? Onun oynadığı takımdan da korkmaya gerek yok da ondan. O halde devam, Mustafa Sarp, Rıdvanmetreye göre 8 tane Cana eder. O zaman bize bok yemek düşer, ben de aklı başında taraftarı dinleyip Sarp'ı son maç yedek oturttum. Allah muhafaza ya Baros atamasaydı. Sülük medya Florya'ya idam sehpasını kurmuştu. Verilmiş sadakam varmış bir daha o aptallığı yaparmıyım? Delimiyim lan ben, önümdeki ilk maç kimle? Karabükspor maçı, yaz Neeskens, ön liberolar Ayhan, Mustafa Sarp.

16 numarada Aynştan'ın, Hawkins'in beyni, Yusuf Has Hacip'in, Kaşgarlı Mahmut'un Türkçesi var. Fizik desen en kral dizilerde oynayabilir. Bugün futbolu bıraksın en baba televizyonlarda yorumculuk yapar. Tugay'ın İngelterede geçirdiği tatlı sürgün yıllarını Mustafa 'da oynayarak geçiriyor olabilir. Reykart'ın gizli şifrelerini ezberleyen ajan olabilir. Yani şimdi Adnan Polat, Sabri'yi, Reykart'ın odasına gönderse, oğlum şu antrenman metodlarının bi fotokopisini arakla da boşuna para indirmeyelim ibnelere dese  Sabri, yapabilirmi. Sanmam, Sabri Fotokopi çekmesini bilmez, önünde yazılı kağıdı okuyup ezberleyemez. Mustafa Sarp öylemi, allem edip kallem edip Reykarty'a en yakın futbolcu olarak bütün Barcelona taktiklerini ezberlemiştir bile. Reykart gitsin, eğer bu madde doğru çıkarsa biz Şampiyon Kulüpler kupasını kazanırız ve de o zaman Mustafa Sarp'a borcumuzu ödeyemeyiz.

Yabancı bir ülkeye gitmiş her yöneticinin böyle bir adamı olur. Kendimden biliyorum, yıllarca Romanya'da iş yaptım. Mutlaka lokal, güvenilir bir adam edinecen kendine. Sır saklayacak, içerde olup biteni sana haber verecek, seni gezdirecek, o da sana taktik verecek. Ne yenir ne içilir, neresi güvenlidir. Bunun için de tek yol o adama iyi bir mevki vermekten geçer. Müdür yapacan, yanından ayırmayacan. Antrenman bitince, maç bitince sik gibi kalırsın yoksa İstanbul'un orta yerinde.Ne gülüyosun lan, Cihan Haspolatlı, Gerets'in dalkavuğu olmuş olamazmı. Bülent Akın, Lucescu'nun. Yıllarca banko oynayan Cihan, Gerets gidince mi futbolu unuttu? Bülent Akın'ın nerde olduğunu bilen var mı? Her hocanın fasulyeden bir kontenjanı olur. Geçen sene Reykart'a  çok güveniyordum o yüzden fasulyeden oynayan Mustafa o kadar gözüme batmıyordu demek. Şimdi Reykart'ıda sildiğim için, oynattığı adam midemi bulandırıyor. Eğer dalkavuksa, Murat Bardakçı tarihin arka odasında söylüyor. Hiç bir dalkavuk kendi eceliyle ölmemiştir. Yeni bir dalkavuk bulununca kelle paça hesabı.

Aklıma irili ufaklı başka nedenler de gelmiyor değil. Buraya yazmamın sakıncalı olacağı şeyler de var. Ama bir şey var eminim. Futbolun dışında başka bir sebebi var banko oynamasının. Ben aklımı oynatıncaya kadar başka bir şey daha gelirse aklıma, onuda paylaşırım sizlerle.

O kadar  okul okudunuz, biraz da siz yorun kafanızı, tezler benden analiz sizden.

5 yorum:

Nihat ONUR dedi ki...

Ellerine sağlık ..Bu adam +Servet GS dan gittiği gün kurban keseceğim :)

Nihat ONUR dedi ki...

Nazmi bey size ulasmaya calısıyorum ama blogunuzda ne mail nede herhangibir iletişim sayfası mevcut !?

nihatonur@gmail.com

just dedi ki...

Galatasaray taraftarı maldonadoya çok güler ve tanrı onlara mustafa sarp'ı hediye eder....

metak dedi ki...

Rijkaard bizzat kendisi de o pozisyonlarda oynadıgı için, bahsettiğiniz işin içinde başka şeyler olma ihtimalini arttırıyor. Mesela kendisiyle karşılaştırmıyor mu?

kapalıtayfası dedi ki...

Nazmi öncelikle hoş geldin,uzun zamandır yazmadığın için senden umudu kesmiştim.Mustafa Sarp konusunda seninle aynı düşünceleri paylaşıyorum.Ama Aykut'un gelmiş geçmiş en kötü kalecimiz olduğu tezine katılmıyorum.Aykut kaleciliği teori olarak iyi biliyor,ama yetenekleri kısıtlı olduğu için ancak bu kadar olabiliyor.Haydar,Kocaeli'den gelen Volkan,Beşiktaş maçında kafasını direklere vuran Mehmet(Bölükbaşı değil)gibi isimleri yanında Aykut Peter Cech kalır.