28 Şub 2010

El Çiko Huzurlarınızda; Galatasaray 4- Kasımpaşa 1


Üzerimizden büyük yük kalktı, elendik. dramatik bir elenme olmadığından fazla zayiat verilmedi.Aynı maç yarı final maçı olsa travmayı atlatamazdık. Züğürt tesellisi, her işte bir hayır var hesabı analarımızın ligine dönüş yaptık.Gündüz dağ başından gelen haber, bizim maçı 5 puanlık hale getirdi. Duble İskender, o soğukta kendi rekorunu kıran Fener taraftarının midesine oturmuştur. Takıma küsmüş, kızmış olup da bu maça gelmemeye karar verenler, Fener maçı biter bitmez Mecidiyeköy'e koşmuş belli. Maç başladığında bile içeri girmeye çalışanlar yoğunluktaydı.

Büyük maç, tur maçı, biletin karaborsa olduğu maçların seyircisini oldum olası sevmemişimdir. Normal taraftarın yerine kırk yılda bir çok para vererek girenler, bağırmasını bilmeyenler dolu stadyumdan yetersiz volümle yapılan tezahüratlar tecrübeli taraftarı bezdirmişti Atletico maçında. Hayat normale dönünce Ali Sami Yen tribünleri asıl sahipleri tarafından dolduruldu. Ve maçın başından, sonuna kadar yoğun ve etkili tezahüratla takımın olası puan kaybına izin vermeyerek görevini layıkıyla yaptı.

Maç kadrosunu ısınmaya çıktığında, 16 no, yedeklerle çalışıyordu. Maçta garanti güzel oyun beklentim oluştu. Reykart beni düşünüp, halyaletsiz bir orta saha çıkardı. Gerçi yerine Ayhan oynayacaktı, ama olsun du, Ayhan'ın oynadığı muhteşem maçları daha unutmadık. 16 no oynamayınca bana göre Mehmet Topal'da daha iyi oynadı. Ve ilk yarı bu senenin en hızlı, geriye, yana en az paslı, pozisyonu bol bir maç oldu.

16 numara oynamayınca, kaleci Leo'yu özel takibe aldım bu maçta. Daha ilk dakikada kendisinden beklenmedik bir kurtarış yaptı. Gerçi top adamın önüne düştü ama  attıkları gol ofsayttı. Mercek altındaki Leo'ya degaj yapıyor diye yüklendim ama adam haklıymış. Top kendisine geldiğinde kimse ondan top almak istemiyor. Almak isteyen olduğunda da elle pas veriyor. Ancak, yine yediği golde taş kesilmiş, bu topları kurtarmasını beklemek hakkımız oysa.

Amigo Sabri, nihayet sahadaydı. Özlemişiz, helal olsun Sabri'ye. Bu taraftarın özleyeceği, yolunu gözleyeceği bir futbolcu oldu. Nargileci Uuuuu artık zor oynar. Emre Güngör'ün sakat olduğuna inanmamıştım, bu maçta yedeklerdeydi, Servet'in lobisi hakim geldi ne yazık ki. Olsun bu maçta Servet sezonun en iyi maçını çıkardı. İnsan takımda, 1-2 kazmayı kaldırıyor, 3 olunca midemiz bulanıyor.

Kasımpaşa'nın futbolu çirkinleştirmeyen, berabere olduğu zamanlarda bile zamandan çalmayan, iyi niyetli fut bolcuları maçın güzel geçmesini, sağladı. Maç sarı kartsız bitti, Koray'ın belki istemeden yaptığı penaltı olmasa sezonun en celtilmence geçen maçı olacaktı belki de. Yılmaz Vural, seyircinin istediği taklayı atmadı ama, maça somut etkisini yine gösterdi. Yılmaz Vural'ın büyük maçları mutlaka seyre değer geçer.

Maç dizilişlerindeki rakamlarla aram iyi değildir. Pek de inanmam, 4 2 4 oynadı takım. Ayhan'la Topal atakları karşılamakla, ilk topa basmakla görevliydiler. Sabri ve Caner'le, sağlı sollu hücum bekleri, bitmek bilmez enerjiyle atakları bölüştürerek, temponun yüksek kalmasını sağladı. Ben Caner'in bekte oynamasını daha verimli buluyorum. İlerde o kadar adam varken yeri sağlam olmaz, sol bekte kalırsa takımın bankosu olur. Hani benzetsek, Fener'in sağ beki neyse bizim sol bekimiz o olur.

Maçı maç yapan bölgeye gelince, Kara Şimşek, Co Dalton, El Çiko, Arda... Kewell ve Baros'da eklenince hücum hattını seyretmeye doyamayacağız. Son hamlelerde biraz şans, biraz beceriklilik olsa maç 10. dakikada kopacak, taraftar aylardan sonra rahat bir maç seyredecekti. Keyta'nın fantastik hareketleri, çalımları şutları, hata da yapsa topu kaptırsa da taraftarı mest ediyor. Co, Baros'u bayağı rahatsız edecek gibi görünüyor. Arda kaptan yine elinde mazbatası bir maçı daha atlattı. Gol vuruşu, kafayla yaptığı asisti sonrasında Keyta'nın füzesi, kapalının önünde takla gösterisi, işte futbol bu. Bunları görmeye geliyoruz maçlara. Kazmaların hüküm sürdüğü, maçtan çalınan dakikalar, yatan takımlar, çirkef futbolcular, ligimizin kalitesini düşürüyorlar.

Gelelim fos Santos'a. Adam daha hangi ülkeye geldiğinin bile farkında değilken, yapıştırdılar damgayı.  Nerden bulmuşuz bu Fos futbolcuyu. Bunun için Nonda gönderilir miymiş? Banko bir maçı bekliyormuş, Surinamlı'yla El Çiko. Vurduğu toplar girmeye başlayacak yakında, futbolu aklıyla oynayan bir futbolcumuz daha geldi. Bu oyununu gördükten sonra bundan daha kötü oyununu göremeyiz. Maçın adamıydı bana göre, Keyta'nın attığı gollerde ki payı büyüktü.

Sabri'nin çektirdiği üçlüyle geceye veda ederken, Fener'in yenildiği bir haftanın televizyon geyiklerini dinlemek bayağı eğlenceli olacaktır. Bu yazdıklarımı yazdığım gece okuyanlar varsa, boş versinler, televizyondan Fener'lilerin hakeme küfürünü, ağlamasını dinlesinler daha iyi. Son dakikalarda alınan puanları, son dakikalarda fazlasıyla verdiler. Şimdi susma, Fener'li sülükleri dinleme zamanı.  

5 yorum:

Adsız dedi ki...

Abi 16 numara ve Hakan balta gibi sabit,servet gibi kazmaların bir arada olduğu takımda,Jo da,santos da kötü gözüküyordu.
Caner ve Sabri'li kanatlar,16 numarasız bir orta saha ile şampiyonluk çok yakın.
İnşallah Reykart bu atmosferi Eskişehirde bozmaz..

kapalitayfasi dedi ki...

Rıdvan'a göre dos santos paf takımı oyuncusu olurmuş ancak,dün akşam ki oyunu kapak olmuştur Rıdvan'a

Adsız dedi ki...

abi te korkum eskişehir maçında sola yine baltayı,ortaya sarp'ı koyarak çıkması.. inşallah bozmaz bu kadroyu..

Cem Kalay dedi ki...

En çokta El Çiko, Co Dalton gibi benzetmelerin hoşuma gidiyor abi :D

Bir de Sinem Kobal her maçta tribünde olsa keşke :) Arda'nın ekstra perfromans göstermesindeki etkisi büyük.

Ne kadar yavaş olsada, o takımın hırsıdır, kaptanıdır.

Gio'ya ' fos ' diyenler utansın diyorum, başka da birşey söylemiyorum.

Adsız dedi ki...

bu haftaki senaryoyu azize şimdiden yazdı abi.senaryo şöyle:fenerbahçe lihine kararlar verilcek antalya maçında,eskişehirde galatasarayı biçecekler ve lige renk(?) gelecek..