21 Eyl 2009

Taksim'den Aşağı; Kasımpaşa 1- Galatasaray 3


Bugün bayram, yarın da tatil. İstanbul'dayız, kutuplara( Norveç) maçına gittiğimiz Galatasaray'ımızın maçına Taksim'den aşağıya Kasımpaşa'ya gidemedik. Bilet fiatları 120 lira. Maçtan önce Yılmaz Vural taraftarın gelmeyeceğini öğrenince bayram etti. Bizim taraftar burda gelmedikleri daha iyi dedi. Ben Yılmaz Vural'ı çok severdim, bu maçtan itibaren sildim. Senede bir iki maça çıkar ligimizin en çok kovulan antrenörü. Kasımpaşa'ya layık olduğu lig yolculuğunda bir katkıda bizden oldu. Kasımpaşa idarecelerine teşekkür etmemiz lazım. Sayesinde Ali Sami Yen'de dirildi. Adnan Polat taraftarla bütünleşti.

Kasımpaşa yöneticisi maçtan önce açıklama yapıyor, açıklıyamıyor bilet fiatlarının neden yüksek olduğunu. Taraftarlarına yalamalık yapıyor, aynı anda Kasımpaşa'lılar klasik küçük takım tezahüratı yükseliyor, ''yönetim istifa''

Sahaya çıkan Galatasaray 11'ini hiç bir sülük doğru tahmin edememiş. Bizim için mercek altına alacağımız futbolcu Caner'di. Notumuzu bir maçta vereceksek eğer, aman Balta, kendine iyi bak. Sakata makata gelme bir daha. Rusya'ya gidip de gelen futbolculardan hayır yok.

Maçın başında Ali Güneş'in müthiş plonjonunu seyrettik. Elano'nun vuruşunda normal kalecinin çıkaramayacağı bir topu çıkardı. Kırmızı kart, penaltı, ve sinir bozucu bir hakem. Aslında ben kolay kolay maç sonucunu hakeme bağlamam ancak bu maçın hakemi Galatasaray'ı durdurmaya çıkmıştı. O penaltıyı görmeyen hakem, hakem değildir. o anda oraya bakmasa bile aynı anda bütün ellerin havaya kalktığını görünce bile çalması lazımdı. Bu pozisyondan sonra maçın çok zor geçeceği belliydi.

Sabri klasik maçlarından birini oynuyordu bu gece. 30 metreden gol aradı, gelişigüzel ortalar yaptı. Gol olan pozisyonda yerinde değildi. Mustafa Sarp ve Mehmet Topal çok top kaybetti, ilk yarı bizim için iyi gitmiyordu. Elano, Kewell, Arda, Baros kare ası son toplarda beceriksizdi. Koray Avcı, Kewell'in önünden elle topu aldığında bir kırmızı kart daha güme gitti. Kasımpaşa Yılmaz Vural gazıyla kasap havası oynuyordu. Maçın başında ya yeneriz, ya 3 olur demişti. İlk yarı 1-0 yenik gidince soyunma odasına, hatta Arda kale yerine dışarı atınca iddada 1-2 oynadılar sandım.

İlk yarı tüm sülüklerle koz verdik, kötü oynadık. Kasımpaşa'nın fazla direnç göstermesi maçın sonlarını getiremeyeceklerinin göstergesiydi. Ve ben Galatasaray'ın iyi oyununu seyretmek için 1 gol yemeyi göze alanlardanım. Ancak televizyonda hiç iyi olmuyor bu fantazi. Galatasaray'ı mağlupken tribünde seyretmek isterim.

İkinci yarıya Manda Yiyicisi ile Kara Şimşek aynı anda başladı. Surinam'lı hamlesini yapmıştı. Gol olacağı kesindi, ama Yılmaz Vural'ın tek bir puan için bu kadar maskaralık yapacağı aklımıza gelmedi. Bu gece Kewell'den hayır yoktu. Sol taraf Caner'in yetersiz futboluyla Kewell'in maç içi istirahatı hücum hattını sağ tarafa yıkmamıza neden oldu. Arda, Sabri, Keita Kasımpaşa'nın soluna felç indirdi.

Ali Güneş bedavadan oynuyordu. İkinci kırmızı kartıda kaynadı. Hakem Ali Güneş'i atmam diyor başka bir şey demiyordu. Fakat topunda bir canı vardı, girmek istemiyordu.

Galatasaray'ın teklemesini dört gözle bekleyenler için sıkıntılı bir ikinci yarı geçiyordu. Galatasaray maçı forseledi, Song gidince hayata küsen Manda Yiyicisi, Kara Şimşek gelince kalelere köprü kurmaya kaldığı yerden devam futbolu oynamaya başladı. İki ortak beraberlik golünü bulup Afrika dansı yaparken, Yılmaz Vural kenarda deli gömleğini giyiyordu. Olsundu, Yılmaz Vural galipken bile beraberliğe el sıkışırdı. Ancak gol beklenenden erken geldi. İkinciden korumanın tek bir yolu kalmıştı, pislik.

Arda Kaptan'ın gözü kapalı atacağı 3 banko gol girmeyince, iş asiste kaldı. Sol tarafa geçtiği bir anda topu içeri çekip öldürücü kesmeyi yolladığında Manda Yiyiycisi'nin kafası bizi yerlere yatırdı. Aynı anda Galatasaray'ın 300 seyircisi arasındaki Başkan da tezahürata başlamıştı. Adnan Polat'a taraftar olmak çok yakıştı. Haldun'u saymıyorum o zaten taraftar.

Ortalama düşecek sananları yanıltmadılar. Yine iki ortak Yılmaz Vural'a ceza keserken, ilk defa Nevizade Geceleri söyletemediler.

İkinci yarı takım büyük futbol oynadı. Geriye düşülen bir maç, Estergon Kalesi defansı yapan bir takıma karşı nasıl çevrilir test edildi.

Maçtan sonra Ali Güneş,''penaltı, kırmızı kart'' diyerek doğruyı, Yılmaz Vural ''pozisyonu hatırlamıyorum'' diyerek yalan söyledi. Keşke Ali Güneş hocam penaltı deyip, kendi göbeğini kendi kesseydi ne güzel olurdu.

Ciddi rakip değildi, yine galip geldiler. Eskişehirspor maçına bırakıldı fallar.

6 yorum:

Adsız dedi ki...

abi yazılarını sürekli okurum.bu kadar kendiyle çelişen insan görmedim ben.Nonda için akla sığmaycak eletşriler,küfürler edip bu gün hiçbişey olmamış gibi konuşman sana yakışmıyor.Nonda'ya ''futbolcu değil,adam değil,s.git'' gibi ifadeler kullanan sanki benim..
Devrimci oldğunu söylüyon,kendinden devrim yaparak başla bence işe..
ciddiyet..

Adsız dedi ki...

http://www.fotomac.com.tr/uluc.html

Abi bu şerefsize artık ağzının payını vermek grek türbünce

Adsız dedi ki...

geçen seneki oyununun ne kadar iğrenç olduğunu bilmiyor musunuz? futbolu unutmuş gibiydi ve gerçekten iğrençti. şimdi ise iyi oynuyor, iyi olduğunu belirtmiş nazmi abi. bunda ne çelişki var anlamadım.

Adsız dedi ki...

ilk adsıza katılayım bende. bülent korkmaz hakkında da tam tersi şekilde gidiyor. sizin futbolla falan işiniz yok siz parti tutacağınıza yanlışlıkla takım tutuyorsunuz.

Adsız dedi ki...

Ben yorumlarınızı beğeniyorum.Tamamen aynı fikirdeyim. Kankası Musta Denizli ona göre teknik direktör. Bu sene Galatasaray gerçekten harika oynuyor ve bu ihtiyar bunak anlamıyor.

hadesperado dedi ki...

tatilde yazamadım,
isminden de anlaşılacağı üzere dünya üzerinde benzerine az rastlanır gudubet bir stadyumda(!), taraftarımıza uygulanan haraç politikasıyla, çoban bile yapılmayacak hakem bozuntusuyla, kaleci stoperiyle, manda yiyicisinin şovuyla gerçekten çok farklı bir maç oldu... :)

Nonda konusunda Nazmi abiyi eleştirenler geçen sene onu hiç izlememişler sanırım, sahada varlığıyla yokluğu belli olmuyordu, ayıptır biraz hafıza yoklayın... Nonda hala çok kötü dese asıl çelişki o zaman olmaz mı? sülüklere mi kaptırdınız kendinizi anlamıyorum ki...

ne yapsın Nazmi abi, nonbertarafus hıncal gibi mi yazmasını bekliyorsunuz, öyleyse beklemeyin gidin fotomaç/sabah okuyun, mideniz şenlensin...

adsız enflasyonu oluşmuş bu arada...