6 Nis 2009

Sabotaj


Galatasaray tarihinin en büyük maçını oynayanlar onlardı. Bülent Korkmaz, Küçük(kelime manasında) Hakan, Hakan Şükür, Ergün Penbe, Arif Erden. Başlarında tarihe nam salmış, apolet takmış, kurtulunamıyan İmparatore. En büyük maçı kazanan kadroda vardılar. Fatih Terim'in en büyük en kıymetli evlatlarıydılar. Yani biz öyle sanıyorduk. Fatih Terim vatani görevini yerine getirip döndü, dönerken de Şampiyon takımın hocasını kovdurup takımı adı sanı belli olmayan yabancılardan kurtararak teslim aldı. 2. Terim dönemi istenilen gibi gitmediğinde, daha dün hatırlayın, Bülent'i, Küçük Hakan'ı, Arif'i kovmuştu. Hakan Şükür boştaydı, onu da Florya'ya sokmayarak cezalandırmıştı. Ve takımı içten çökertmeye hız vermişlerdi.

Bir an gözlerinizi kapatıp hayal kurun. Avrupa Şampiyonu, Süper Kupa'lı takımı çökertme görevi size verilse ne yapardınız? Bunlardan daha beter yapamazdınız, imkansızdır. Lucescu'yu kovardınız, Özhan Başkan'la devam ederdiniz, ucuz yabancıları kovup tapon yabancıları alırdınız. Onları tekrar kovar, yerine yenilerini getirirdiniz. Bir daha asla olmayacak olan şeyi yapar, Revivo, Baliç, Abdullah gibi Fener'lilerden medet ummazdınız. Ali Sami Yen'i stad yapacağız diye terk etmezdiniz. Yapılan onca transferin içinden tek isabet olan Felipe'yi koşmuyor diye atmazdınız. En berbat Avrupa takımlarına elenmez, Galatasaray'ı bokun içine atıp atılmazdınız.

Sonlara doğru, tıpkı bu sene gibi Hagi geldi takımın başına. İlk icraatı kupayı beraber kaldırdıkları arkadaşlarını affetmek oldu. Kendi tükenişi pahasına arkadaşı Arif, arkadaşı Hakan Şükür oynasın diye Ümit Karan'ı gönderdi. 20 saniyede şampiyonluğu verdi(Kayseri maçında son saniyede Gökhan Ünal bize, son saniye de Luciano Sakarya 'ya atmıştı), Fener'i benim gördüğüm en büyük (tek) hezimetle yenip kupayı aldı(rmadı).

Sonrasında Gerets'le gelen balık şampiyonluk, gerçeklerin su yüzüne çıkmasını engelledi. İkinci senede Fener maçında yapılan taraftar devrimi, yöneticileri değiştirdi, takımı değiştirdi. Yine olmadı, sabotaj devam ediyordu, taraftar bir kere daha el koyup şampiyonluğu getirdi. Arda'yla, Hasan Şaş'la, Ayhan'la, Hakan Şükür'le.

Olmamıştı işte bir türlü çökertemiyorlardı Galatasaray'ı. Dokuz canlıydı mübarek takım. Başına bir Çaylak getirip bitirmeyi denediler. Şampiyonlar Liginden, Türkiye Kupasından ettiler. Ama olsun takım ilk yarıyı muhteşem bitirdi. 20 pasla gelen gollerle şov yapılıyor, taraftar artık Şampiyonluk şarkıları söylüyordu. Bir şeyler yapılmalıydı, dışarda kalan Galatasaray'lı eski futbolcular saldırmaya başladılar takıma. Hiç bir vasfı olmamasına rağmen Bülent Korkmaz bile televizyonlara konuştu.''Ben olsam Lincoln'ü oynatmam''. Nerden biliyordun geleceğini. Saklandı bir delikte bekledi. Gençlerbirliği maçında yaptığı soytarılığı unuttuk sandı. Hakan'lar başladı göreve, sabotaj görevine. Beklenen oldu, Skibbe kovuldu. Hepimiz sevinmiştik, biz bile yemiştik manüpilasyonu Bülent Korkmaz Skibbe'nin yerine gelince.

Biliyorduk, taraftarla beraber, hem kendisi hem takım büyüyecekti. O unutulmuş Galatasaray ruhu Ali Sami yen'e yeniden gelecekti. Bir şeyi unutmuştuk, bunlar bu işleri kimlerden öğrenmişlerdi acaba? Hocaları kimdi? Terim nasıl ilk dönemde Tugay'ı, ikinci gelişinde de kendilerini yemişti. Aynısını yapmalıydı, takımın en büyük futbolcusuna dalaştı. Lincoln'ün 11 asisti varmış, en az 50 gol asisti vardı oysa. Sadece Nonda'ya'' al dürt şu topu manda yiyeceğine'' deyip verdiklerinin yarısını atsaydı ruhsuz herif, şimdi biz bayrakları asmıştık bile.

Hedef gösteriyorlar, Lincoln almış başını ülkesine gitmiş. Cezalanması doğruymuş. Niye gitsin kardeşim adam kerizmi, zevk içinmi oynuyor futbolu. 4.000 dolar için ne maymunluklar yapan varken 400.000 dolar ceza yesin. Oynamak isteyen bir adamı bu kadar sabote etmek için daha ne yapılabilir.

Bu akşam Gaziantep maçı var. Lincoln yok, bütün yük Arda'da. Sarı kart sınırında, hakemin gözü onda olacak, Arda'dan bugün iyi futbol beklemeyin. İşin sarpa sardığı dakikalarda oyuna rakibi ürküteceği futbolcusu Hasan Şaş olacak. Vardır bir bildiği, bu maçı demek kafasında kazanmış, kazanırsa büyük hoca, kazanamazsa Lincoln gelmedi, maç seçiyor. Bu bir sabotajdır, Galatasaray'ın en büyük düşmanlarının bile yapamayacağı sabotaj.

Bülent Korkmaz; Senden hoca olsun, ben Taksim Meydanında eşşekler gibi anıracağım.

2 yorum:

xaar dedi ki...

Ardayi da fener maçina saklasin artik ne yapalim???
Çıksın memet güveniyle,giden gitti zaten!
Tek teselli var artik elimizde o da farklı bir fener galibiyetinden baska bişi olamaz...

Aslinda yapardik bu sezon da bir 9 da 9 pankarti da,ışıgı gören beri gelsin!!!!!

hadesperado dedi ki...

xaar +

geçen sene cevat "hoca" ile 6'da 6 yaptığımız maçlar geldi aklıma da, hem umutlarımızda hem futbolumuzda bugünle dağlar kadar fark var, yazık...