Kartaca İmparatorlu'ğu(Galatasaray Kulubü) Kral, meclis ve senato (Başkan,Divan ve Kongre üyeleri) tarafından seçilme esasına dayalı bir demokrasi ile yönetiliyordu. Yönetim kademesini aristokratlar(Liseli, zengin ya da zengin olmak isteyenler) oluşturuyordu, ve yöneticiler için sınırsız seçilme olasılığı vardı. Senato (Kongre Üyeleri) 300 kadar asilzadeden oluşuyordu ve 33 kişilik iç konseyin(Yönetim Kurulu) üyeliği ömür boyuydu. Zamanla 'Yüzler'' adını alan iç konsey üyeleri kağıt üstünde her yıl (Galatasaray'da 2 yılda bir) yeniden seçiliyordu; gerçekte ise aynı kişiler sürekli seçiliyordu. Kartaca Meclisi( Galatasaray Kongresi) ne belli bir sınırda mülk sahibi Kartaca'lı( zengin Galatasaray sempatizanı) katılabiliyordu. Böylesi bir oluşum içindeki Kartaca Krallığı yüzyıllarca Akdeniz'de hüküm sürdü.
Bundan 2200 sene önce Kartaca Komutanı Hannibal büyük bir ordu ile Romalılara saldırdı. Romalılar çok büyük kayıplar vererek Kartaca'lıları püskürttü. Büyük felaketten kurtulabilen Roma'lıların ünlü senatörü Marcus Cato her konuşmasının sonunda ''Kartaca yıkılmalıdır'' diyerek bitiriyor ve bu laf bu günlere kadar taşınıyordu.
Adı; Ümit Burnu'ndan, Sibirya Bozkır'larına, Yeni Zelenda'dan Alaska'ya yayılmış milyonlarca seveni olan Galatasaray'ımızı 2 yıl yönetecek şahsiyetlerin değişme zamanına 10 gün kaldı. Şahsiyetlerin değişeceği garanti ama bizim için ne değişecek bilen varmı. Zihniyet, kafa yapısı, üye profili, ön görü, hedef, motivasyon..... değişmediği sürece gelen gideni aratır. Etraf çok bulanıktır, Tabula Rasa (Masayı temizlemek) gerekir. Ve bizler sezon başlayana kadar umutlanırız, sonra enkazı tribünlerde teslim alırız kah bağırırız feryadımız gökyüzüne dağılır. Kah patlarız, yıkarız stadları. Tek bir yol vardır ''Kartaca yıkılmalıdır''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder