30 Mar 2013

Er Kişi Niyetine; Galatasaray 2-0 Belediye

Artık ezbere sayacağımız 11 futbolcumuz oluştu. Kaza bela ceza olmadığı sürece yemeğe bile gitseler bu 11 kişi beraber aynı masada oturacaklar. Oturdukça da tabela dışında, unutulmuş güzel futboldan şovlar sahneleyecekler.

Milli maçları izlemedim, sanırım ülkedeki futbolseverlerin en az yarısının ilgisini çekmemiştir. Benim için milli maçın tek bir önemi vardır o da bizim futbolculardan birinin sakatlanıp sakatlanmadığını öğrenmek. Bizde bir sakatlık çıkmadı, ancak Sarı Ejder'den gelen kötü haber Real maçı öncesi sıkıntı yaratmıştı. Ya da yaygaracı, goy goycu yalama Türk Spor medyası yangına körükle gitmiş haberimiz maç öncesi oldu.

Arena'nın oturmuş çimleri, takımını özlemiş taraftarı,  tam kadrosu, cezasını tamamlamış Grande'siyle güzel bir maç izleneceği garantiydi. Gerçi Belediyenin başında hayatını 18 içerisinde geçirmiş Bülent Korkmaz vardı, golü düşünecek hali yoktu. 11 kişi alan savunmasıyla vakit geçirerek görece 90 dakikayı geçirmeyi planlamıştı. Ama işte Aynştayn'ın izafiyet teorisinden haberi olsa maçın kendisi için 90 değil de en az 180 dakika gibi geçeceğini bilmesi gerekirdi.

Parçalı Fil, Sarı Ejder'le beraber oynayan Hamit bu maçın adamıydı bana göre. Büyük futbolcular, büyük futbolcularla çok daha güzel oynarlar. Nitekim maçın sonlarına doğru giren oyuncuların oluşturduğu Galatasaray takımı sıradan bir takım görüntüsüne bürünüyor. Değil Drogba, yanına Messi'yi, İniesta'yı getirsen etkilenmeyecek, futbolunu zerre kadar ileriye götüremeyecek futbolcu yok mu takımda? Var olmaz mı? Hakan Balta ileride ben Drogba'nın kaptanıydım diyecek çocuklarına çok yazık. Fasulyeden, yerli kontenjanından, mecburiyetten bu takımın sol beki olarak üstelik kaptan çıkarak Arena'da top ayağına gelsin gelmesin iyot gibi açığa çıktı. Bu kadar güzel oyundan, tabela bulunduktan sonra istirahate çekildikten sonra kötü şeyler yazmak biraz ayıp ama, insan biraz da uyum sağlar ya. Asimo Semih'e bakın görün, bugün oynadığı futbolu, toplara yaptığı estetik müdahaleleri Popescu görse elini ayağını öperdi.

Galatasaray takımı kuruldu, bu takımı Dünya'nın hiç bir hocası bu saatten sonra kötü futbol  oynatamaz. Yalnız işte 12. adam yok. Oyuncu değişikliği tabelasını görünce geçmiş olsun. Galatasaray'ın sonradan oyuna girip, oyuna katkı yapabilecek kalitede oyuncusu yok. Engin Baytar, Emre Çolak'ın iptal olmasından sonra takım bir kaç kademe daha büyüdü. Hiç umut bağlamadığım, 10 sene oynasa futbolunu gram ilerletmeyecek futbolcu Amrabat oyuna girdikten sonra ben izlemeyi bıraktım. Zaten takım ikinci yarıyı oynamadı desek yeridir. 70. dakikadan, Sabri girdikten sonra tribünler kendini metrolara atmaya başladı.

Hamit muhteşem oynadı, aynı şekilde Asimo Semih büyük bir özgüvenle oynadı. Dani Çarşamba maçına hazır, Selçuk, Melo kendilerini sakınarak hata yapmadan maçı bitirdiler.


Galatasaray maçı ilk yarı oynadı, uzun yıllardır görmediğimiz usta işi golleri Tay Burak'a attırdı, Tay Burak attığından 3 misli daha fazla kaçırdı ve maç bitti. Durum berabereyken kaleciden topu sektirdiği pozisyon penaltıydı, Burak olduğu için çalınmadı. Ve son dakikalarda kaleciyi geçtiği pozisyonda ayakta kalması kendini yere atıyor diyenlere bir cevap oldu. Bu maçı 3 puan için önemsiyoruz, ligin son maçında korkulu rüya görmek istemiyoruz. Ve artık saatleri saymaya başlıyoruz. Real Madrid  maçı için iyi bir idman maçuı oldu. Belediye'ye kısmet oldu ama er kişi Real'dir, cenaze merasimine hazır olsunlar. Bekle bizi Real Madrid, Endülüs'e raks etmeye değil, Pınarbaşı çekmeye geliyoruz.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

üstad, yine Amrabat'a verip veriştirmişsiniz. Vallahi ben hala ümitliyim. Grande 8 milyonu çıkartmak için bunu adam eder diyorum. Bu hengamede uğraşılamaz. Onun için artık seneye....