27 Şub 2010

Türkcell Analar Langırt Ligi


Guiza,''asistse asist ne var lan bu işte, kaleye sok da görelim'' deyip al da at pozisyonunda Alex'e topu uzattı. Tersi olduğunda 40.000 kişi Guiza'ya küfür edecekti. Etmediler, analar ligine geri dönüş yaptılar. Liverpool ile oynamak varken dağ başında Belediye takımıyla oynayacaklar.

85. dakikada hakem penaltıyı vermedi, verseler, atsak, Sporting Lizbon'la oynayacağız. Daha kolay bir rakip ve daha iyi bir kadroyla çıkmamız olası. Yarın Kasımpaşa maçına çıkacağız. İşte biz buyuz. Bizim futbolumuzun çapı bu kadar.

Ligimizin en büyük iki takımı(başka da yok zaten) Avrupa Liginde son 16 ya girmek için son dakikalara kadar can çekişiyor. Sonrasında da Polyanna'mız elsik olmaz bizim, Şampiyon olalım. Peki olalım, sanki çok zor, ulaşılmaz bir istek seninkisi.

Fenerbahçe ve Galatasaray malzemecileri aralarında anlaşsalar, formaları  çamaşır iplerine assalar, sırayla şampiyon olacaklar zaten. Bunca yatırıma, bunca büyük futbolculara, hocalara ne gerek var. Koskoca Reykart yarın Kasımpaşa maçına çıkarken ne diyecek olabilir futbolculara?

Eskiden takımlar 1 saat kala saha ısınmaya çıkmazdı. 10 dakika kala çıkış tünelinin önüne gelen takımın kaptanı Cüneyt Tanman bir seferinde şöyle demişti.'' Takımın başında sahaya çıkmak için, tribünlerin elektriklenmesini beklerken, kadroları anons edenin ağzından 5 Cüneyt demeden takımda olduğuma inanamazdım''

Yani koskoca Cüneyt, en öndeyken bile Galatasaray formasının ne kadar değerli olduğuna inanıp kendisini motive ediyor. Bir önceki maç yazısında yayınladım iddia kuponunu. Galatasaray'a inanmışlığım yüzünden yattı. Acaba Arda Turan hariç hangisi 1-1e 1000 dolar basabilirlerdi. Soruyorum Adnan Polat dahil, bütün yöneticilere suçu aşağılık hakeme atıp sorumluluktan yırtmak en kolayı Galatasaray'a o maçta 1. milyon dolar bahis yaparmıydınız?

16 numaralı futbolcu(benden kurtuluş yok, adını anmayacağımı söylediğim sahtekar benim sayfamda bundan sonra 16 numara diye anılacaktır) giydiği formanın hangi takım forması olduğunu biliyor mu? Bakın buraya tarihe not düşüyorum. Galatasaray'ın son maçı Gençlerbirliği maçı. O maçın kadrosuna bakın, Servet, Topal, 16 numara varsa bilin ki Fenerbahçe'nin kupayı almasına dua eder olup, Avrupa ligine yandan girebilmek için 4.lük 5 lik maçına çıkıyor olacağız. Bu aşağılık, sahte futbolcu bozuntusunu Galatasaray'dan kovmadan bana rahat uyku yok. Ben Necati'ye, Cihan'a, Orhan Ak'a saldırmışım. Bugün Cihan'la değişmezsem şerefsizim. Var mı lan böyle bir adalet? Erhan Önal Kartal marka otomobile binerken Servet'in bindiği araba trafiğe çıkınca yanındaki arabalar yana kaçıyor bakmak için. Galatasaray'ı Galatasaray yapan futbolcuların çoğu sürünürken, Galatasaray yansa, bir kova su atmayacak futbolcular senede 2 milyon dolar indiriyorlar. Bize ise tribübünlerde ''yenilsen de yensen de taraftarın senin le'' demek düşüyor.

Takım elenmiş, çağırıyoruz, teselliye, bari Analar Ligini önde bitirsin diye. Topal, Servet kaçmış, tenezzül bile etmiyorlar önümüze gelmeye. Maçtan evvel 10 kişi çağırınca koşarak gelenler, dışarıda taraftar gördüğünde boka bakar gibi bakıyorlar. Bunların ciğerini bilirim ben. Kolayına Arda Turan olunmuyor bu alemde.

Dünkü gazeteleri gözden geçiriyoruz. Talimat gelmiş basın tribününe. Hakeme saldırılacaaaaak, saldır. Hıncal Uluç bile ki- asıl bu maçtan sonra kusması gerek ne kusacak sa- hakeme yüklenmiş. Bir kişi yazmamış avuta giden topu çuval, kaleye 25 metre mesafeden taca atmış, nargile içicisi Uğur beyin ciğeri iflas etmiş, 16 numaranın eli belinde, Topal, topallaya topallaya geliyor, zaten içeride biri kazma, diğeri Balta iki oyuncu var. Topa basan bir tek Lukas, ağlardan çıkaran da, ligin başında en sevdiğim transferken, en sevmediğim durumuna düşen kaleci.

Aynı takımda Dünya çapında oyuncu da var, futbolcu bile sayılmayacak oyuncu da. Direnen, Caner, Kaptan  ve Keita Galatasaray'ı teslim etmemeye uğraşıyorlar. Gel gelelim top gene dönüp dolaşıp çuval kalecinin tahta bacaklarına geliyor. Vurduğu tekmeyle top bir kez daha bizim tribüne geliyor, devamında bu sefer Ayhan Bey'in eskortluğunda, 18 içine kadar sağ selamet geliyor. Kaleci biraz ileri çıkıp hedefi küçültse olmaz, belki gole mani olur, her zaman yaptığını bu kez yapmayıp, kale çizgisine kendini demirliyor. Vurulan sıradan bir top, bizi en azından beni 37 sene önceye götürüyor. Sağolun çocuklar, hem 10.000 liradan ettiniz , hemde çocukluk günlerime geri döndürdünüz beni!

Yarın Kasımpaşa maçı var, sanmayın ki kolay galibiyet alır yola devam ederiz. Ne var ki önemli değil, hangi sonuç alınır sa alınsın, Türkiye Langırt liginde 2.5 takım var. Yarım olan takım 10 senede bir bağış yapılan şampiyonluğu geçen yıl aldı, kalan 2 takım sırayla 4 er şampiyonluk alacaklar. Bu şampiyonluğu almak için de ne Aleks'e Lugano'ya Dahi Daum'a, ne Elano'ya, Lukas'a Surinamlı'ya ihtiyaç var. Amaç sadece buysa, manipülasyonun, dolandırıcılığın ta içindeyiz. Yok, içinizde takım kuruyoruz olacak bunlar diyenleriniz var sa onlara da lafım yok. Ben en ufak bir belirti görmüyorum, gelecek senelerin unutulmaz takımının kurulması yönünde.

Ahval ve şeraite bakınız. 10 sene önce, durum daha zor iken, önümüzde örneği yok iken, develer tellal, pireler berber iken. Taffarel- Leo, Popescu- Bülent, Lukas- Servet, Okan-Emre-Suat, 16 no-Balta-Ayhan, Hagi-Elano, Hakan Şükür-Arif, Keyta-Arda. Oyuncuları hassas teraziye koysak o takımda Arda ve Keyta'dan başka kimse oynayamaz. Bu ne ucuzluktur kardeşlerim? Turuncudan iz taşıyan sarı ile vişneye çalan kırmızı renkler bit pazarına düştü de bizim haberimiz mi yok?

Yarın maçta olacağım. 16 numaranın peşine düştüm, içinizden hayırsever bir Galatasaray'lı varsa beni polise şikayet etsin, içeri almasınlar. Bu gidişle mutlak bir halt yiyecek 40 yıldır şerefle girdiğim tribünlere bundan sonra girmez duruma düşeceğim. Bu nedir ya? Surinam'lı ne yapsın? deliğin biri tıkanıyor, 2 yerden daha delik açılıyor. Demek tek tek olmuyor bu değişim denen dalga, devrim gerekiyor. Nasıl ki biz bir Fenerbahçe maçında Galatasaray devrimi yaptıysak, ona benzer bir şeyin yapılması gerekiyor. Yoksa biz her sene aynı yazıları yazar, aynı şarklıları söyleriz tribünlerde.

''Sen var ya sen, başımın tacı gözümün bebeği, sen var ya sen deplasman yolunda elimde sigara''

4 yorum:

Adsız dedi ki...

abi bu 16 numarayı başımıza bela edeni Bülent kokrmazdır.. allah belasını versin..

Sacit Tekin dedi ki...

Nazmi abi,

Çok haklısın, her sene aynı terare. Geçen sezon mart ayındaki tabloya benziyor duruma ama geçen sezon Lincoln'ün büyük katkısı ile ayakta kalan takımın yürüye yürüye şampyon olması gerektiğine inanıp kadrodaki defoları görmediler. Topal, Servet, Balta nın aslında ne akdar kazma olduğu görmediler. Bunları 2 yıldır yazıyoruz şimdi millet Balta ya Servet e yeni sallamaya başladı.

Ahadan linkini koyuyorum. Daha ilk haberi çıktığım Mustafa Sarp için bloğumda ne yazmışım. Şimdi mal ortada?

http://sacitekin.blogspot.com/2009/03/mustafa-sarp-bombas.html

Abi,

bizimkileri takım makım kurmayı bilmiyorlar. Ne yazık ki isim almayı marifet sayan Los Galactikos tarzı bir anlayış hakim. Geçen seneki tablda kardonun yetersizliğini görmeyenler şimdi yenidne yapboz yapacaklar. İSTİKRAR FALAN HAK GETİRE. 3-5 yıl da Avrupa da başarı hayal.

baha dedi ki...

Abi eline sağlık yine döktürmüşsün.Bir önceki sene, ondan önceki sene okuduğum yazına istinaden bir istekte bulunmuştum şampiyonluk reçetesi yazını bekliyoruz diye.Gerçi nasıl oluruzu değil de olamayızı yazmıştın.Şampiyonluk reçetesi nedir abi bu sene?Nasıl oluruz ya da olamayız?Sen yazılarında yazmıyorsun artık 16 numarayı ben de yorumlarımda yazacağım 16 diye.Yönetim, futbolcu , taraftar , teknik direktör dörtlüsünde bu sene en zayıf halka futbolcular.Orta sahanın Barış haricinde değişmesi gerekiyor.16,Ayhan ve Topal' ın bu takımdan gitmesi gerekiyor bilmem katılır mısın? Dün akşam Antalya maçını okudum, hani şu Ali Sami Yen' de 3-0 yenildiğimiz. Maç yazısının altına yazacaktım ama yorum kapalı.Altına not düşmüşsün "bu maçı hatırlayanınız yoktur herhalde" diye.Yaşım o zaman 14' tü, dün gibi hatırlıyorum( aferin bana, erkeğin anlamsız futbol hafızası işte :)).Samsun ve Antep mağlubiyetleri de aynı zamana denk gelmişti. O sıralar tribüne beleş girmek zorunda kalıyordum.Para yok, pul yok, başka çaremiz de yok doğal olarak :)Bi kaç maç köpük satmışlığım vardır bilet alabilmek için : )Neyse ki şimdi telafi ediyorum..Bu senenin şampiyonluk reçetesi yazını bekliyorum Abi.Erken oldu biraz ama bu istek, Uefa ve Kupa da gitti ya şampiyonluk hesaplarına girmemiz lazım artık.Saygılar.

Adsız dedi ki...

Nazmi abi belki alakasız ama bir Galatasaraylı kardeşin olarak bazı konularda kendinle ters düştüğünü düşünüyorum.. Mesala rijkaard'ı yere göğe sığdıramayan sen Mustafa sarptan şikayetçi olduğun halde (ki hakslısın topçu falan değil)40 maçtır bu kazmanın nasul bi oyuncu olduğunu çözemeyen rijkaard yerine mustafaya yükleniyorsun..