Dünya Kupası nedeniyle ilk defa ligin ortasında bu kadar ara verildi. Taraftar özlemi bir tarafa tutturulan veya tutturulamayan oyun ritmine acaba nasıl bir reaksiyon verebileceklerdi takımlar. Gerçi arada bir kupa maçı oynandı, ne var ki fikir sahibi olmaya yetmezdi. Çoğu takım denenmemiş oyuncuları sahaya sürdü. neyse biz kendi çöplüğümüze dönelim.
Giresun'un Çotanak kumpasından sonra Jesus Noel gecesi Sümela Manastırında pusuya düşürüldü. Yüce Gök'ten bir mesaj vardı. Şut atamadan maçı tamamladı rakibimiz. Diğer rakip zanlısı 1-1 berabere kalmış, maçtan haberimiz olmadı, istatistiklere baktık, kaleyi bulan tek şutu varmış, o da gol olmuş.
Vah zavallı Galatasaray kimlerle şampiyonluk savaşı veriyorsun diyerek, kendimize acıyarak yine düştük yollara. Bakalım takımı bıraktığımız yerde bulacak mıyız? Maç öncesi Arena civarında demlenenler , ekran başındaki milyonlar hesap yaptığımızda genel averajı eşitleriz sanıyorduk. Öyle ya İstanbulspor dipte, gol atamıyor, çok serbest vuruş golü yiyordu. Maç kurgusunu taraftar olarak buna göre kurduk. Biz de serbest vuruş golü atamıyor, bıraktığımız takım gol atıyordu. Tam maçıydı yani, yen lider ol.
Bir şeyi daha biliyorduk, rakip kim olursa olsun sezonun en iyi topunu oynayacak, oynasın sorun yok. Hakem elinden geleni ardına koymayacak, koymasın o da dert değil. Bu maç hakemle yola taş konulacak maç değil. Maçı koparamadığımız dakikalara gelene kadar beklentimiz gerçekleşti. Biz 3 olsun da Baran Aksaka'yı seyredelim derken Okan Buruk'ta muhtemelen aynı temennideydi. Takım kendi yeteneğiyle golü atsın ben şovumu yapayım. Yapacağı çok güzel hamleler vardı oysa. Gomis gereğini yapmış, tabelayı kapmıştı. İkinci yarıya çıkarmasa 2-3 yenilse bile hiç birimiz aksi bir şey söyleyemezdik. Barış Alper'i bekliyordum. Maça girmediğine göre hazırlık maçlarını gazozuna oynamışız o belli oldu.
Evet, aynen o da bizim gibi seyrediyordu. Yıllardır sıkıntımız kornerler, duran toplardı. Kendi kalemize kontra yakalanıyorduk. Bu maç dünya korner golü atma rekoru kırabilirdik. Her biri çalışılmış, kurgulanmış, defalarca denenmiş atışlardı. Mertens şovu sürüyordu, ben çıkıyorum diyene kadar kimse oyundan çıkaramazdı.
Enteresan bir durum oluştu. Gala hiç de kötü oynamıyordu, ama kim iyi oynuyordu? Thor, en kötü maçını oynadı, bilerek sarı kart aldı ise yok öyle Christmast kaçağı yapmak, eşek gibi Sivas deplasmanına gidecek maçı tribünden izleyeceksin. Vakit geçireyim bari diyeyse Sefer gibi aptalsın, burası Gala Aslan yuvası. Futbolu önce aklınla oynayacaksın. Raşitsa- Kerem çok kötü bir maç çıkardı, Hoca defosuna denk geldiler, çok uzun süre sahada kaldılar. Olur bazen kıl birine rastlarsın, hiç geçemezsin. Oyun içinde saldırı kanatlarını hiç değiştirmedi. Boey bile sezon ortalamasının altındaydı.
Kaleyi saymıyorum, kaleci yoktu. Bu güne kadar Muslera'ya olmadık laflar söyledim, geri alıyorum, Okan Kok'a çok güveniyordum. Giresun maçlarını görmemiş olsam fasulyeden kaleye geçiyorum, yakayım takımı da görün der gibi kaleye geçti derdim. Çok kötü kaleciymiş notumu düşüyorum, güvensiz duruşunun yanında her topu taca, rakibe şişirdiğini asla büyük takım kalecisi olamayacağını söylemeyi de gereksiz buluyorum.
OkanBall'u yakında açıklayacağız. Bu maç tek bir maddede tekledi. Kerem çalım atarken kaptırdı, neydi peki bu maddeyle ilişkisi, atak sonlanacaktı. Baktın geçemiyorsun, at taca, hadi vaktin kalmadı atamadın, nefesinin son oksijenini harcayacak o topu tekrar kapacak yere yığılacaksın. Başta yazdık Yüce Gala Gök'üne dua edelim, o golü yesek, Sivas maçına kadar yarımız telef olurduk. Maça gidenleri düşünemiyorum bile.
Son yarım saat sanki Real Madrid'e karşı oynuyoruz sandım. Bana göre maç 2-2 bitti ama bize 3 puan yazdılar. İstatistiklere bakmadım, 10-0 da bitebilirdi maç. Ayağa kalktık, emaneti geri aldık, oturmak yok. Real İstanbul maçını kendimize sarı kart göstererek atlattık, dersimizi aldık, 4. gece Sivas City maçımız var. Bizim için iki derbi sayıyorum, biri Rizespor'du, belayı savuşturduk, diğeri Rıza Çalımbay'dır. Küme düşmeyi göze alacak, bize karşı takımı maksimum motivasyonla oynatacaktır. Hazırız, hodri meydan.
Serbest vuruşları yendik, kale direklerini de yeneceğiz, buruk da olsa galibiyet naralarını atın. Liderliğin keyfini çıkarın, ülkemizin bütün koordinatları, yönlerine, Ahlatlı'dan Toprak Tutan'a, İnce Burun'dan Aralık'a 3 lü çektireceğiz.
Şampiyon Cim Bom yazdıracağız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder