10 Nis 2010

Bunlar da Maç, Bunlar da

Ne farkı var kardeşim, saha aynı, top ağırlığı aynı, hatta burada para daha fazla( harcanan emek, verilen verimle oranlarsan), hepsinin lisansında futbolcu yazıyor, Barış Özbek'le, Servet Çetin'le, Messi'nin, Cerard'ın, Robben'in karşı karşıya oynama ihtimalleri var. Onların tribünlerin de de taraftar var, bizimkilerin de.

Sezon başında forma tutamaz bizim takımlar. Hele bir 10 maç geçsin o zaman bizi seyredin derler. Ligin yarısının hocası kovulur. Sonra başlar sakatlıklar, çirkef oyunlar, yaklaşan devre arasında gönderileceklerin gizli listesi açıklanır. Avrupa'ya transfer olacaklar için pazarlar kurulur. Bu arada mevsim kış olmuştur, çoğu Anadolu sahaları buz tutar. İyi futbol beklenmez haliyle, kazayla alınan 3 puan varsa değme keyfine hocaların, taraftarların. idreci denilen oligarşinin.

Devre arsında karaborsa başlar bizim ligimizde. Antrenmana ihtiyacı olan, sakatsa iyileşmek için rehabilitasyon merkezi arayan, vitamini eksik, değişik Türk kızlarıyla takılmak isteyen, değişik yemeklere karnı acıkan cebi de büyük olan futbolcuları( dolar, yuro doldurmak için) karşılamak için tuzluğu kapan soluğu hava alanında alır. Bir gazla dandik bir takımı yenince, kazayla kiralık bir futbolcu da gol atmışsa, bonservisini nasıl alabilirizin telaşı. Bir kaç maç atlatıldıktan sonra, ligin snu yaklaşıyor, atık kimse bizden iyi futbol beklemesin. Dua et rakip puan kaybetsin, ancak o zaman tutunabilirsin tepelerde.

Bunlar maç, Bavyera Münih ile Mançester Birliği arasında oynanan 2 maç, toplam 8 gol, Liverpuul, Benfika arasında oynanan 2 maç, toplam 9 gol, Barça ile Arsenal arasında oynanan 2 maç toplam, 9 gol. Toplamak için hesap makinası lazım, 26 gol ediyor. Bu kalecilere, bu defans oyuncularına karşı atılmış 26 gol.

Bunlar da maç,bizim El Sikko, Galatasaray- Fenerbahçe maçı, toplam 1 gol, Galatasaray- Trabzonspor,toplam 1 gol, Galatasaray- Sivasspor toplamda 2 gol. Ankaragücü- Beşiktaş toplam sıfır gol. Fenerbahçe-Kayserispor 2 gol.Gençlerbirliği- Fenerbahçe, toplam sıfır gol. Bizim 6 üst düzey maçta atılan gol sayısı 6.

Bizim üst düzey takımlarımızın karmasını oynatsan, yukarıda saydıklarımızın kalesine tek bir şut bile atamadan 6 maçı tamamlarlar. Hadiyin lan, hokkabazlar, kimi kandırıyorsunuz bizim de oynadığımız oyunun adı futbol diye. Korkunç kahrolası bir tuzağın içindeyiz. 20 liraya düşmüş Galatasaray'ın maçı, kombinesi olanlar bile maça gitmeyecekler. Gidecek olanlar da maç seyretmeye gitmiyorlarlar, yarın stadyumda olacaklar, malzemeci Veli, bir ipe formaları assa yine orada olacaklardır. Formanın içindeki futbolculara herkes boka bakar gibi bakmaya başladı. Hepinize yazıklar olsun, ben sizin yerinizde olsam aldığımız eşşek yükü paralardan toplar, televizyonlara verir de şu naklen yayınları yasaklatırım. Foyanızı ortaya çıkarıyorar. Acaba sizler seyrediyormusunuz bu maçları?    

Geçen gün hangi futbolcu hangi diziyi iziyor diye yazmış paçavra gazetenin biri. Kurtlar Vadisini, Canım Ailem'i izliyor bizim futbolcular. Keriz mi, kendilerinin olmadığı bir şovu seyretsin. Bir çalım öğrensin, pas nasıl atılır örnek alsın. Kayarak topu kurtarmaya taksın kafayı, gol vuruşuna baksın. Bu kadar para veriyorlar, bir maçı alacaksın oyunculara ev ödevi vereceksin. Seyretsinler maç, seyrettikleri açtan ertesi günü imtihan yapacaksın. 8 alamayan futbolcunun lisansını yırtacaksın. Arda'da niye düşüş varmış, düşüş müşüş yok. Arda aynı, Arda'nın kabiliyet bu kadar, attığı çalımları öğrendiler artık yemezler. Bir feyk atma, içeri doğru topu kesme, sonrasında Messi'yle kıyaslanma.Şu saydığım 6 maçta her hangi bir takımda 16 numarayı düşünebiliyormusunuz? Odunla döverler adamı.

Bu memlekette maça giden taraftarların imkanı olsa, isteyen istediği takımın taraftarı olsun, istediği maça bedava gidebilsin dense. 1 ay içinde, Sefa, Alen, Sebo dahil tek bir taraftar kalırsa eşşeğim. Sonra da sistemin adamları baş başa kalsalar, bir birleriyle kazasız belasız, eleştirisiz, küfürsüz bir lig oynasalar. İstedikleri bu değil mi sanıyorsunuz?

3 büyükler; Futbola lanet ettirenler, hepinize lanet olsun.

7 Nis 2010

Sorun Korteks Sorunu


Sevgili, büyük Surinamlı ve sevgili büyük Galatasaray taraftarı;

Bu sütunlarda pek çok defa feryat, figanımı okudunuz. Ne yazdıysam, ne söylediysem amacım, şiarım hep aynıydı benim. Ne yaptıysam Galatasaray için yaptım. Gelip geçici neticelerle, tabelayla, tabeladan sonra atıp tutan sülüklerle hiç işim olmadı. Amacım mevcut Galatasaraylıların moralini yüksek tutmak, onların bilemediği benim bildiğim bir şeyler varsa aktarmak, bir iki ve daha fazla çocuğu Galatasaraylı yapmaktır. Bunda da karınca kararınca elimden gelenin fazlasını yaptığımı düşünmekteyim.

Yüzyılda olup olabilecek hadiseler vardır bazen. Misal Hagi'nin Galatasaray'a gelişi, misal Surinamlı'nın takımın başında oluşu. Bin tane hata yapanlar, ancak 2 doğru yapabilmişlerdir bana göre. Ve bu anlamda, herkesin saldırıya geçtiği anlarda durumdan vazife çıkararak bir kez daha feryat etmek istiyorum.

11 tane eşşekle oynasa, her sene kümeye oynayan takımı olsa, hiç bir zaman şampiyon olamasa bile benim görüp görebileceğim, ölene kadar takımın başında  olmasını istediğim hoca, büyük SURİNAMLI'dır. Ve bundan sonraki kalan maçlarda Galatasaray taraftarından meleme, ağlama değil de maçın başından sonuna kadar ''kıvırcık saçlarına, ak düşmüş uçlarına'' diye tribünleri inletmelerini, dosta düşmana Galatasaraylılığın ne olduğunu bir kez daha göstermelerini istiyor, bekliyor, emrediyorum. Hattı müdafaa yok, sathı müdafaa vardır, bu satıh Galatasaray siperleridir. Kanla irfanla kazandığımız mevzileri, bir avuç çapulcuya, sülüğe, seçildiklerini sanan adlarına yönetici denilen hokkabazlara bırakıp gidecek değiliz.

Ne oldu bize 1 ayda? diye kafa patlatalım biraz. Kimseye inanmayın sakın, hepiniz en az sizlere dayatanlar kadar biliyorsunuz futbolu. Gelinen noktada Surinamlının suçu yok. Eğer içimizi rahatlatacaksa sebeb, sorumlu arayacaksak, aramaya gerek yok. Hepimiz biliyoruz, 2 sene daha gözümüzün önünde tezgahlayacaklar çok bildikleri orta oyununu. Adnangiller aramızdan çekilmediği sürece yüzümüz gülmeyecek bizim.

Şampiyon kulüpler kupasını biz kurduk. Adnangiller bulaşana kadar en çok katılan 3 takımdan biriydik. 6 sezon oluyor, unuttuk Şampiyonlar Ligi marşını. Teslim aldıkları takıma senede 2 antrenör getirdiler, şimdi nerelerde oynadıkları belli olmayan futbolcuları transfer ettiler. Her sene şu garip ülkenin dolarlarını futbolcu pazarlamacılarıyla bölüştüler. Ve biz arada gelen kısmete Şampiyonluklarla avutulduk durduk.

Evet son maçlara bakıyoruz şimdi. Sebep olanların foyasını ortaya çıkardıktan sonra soruna bakıyoruz. Sorun kafalarda, herkes futbol ayakla oynanıyor sanıyor, Türkiye Langırt ligi haricinde hiç bir büyük ligte futbol ayakla oynanmıyor. Bütün oyunlar gibi futbol da ayakla değil, beyinle oynandığından bir arpa boyu ilerleyemiyoruz.

Son maçta saydık, 10.000 lerce taç atışı yapmıştır her halde Sabri. Surinamlı taç atmasını mı öğretsin? Lise talebesine hocanın kalem tutmasını öğretmesi gibi bir şey. Sırayla gidelim bakalım, bizim futbolcularımızın kafatasının içinde beyin var mı?

Kaleci Aykut'u seyretmek mecburiyetinde kaldık. Haftanın kurtarışını yapmış, Batman gibi ters köşeye uçarken top ayağına çarpıp içeri girmediğine kurarış diye yutturuyorlar. Bundan sonraki maçlarda o oynayacaksa, inanın 5. bile olmayacağız demektir. Şimdi kaleci Aykut'ta beyin olsa, kendisine gelen topları ragbi oyuıncusu gibi 70 metre uzağa atar mı? Kalesine top gelmesin ister bir kaleci. Her maç 0-0 bitse Dünyanın her takımında oynar. Topun gelmemesi için en verimli şey, topun kendi oyuncularında kalması. O ne yapıyor, her topu rakip takıma atıp kendisi daha çok topla buluşuyor. Kaleci bile olmadığından gelenlerden biri elbet çerçeveyi buluyor. Bulunca da geçmiş olsun.

Aykut'ta beyin yok, savunma da var mı peki? Topu kaleciden alıp, 20 metre önündekilere aktarabilecek yeteneği olmayan kazmalardan oluşuyor savunma. Son maçta Lukas az daha bütün savunmayı dayaktan geçirecekti. Aptallıklarını kapatmaktan helak oldu. Kafası çalışmayan Servet ne yapsın? topu şişirmeyi tercih ediyor, son maçta olmayan beyni taca at emri vermiş onu da gördük. Sabri, Hakan Balta ürkeklikten, korkaklıktan en ufak bir bindirme yapamadılar. Bir şekilde futbolcu lisansı verilmiş bu adamlara Surinamlı 50 metre koşun mu diyecek?

Fakat biri var ki takımda bana göre şu ana kadar Galatasaray'da oynamış en akıllı futbolcu. Sıfır kabiliyetle, birilerinin basiret bağlanması veya benim kıllandığım sebeplerle kendini Galatasaray'da oynuyor bulmuş. Galatasaray'da olmasa Kartalspor'da kadroya zor girebilecek bir lisanslı ayak tepicisi bu sene en çok oynayan futbolcu olmuş ve büyük aklı sayesinde takımı tek başına itin götüne sokmuştur. Önce Galatasaraylı olduğunu beyan ederek taraftarı kandırmış, sonra Surinamlıyı. Her maç, her futbolcunın her kareketi kayıt altında. En çok top kapan oyuncu olacaksın, akıllısın ne yaparsın? Topun rakibe geçmesi için yırtınırsın. O zaman yapman gereken top bizdeyken araziye uyman, nasıl yapıyorsan cin olman, hayalet olman, seni arayıp bulamayan takım arkadaşın zaten sınırlı yeteneğiyle topu kaptırır nasıl olsa. O zaman sen devreye girersin, o kadar yemeye, ilaca, vitamine, antrenmana ben Ankara'ya kadar koşarım. Sen de koşacaksın it gibi, topu kapacaksın, en çok koşan futbolcu olup listeye gireceksin. Kapınca ne yapacaksın peki? Top kaptıranları da sayıyorlar, sen iyisimi geriye oyna, Servet'e at o kaptırsın. Ya da geçen sene Lincoln'e yaptıkları gibi bu sene de Elano'ya yapmalarına yardımcı olacaksın. Eğer Elano kötü kullanma ihtimali olan bir yerde ise, baskı altındaysa Elano'ya atıp bir taşla iki kuş vuracaksın. Birinci kuş isabetli pas atmış olacaksın, daha büyük kuş, Elano topu kötü kullanıp, kaybedecek siz götünüzle güleceksiniz. Her Galatasaraylıyla bütün maçları tekrar izlemeye hazırım. Bu sene açık ara şampiyon olmamışsak, dışardaki Adnangillerden sonra içerdeki 16 numara yüzündendir. Elano'nun kötü gözükmesinin, Sabri'nin taçlarının rakibe gitmesinin, top kayıplarının, yediğimiz gollerin çoğunun tek başına sorumlusudur. Gel gelelim Galatasaray'ın gelmiş geçmiş en akıllı futbolcusudur. Ben hariç, bütün camiayı uyutmuştur.

Elano Hagi gibi adam geçebilen sonra pas atan biri değil. Aklı ile futbol oynamaya çalışan tek futbolcumuzdur. Elalemin 20 pasla 5 km koşarak topu götürebildikleri noktaya tek bir pasla götürmek istemektedir. Ne yazık topları diri olduğu, boş bulunduğu kısaca uygun durumda alamadığından, aldığında da attığı yerlerde akıllı biri olmadığından asist yapmamış yazılmaktadır CV sinde. Eğer Galatasaray'ı bizim sevdiğimizin binde biri kadar seven oyuncularla oynayabilse şimdiye kadar asist kralı olurdu. Geçen yıl az daha Lincoln böyle biri olacak, kazmaların kapılarından birisini kapatacaktı. Yaser'e yedirdiler, ilk yarının en verimli futbolcusunu. Şimdi şaşı paslarını arıyor gözlerimiz. Bu orta sahayla Hagi olsaydı, çoktan ismi unutulmuştu, hepimiz küfür ediyor olacaktık. Her futbolcu kendine oynuyor, kafasında beyin olmayan biri de Keyta. Van Gogh'un çok iyi ressam olması gibi bir şey. Fantastik futbolcu, üstün yetenekleri var ama omirilik soğanı yok. Bir maçı alır, 10 maçta bir halt yiyemez. Vurulması gereken yerde pas veriyor, pas vereceği yerde vuruyor. Necati'nin yetenekli olanı.

Biraz da Arda'ya sallayıp toparlayalım. Arda'nın düşüşü tam bir acemilik. Bekham yapacaklar ya, saldılar çocuğun üstüne medyatik bir kızı. Ne oldum delisi oldu. Dünya Kupası hayalleri vardı, diğer milli futbolcularımız gibi. Hepsi  gibi o da bu sezonu bıraktı. Milli maç motivasyonu kalmayınca hedefi küçülttü.
Semih, Nihat, Gökhan Zan, Hamit, kim varsa kulübelerde çürüyor. Arda'da çürüyecekti belki takım tam kadro olsa. O da Mehmet Topal tarafından iptal edildi. O sakatlık pahalıya patladı bize. Ne kadar kötü de oynasak Arda Turan bir şeyler yapar, bir kaç puan daha fazlamız olurdu. Takımın kaptanı yok, hata yapıldığında, pis gol yendiğinde iki, misli oynayıp gireni çıkartacak derman, moral yok. Belki bir çoğunun işine bile geliyor bu durum. Seneye olmayacak çoğu, futbolcu cin, ben yoksam gerisi tufan diyor. Yarın Dünya Kupası maçları var, oynaması muhtemel futbolcular topa girmiyor. Bir tek müstesna var tabi bu takımda. Dedik ya duran saat bile günde iki defa doğruyu göstermiş. Lukas'ı gerimişler, eğer kaçmazsa tabi. Takımda tek geçilecek futbolcu.

Evet Galatasaray taraftarı, her zamanki gibi görev senin. Sebep olanlar, oynayanlar hancıdır. Bugün varlar yarın yoklar. Biz buradayız, ömrümüz ne kadar vefa ederse tribünlerde olcağız. Bundan sonraki bütün maçlara Reykart için gidin. Kıvırcık için bağırın. Lukas hariç hiç bir futbolcuya özel muamele yapmayın. Ağlamayın, arabesk şarkılar söyleyerek düşmanları sevindirmeyin. Karnınızı doyuramayacağınız yerde aç olduğunuzu söylemeyin.

Göreyim sizi çocuklar, başınız öne eğilmesin, kollar kırılsın, Ali Sami YEN içinde kalsın.

5 Nis 2010

Galatalona; Sivasspor 1- Galatasaray 1

Geldiğinden beri sana ilk defa kızıyorum Surinamlı. İlk defa eleştiriyorum seni, çok ayıpladım. Madem bizi Barcelona yapacaksın, sezon bitiyor bekliyoruz o büyük takımı,  bir tek eksiğin vardı oysa. O da nihayet iyileşmişti, kadrodaydı, müjdeler olsundu. Lukas yerine Gökhan Zan'ı oynatsaydın, benim büyük hocam, büyük Surinamlın olacaktın. Şimdi şu maça bakarak sana yazıklar olsun diyorum. Şu maçta Lukas ikinci sarı karttan atılsaydı, biz bu hafta Ali sami Yen'de tam bir Barcelona izleyecektik. Yazık oldu. Ama sen yine de lukası değil, Gökhan Zan'ı oynat hocam. Çok özledik biz nmilli stoperimizi.

Kadrolar açıklanır açıklanmaz iddia bayisine koştum. Sivasspor 1 e yatırdım parayı. Bir kez daha beni yatırdı Galatasaray.  Başımızda Aziz Yıldırım olsa bundan daha kötü bir kadro çıkarıp, bundan daha kötü yönetemezdi. Laubali sakız çiğneyişini gördükten sonra Reykart'ın sezon sonunu beklemeden kaçacağına bahse girerim artık. Ne sistemmiş ya, sezon başından beri uyguladıkları kampa girmeme sistemini bu maç kaldırmışlar. Tarih bir kere yazmıştı ya Sivas'ta, hastaneden kaçan Hasan Şaş bile Sivas'a gelmişti, kalede Aykut vardı. ne olmuş canım yine aynı şey değilmiydi, geçir dediler Aykut'u. İlk yarı öyle bir terse uçtu ki, bıraksalar Erzincan'a kadar gidecekti. Top ayaklarına çarpınca kurtarmış oldu. Tamam Leo'ya bok çuvalı dedik kötü kaleci dedik ama Aykut kaleci bile değil kardeşim. Ragbi oyuncusu, topu en uzak yere atma ustası. Olsun kalede bir ağaç olsa, arada sırada ona da çarpacaktı, iki defa çarptı. Kenara çerçeveye giden topun gol olacağını biz iki seneden beri yazmaktayız. Son 10 dakika kalaya kadar bir gol yesek diye yalvardım. Çıkaracak zaman kalsın diye. Şimdi soruyorum, son saniyedeki Sivas şutunda gol olsun demeyen Galatasaraylı varmıydı içinizde?

Adamlar Dünyanın en büyük hocaları, kondüsyonerler bulunmaz kumaş, bütün fubolcular geçen seneden daha beterler. Hakan Balta, futbolu unutmuş, Ayhan zaten bırakmış, Sabri eski Sabri olmuş, Everetonlu Topal, artık topallayamaz hale gelmiş. 2 ay sonra Dünya kupası var, Eleno keriz mi? topa ayağını sürsün.

Adnan beyler, sezona 5 kupa diye girdiler. Olsun bundan sonra 6 maç daha var. Herkes kaybeder biz kazanırız saate bakarız canım, geçen yıllarda olmadı mı? yine olur. Bütün takımı getirmişler Sivas'a. Hasan Şaş'ın gelmesiyle Baros'un gelmesi aynı şey mi? O maçta Hasan antrenördü, bu maçta Baroş, cep telefonu reklamı yaptı. Maç umurunda olsa geçen hafta sarı kart görürmüydü?

Bu Jo Dalton denen hokkabazı kim buldu getirdi bileniniz var mı?. Adam hem bizi, hem bizim kızlarımızı götürüyor. Nerde bizim anlı şanlı kabadayı, ahlak düşkünü ultraslan taraftarımız. Nonda'nın ayağında demir var diyorduk, koşmuyor diye etmediğimiz küfür kalmamıştı. Bu adam ofsayttan çıkmıyor, bacağına beton atılmış.  Servet risk almıyormuş, almasın topu her pozisyonda taca atabiliyor ya, afferin ona. Seneye de kal ne olur Kartallı, senin stilinde oynayan bir futbolcuyu bir daha görmeye ömrüm yetmez benim.

Sabri'nin attığı taçları sayanınız oldu mu? Ben saydım sizin yerinize, attığı bütün taçlar rakibe gitti, bir kaç tanesi gol pozisyonuna bile dönüştü, taç atmasını bile öğretememişler. Koskoca Galatasaray tam bir 45 dakika 1-0 a yattı, Barış beni değiştirin diye yalvarıyordu. Baktı değiştirmediler salladı tekmeyi. Ben olsam mahkemeye veririrm Barış'ı, adam öldürmeye tam teşebbüsten. 5 maç ceza vermezlerse bende bu Federasyonun düşmanıyım.

Birisi sezon başında deseydi, sezon sonuna doğru kadro bu şekilde çıkacak diye, acaba Reykart'a bu kadar kredi verirmiydik. Artık söylüyorum kardeşim, ben dedim. Hem de galip geldiğimiz maçlardan sonra yazdım. 16 numara, Servet, Topal aynı takımda ilk 11 de ise 4. lük maçı oynayacaksnız diye. Şimdi ben haftaya Gökhan Zan'ı da bekliyorum 4 gözle.

1-0 yenseyrdik bundan daha beter yazacaktım. Ben çok iğrenç maçlar seyrettim, çok kötü futbolcular gördüm. Şu son maçlardaki seri kadar kötü oynadığımız hiç bir periyot hatırlamıyorum. Galatasaray tarihinde 3-4 kötü futbolcuyla asla oynamamıştır. Şu takımı not edin bir tarafa, seneye çoğu Türkcell Liginde olmayacak. Reykart kendini kurtarır. Adam Edirne'den dışarı çıksa, İtalya'da yolunu keserler, Milan'ın başına getiriler. Ama şu Barış, Topal, 16 numara nereye saklanacak. Bu arada ikinci yarı ben sahadan çıkarken gördüm sadece. Büyük bir hünerdir, seni kimse görmeden maçı tamamlayacaksın. Cinlerin, perilerin işini yapıyor vallahi.

Şimdi sizden bir aptallık daha yapmanızı beklemek taraftar olarak benim hakkım. Yenin Bursaspor'u, Fener şampiyon olsun. Ancak o maçta motive olursunuz. Uzatmalarda gol yiyorlar, en ufak bir çaba yok gol atmak için. Hatta 2. golü mucize kalemizde görmüyoruz. Bereket mor formayla çıktılar da maçı seyredenlerin çoğu bu takımın Galatasaray olduğunu anlamadı. Aslında kovulması gereken tek bir kişi var bu soytarılık içinde, onu da kovamadılar. Adnan Polat, Adnan Sezgin, Haldun Üstünel, Galatasaray'a yapığınız kötülüklerden dolayı, sizlere ne kadar teşekkür etsek azdır. Bizim gibi taraftara inanın çok bilesiniz.