3 Nis 2023

İber Yarımadasının Yılmaz Vural'ı; Jorge Jesus

 


12 takımda futbol oynamış. 2 ayrı takıma kiralık gitmiş. 18 ayrı takıma hocalık yapmış. Son olarak da Portekiz'in en büyük takımının başında, şampiyonluğu kaptırıp, kendini Dünyanın en büyük İkinci'sinin başında bulmuştur.

Parlak bir futbolculuk geçmişi olmuş, 16 sezonda 130 maça çıktığını yazıyor kayıtlar, 11 gol atabilmiş. Gerçi kulüp efsanesi Rıdvan Dilmen'den nitelik olarak çok daha fazla gol atmış, bir orta saha oyuncusu olarak. Sorun yok oyna devam. Ne olmuş acaba?, 5 sezon hiç bir takımda oynamamış. Bizim hatırlamamız doğal, bırak futbolcu olarak, oynadığı takımların ismini ilk defa bu yazıyı yazarken gördüm. Ülkesinin en dandik takımlarında boy göstermiş, belki de alt liglerde hatırlamıyoruz.

İspanya nüfus müdürlüğü 1954 Doğumlu olduğunu yazıyor. Biz çok daha yaşlılar gördük, sorun yine yok, oyna devam. Zift medyamızın gelen ağam giden paşamcı maymunları, sağlık toto oynamaya başlar yakında. Sıhhat diliyoruz. Aragones'i gördük, Del Boske'yi kovduk, Lucescu daha dün buradaydı, konu yaşı değil, Yılmaz Vural'lığı. Her sezona bu sezon tamam deyip başlayan, veya yolda  sıçan takımın Cafer'lerinin bez getiricilerinden biri olarak ligimizin Devlet Takımına  CEO olarak atanmış.

Bu kadar çok takımda oynamışsan ya Saffet Sancaklı gibi her devrin adamısın, ya Batuhan Karadeniz gibi, top oynamasını bilmeyip, toptan para kazanan birisin, ya da Sergen Yalçın gibi, belki de büyük ustasın da mahalle yansa, sen saçını düzeltirsin.

Hadi bu kadar çok takımda oynamanın avantajını kullanıp Hoca oldun. Her hocadan bir tüyo öğrendin kendini geliştirdin. Peki bu kadar çok takım çalıştırmana ne diyelim. Aralarında çok büyükler olmak üzere 18 takıma efelik yapıp 2 Portekiz, 1 Brezilya şampiyonluğu kazanmışsın, bir de arada Güney Amerika Şampiyonluğu kupası ellemişsin, Hacca gidip bir de Arap kupası getirdiğin yazıyor, 35 sezonda  32 defa kaybetmişsin, Bu sezonu da sayarsak büyük bir Looser'sin. Bir hoca bir takımla bu kadar özdeşleşir, en büyük kaybedici hoca, en büyük kaybedici takımın başında. Hem de arkasında koskoca bir Teşkilat'a, para gücüne rağmen.

Bir konuda hakkını verelim de, üstümüze nankörlük yapışmasın. Penaltı kazanma ustasıymışsın, haklısın, ne gerek var bu yaştan sonra saha çalışmasına, iyi çözmüşsün mevzuyu, 18 içine girin, rakip oyuncunun nefes sesini duyduğunuzda aaaahhh diye bağırarak balıklama atlayın. Burada tamam da hep aynı oyuncuya attırırsan, penaltı atmaktan baldırını da attırmış olursun. Bu da bizden kulağa küpe olsun.   

Bizde saygı mecburdur Hocam. Biz bu ülkenin suya gideni döven Nasrettin Hocasıyız. Testi kırıldıktan sonra salya sümükçülerden geçilmez teslim bayrağını çektiğinde. Ben Hocamızın Hocalığına değilde neden geldiğine takıntılıyım. 

Eh be Koca JJ; Zabıtlara geçen gezdiğin yerleri biliyoruz, bizim bilmediğimiz kim bilir nerelerine gitmişsindir ülkenin. Büyük Endülüs'ün Evliya Çelebi'si olup, gezdiğin, gördüğün yerleri gelecek nesillere aktarmak, Jeronimo Manastırında zikir çekmek, adını aldığın Aziz George Kalesine gol atmak, Fortaleza Sogres'de Dünyanın sonunda, ginja içmek, Lapoa Fago gölünde balık tutmak,  Macellan'ın Vasco de Gama'nın sahillerinde yüzmek varken İspanya'nın Yılmaz Vural'ı olup, ikinci olursan bu yaştan sonra rencide olup kovulacağın takım için Türkiye'ye gelmene kim sebep oldu? Kim aklını aldı senin.