9 Nis 2015

Fener'li Necip Uysal

Hiç uzatmadan bodosloma giriyorum. Bana git  Beşiktaş'tan bir futbolcu al getir, ilk 11 e koy deseler. Necip Uysal'ı alır çıkar gelirim. Bugün için, oynadığı, oynayamadığı topu gördüğüm için değil, tanıdığım ilk maçlardan beri görüşüm buydu. Oyuna girerse ürker, çıkarılırsa rahatlardım. Çok büyük oyuncu mu? değil, zaten çok büyük oyuncu olsa her maç ilk 11 oynatırlar. Akıllı, futbolu bilen hocaların hamle oyuncusu, Büyük Hocaların göze batmadan, dikkat çekmeden, önlem alınmadan, darbe yaptıracağı bir futbolcu.

Üst üste 2 maçı aynı tempoda oynar. Şut çeker, kafa topuna çıkar, her rakibe karşı farklı biçimde kullanabilirsin. Bilmiyoruz ama belki de kaleye bile geçer. Yani Galatasaray'a tercih sebebimizin birinci maddesine göre şimdiki Galatasaray'da mutlaka kendisine yer bulabilecek yeteneği var.

Ne var ki bizim parametrelerimize göre Galatasaray futbolcusunun, sadece çok iyi futbolcu olması yetmez, hatta ters teper. Nitekim hakemi kandırıyor, yalandan yere yatıyor diye Burak'a, Eboue'ye saldırdık. Ben hakem olsam Necip bir ikili mücadelede yerde kalmışsa basarım Necip lehine penaltıyı, faulü. İkilemde kaldıysam sorarım, ne derse o yönde veririm hükmümü. Böyle futbolcu, hele şu endüstri bataklığında, 3 puan için, kupa için her türlü hilenin meşru sayıldığı ortamda saysak 10 kişi çıkar mı? Bu 10 kişinin içine banko girdiği için Necip Uysal'ı Galatasaray'a layık gördük.

Bu görüşlerim zaten vardı, olmayanı tarihe not düşmekti. Onu da Fenerbahçe- Beşiktaş maçından sonra yazmaya karar verdik. 15-20 sene sonra Necip Uysal Hoca olamazsa, hala kaldıysa Zift Medyasında kendisine bir sandalye bulamazsa, acaba ben nerede yanlış yaptım deyip geriye doğru iz sürmeye kalkarsa belki rastlar, tövbe eder  diye yazıyorum.

Hasta Fenerbahçeli ikiz çocuktan biri, seremonide Necip'e düşmüş, Necip'in elini tutmak istememiş çocuk. Şimdi ben senin elini tuttuğumda Beşiktaş'lı mı oldum? Necip kahramanca cevap verir. Hayır, esas ben senin elini tuttum diye Fener'li oldum.

Duyduğumda gözümden yaş geldi, hala etkileniyorum. O çocuğu bulup hikayesini bana da anlatması için neler verirdim. Yetiştiklerimizi biz anlattık, Metin Kurt'u, Sabri'yi, Ziya Yılmaz'ı, Vedat Oktay'ı, Hagi'yi,,,,, Bizden öncekiler bize anlatırdı Can Bartu'yu, Metin Oktay'ı, Baba Hakkı'yı. Bizden sonrakiler kimi anlatacak, taraftar kazandıran futbolcular yerine kupa aldıran, maç kazandıran futbolcuların hikayesi anlatılır bundan sonra sanırdık. Maç kritikken top benden çıktı diyen Semih Kaya'nın yanına  kimseyi ekleyemedik. Milli takım kampına silahla gelenler, her gittiği stadyumda yuhlananlar, küfür edilenler, kendine yapılan yanlışa yırtınıp, rakibe yapılanı görmezden gelenler, bir korner , bir taç alabilmek için 6 hakemi birden kandırmaya çalışanlar, oynadığı maçta, bir sonra oynayanacak maçın  maç başı parasını düşünenler.

Bazen bir gol kurtarır, tarihe öyle geçersin, bazen bir gol atar oynadığın takımın sembolü olursun. bazen de hiç bir şey yapmazsın, gol, kupa, madalya gelir seni bulur. Kimseye anlatmazsın, yanında, olayı duyan arkadaşın bile umursamaz, kıskanır söylemez. Çıkar 6 yaşındaki bir çocuk hayatın boyunca şanla şerefle taşıyacağın bir madalyayı boynuna geçirir Necip Uysal. Alacağın Şampiyonluklardan bin defa daha kıymetlidir. Futbol bir takım oyunu, bir camia sporudur. Biri bir nişan almaya hak kazanmışsa bütün futbolcular kazanmış sayılır.

Beşiktaş bana göre Vedat Okyar'dan sonra belki de ilk defa Şampiyon olmuştur. Fakat bu başka bir Şampiyonluktur, tek bir madalya takılacaktır. O madalya da Necip Uysal'dadır. Keşke bir Galatasaray futbolcusunun başına böyle bir olay gelseydi de, keşke Galatasaray futbolcusu senin söylediklerini söyleseydi.

Taş yerinde ağırdır, her ne kadar seni Galatasaray sporcusu olarak görmek istesem de, kal kardeşim kaldığın yerde, Beşiktaş'ın efsanesi ol, Hakkı Yeten kadar bekleme 24 yaşında Beşiktaşlı çocukların, Baba Necip'i ol.

Umarım bu hareketin kariyerini etkilemez, Sürüden ayrı eylem koyduğun için Milli Takım kapıları suratına kapanmaz. Yarın futbolu bıraktığında gereğinden fazla adamdı diye sana ceza kesmezler.

Futbolun lağımdan çabuk kurtarılması için keşke her takımın, Necip Uysal gibi, zeki, çevik, ahlaklı futbolculardan oluşan bir rakibi olsa.

Yolun, bahtın açık olsun kardeşim.

5 Nis 2015

Üüüççç, Üüüçççç; Galatasaray 4-2 Karabükspor


Büyük Galatasaray Taraftarının geleneğinde yoktur, kendisinden çok zayıf takıma karşı 2-0 öndeyken 3.yü ve daha fazlasını istemek. Sneijder geometrik bir atış yapmış, durumu 2-0 a getirmiş. Normali bundan sonrası futbol şovu olmalıydı. Ne var ki 2-0 dan maçı vermeyi test etmiş bir taraftar için 3-0 ın bile garantisi yoktu. Biraz bekledi, oyun rölantiye girdiği an gürledi, Üüüüüüüüç,Üüüüüüüüç. Takım, Taraftar gazıyla, kimin basiret bağlanması sonucu futbolcu lisansı almış, hangi Evliyanın dualarıyla kendini Galatasaray'da bulmuş bilinemeyecek olan mucizevi Galatasaray Santrforu'nun golüyle 3 ü bulmuş şov başlamıştı. Sneijder zevk yapıyor futbol seyrediyorduk ki, limon gecikmedi. Galatasaray'ın kiralık futbolcusunun asisti, Hakan Balta'nın golüyle korku filmi tekrar vizyona giriyordu.

Yılmaz Vural bu ülkede futbolu bilen 3 Hocadan biriydi benim için. Bugün itibarıyla verdiğim bu unvanı geri aldım. Gitmiş maça balık bir golle tutunmuşsun. An meselesi Ramiz Köftenin yapacağı salaklık. Beklesen tam Sneijder'i çıkarıp, bir diğer futbol mağarası Olcan'ı oyuna almak üzereydi ki, 2. golünü attı Galatasaray'ın kiralık futbolcusu. Ramiz Köfte değişiklikten vazgeçti. Sneijder'in 10 saniye maçta kalması bile Cehennemin diğer adıydı, geçmiş olsundu Deli Yılmaz. Kısmet bir sonraki düşmek üzere olan takımın başıydı.

Dere geçerken at değiştirilmezmiş, öyle bir değiştirilir ki, at at değil, rodeo boğası, 3-0 da bile rahvan yürüyemiyor. İlla tepinecek. Ezberlemiş Arena'da maçla beraber saldır, golleri bulunca 65 e kadar bekle Yasin'i- pardon sopayı yedikten sonra bundan vazgeçti-, Bruma'yı değiştir, gol yiyeceğin garanti, idare et, kan kustur taraftara, sonra forvetten birini daha çıkar, varsa elinde Yekta gibi bir balta al, oyunu Yüce Gök'e havale et. Uçuk gelecek ama, bu bir bilgisayar oyunu olsa ben de Galatasaray Başkanı olsam, Ramiz Köfte'yi bu gece kovar, takımı Hamit'e teslim ederim. Bu gidişle Galatasaray, Şampiyon olmasına olacak da milyonlarca Galatasaraylının ömründen ömür gidecek.

Taraftar için maçın günü, saatinin önemi yok. Bakmayın hiç bir şeyden anlamayan maymunların ahkam kesmesine. İster gündüz, ister gece, istersen gece 3-5 maçı oynat, ne kadar taraftar maça gidecekse o kadar gider. 50.000 kişi gelecek diye kolpa yaptılar, tribünler yarı yarıya boştu. Mesele çözülmeden, taraftarı tribünlerden kaçıran sebep bulunup, ameliyat yapılmadan bu taraftar sayısı, Şampiyonluk maçında da aynı olur.

Taraftar yok, Yönetici yok, Hoca yok, Golcü yok, Ön libero yok, Kale boş, futbol alemi top yekun saldırı halinde takım lider, inanılır gibi değil. Kale boş dedik ya açalım biraz daha. Yediği iki golde hatası sıfır, nankörlük etmeyeceğim, iftira atmayacağım. Hatta hakkını vereceğim bu maç. Serbest vuruştan gol yemiyor, bu konuda uzmanlığı var. Barajı kendi soluna top gelmeyecek şekilde kurdurdu, çocukken mahalle maçlarında yapardık, penaltı atılacağı zaman ortada durmayıp vuruşun uçacağımız uzak direğe atılmasını sağlardık. Muslera'da aynısını yaptı, barajın kapattığı köşeye yakın durdu, vuruş sahibinin tek seçeneği vardı. Bereket son serbest vuruş golünü yediği adam kendi takımındaydı. Avı sağına bekledi, balık zokayı yutmuştu, mükemmel bir suplajla çıkardı. Bir kaleci kurtarışından ziyade bir hile, bir blöf söz konusuydu. Gelen topları taca doğru şişirdi, pas trafiğinde yoktu, satranç oyuncusu gibi düşünüp topu oyuna sokmaya çalışıyordu. Bugün gol yemez diyenleri acı sürprizler bekliyordu. 2 gol yemese doymayacaktı. İlk yarıyı boynumuza ilmek geçirmeden bitirdik. Kronometre tuttum topun oyunda kaldığı süre 11.23 dakikaydı. En az yarım saat uzaması gereken maça 2 dakika ilave edildi.

Acaba diyorum Prandelli biraz daha kalıp öyle mi kovulsaydı. Şampiyonlar Liginden hezimet yeyip atılmıştık nasıl olsa. Devreyi görseydi de, 2015 i göstermeseydik de Ramiz Köfte'yi öyle getirseydik. Hatta Taraftara narkozu verip son 15 maça kadar dayanmasını sağlasaydık. Yeminle 15 de 15 yapardı. Gazı, yağı tuzu, yemi 15 maçlık Hamzaoğlu'nun. Hani Cevat Güler'i hatırlayın, son 8 maçı alıp Şampiyon yapmıştı.  Cevat hoca 15 maç kala gelse son 8 maçı çıkaramaz, 5. bile olamazdık. Kalp hastası olan Galatasaray Taraftarı bence kalan maçları seyretmesin. Edirnekapı-Habipler minibüs şoförü dayanıyor ben de dayanırım diyenlerin sorumluluğunu üstlenemem. Ben tecrübeli taraftarım, biz ne savaşlar gördük, bunlar tatbikat.

Sneijder'e biraz daha yalvarsak da Emre Çolak'ı da ilk 11 oynatın dedirtsek mi acaba? Yasin Öztekin'i futbolcu yaptı, Emre zaten futbolcu, 3 ü beraber oynasa oyun kalitesi 5 e katlar. Maçlar 3 er kişilik oynansa Sneijder-Emre-Yasin takımı uzak ara Şampiyon olurdu. Yine de takım içinde takım olur, top göstermezler. Melo dönene kadar idare etsek, Burak zaten bu hafta döner, takım ritmini bulur, şer cephesinin büyüklüğüne ve gücüne rağmen Şampiyon olur.

Bizim Kravatlı Eşkiyamız Çakal Ali, Fenerbahçe otobüsüne yapılan saldırıdan ders çıkarmalıyız demiş. Biz de 4 senedir aynısını söylüyoruz, ders çıkaramadığınız için oluyor zaten bunlar.  Hadi diyelim ders çıkaracaksınız, söylesene şebek ne dersi peki. Şike yapılmış ceza verilmemiş ağzınızdan futbolun adaleti için tek laf çıkmamış. Adaletten umut kesilince adalet arayanların yapacağı eylemler ne kadar acımasız, ne kadar kalleşçe olursa olsun sürpriz değil. Fenerbahçe Şampiyon olmuyorsa sanki Dünyanın sonu geliyor. Gamlı Baykuş çok daha büyük provokasyonlara hazır olun diye uyarıyor.

Son gol Burak'ın bebeğine gitti, ben maçı Sneijder'in serbest vuruştan attığı golde kaleciyi hatalı bulan Melih Gümüçbıçak'a hediye ediyorum, maçın adamına Hamit (Sneijder seçenek dışı), maçın bidonuna Umut Bulut  diyor, bu haftayı kapatıyorum.