22 Mar 2011

Uğur Meleke ile Ben

Uğur Meleke; Tesadüfen rastlamazsam, hiç bir spor yazarının ne yazdığını okumam. Topuna baştan ön yargılıyım. Tamamına yakını SPOR YAZAMAZI dır benim için. Bir kaç istisna var ise de bana haberi gelir şunu oku derler okurum. Onların başında da Uğur Meleke gelir. SPOR YAZARI dır. Okudum son yazısını.

61.dakikada maçın en önemli olayının gerçekleştiğini yazmış. Arda Turan'ın ,1-0 galip takıma, olanca hıncıyla, en yüksek motivasyonla, arkasına detant uygulamış, sorunları rafa kaldırmış 50.000 Galatasaraylıyı alarak, 2, 3 ve daha fazlasının yapılmasına katkıda bulunması sebebiyle Hagi Hoca tarafından sahaya sürüldüğü dakika. Bu dakikada yaşananlar Uğur Meleke'ye göre maçın en büyük olayıymış. Uğur Meleke haklı, maçları gözüyle izleyen, bu sülük medya dünyasındaki imalat hatalarından, kirli düzenin güzel insanlarından biri olarak, o kısık, buğulu gözleriyle gördüğü güzel hissettiği şeyleri, birilerine daha aktarmaya çalışıyor. İstiyor ki özelde konusu olan maçlar ve genelde de muhtemelen her şey güzel olsun, haklı olsun. Yenilen, ezilen, kaybeden suçlu sorumlu aramasın, kazanan, bir takımın tarafı olmaktan başka hiç bir şeyin sağlayayamayacağı tarifsiz sevinçlerin gurunu yaşasın.

Oysa ki benim, maçı, özellikle Fener maçlarını gözleri dışında bütün organlarıyla seyreden ben için durum tam tersi. Geçen hafta Ankaragücü maçının son dakikalarında Arda Turan oyuna girdi. Topla ilk buluşması Uğur Uçar'laydı. Belki 10 senelik çocukluk arkadaşları, bunca sakatlıktan sonra ilk kez karşı karşıya gelmişti o anda. Uğur, büyük bir kinle çift daldı, çocukluk arkadaşı Galatasaray'lıya. Hiç konuşmadılar pozisyondan sonra.

Bizim maçı, kalbimizle seyrettiğimiz, beynimizle sorguladığımız dakikalardı. 61. dakika da Arda Turan oyuna girdi. Maç diğer tarafta oynanırken büyük bir şebeklikle Gökhan Gönül'e sarıldı. Neşesi daim olsun du Galatasaray Kaptanının. Epey bir süre sohbet ettiler. Maça çok güzel hazırlanmıştı anlamıştık. Bizim için maçın en kötü dakikalarıydı Uğur Meleke. Biz senelerdir oluşmuş neticenin sebebinı arıyoruz maç be maç, hepimiz akıl tutulması yaşıyoruz. Çıkarılabilecek en iyi kadro çıkarılıyor, oynatılabilecek en iyi oyun oynanıyor. Aynı oyunla karşı tarafın hezimet yaptığı bir maçı, biz kaybediyoruz. Maçı gözünle seyredersen hiç bir şeyi göremezsin bizim taraftan. Gözükmez çünkü Uğur Meleke. İlk yarım saatte stoperleri sarı kartlık yapan hakemin beynini sen göremezsin. Bize anında gelir Fırat Aydınus'un tomografisi. Fenerbehçe'nin oyun üstünlüğüyle Galatasaray'ı yenemeyeceğini gören hakem, pozisyon üstünlüğü yaratmanın çarelerini aradı o bir kaç dakikada. Ne yazık ki buldu. Duran top kazandıracaktı, onun bildiğini Galatasaray cephesi de biliyordu elbet. İkinci sarı kartları almamak içim yeteneği kısıtlı Galatasaray stoperlerinin kolunu kanadını hepten kırdı. Artık Alex rahar rahat cirit atabilirdi bizim kaleye en yakın bölgede. Sen de görmüşündür Uğur Meleke, ilk yarım saatte ayağına top gelmeyen Alex, o dakikalardan sonra maç bitimine kadar Fener'in kaleye en yakın adamı olarak oynadı. Goller şöyle yada böyle mutlak atılacaktı. Biz o golleri atılmadan önce gördük Uğur Meleke. Görmediğini çalan, seyirciden etkilenmeyen, çaldığı da diğer tarafa yarayan hakemi, oturduğu yerden Galatasaray kaptanı da izledi elbet.

Biz isterdik ki, oyuna Hasan Şaş gibi girsin. Bir bok yapar yapamaz, orasında değiliz. Nice maçlar gibi bu maç ta gelip geçer. Bir titre, bir debelen, bir cebelleş, taraftarın ateşini harlandır. Bu kadar mı soğudun bizden be kardeş. Gökhan Gönül'e sarıldığın gibi, maçtan sonra ağlayan bir Galatasaraylı çocuğa sarıldın mı? Bu kadar mı bittiniz? ne oldu size? Hiç mi sorumluluk taşımazsınız? 1 maç bile olsa kendinizi paralayamazsınız?

En yakınında sendin, Baros, topu alırken bir şey varmıydı? Niye isyan etmezsin, her şey yolunda m senin için? Gidişine taraftar olay çıkarmasın, hatta sevinsin diye mi yaptın? Senin isyan etmen gereken yerde, Baros yapmış kabadayılığı. O kadar da hakkını yemeyelim, görmedik, umarım Fenerbahçeli futbolcuları soyunma odasında tebrik etmemişsindir.

Evet Uğur Meleke kardeşim. Senin gözünle görüp insani yönünü yorumladığın olayı, ben gözüm dışındaki organlarıma görüp böyle yaşadım. Ben böyle gördüm, benim için haksızlığa, yalana, dolana isyan etmeyen, karınca kararınca direniş göztermeyen insan, insan bile değildir. Galatasaray Kaptanı olmuş, seneye Galatasaray'ı tek başına şampiyon yapacakmış, olmadı kaçıp yarın Real Madrid'de gitmiş ne yazar? 

20 Mar 2011

Maçın Ardından; Galatasaray 1- Fenerbahçe 2

Şimdiye kadar yazdıklarımdan başka sadece 4 şey yazacağım.
1- Hayatımda hiç bir zaman hakemle işim olmamıştı. Hakem hatasıyla çok maç kaybettiğimizi, kazandığımızı gördüm. En güvendiğim, en sevdiğim hakem ise Fırat Aydınus'tu. İki sendir takıma, hocalara, Hagi'lere söylemediğim laf kalmadı, bir takım nasıl tere yağdan kıl çeker gibi mahvedilirin en büyük dersini gösterdi. Yüzlerce kamera varken, pozisyonlarda direk hata yapmazlardı, ofsaytlar, goller, penaltılar, fauller, hepsi kara kaplı kitaba, Aziznameye uygun olacaktı. Şu Fenerbahçe'nin o Galatasaray'ı yenmesine imkan yoktu. İlk yarım saatte takımın iki stoperine olmayan faullerden  sarı kart göstererek, savunmanın direncini kırdı. Fenerbahçe'nin tek silahı Alex'in 2 duran toptan birini gol yaptırdığını en iyi Fırat biliyordu. Özer Hurmacı yerine, 1-0 mağlupken Kadıköy'de Ayhan olsaydı, hakeme koyduğu göğüsten sonra direk kırmızıydı, ve muhtemel bir hezimet yerine bir kez daha yenilerek köpeklere maskara olmaya devam ettirdi. Tam bir o.ç. imişsin Fırat Aydınus, en sevdiğim hakemdin, şimdi ilk ve tek nefret ettiğim hakemsin, kına yak.

2- Böyle maçlarda yabancılara asla güvenmem. Hatta ben olsam hiç birini oynatmam. Maçın sonunda Fırat Aydunus'un üzerine Fener forması atıp atılmış. Galatasaray Başkanından beklediğim hareketi yapmış. Teşekkürler Milan Baros. Galatasaray kaptanının yapmadığı, yapamayacağı direnişi yaptığın için, Galatasaraylılığını tescil ettiğin için, yenildiğine ağladığın için.

3- Arda Turan, Galatasaray Kaptanı uzun bir aradan sonra, uzun yıllardan sonra, Arene'daki ilk Fener maçında, takım 1-0 galipken, olası bir hezimete katkıda bulunması, tarihe geçmesi muhtemelken oyuna girer firmez, maç oynanırken, Gökhan Gönül'le şakalaşıp sarıldın, konuştun ya. Benim için bittin oğlum, şimdi git Mesut Özil'den daha büyük futbolcu ol. Şimdi git Emre Belezoğlu'yla, Semih'le, Gökhan Gönül'le kadeh tokuştur. Galatasaray Kaptanı, o maçtan mağlup çıkarmıydı, adam olsaydı, kaptan olsaydı.

4- Daha 1 ay önce, her maçı 120 dakika oynayan Kewell, en güzel duygularımızın amına koyup, takımda kalan Kewell. Emekli orgeneral Kewell. Ayakta duramayan, 10 metre şut atamayan bitik Kewell, bir önceki maçın yıldızı Pino'ya tercih edilen eski büyük futbolcu Kewell, bir daha gözüm görmesin lan seni, defol hıyar. sen varsın diye kim bilir hangi futbolcuyu izleyemedik, alamadık. Tek başına koca takımın amına koydun, hem de hiç hissettirmeden.  İlk geldiğinde yazdığım yazı şahidimdir, seni ben hiç sevmedim zaten.

Yılan, Çakal, Akbaba ormanda gezintiye çıkmışlar, kamplumbağaya sen de gel demişler. Bir şimşek,bir gök gürültüsü başlamış. Yılan; Beyler birazdan yağmur başlayacak, ben araziye uyup, şuşu kayanın dibine kıvrılırım bana bi bok olmaz. Çakal; valla ben bir şimşek daha çıkarsa, şu tepeye çıkar bir kovuk bulurum kendime. Akbaba; en kolay benim işim uçar gider, saklanır yırtarım. Kamplumbağaya sormuşlar, sen ne yapacaksın diye. Ulan bende sizi adam sanıp, sizle beraber yola çıkmıştım. demiş.

Hagi; sana ilk defa bu maç kızamıyorum. Arda'yı, Kewell'i adam sanıp 1-0 galip takıma soktuğun için.

Düşümde Ali Sami Yen'i Gördüm

hayırdır inşallah düşümde ali sami yen'i gördüm.
-kalk gidelim, galatasaray'ın son antrenmanını seyredelim.
dedi, beraber uçtuk florya'ya, hagi antrenmanı bitirdi, herkesi duşa giderken ali sami yen kükredi.
-hepiniz santra yuvarlağının içine toplanın.
insan rüyada başka oluyor, heyecandan titriyordum ve başkan bana dönüp sordu.
-fenerbahçe'nin kadrosu bizden kuvvetli mi?
boynumu büktüm, adnan polat'la yüz yüze geldim,
-maalesef başkanım, kadromuz çok kötü maçtan çoğumuz korkuyoruz.
-bütün yabancı oyuncuları eve gönder.
dedi, isterlerse memleketlerine gitsinler, maçı isterse seyretmesinler, isteyen diskoya bile gidebilir. galatasaray'ı bu hale getirenler, beni rahat uykumdan uyandıranlarla bizden daha iyi bir takımı yenemeyiz. takımdaki yabancı oyuncuların hiç birine güvenmiyorum, onlara galatasaraylılığı öğretmeme imkan yok. onlar için bu maç sıradan bir istatistik maçından öteye gitmez, yenmiş yenilmiş önemi yok, maç başı parasını alır ve bizden ayrıldıktan sonra da türkiye'ye tatile bile gelmezler. oysa ki biz maça değil tarih yazmaya çıkıyoruz. biz bugün maç değil, başka bir şey yapacağız ve bana kadromuzdaki yabancı futbolcuların hiç bir faydası olmaz.
yapmasak başkan, duman oluruz diyecektim ki, kükremeye devam etti. mustafa sarp'ı işaret etti,
- şu türk futbolcuyu da eve gönder. ona da ihtiyacım yok. taraftarın kimyasını bozuyor, takıma verdiği zararı ben yattığım yerden görüyorum, hocalar görmüyor mu? hagi'den önce, reykart da oynatmış, bunlar cinnet mi geçiriyor?
sustum, başkan ben ilk farkedenim ama engelleyemedim diyecektim, ama dedim ya rüyadayım, çenemi kımıldatamıyorum.
diğer bütün futbolcular santra yuvarlağında kala kaldılar, başkan konuşmaya devam etti.
-hepinizin nasıl futbolcu olduğunuzu biliyorum. bütün maçlarınızı seyrettim. bu maçta şimdiye kadar oynadığı en büyük maçtan daha iyi oynayacağından emin olmayan varsa onlar da gidebilir.
hiç kimse yerinden kımıldamadı, bütün futbolcular hıçkırarak ağlıyorken, başkan maç kadrosunu okudu.
-aykut, ufuk, serkan kurtuluş, gökhan zan, servet, hakan balta, çağlar, barış, ayhan, aydın,yekta, kazım, arda, anıl, emre çolak, berk.

ufuk'u yanına çağırdı
-bak oğlum, iyi kaleci olmadığını biliyorum, işte sana tarihe geçme şansı. bu maç yeni bir tarihin başladığı maçtır. nice maçlar vardır böyle, 7 kişiyle 7-0 yendiğimiz maç milyonlarca galatasaraylının sebebidir mesela, metin'in ağları yırttığı maçtan sonra türkiye'de doğan çocukların yarısının adını metin koydular. şimdi sıra sizde, sizden sonraki nesiller, arena da ilk maçı kazanan takımın kalecisi babamdı, dedemdi diyecekler. bu maçı kazanırsanız yeni galatasaraylı çocuklara isminiz verilecek. yenilirseniz bir şey kaybetmeyeceksiniz, zaten devamlı yeniliyorsunuz, ama ya yenerseniz bu takımın resmini soyunma odasına astıracağım. ve 10 sene boyunca kale senin, hadi koçum duşa gidebilirsin.
savunmayı, barış-gökhan-servet-çağlar,
orta sahaya, hakan balta-ayhan-yekta-emre
ileriye de kazım ve arda'yı yazdı. gazanız mübarek olsun dedi ve beraber uçtuk.
-başkanım olacak mı diyecektim ki, başıma dokundu
-eğer kadromuz, fenerbahçe kadrosundan daha iyi, fakat bizi yönetenler, hocalar kötü o yüzden bu haldeyiz deseydin, maça, ufuk- neill, cana, kewell, insua- hakan balta-yekta-culıo-kazım,pino, arda ilk 11 iyle çıkacaktık
dedi ve gitti, neyse ki rüyadaydım,