17 Nis 2021

Oynanacak Maçın Maç Yazısı; FıratTepe- Galatasaray

Galatasaraylılık iflah olmaz çare bulunmaz bir çocukluk hastalığıdır. 50 yıllık tribün tarihimizin kitabını yazdıktan sonra hastalığın ilacını aşısını keşfettim. Artık maçları maçlardan önce izleyip, sonucun tescili için banttan izliyorum. Böylece  ağrıyan yerim( sol mememin altı)  azmadan önlem alıyorum. Aşı sırasına girin, ey Büyük Gala Hastaları.


Son viraja henüz girmedik,  FıratTepe maçımızdan sonraki 2 maç sonra son düzlüğü koşacağız. Yani son 5 maç kala finiş çizgisini göreceğiz. Büyük takım refleksimiz son 5 maça nasıl girdiğimizi dosta düşmana bir  kez daha gösterecek. Yanılmamak için son kozlarımızı oynuyoruz, yangına su taşıyan karınca misali olsa da.

Bir durum tespiti yapalım, kimlerle oynadığımızı rakiplerin kim olduğunu defalarca yazdık. Her maç bir futbolcu diğer taraftarlardan, yani sadece bizden özür dilemeye başladı, geçen gün Marafona, Babacar, dün Kulusiç. Bunlar tesadüfen futbolun içinde yorumlarla açıklanacak şeyler değil. Futbolcu elbette bilerek kendi kalesine atmıyor, ama içgüdüsel, şartlanmış bir beyin uç şu topa tak ağlara diye emir veriyor.

Bir paradoks var, takım kötü oynuyor, hakem iyi yönetse ne olacak ki. Büyük takımsan hakemi de yeneceksin. Bu amentünün meali  böyle değil çocuklar. 40 maç hakemi yenemezsin, hatta öyle bir konjonktüre denk geldik ki bir maç bile hakemi yenemezsin. Bu motto maç içinde sen iyi oynarken hakem sana saldırmışsa geçerli. Büyük takımlar tarihi hakemleri yenme tarihidir. Defalarca yenerek büyüdük. 

Dedik, bu işte bir iş var, futbolcuların tamamı, bize fark atmış takımın oyuncularından daha iyi. Atiba bizde olsa 5 sene önce teneke bağlayıp kovmuştuk, Vida'nın her maç atılması gerekiyor, Serdar Aziz bizdeyken kartsız maçı yoktu. Luindama'dan daha teknik, akrobat, çevik stoperi olan takım var mı? Her hava topuna çıkışı, her ikili savaşı faul.  Arda Turan'ın en iyi yaptığı şey yatarak top almasaydı, 2 defa denedi, ikisinde de sarı kart aldı, bir daha denemedi. Taylan'ın yolunu hakemler kesti. Emre Kılınç Fener'de olsa bugün heykelini dikerlerdi. Çocuğu oynatmıyorlar. Takım kötü oynamıyor, iyi oynamasına izin vermiyorlar. 

Bu gece de iyi oynamayacağımız garanti. Öyleyse bırakın maç başı antrenmanını, maç taktiği konuşmasını ben yaptırayım, 

Maç kadrosuna baktım tanımadığımız sürpriz biri isim yok, Yani bir Messi, bir Maradona oynamayacak. O zaman başlayalım, İlk 11 i tahmin etmeye çalışalım. Ne yazık, hâlbuki en deneyimli olduğum konuydu, 100 kişi içinden maça çıkacak 11 i tam olarak bilirdim., ligin sonu gelmiş bilemiyorum. 

Sağ kanat hücum bekine Etabo'yu bekliyorum. Sol taraf yazı tura atılacak sanırım, iki sol hücum beki de 1.5 maç iyi oynayıcı, devamında sakatlanıcı, veya kötü oynayıp kesilici, önümüzdeki sezon düşünülmeyici. Fark etmez, isimlerini bir torbaya at, çek. 

Ligin bana göre en iyi tandemiydi Lui- Marcao. Yine de öyle maç taktiğine nasıl oynatacağımızı yazacağız.

Taylan- Gedson- Arda Turan- Kılınç- Oğulcan- Santraforda Halil ilk 11 i bekliyorum.  Elbette böyle çıkmayacak biz maç taktiğine geçelim.

Maçtan bir saat önce Gestapo Subayı takımı iti gibi koşturuyor, illet oluyorum, bilimsel bir açıklaması olduğunu sanmıyorum. En azından bizim oyun planımız ve oyuncu grubumuza faydasından çok zararı var. ilk 11 oynayacak olanların tamamını aynı ritüellerle yorup yarım maç yaptırıyor. Başta söyledik kötü oynayacağız, kötü oynayarak yenmenin merhemini bulmaya çalışıyoruz. Yani ilk yarı çöpe gidecek, sonra maç başı eğitiminden firar etmiş 5 kişi oyuna girecek. Eğer  maç öncesi İtalyan çukuruna grip çıka çıka yorulmanın bir faydası varsa, eğitim yapmadan girenlerin ne faydası olacak.

Neyse bizim dememizle 40 yıllık kani fikrini mi değiştirecek?

Fırat'tan kaçacaksınız, ilk yarım saatte sarı kart almayacaksınız, yani topa çıkmayacaksınız, bizim ikili mücadele kazanma şansımız minimize edilmiş, adama değdiğinde aaaahhh diye yere atıyor, cart sarı. İyi oyun mümkün değil. Peki kötü oynayarak nasıl yeneceğiz.

Stoperler gol atamıyor, kafaya çıkarmıyorlar, belki de faul yapmamak için istedikleri gibi yükselemiyorlar, o halde kornere serbest vuruşa gönderme kardeşim. Korner olduğunda iki stoper içeri gidiyor, Etabo-Kılınç gibi kısalar oyun dışı geride bekliyor. Tam tersi onlar ileride olsun, paslaşarak kullanın, belki dönen topa şut çeker, hücumu devam ettirir. Hatta penaltı bile olsa paslaşarak kullanın, serbest vuruş kullanıcımız yok. Korneri, serbest vuruşu paslaşarak kullan alan ve adam savunmasıyla gardını almış, kapanmış savunmayı dağıtmaya çalış. 

Sağ ve sol kanat uç oyuncuları kim olursa olsun muhtemelen kötü oynayacak. Çünkü ilk görevi oynatmamaya çalışan bir topa basıcı karşılarında olacak, yetmez ikide kademe oyuncusunu atlatman lazım içeri sızabilmen için. Messi kadroda olmadığı için sakın deneme top kaybı yapacaksın, vakit kaybetme.

Sağ ve sol hücum bekleri görev sizin, önünüz açık, görece basan yok, öndekiler mümkün olduğu kadar taç çizgilerine oyunu, rakibi çekmeye çalışsın siz içeri girin, sakın ola ki orta yapmayın boşuna, koskoca Falcao'ya vurdurmayan Halil'e mi vurduracak. Çalımlarla dalın içeri, top kaybı yaparım diye tekme yerim diye korkmayın, sarı kart penaltı almaya bakın. Golden önce rakibe kart aldırmaya oynayın, silkinin, can çekişin, cebelleşin, burası Galatasaray, Aslan Yuvası. 

Aklı hür Gala taraftarına burada bir soru soracağım. Bir an için Muslera'yı unutun, ligin ikinci yarısı transfer edilmiş bir kaleci gibi düşünün. 6 aylığına gelmiş olsun, beğenirsek, istersek 3 sene daha sözleşme imzalayacak olalım ve şu ana kadar gösterdiği performans üzerine de 3 yıllık kontrat imzalayalım. Çok iyi yapmışız diyorsanız lafım yok, devam edeyim.

Bu maç dikkatle bakalım, bildiğimiz Muslera döndüğünden beri yediği gollerin en fazla 2 si hariç tamamını kurtarırdı. Belki de kötü oynama sebebimiz fazla güvenmemiz. Yokken savunma en az 10-15 metre daha geride kuruluydu, ve kaleciyle pek oynanmıyordu, son maçlarda nasıl olsa var diye öne çıkıyorlar, pas trafiğine kaleciyi katıyorlar. Suplaj(uçarak top çelme), blokajları estetik değil, artık kurtarışları sadece yer tutmaya dayalı. Özellikle sakatlandığı sağ ayağını kolluyor, o tarafa uçuşlar zayıf, sağına top gelirse felç geçiriyor. 

Toplayalım, ilk yarım saatte sarı kart almazsak, sağ ve sol kanat bekleri bari gole katkı yapacak kadar  iyi oynarsa, kafa kafaya giden oyunda 550 pası geçmezsek, dandik bir gol yemezsek, hadi yedik 5 dakika içinde cevap verirsek, olmaz ya serbest vuruş golü atabilirsek bu maçı kazanmışız demektir. 

Kazanırsak korkudan çok daha fazla puan kaybedecekler.  

Zulüm köpeklerine kaldı nazlı nazlı gezdiğin çöller, uyan ey yaralı kükreyen ASLAN bu gaflet uykusundan, çıkın tabutumuza çivi çakmak üzere görevlendirilmiş Fırat Aydınus'un nezdinde Teşkilat'ın cenaze namazını kılın.