1 Kas 2008

Dracana'nın Golleri


Göz ucuyla seyrediyorum Eskişehirspor'un maçını. Maçın başında farklı yenilecekler diye kehanet ettim. İlk yarı 2-2 bitti. Eskişehirspor'un oynadığ takımın en kötü oyuncusu Roberto Carlos. Bu şahıs Türk futbolcusu olsa adı Deniz Barış olacak taraftardan her maç bi araba küfür yiyecekti. Bir pozisyonda golüde attı Volkan'a. Yarım metre gol oldu. Yan hakem görmek istemedi. İşte ben buna kızıyorum sadece. Gör kardeşim , yanlış gör istersen. Ama gördüğün şeyi görmemezlikten gelme. Hani Alex, kaleciyi sollamış, boş kaleye golünüde atacak. Çal penaltıyı, at kaleciyi. Doğru gördün bende öyle gördüm. Kuddisiye de güvenirim. Carlos'un golünü saymayan yan hakemin gözüne gözlük derken geçen yılın kendi kalesine gol rekorlu Edu çıktı sahneye.




Özlemişiz kendisini. Mükemmel bir gol attıda yan hakemi kurtardı. Es Esler 10 kişi oynuyor. Tahminimden de iyi oynuyorlar. Fener bir gol atsa da kapatsam televizyonu. Yoksa bu sene ilk kez Fener maçı seyretmiş olacağım.


Skibbe'yle Deplasman Maçı Oynamak


Hepimizi maymuna çevirecek gibi görünüyor. Çok sevdiğimiz, büyük Galatasaray'lıların(azınlıktakiler, belki de tek kişi(Atahan)) cımbızla ayıklayarak çıkardığı yorumlara bakılırsa, kendisinden umut kesmeyenler var. Yani Galatasaray tarihinin Sigi Held'den sonra görüp görebileceği en kötü Hocası Gerets'in şampiyon olması gibi bir şey olacak eğer Galatasaray şampiyon olursa. Tarihimizin2.5 uncu kötü hocası şampiyon olur meraklanmayın. Sonrada kovulur gider.




Galatasaray hocası takımı şampiyon yapsın diye görev almaz. Karizmadır, örnek olması gerekir, kendisinden sonra gelenlere yol göstermesi akıl vermesi beklenir. Rakibi ürkütmeli, takıma, taraftara güven vermelidir. Hiç sevmediğim Fatih Terim kulubedeyken, maç gitti gidecek derken gözlerimin futbolcuya değilde kulubeye çevrildiği çok olmuştur. Bu adam ömrümü çaldı benim, bir kere bile seyretmedim kendisini. Ne sahaya çıkarken, ne gol atmışken, ne yemişken. Yolda görsem tanımam belki de. Beyni futbolun Ainstain'i olabilir, geleceği çok parlak olabilir bana ne. Neymiş efendim Alman Milli takımının hocası Löw'de Fener'den Bursa'dan kovulmuş. Bugün bana gelse gene kovarım. Sabredelimmiş. Nesine sabredeceğim bildiği garanti şeyin.

Orkun bey 5 lik olmasa Türkiyede tek bir futbolseverin ismşni bile bilmeyecek olduğu birinin bize hüküm etmesine dayanamıyorum. Yok sakatı fazlaymış, yok hakem ofsaytı görmemiş. Futbol oynamayanlar ne bilecek. Galatasaray'ın başındaki hoca çıkın bu maç yenilin lan dese bile takım çıkar yenmeye oynar. Sen oyunun gidişatına göre siper alacaksın. Oynanan maçlardaki çıkarılan oyunlar şahittir. Adam dışarda beraberliğe razı. İçerde taraftar asla takımın gardını düşürtmez. Nitekim de hep öyle oluyor. Kimle oynanırsa oynansın Ali Sami Yen'de puan kaybetmek mucize olur. Gaziantep maçı çok kolay geçilecektir. Sonraki Benfica maçı ve devamındaki Fener maçını bu adamla, ya da bu adam kafasıyla geçebilirseniz ben bu yazı yazma işini bırakıyorum. Tarihin en büyük kadrosunu ligin ortaları gelmiş, liderden 4 puan gerideyiz bir şey değilmiş züğürt edebiyatıyla savuşturan taraftarlara yazık.

Geçen senenin sonlarındaki diriliş tez zamanda gerçekleşmelidir. Bizim ihtiyacımız hocanın vereceği 442-4123 taktikleri değildir. Tek ihtiyaç gazdır,motor gücüdür. Ne yazıkki o gazı verecek yürek bu çapı düşük Almanda mevcut değildir.

30 Eki 2008

Hoşgeldin Prangalı Kaleci; Ankara 1-G.Saray 1 Dk.80


Tükürdüğümüzü yalamayalım. Kalecimiz serbesttir. İsterse her maç 5 tane yiyebilir, isterse çatallardan top çıkarabilir. Benimle alakası yoktur. Fakat yaşı genç, tavsiye edebiliriz. Bacaklarındaki ağılıklardan kurtulması gerekiyor. Sanki manyetik bir alanda kalede. Çıkamıyor, zıplayamıyor, sadece yana doğru uçabiliyor. Top uçtuğunda bir uzvuna çarpmışsa kurtarmış, çarpmamışsa gol olmuş oluyor.

Gollerin ikiside aynı. Birinde Ümit Karan ne güzel vurmuş, diğerinde Aykut ne kötü yemiş diyoruz. Dediklerimiz doğru, büyük takım atmış, küçük takım yemiş oluyor. Son saniyelerde gol yemek büyük takıma yakışmadı.

Şu Servet'in kazmalıklarına kimse bir şey demeyecekmi. Geçen yıl değilde bu yıl gelmiş olsaydı bi araba sopa yer otururdu. Bu takım bu kadar kötü nasıl oynatılıyor araştırmak lazım. Meira'nın verdiği topların çoğu rakibe gidiyor. Sabri'nin ortaları kuşları ürkütüyor. Arda monşer gibi oynuyor. Tamam kupa maçları angarya, bir kanun çıkarsınlar bundan sonra kupa maçlarını PAF takımları oynasın da bizde seyretme ve yazma derdinden kurtulalım. Fenerbahçe'nin yaptığını bile yapamıyoruz. Adamlar söz vermişler 25 sene önce. Biz bu angarya kupada yokuz arkadaşlar demişler. Taraftara anons etmişler, 25 senedir girdikleri bu turnuvayı kazanamadı diye bir şey diyen varmı. Rüştü'nün Pendik maçından sonra yediği dayağı saymazsak tabi. Ondan sonra alıştırdılar ve iş bitti. Keşke bizde de bitse almasak bundan sonra kupayı mupayı.

Top Lincoln'e, Kewell'e geldiği zaman futbol topu olduğu aklına geliyor. Misal Mehmet Güven dokunmuşsa, tepinmişse topun bir tarafları acıyordur. Ne topu olduğunu sorguluyordur. Gazlatasaray Ali Sami Yen'de oynamıyorsa artık maçın garantisi yok. Bende artık karar aldım. Bundan böyle final maçı hariç kupa maçlarını seyretmeyeceğim. Dolayısıyla yazamayacağım. Bende sizden öğrenirim maçın sonucunu dayanamayacağım. 10 dakika var maç 1-1, kapatıyorum televizyonu.

29 Eki 2008

Hakem


Büyük takımın maç biter bitmez başlar hokkabazların saltanatı. Kanallardan kanal beğenirsin hakem sövücülerini dinlemek için. Birinin ak dediğinde diğeri kara der. Heleki hakem hatası Galatasaray lehineyse koroya Galatasaray'lı yazarlar katılır bütün haşmetiyle. Doğrucu Davut olurlar, birinci vazifeleri Galatasaray'a sövmek olanlar hamambicekleri gibi işgal ederler ekranları.

Eskişehirspor bilezik gibi geçirdi işte. Bizim maçın hakemine ne diyeceğimiz olabilir ki. Kaldı ki Fırat Aydınus unutulmaz bir maç yönetmiştir, yan hakemlerinin yancılık yapamadığı bu maçta bile. Eline çarptı dediler Baros'un, bir kişi gidip Baros'a sorsa ya. Top milim bile yön değiştirmiyor. Bu durumda değse bile ne dğeişirki. Beşiktaş yenememiş, Trabzon yenememiş bu durumda futbolcuların aslan kesilmeleri lazım değilmi. Ne gezer, küçük dağları yaratmışlar. Başlarında lanet olası korkak hocaları, en önlerinde Lukunku'dan beter Nonda ruhsuzu. 2-1 öndeler korku dağları bekliyor. Bir acemilik ki sorma gitsin. 40 metreden serbest vuruş yapılıyor. Gol atsın diye oyuna giren, yolunu gözlediğimiz Ümit Karan kendi kalesine vuruyor. O kadar mesafeden gelen topu senin gibi bir golcü kaval kemiğine mi çarptırır. Ümit Karan o topu stop etmesi, verkaça girmesi ve karşı kaleye konratak olarak dönüşüm yaptırması gerekirken kendi kalesine atıyor. Attığıyla kalmıyor yan hakemin yanlış görmesi sonucu velveleye başlıyor. Koskoca Ümit'emi inanmayacak arkadaşları, top yekün saldırıyorlar. Sonuç;bütün takım sarı kart. Daha sonrası sen gol ararkeni kader ağları işte yüklendiğiniz yan hakem bu kez belki de kıl payı vereceği ofsaytı vermiyor seni cezalandırıyor. Ben o yardımcının yerinde olsam o ofsayta asla bayrak kaldırmazdım. İyi yaptı.
Arda'yı atmalıymış dedi bazı ulemalar. Yani maça Arda'ya kırmızı kart veren hakemi seyretmeye gitmeyi yeğliyor sakallı. Birde yazar sürekli büyük futbolcuları kollamalı hakemler diye fetva verir. Futbolcu sahtekar olnca hakeme hiç yardımcı olmayınca ne yapsın hakemler. Gördüğünü değil kimsenin göremediğini gören Fırat Aydınus; büyük hakemsin.

27 Eki 2008

Kovun Şu Adamı; Es Es 4- Galatasaray 2


Yazık olacak bize. Ne olur Adnan Polat kov şu acemi çaylağı. Zararın neresinden dönersek kardır. Bu adam hoca moca değil. Bu adam çalıştır(ama)dığı takımın hangi takım olduğundan habersiz. Sıradan bir Alman takımı sanıyor. Deplasmanda beraberliğe razı. Durum 2-2 olmuş, Kewell'i çıkartıp Mehmet Güven'i oyuna sokuyor. O anda ben başkan olsam aşağıya iner yaka paça alırım adamı, ilk uçakla gönderirim Almanya'ya. Bir de üstüne üstlük kışkırtırım taraftarı, bir arabada dayak attırırım.

Bir Servet'e söz geçiremiyor. Kardeşim ceza sahasını terketme, top sana geldiğinde en kısa yoldan vur tekmeyi uzaklaştır. Tıpkı Kartalspor günlerin gibi. Adam geldiğinde daya götünü, topa yaklaştırma. Sen kim çalımlarla gitmece, ver kaça girmece, şut çekmece. Bütün gollerde gol mahallinde değildin. Nerdeydin o sıralar. Tez zamanda kulubeye oturtula.

Saftiggibe deplasman maçı oynayamıyor. Kendi sahamızda da oynatamıyor aslında, seyirci bu sene muhteşem Ali Sami Yen'deki maçları seyirci alıyor. Bu takımı eşşek sudan gelene kadar dövsen bundan daha kötü oynatamazsın. Nedir lan bu, 2-1 galip durumdasın tek bir organize atak yapamıyorsun. Ödün kopuyor gol yerim diye. Beraberliğe el sıkışıyorsun.

Maçın hakemi muhteşem maç yönetti. Top Baros'un eline meline çarpmadı. Dinlemeyin siz Ermanı falanç. Ağır çekimde toptaki desenleri izleyin en ufak bir oynama yok topun hareketinde. Golde de Ümit Karan'a çarpıyor top. Yan hakemin çakılı bayrağına rağmen golü veriyor helal olsun. Herkes feryat figan, Ümit karan yalandan ağlıyor. Desene lan top bana çarptı ofsayt değil diye. Geçen sene Yunan takımını 20 metre ofsayt golle elerken neden kıyameti koparmadınız. Es Es'in golü ofsaytmış, ne ofsaytı sanki 20 cm geride olsa gol olmayacakmı. Cümbür cemaat hakeme yükleneceğinize, rakibe yüklenin.

Geçmişe mazi, geçirmişe gazi derler. Bu maç kayboldu. Çok ararız bu 3 puanı. Bütün takımları aşağı atmak varken bir kademe daha aşağı düştük. Defol git lan başımızdan. Seni biz hiç sevmedik.

26 Eki 2008

Bir Sen Eksiktin


Koş, Kral Hakan Şükür, arkadaşların direnişte. Bir sen yoksun içlerinde. Hakan Ünsal kin kusuyor takıma. Ağzından salyalar akıyor. Kudurdu kuduracak. Gökmen Özdenak her nerede olursa olsun, hangi kanalda olursa olsun yaptığı tek iş Galatasaray'a küfür etmek, küçümsemek, beğenmemek. Daha dün Bülent Korkmaz'a bağlanmışlar maçtan sonra. Olimpiyakos'un çok eksik olduğunu söyledi. Eksik olmasalar Galatasaray'ı yenerlerdi diyor. Efsane yaptı bu taraftar kendisini, acaba şu an biz onun için ne ifade ediyoruz soran varmı. Yarın Lucescu'nun yardımcısı olarak Fenerbahçe'de görürseniz şaşırmayın sakın. Sıra gelmiş Hakan Şükür'e. Galatasaray'a sövme sırası. Galatasaray'a sövmeyecek Galatasaray'lı eski futbolcuya hangi kanal iş verir.
Koca kulüp yalvardı, gel istediğin kademede Florya'da ol diye. Ben Aziz Yıldırım'ın yerinde olsam Hakan Şükür'ü transfer ederdim. Gitmezse eşşeğim. Ulan koca kaptanlar ne iş yapıyorsunuz, öldünüzmü. Neden maça gelmezsiniz. Hiç mi merak etmiyorsunuz bu taraftar sizin için ne düşünüyor. Sadece Ersun Yenal var diye Trabzonspor maçında kıçımızı yırttık senin için. Aklımız almıyor, 20 sene bu formayla ömrünü geçir, formayı çıkarttıktan sonra Ali Sami Yen'in önünden geçme. Hiçmi arkadaşın yok ulan bu takımda, hiçmi sevdiğin yok. İşiniz gücünüz cebinize para doldurmakmı sizin.
Ben formanın içindeki adamları seviyorum. Açık söyleyeyim formanın dışındaki Bülent Korkmaz, Gençlerbirliği gol attığında yaptığı maymunluktan sonra benim için bitti. Formanın dışındaki Hakan Şükür'üde hiç sevmemiştim zaten. Formanın dışındaki Hagi'yi sevdim. Formanın içindeki Sabri'den daha çok formanın dışındaki Sabri'yi sevdim.
Takip edin şimdi Hakan Şükür'ü. Bakalım hangi taktikleri olacak Galatasaray'ı kötülemek, Galatasaray'lıyı canından bezdirmek için.

O Duvarınız Vız Gelir Bize Vız


2 gün önce yazmak ve okumak için blogumuza giriş yaptık. Ne görelim, Diyarbakır mahkemeleri yayınımıza girişi engellemiş. Onur duymadık dersek yalan olur. Ama ne yaptık ki onur duyulacak. Tamam hakim görüşle çelişkilerimiz var, olmayana ergi metodu, onlar ne yaparsa bize uymaz. Biz ne yaparsak onlara uymayız. Fakat biz bu sütunlarda ne yapıyor olabiliriz ki. Gazetelere, televizyonlara muhalefet spor yazarlığı yapıyoruz. Okuduklarımızı, seyrettiklerimizi eksik, yalan, dayatma olarak gördüğümüzden, görmeyen, göremeyenlere ilk elden aktarmaya şalışıyoruz.

Kesinlikle eminimki, bloglarda yazılanları okuyanların toplamı, bütün yazılı görsel medyayı izleyenlerin toplamından fazladır. Belkide medya baskısı siteleri kapattırmıştır. Başkalarını bilemem, bizim bu blogta yazış nedenimiz sadece Galatasaray'dır. Azıcık da Fenerbahçe'ye dokundurmamız vardır.

Galatasaray nerdeyse biz oradayız. Kimse bu güne kadar engelleyemedi. Bir yolu varmış demekki tekrar yazıp okuyabilmenin. Bugünkü teknikle bu duvarı aşmak hiç de zor değilmiş.

Galatasaraylılar, siz benden iyi bilirsiniz nasıl okuyacağınızı. Bizi izlemeye devam edin. İzleyemeyenlere yol gösterin.

Bizi engellemye çalışanlar, o duvarlarınız var ya o duvarlarınız, vız gelir bize vız.