25 Nis 2009

Oğuz Sabankay'ı Beklerken


Hatırlayan var mı bilemem? Sezon öncesi, hazırlık maçıydı. Monchengladbach ile oynuyoruz. Efsane PAF takım sahada, kimseyi tanımıyoruz henüz. Ayhan'ı, Emre Aşık'ı Okan'ı, Thomas'ı saymazsak, Ferhat, Arda, Uğur, Aydın'la beraber orta sahada bir genç çocuk vardı. Adı Oğuz Sabankay'dı. Ben canlı, Florya'da asıl takımla, Paf takımının maçını izlemiş, daha doğrusu Oğuz'u izlemiştim. İnanın herkesi maymuna çevirmişti. Tugay kadar teknikti, belki Arda'dan daha iyi çalım atıyordu. Orta sahaya banko koymuştum kendisini.

Bir ara sakat olduğu açıklandı. Olsun iyileşirdi nasıl olsa. Ama bir türlü sahada göremiyorduk kendisini. Her sezon bir takıma kiralanıyor, ancak ismini duyuramıyordu. Özer Hurmacı gibi biriydi velhasıl, kısa çöptüler, uzun çöpten haklarını alamıyorlardı. Saydığımız diğerleri birer birer tanınmaya, anılmaya başladı fakat Oğuz'dan tık yoktu. Manisa'ya kiraladılar, Manisa'nın hocası arkadaşımın arkadaşı Giray Bulak'tı. Tanıştım kendisiyle, Oğuz'u oynat dedim. Ben daha görmedim dedi. Sakatmış, nasıl futbolcu olduğunu bilmiyormuş. Kimse oynatmadı, oynatamadı.

Bu gözler ne futbolcular gördü. Oğuz Sabankay gibi teknik futbolcu az gördü. Bugün deselerki Galatasaray'ın orta sahasında bundan sonra Oğuz oynayacak, koşarak giderim maça. İnanıyorum ki bir gün mutlak oyun kurucu olarak oynayacak.

Oğuz Sabankay; Şu ana kadar neden takımda değilsin mutlak öğreneceğim. Ve ben 40 yıllık canlı tribün taraftarı Galatasaray'lı olarak iddiaya giriyorum, en geç 2 sene sonra Arda Turan'la beraber Galatasaray destanı yazacakların içinde olacaksın. Haydi oğlum, nerdeysen çık ortaya, ben bilmiyorum hangi takımın kadrosundasın.

Galatasaray'ı Galatasaray yapan haslettir, mutlak kadrosunda bir çocuk oynar, Galatasaray'lı çocuk. Kimin var böyle takımı, kimin var böyle çocukları. Haydi çocuk yolunu bekliyorum.

22 Nis 2009

Şampiyonluk Hesabı


Bir önceki yazımızda nasıl şampiyon olamayacağımızı anlatmaya çalıştık. Şampiyon olmak istemiyoruz görüşünü istisna kabul edersek, Alberto Aynştayn'ı hortlatacak bir ecbet hesabı yapıyorum. Bu kadar kötü futbol oynayacağımızı, bu kadar kötü futbol oynatan bir hocamızın olduğu gerçeğini de bir tarafa bırakıyorum. Bunca yıllık taraftarlık tecrübeme istinaden, bütün takımdan diriliş beklemiyorum. Bir kaç sembol futbolcu isyan etsin yeter. Bu sembol futbolcular, ister oynasın ister oynamasın, titreyebilirlerse, titretirler. Biz Galatasaray'ın peşinde bunca yıldır boşuna koşmadık. Biz Galatasaray için kimbilir kaç kere tükürdüğümüzü yaladık. Kaç kere sözümüzden caydık. Bir daha maça gitmeyeceğiz dedik, kimsenin gitmediği, gidip te bir daha gidersem diye küfür ettiği yerde Galatasaray'ımızı seyrettik. Ben ki, herkes sözümde durduğum için güvenilir adam, sadece Galatasaray için sözünü yemiştir. Kaç yıldır karar alıyorum bu sene son diye. Bakalım bu kez sözümde durabilecekmiyim. Neyse biz hesabımıza bakalım.


PUAN CETVELİ(Herkes ezbere biliyor)
Sivas 57
Beşiktaş 56
Trabzon 53
Galatasaray 51
Diğeri(hhhaaaahhhaaaahhhaaaaa)

Sivasın maçları ve ulaçacağı puan;
Trabzon 1
Antep -
Belediye 1
Hacettepe 3
Gençler 3
Galatasaray -
TOPLAM 65

Trabzonspor'un maçları ve ulaşacağı puan
Sivas 1
Kayseri 1
Kocaeli 1
Bursa 3
Eskişehir 1
Fener 1 ( bu arada bu sene bundan sonra Fener'liyiz, ayağa kalkmayın sakın ha!)
TOPLAM 64
Beşiktaş'ın maçları ve ulaşacağı puan
Eskişehir -
Fenerbahçe 1 (yukarıdaki temenniler)
Ankara 1
Ankaragücü 1
Galatasaray 1
Denizli
TOPLAM 60 (yanılma en fazla bizim maç hariç 2 puan)

Galatasaray'ın maçları ve ulaşacağı puan
Ankara 3
Hacettepe 3
Ankaragücü 3
Gençler 3
Beşiktaş 1
Sivas 3
TOPLAM 67

LİG SONU PUAN CETVELİ
Galatasaray 67
Sivas 65
Trabzon 64
Beşiktaş 60 (bilemedin 62)

İşte budur arkadaşlar, bu bir tahmin değildir. Tesbittir, Galatasaray'ın bu sene Şampiyon olamaması için mucize olması gerekir. Lincoln'e gaz versinler ,takımı Arda'ya kadar taşısın yeter. Dinlenmiş, azmış kudurmuş Arda Turan kalan maçları tek başına alır. Bu kalecide bundan sonra kolay kolay gol yemez. Semih Kaya formayı çıkarmaz, Servet yetişir, Emre Aşık koyar postasını, Hasan Şaş kulübede otursa da olur. Kewell usta ustalığını gösterir. Ve sonunda bir kez daha şaşırtırız ortalığı.

Biliyorsunuz, şaşırmak ve şaşırtmak insanlığın en büyük erdemidir. Şaşırmayan, şaşırtmayan insan bile değildir. Hazırlanın şaşırmaya. Ne diyorsak o.

Şaşırtamayıp, şaşırırsak ne olur? hiç bir şey olmaz biz Galatasaray'ı Şampiyon olsun diye sevmedik.

21 Nis 2009

Nasıl Şampiyon Olamayız

Şampiyonluk sloganı ''4 Mayıs''

Geçen yıl aynı tarihte yazmışız, nasıl şampiyon olacağımızı. Bu yılda nasıl şampiyon olamayızın reçetesini yazıyoruz.

1-Hemen şimdi, Adnan Sezgin'e ömür boyu mukavele yapılmalıdır. Bu mikser herifin yalan yanlış transfer haberleriyle futbolcuların kafalarını iyice karıştırmalarını, zaten olmayan konsantrasyonlarının dirilmesinin önüne geçilmesi sağlanmalıdır!

2- Bülent Korkmazın arkasında durulduğu söylenmelidir. Destek verilip, Lincoln'ün biraz daha itin kıçına sokulmasına devam edilmesi sağlanmalıdır. Taraftarsız oynanacak maç biçilmiş kaftandır. Televizyon başındaki Galatasaray'lılar gönülsüz oynayan Lincoln'e küfür edecekler, bir sonraki maç gereğini yapacaklardır. Hatta daha ileri gidilip, Baros daha erken oyundan alınıp Yaser'in oyuna sokulması sağlanmalıdır!

3-En azından 6 maç kala belki Galatasaray tekrar dirilir mirilir, sakın ha eski efsane futbolcuları stada sokmayın. Hagi'yi, Hakan Şükür'ü hiç bir maça davet etmeyin. Hakan Ünsal ne derse yapılmalı, en ufak bir motivasyon hamlesinden kaçınılmalıdır!

4-Her maç başka takım çıkarılmalıdır. Cümbür cemaat kim varsa(Linderoth dahil) kadroya alınmalı, maç kadrosu tombaladan çekilmelidir. Böylece bir dahaki maç oynama şansım pek yok diyen futbolcunun şu son düzlükte iyi oynamasının önüne geçilmelidir! Fazla mal göz çıkarmaz hesabı!

5- El birliği ile başardık, şu ilk iki maçı Ali Sami Yen'de taraftarın önünde oynayamıyoruz. Ne iyi, gerekirse bundan sonraki hatta Sivas maçınında boş tribünlerde oynanması için ne gerekiyorsa o yapılmalıdır.

6-Sakın olaki takımı parçalı formayla çıkarmayın maça. Ne olur ne olmaz içlerinden biri Metin Oktay sanar kendini coşar moşar nemize lazım. Beyaz forma, hatta cancanlı turuncu forma çok iyidir. Asla konsantre etmez taraftarı, futbolcuyu!

7-En önemli maç Beşiktaş maçı görünüyor. Fenerbahçeyle yapılan ''aşağı çekiliyoruz tezgah var'' kampanyasının bir benzeri, Beşiktaş'la yapılmalı, o maça kadar hala can çıkmamışsa hep birlikte ötanazi yapılması sağlanmalıdır! O maça mümkünse çekirdekçi Galatasaray'lılara bilet verilmeli, takımı ateşlemenin önüne geçilmelidir!

8-Bu 7 maddelik şampiyon olamama reçetesini uygulamasınlar bak bakalım ne oluyor. El mi yaman bey mi göreceğiz sezon sonunda. Benden söylemesi, eğer Galatasaray şampiyon olmak istiyorsa benim söylediklerimin tam tersini yapmalılar. Geçen sene verdiğim fetvanın şampiyonlukta etkisi görülmüşken benim dediğimi bu kez yapmazlar inşallah!


20 Nis 2009

Motivasyon


Son hafta oynanan maçlara bakalım, analiz yapalım istedim. Ligin en tepesindeki 5 takımın yaptığı 5 maça. Bir maç 2-0, iki maç 1-0, 2 maç da 0-0 bitmiş. 5 takımın forvetlerinin toplam maliyetini hesaplamak için Kılıçdaroğlu olmak lazım. Ortalama maç başı 1 gol. Bu ne demek oluyor, demek pek fazla fark yok futbolcular arasında. Her maç 3 ihtimalli. Kimi iyi diyor bu duruma, kimi kötü. Futboldan ekmek yiyenler için durum ballı ekmek kadayıfı. Ne kadar çok takım iddialı olursa o kadar iyi. Devamlı konsantrasyon, devamlı para akışı. Normal futbolsever için de durum heyecanlı, güzel ne ala lig.

Ancak, ateş düştüğü yeri yakıyor. Taraftar için kazın ayağı perdeli değil. Biz kendi işimize bakıp, bizim ateşin düştüğü mangalın derdine düşelim. Bu sene lig tarihinin en az puanlı şampiyonuyla tanışacağız. Şu kalan maçlara bakıldığında adı Galatasaray olan takımın şampiyon olamaması için mucize olması lazım. Beşiktaş maçını berabere bitirsek bile bana göre şampiyon oluruz. Beşiktaş'ın maçları cehennem gibi, ligi 5. bitirirlerse şaşmasın kimse. Fener'i zaten sollamışız, bu hafta Sivas-Trabzon'dan biri uçuruma doğru hareketlenir, hatta ikisi birden geri vitese takabilirler. Yani sayın Galatasaray'lılar bu hafta sonuçlar ne olursa olsun netice bize yarayacak.

Ama biz Hatice'nin peşindeyiz. Son oynadığımız maça bakarak, hiç bir takımı yenemeyiz de diyebiliriz. Bu kadar kötü futbolu istesen ne oynayabilir, ne oynatabilirsin. Olimpiyat Stadı ilk defa rüzgarlı değildi, saha çillop gibiydi, rakipte en iyi oyuncu İbrahim Akın'dı hesap edin. Belediye'nin öteki büyüklerin kalelerine çöp döktüğüne bakarsak, çok rahat bir maç olmalıydı Cim Bom için. 1 gün önce Sivas 2, Fener 3 puan kaybetmiş. Fener'in yenildiği maçtan sonra taraftarın bile motivasyonu tavan yaparken, maça gelmeyecek olanlar bile maça gelme hacasındayken, futbolcuların şu geberik hali akıl alır gibi değil.

Hadi bu seneyi bıraktınız diyelim, şampiyon olmak istemiyorsunuz, seneye ne halt yiyeceğiz düşünmüyorsunuz. Millet şampiyonlar ligi, Uefa kupası maçı oynarken, siz Beylerbeyi ile deneme maçı mı yapacaksınız? Seneye bu takımda olmayacak olanları anlayabilirim, bana ne diyebilirler, Serkan'dan, Volkan'dan, Nonda'dan, hatta Barış'tan iyi futbol beklemiyorum. Seneye yoklar, ama seneye yoklardan biri olan kalecimiz son 3 maçtır gol yemiyor. Tam konsantrasyonla oynuyor, bana göre gitmese daha iyi. O da mı gaza getiremiyor sizi.

En güvendiğimiz yönümüz ruhumuzdu. En umutsuz anlarda bile biri çıkar takımı ateşlerdi. Nerdesin ey Galatasaray ruhu. Nerdesiniz Galatasaray ruhunu taşıyan futbolcular. Hepinizin mi ateşi soldu. Geçen yıl daha beter ortamda girmiştik son düzlüğe, ve geçen yılki başkaldırıdan eser yok. Haydi Galatasaray göster kendini, bu yollar ateşle döşenmiştir, bu yollardan geçmek için Galatasaray olmak gerekir. Ateşten geçenleri tarihimiz unutmayacak, bu yolların sonunda varılacak nokta bir kez daha Galatasaray'lıların utkusu olacaktır.

19 Nis 2009

Atar Yatar Spor; Belediye 0- Galatasaray 1






Olimpiyat Stadında maç seyredip de, bu stadı buraya yapanların anasına avradına sövmeyen yoktur her halde. Bu kez deplasmanda sayıldık, zulüm stadında. Dolayısıyla kale arkasında polislerle kontrol altına alınmış, bir bölgedeydi Galatasaray'lılar. Ve bu stadyumda maç seyredenlerin en az 3 de 1 i maça sonradan girebildiler. Yine aynısı oldu, maç başladığında, sahanın içindekilerden daha fazlası dışarda, kimileri de arabalarla yeni yeni geliyorlardı. Bir küfür de ben edeyim en okkalısından. Bu stadı buraya yapanın ta......

Meydan muharebesinden sonra, verilen zaiatlardan ve üstteki takımların puan kaybından sonra acaba bir şeyler olabilirmi? beklentisindeydik hepimiz. Hepimiz derken futbolcuları kastetmiyorum elbet. Onlar, şu maçı da kazasız belasız bir kaybetsek de tatile erken çıksak hesabındaydılar sanki.

Lincoln'ün sürgün cezası bitmiş sahadaydı. Bizler pek göremedik ama oyundaydı işte. Kafa olarak bitirilip sahaya sürülmüş, gezindi durdu. Pardon yerlerde süründü durdu. Ayhan ve Topal'ı ilk defa bu kadar kötü seyrettim. Maçta beklenenden üstün performans gösteren kaleciydi. Bir topu uzayarak çıkardı, maçın genelinde güven verdi.

Barış Özbek; kafası kesik tavuk gibi oluyor kötü oynadığında. Her hareketi faul, estetik yok, teknik hak getire, kafa bok getire. Diğerleri aynı tasla hamama gitmişler. İki futbolcuyu analiz edeceğiz bu arada.

Biri Yaser, bu kabiliyette birisi, nasıl olur da Galatasaray'la idmana çıkar, yedek kulübesinde oturur, zaman zaman oyuna girer inanılır gibi değil. Yazık, kaç yaşında bilmiyorum ama oynayacağı en son büyük takım Galatasaray'da oynuyor işte. Seneye bir yere kiralık gider, oradan Evliya Çelebi olur, kaybolur, unutulur gider. Baros'u oyundan alıp Yaser'i sokan beyin ne düşünür, niye sokar, niye oynatır? Kaptan'ın dürüstlüğüne inanmasam ortaklar diyeceğim.

Diğeri Semih, bu kabiliyetteki bu genç aslan onca stoper kıtlığında daha evvel nasıl oynatılmaz inanılır gibi değil. Yazık, bu genç yaşında, çok geç forma sahibi oldu. Artık bırakmaz, hava toplarında iyi, kademeler, kuvvetli, soğukkanlı. Bülent Korkmaz'ın ilk oynadığı maçı hatırlıyorum, kıyaslarsam ilk maçlarını Semih daha ağır basar.
Galatasaray sağlık ekibine, bu satırlardan defalarca saldırdım. Bunca yatırım bunca can bunlara emenat işte. Bu sene başımıza gelenlerin en büyük müsebbibi bu baytarlık ekibidir. Emre Güngör'ü bir sezonda iki defa iyileşmeden oynattırdılar, çocuk ağlayarak oyundan çıktı. Boyunuz devrilsin emi, sağlık kurulu, kimse bu çocuğu sakat sakat oynatanlar onlaradır hıncımız.

Manda yiyicisine değinmeden maç yazısı tamamlanmaz. Nonda ilk yarı boyunca saha kenarında tırıs koşu yaptı. Tempo aynı, otomatik bir hızı var sabitlemiş, oyunda da olsa, kenarda da aynı hızla koşuyor. Golde payı büyük, kendisi de inanamadı nasıl geçtiğine adamı. Sonrasında ortası gol olunca eyvah dedik, haftaya oynarmı diye şimdiden kaygıya düştük. Kazayla gol pozisyonuna girdi, dürttüğü top 10 metre gidemedi.

Büyük kaptan takıma bir hava getirmiş, kendisinden öncekine bok atarak, kendisinin daha iyi oynattığını söylüyor. 2 farklı galibiyeti unuttuk. Taktik aynı, küçük takım taktiği, bir gol at sonra yat. Erciyesspor az daha bu taktikle kümede kalacaktı.

Şu fikstüre bakınca insan Şampiyon olamayacağımıza inanamıyor. İddiaya girerim bütün maçları kazansın takım şampiyon olur. Ligin şampiyonu 69 puan alamaz. Fakat bu kadar kötü futbolla hangi maçı kazanacaksın? Seneye şovun dışında kalmamak için oynayın bari çocuklar. Haydi biraz gayret.