Her maç öncesi Gala taraftarının olmazsa olmaz prima gündemi, yine maçın önüne geçti. Bu haftayı da Oscar'lık filmle, Nobel'lik romanla geçirdik. Okan'a kefen biçmekle meşgul olduk kimimiz, Kimimiz son sahnesine takıldık, acaba ne dedi, profesör Langdon olduk, şifreleri çözmeye çalıştık nasıl bir pusu bizi bekliyordu.
Biz uyuduk, su uyudu düşmanı her zaman ki gibi olanca kini uyutmadı. Cuma günü bizim maçı 20.00 ye yazdı. Biliyor ki kapalı gişe, biliyor ki taraftar 23 koduyla kenetlenmiş durumda. Ligin en iyi, en zor gol yiyen, hatta yemeyen takımına karşı puan kaybı için zerre katkısı olacaksa o hakkını kullanırdı, kullandı. Gözüm maçtan çok tribünlerdeydi, 30. dakikadan sonra tam kapasiteye ulaştı. Çoğu golü göremedi. Biz Ali Sami Yen'e Cehennem adını takmıştık, Maça zor gidebilen, giren, zor çıkan, metrolarda nefessiz kalan taraftar da nasibini aldı yangından.
Kolay geçecek demiştik, havaya hamasete değildi, tezlerimiz vardı, hocası, topçusu, taraftarıyla ligi domine edecek, maçı maç gibi oynayacak, pisliğe tenezzül etmeyecek pis akvaryumdaki temiz balıkla oynayacaktık. Öyle de oldu, aslanlar gibi kapıştık, göğüs göğüsse bir maç oldu, kalecisinin yedikleri talihsiz gole takıntısıyla yaptığı pislik olmasa tam bir büyük maç notu verecektik.
1 dakikada 15 pası geçmeyeceklerdi, fazlası kötü futbola yazardı. Limitle oynadık, golü erken bulacağımızı öngörmüştük, ama bu kadar çabuk Okan Buruk'da beklemiyordu ki, yediğimiz gole kadar güzel futbol adına reaksiyon üretemedik. Sağ saldırı beki, her geçen maç bir önceki maçından iyi oynadığı için, göze hoş gelen futbol sağ parselde oynandı.
Sol saldırı beki Anholt'u çok dikkatli izledim, galip takım bozulmaz, atan oynar düz hoca mantığıyla değilse neden ısrarla yabancı kontenjanını en verimsiz bölge için kullanıyordu? Sağdan daha çok saldırı planlandığı için ters kademe nöbeti mi tutturuyor dedik ama değil. Ben çözemedim, doğal seleksiyonla sorun kendiliğinden çözüldü. Okan Buruk 1 yemle, 3 balık birden tuttu. Balıklar;
a-) Kefal; Boey çok formda, Cafu transfer edilse kesemez, başına bela kaldı.
b-) Sazan; Dobi, adamı yedekte paslatamazsın, en zayıf halkanın hattında sunum yaptı, Bir büyük takım bekine yaraşır orta pası attı, o pasın hakkı %90 goldü zaten.
c-) Kofana; İcardi, sevinmediğine göre o atmadı dedik zaten, ne var ki golü yine de ona yazmamız gerekecek. Büyük golcülerin nefes sesi bile stoperleri ürkütür.
Korktuğumuz kısmen başımıza geldi, Muslera sarı kart aldı. Her takıma olur, her maç rakibi hakem heyeti olan takıma kaleciden kaptan olmaz. Pozisyonlara uzak, hakemi kötü kararı öncesi baskı altına alması imkansız. Kaleci olarak iyi başladığı bir sezonda onurlu çıkış yapılması zamanı geldi. Top kontrolüne geçtiği anda fırçalar, söylenmeler, bir kaç adım öne yürümeler, deli deli ritüeller, rakip sete yerleşmeden topu oyuna sokmuyor. Gereğinden çok vakit geçiriyor, en önemlisi, 2 takım yabancı forması varken, birini işgal ediyor. Bir an evvel Okan'ın kaleyi devir alması, kendisinin kaleci antrenörü olması elzemdir. Koskoca Mata, maçları tribünden izlemek için gelmedi, oynamayan yabancı moral bozar, sıkıntı yaratır.
Emin Bayram'ın mecbur oynatıldığı kazanılmış maçtan sonra da ilk 11 yazılması doğru karardı. Forma için hem yerli hem yabancı oyuncu siperlerdeydi. Kötü oynarsa kayıp yok, değiştirirdi, iyi oynarsa yeni bir Ozan Kabak daha üretmiş olacaktı. Ben bu kumarı sabaha kadar oynarım.
Son 15 dakikayı kalecisiz oynayan takıma karşı cılız İcardi geri pasını saymazsak şutsuz geçirdik. Acridoidea Çekirgesi gibi bakalım kaç maç daha sıçrayacağız. İlk golü erken atacağımız bir maç kolluyordum gol yeme düşmanı Konyaspor'a denk geldi. Cehennem gibi saldırdılar, Direkten dönen toplardan birine kaleci felç geçirdi, diğerinde kaleye Nelson geçti, Emini kurtardı.
Tam kadro en iyi 11 i henüz sahaya süremedik, milli maç arası çeyrek sezon öncesi kampı olur, çok adam takımlara gitti, hiç bir milli maç umurumda değil, kazasız belasız dönsünler yeter, son dakika, kendi kalesine gollerle kazanılan maçların nümerik değeri 3 den fazladır. Şebeke'nin sinirleri bozuktur, sevgili takımları travmayı atlatamadan puan kaybetse bari.
Hakemin kötü niyetinden çok futbolu bilmemesi öne çıktı. Kerem'in muhteşem söktüğü topa, Muslera'nın kaptan olarak kavgayı ayırmayı gelmesine sarı kart gösterdi. Cenabet Dilaver yarım abdestle maça çıktı, son adam olarak indirildi, kırmızı vardı, tekrarını göstermediler, heyetteki bayan hakem maça güzellik kattı.
Şampiyonlar Ligi hazırlık maçlarımızın 7.sini mutlu, huzurlu bir şekilde atlattık. Bunlar tatbikat, savaş henüz başlamadı, yolumuz 23 yolu, yaşasın GALA
23 Yolu 7 Puan Tablosu; Muslera 2( top kurtardığına puan verecek değilim, top kontrolüne geldiğinde rakip yerleşene kadar bekliyor, yediği golde atladı tamam, doksandan dönende felç geçirdi, artık kadro Okan’ı çağırıyor) - Boey 9( sağ saldırı beki tamamdır), Nelsson 5(hucümda yok), Emin 2( büyük takım savaş beki için erken) Aanholt 2( ilk 11 den ilk kesilecek yabancı- Buc 8, Sergio 9( maçın adamı) Mertens 2( büyük futbolcu refleksi gösteremedi)- Yunus 4( çalım repertuarını geliştirmesi lazım, 3 maç sonra çalım atabileceği bek kalmayacak Gomis 2( atan oynar felsefesi ilk 11 oynattı) Kerem( yunus için söylediklerimiz geçerli)
Okan Buruk 6( golü erken bulduğuna şaşırdı, klasik hoca sevk idaresi, kazanan takımı bozma, 60 a kadar adam değiştirme)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder