8 Ağu 2022

23 Yolu 1; Antalya 0-1 GALA

Sezon aslında geçen yılın ortalarında başladı, takım bu sene ben yokum dediği zaman, yani DEVRİM.

Uzun süreli Şampiyonluksuzlara katlanma, hoş görme devri kapandı, o takım bu takım değil artık her şey değişti. Tarihini bilmeyen, iyi okuyamayan, yaşadığı kötü anıları misliyle yeniden yaşar. Yani demem o ki çocuklar, biz 13 sezon Şampiyonluk görmedik ya, sizin 3 sezon görmemeniz görece daha beter, yani diyorum ki beyinlerinize kazıyın, üç sütun üstüne puntolarla yazayım.

Bizim o unutulmaz 14. sezon, şimdi hepimizin 4.sezonudur. Biz o sezona nasıl başlamışsak, nasıl inanmışsak görev, özelde Gala'nın kalesi Arena'da hançere patlatacakların, genelde Macellan Boğazından Sibirya Bozkırlarına, Ümit Burnundan, Alaska'ya, Dünya'nın bütün koordinatlarına dağılmış Büyük Gala Taraftarınındır. Gazanız mübarek olsun.

Galatasaray Halklarının 4 sene üst üste Şampiyon olamadım deme lüksü yoktur. Her oynadığın maç ilk maçındır. DETANT uyguluyor, sorunları hesaplaşmaları sumen altına atıyoruz. Yönetim, futbolcu, TARAFTAR, kolpadan değil harbi, omuz omuza, yürek yüreğe bütünleştiğinde kaçırdığımız kupa yoktur. bu birliktelikte yerimiz neresiyse oradan yumruk yumruğa kavgaya giriyoruz. Gidiyoruz, o kupayı alıp müzeye koyuyoruz. BAŞKA YOLU YOK.

Devrim başlamıştır, çubuğu tersine büküyoruz, belki de kendimiz bile bu yolda heder olacağız, ama sevdaya tutulmuşuz bir kere, ateşlerde yanmasını da biliriz. Son pasa, son şuta, son çalıma kadar devrimi savunacağız, ya hep beraber pınar başı çekeceğiz, ya hiç birimiz durumdan vazife çıkarıp, kendimize alan açmayacağız..

Lig başladı, yani Şampiyonlar Ligi hazırlık maçları. O müzik, o gerilim, o şevk o heyecan, bir daha bu ülke statlarında yaşanacaksa, kurucu 8 takımdan biri olarak yine bizle yaşanacak. O maçların derin heyecanı içindeyim.

Takım muhtemelen bu sezon için en kuvvetsiz 11iyle ligin en iyi takımına karşı, deplasmana çıktı, yenilseydi bile aynı şeyleri yazacaktım. En geç 5. hafta, ilk maça çıkan 11den 5 kişi değişir. Öngördüğümüz şey, hayali bir dağın ardındaki olmayan cisim değil, en iyi tanıdığımız, Şampiyonluk Kupasıdır, ilk dakikalardan itibaren gördük, geliyor. Uzun yıllardır ilk defa yapılan transferlerden bağımsız( pek fazla başka maç izlemem hiç birini tanımıyorum) sezona çok rahat giriyorum. Devrime güveniyorum, arkası mutlaka gelecek geri dönüş yok.

Muslera Şampiyon olduğumuz sezonların son düzlüğündeki gibi başladı sezona. Penaltı olduğunda(%100 değildi)  yemez diye bağırdım zaten. Kolay kurtarış değildi, atan usta işi penaltı attı, vuruş anında fake atarak kalecinin atlamasını bekledi, Muslera, ilk defa gördüm teması bekledi çok kolay bir penaltı golü atmasına izin vermedi. 

Sergio'ya yapılan Vara bile gitmedi, Yunus'un boynu kırılıyordu devam dedi, alamet her sezon olduğu gibi bu sezon da hakem heyetini yenmemiz gerektiğini gösterdi. Olsun devam edin biz Şebekeyi yenerek büyük takım olduk. 

Okan Buruk'un sevk ve idaresini dikkatle izledim. Sezonun ilk ve belki de en önemli deplasmanı, penaltıdan dönmüşsün, hoca olarak bazılarının mottosudur, atamıyorsan yemeyeceksin, 85-86 da karar vereceksin, ya maçın en etkisiz adamı SeferAğa'yı çıkarıp, orta sahaya bir kazma koyacak, Estergon kalesi savunmasına geçeceksin, ya ben yenerim diyecek, risk alacak, maçın en iyi oyuncusunu çıkarıp, taraftarın mırın kırın ettiği tabelacıyı oyuna sokacaksın. Risk almayan hoca, hayatının en büyük riskini alır. Atarsın atamazsın, hatta kaybedersin, ama büyüyeceksen böylesi kararlarla büyürsün. Bravo Okan.

Emre Kılınç mevcut oynadığı futbolu bile unutmuş, ne var ki biz unutmayalım diye not düşüyorum. Bilirsiniz demiryolcu çocuğuyum, yaşınız yetmez buharlı trenler vardı (yolu düşen olursa Aydın ÇAMLIK istasyonunda demiryolu müzesini görsün) lojistik istasyonlarda durur, su ve kömür deposu doldurulurdu, golümüzdeki atağı marşandize benzettim, Miço( bu ismi çok seveceğiz) son bir gayretle kömürü ateşledi topu söktü, SeferAğa makinistti az kaldı ama yetmez dedi, Emre Kılınç istasyonunda ikmal yaptılar, bir damla su daha aldılar, top tekrar Miço'ya geldi, Kuzey'in olanca soğukkanlılığıyla topu yaşlı, yaralı, pusuya düşürülmüş aç Aslan'a ulaştırdı.

Son dakikada atılan gol aslında oynadığın takıma değil, rakibine(Fenere)  attığın goldür. evlat acısı gibi koyar. Bu gölün hikayesini unutmayın, her şampiyonluğumuzda böylesine kader golleri vardır. 

Şanlı Gala'nın Büyük taraftarı, ayağa kalkıp salla bayrağı, İşte Cumhuriyet, işte yüzyılı, yolumuz Cim Bom'un 23 yolu.

Siz sözleri ezberleyin Bestesi hazır,

Yıldız Tablosu; Muslera 8(sepet ejder meyvesi, avokado, kivi yüklüydü, devam) - Boey 6(2. Yarı notu) Nelsson 6, Apo 7, Vaan 6- Sergio 5, Akbaba 5, Berkan 5- Yunus 9, Sefer 4, Kerem 5. Yol 23 yolu

Okan Buruk;8 ( Gomis’i alırken sahanın en kötüsü Sefer’i çıkarmadı)

Maçın Pansiyon Ödülü; Miço 8 (bu adamı çok seveceğiz, Kuzey'in Aslanı)

Maçın Adamı; Yunus akgün

Maç Kasabı; Ömer Toprak

 

Hiç yorum yok: