18 Nis 2012

Beşiktaş Çarşısının Çapulcuları


Yazılarımı okuyanlar bilir, Beşiktaş'la ilgili pek bir şey yazmam. Senede iki defa mecburiyetten Beşiktaş'ı seyrederim, bizim maçların dışında benim için Beşiktaş yok hükmündedir. Küçüklüğümden, delikanlılığıma kadar benim de ocağım olan İnönü Stadı tribünlerine, son 30 senede 1 defa gitmişim. Maçlarını merak etmem, maçlarında taraf olmam, Antalyaspor'dan ne kadar hoşlanmıyorsam, Beşiktaş'tan da o kadar işte. Hatta şunu da itiraf edeyim, Fenerbahçe- Beşiktaş maçlarında her ne kadar bana ne modundaysam da, içten içe Fener yensin isterim. Çoğu Galatasaray'lının aksine biz Şampiyon olamayacaksak, Fener yerine Beşiktaş şampiyon olsun diyenlerden değil, Fener şampiyon olsun diyenlerdenim.

Beşiktaş, takım olarak büyük takım değildir. Her ne kadar 3 büyüklerden biri diye bugünlere kadar yutturula geldiyse de, bu durum futbolumuzun global kraliyet ailesinin, bir ekmek kapısı daha aralaması ve ne yazık ki bulması sebebiyledir. Kimi zenginler, ya da zengin olmak isteyenler Beşiktaşlı görünerek(bakınız, Demirören halkı) sömürecek bir takım ve o takımın yandaşı daha yaratmışlardır. Anadolu'nun herhangi bir şehrinde gelene geçene hangi takımı tutuyorsun diye sor, % 3 Beşiktaşlıya rastlayamazsın. Hele ki yurt dışında Beşiktaş diye bir yabancıya sorsan, aptal aptal bakarlar.

Beşiktaş ilçe takımıdır. İstanbul'un en güzel bölgesinde ve son sarayın bulunduğu mahallede ve en çok da İnönü Stadının yürüme mesafesinde olmasının avantajıyla tesadüfen büyük gözükmüş, piyasaya ayıplı mal olarak sürülmüştür. Galatasaray ve Fenerbahçe bir semt takımı olarak, homojen bir şekilde önce bulunduğu şehir, sonra ülke ve yurt dışı olarak  ve dahası kendi payımıza alınan Avrupa Kupalarının yarattığı ivmeye bağlı olarak, büyük takım olma vasfını kazanırken, Beşiktaş kalabalık bir ilçe takımı olarak sadece lokal bir sahiplenilmeyle, işte ligimizin son süper final maçlarına kadar gelebilmiştir. Bir Beykoz, bir Kartal, bir Pendik, bir Alibeyköy neyse, Beşiktaş da odur. Bu saydığım takımlardan büyüklüğünün tek sebebi, ülkenin en büyük tarihsel stadının Beşiktaş ilçesinde yapılmış olmasındandır. Dükkanlarını bırakıp, yürüyerek maça gidenler, maç bitiminde yine yürüyerek dükkanlarını açabilmişler, gide gele, konuşa, bağıra çoğalmışlardır.

Beşiktaş takımın analiz etmek için çok bile yazdık. Şimdi biz gelelim bu sıradan, sırtından sebeplenen bir kaç holding sahibinin itelemesiyle her sezon ligin güçlü takımlarından biri olan Beşiktaş'ın tarafı olan, maçlarıyla eğlenen, kendini adam yerine koyan, kendini büyük takım taraftarı sanan çapulcu yığınlarına.

Tartışma sıfır, ülkemizin en aşağılık, en aptal, takımına en çok zarar veren, tıklım tıklım tıkıştıkları İnönü Stadı direkler arasından gürültü kirliliğinden başka bir şey çıkaramayan, oynanan maçla alakası olmayan, ağız ishali, küfür makinası taraftardır. Taraftar dediğime bakmayın, lafın gelişi, bu yığınlar Beşiktaş'ın bile tarafı değildir. ''Maç var dediler geldik, küfürümüzü, kavgamızı ettik, maçın neticesinden bağımsız çarşımıza dönüyoruz''dan başka cümle kurabilen yoktur aralarında.

Maçın henüz 20. dakikası, takımları da iyi oynuyor, var mı  yok mu belli olmayan kıl payı ofsayttan geriye düşmüş. Kime karşı? 34 lig maçı bitiminde 22 puan fark yediği Şampiyon'a karşı. Biz geçen sene utancımızdan sokağa çıkamadık. Bin türlü kepazeliğin direk içinde olduğu halde, ülke futbol konjöktüründen haberi olmayan, bir iki salak tarafından icat edilen bir turnuvayla, 3 maç daha küfür etme, 3 maç daha eğlenme şansı verilmiş size, daha ne istersiniz çapulcular?

Sanırsın ki yenerse Şampiyon olacak, rakibinin kim olduğundan habersiz, 3 ay sonra hangi stadyumda küfür edeceği belirsiz, bir daha ne zaman Avrupa takımı göreceği hak getire, Beşiktaş Çarşısı imiş ortalığı pislik götüre. Zaman zaman duyarlılık gösterdikleri yalanlarına şahidiz. Hasankeyf'in sular altında kalmasına razı değiller, şike yapanların ceza almalarına da. Beşiktaş tarihinin belki de en sevimli hocasının  ligin bitime 2 ay kala kovulmasına, sezonu Aziz Yıldırım'ın ranza arkadaşı olarak geçirmiş, kariyeri sıfır, futbolculuk geçmişi sıfırın bir üstü olanın tekrar leşe konmasına da karşı değiller. Takımının en  Karizmatik oyuncusunun salladığı hazreti tabandan sonra hakemin acıyıp atmamasına karşı değiller, tıpkı çaylak hocalarının o Karizmatik futbolcuyu oyundan alıp yenilginin baş sorumlusu olmasına karşı olmadıkları gibi.

Muhakkak vardır, içlerindeki masum, dürüst, ahlaklı, takımını en saf bir şekilde seven, haksızlığa karşı duruşu olanlar. Karıncayı incitmeyiz dediysek, böcekler durumdan vazife çıkarmasın. Büyük Beşiktaş taraftarı olmak isteyenler beni iyi dinleyin. Bu size ilk ve son çağrımdır. Çok daha beter günlere hazırlıklı olunuz. Belki bir daha Galatasaray maçı seyretmeye ömrünüz yetmeyebilir. Soydular sizi, siz çapulcuların arasında asimile olmuş fedakarca desibel desibel ''Kartal gol gol'' diye 12 parmak bağırsaklarınızı yırtarken sattılar gelecek sandığınız güneşli güzel günlerinizi. Sonra da kaçtılar, kalanlar şimdi, ılık ateşte kurbağayı haşlıyorlar. Uyanın, kazandan kendinizi atın kurtulun. O ılık ateş gittikçe harlanacak, pek kısa zaman içinde mayışacaksınız, zıplayacak dermanınız kalmayacak. Aynı takımı tutma bahtsızlığına uğradığın çapulcuyla maç seyretmek zorunda kalırsan, etrafın en ufak bir kıvılcımda panik içinde kalacak, sen başını dik tut. Onlar organize küfür ediyor olacaklar, takımları gaza gelsin gol atsın diye, atamaz, hiçbir futbolcu küfüre karşı hünerini sergileyemez, sen sus. Bekle, hayal et, bu ulusun evlatlarının daha önce yaptıklarını gözünün önüne getir, lanetle hatırlayacağına ben de yapabilirim de. Takımın zafer ve yenilgi ile daha çok karşı karşıya gelecek, bu iki hokkabaza aynı şekilde davran. Yenildiğinde ağla, gülmek hep beraberdir de, ağlamak çoğu zaman tek başınadır. Her şeyini bağladığın takımın, bir final maçını da kaybedebilir, yıkılma, yeniden denemesine yardımcı ol..

Kısacası canım kardeşim, sürüden ayrıl, kurtlarla boğuş. Hadi şimdi, bu gece, durma, size, çarşıya yakındır. Git Yıldız Parkı'na, lale zamanıdır. Kopar beyazından, koy yastığının altına öyle uyu. Siyahı ara, kokuyu duy, Sabah uyandığında hissettiğin şeyler, büyük takım taraftarı olmanın dayanılmaz onur ve gururu olacaktır.

42 yorum:

Adsız dedi ki...

digitürk decoderi satılsın diye spikerler maçı anlatrken gs'ın aleyhine bi küfür etmedkleri kalyo..,
inşallah digitürk bi emir verip de bizi ezikleler yem etmezler..

Adsız dedi ki...

okuduğum en ezik galatasaraylı yazısı. sikine takmadığın adamı siklemezsin. olay budur. sen gelmişsin burada nefret kusmuşsun. bunun için vakit ayırmışsın. avrupa falan zırvalamışsın. bjk olmasa sen şu sene ön eleme oynayıp avrupaya gideceğinden bile bihabersin. 22 puan fark yiyince bazı ezikler gibi sokağa çıkmaya utanmamak bu takımı büyük yapmıştır. ha büyüklük de sikinde değildir. renkli gözlükleriyle bakan bir dalyarağın görüşüne göre büyüklük küçüklük hiç sikinde değildir hatta. bir de yazının başında öyle bir kendinle çelişmişsin ki bravo diyip siktir git diyebilirim.

Adsız dedi ki...

liseli orospu cocugudan ote birisi degilsin sen...

Adsız dedi ki...

gecen senenın ezıklıgı adamın ıcıne nasıl oturmuşsa hızını alamamış bir liseli olarak yazıyı kale almayınız.

Adsız dedi ki...

Acıdım sana.

Adsız dedi ki...

maymuna kalem versek daha güzel bir yazı yazardı.

Adsız dedi ki...

Senede 2 defa izleyip, hic sikine takmadıgı camia hakkında bilirkişi kesilmiş yazar. 2 paragraf da Kanada curling takımı icin karala, onlar hakkındaki engin bilgilerine erişelim. Zapping yaparken eurosport da rastlamışşındır 2 dk. izlemissindir.

Adsız dedi ki...

Bu kadar sacma sapan bir yazi yazmak icin ne kadar ezik olunmasi gerektigini gosterdigin icin sagol. Senin renklerine gonul verdigin klupten daha koklu, Turk futbolu ve sporunun gelismesinde diger Istanbul klupleriyle birlikte onucluk etmis, Avrupa´da ulkesini her yil bir sekilde basariyla temsil etmis bir camiayi ve klubu bu kadar ahlaksiz sekilde suclaman ve kucumsemen senin bu uc buyuk klup arasindaki bagi hic anlamadigini ve ne kadar serefsizce tarafli oldugunu gosterir. Bir akbaba edasiyla 100 yillik dostlarina en zor zamanlarinda saldiran bir yonetimi destekleyen taraftar grubundan da bu beklenir.
Siz bu kafada takilin birader.

Adsız dedi ki...

yazıyı okudum ömrümdem 5 dakikamı çaldın gerizekalı, sendeki beyini köpeğe taksak sadece havlar. "havlayan köpek ısırmaz" ya hani. Beşiktaş olmasa bu sene direk gidemicektin şamp.ligine, dürzü. vay amk neymiş, semt güzel diye büyük takım görünümündeymiş. semt bizim aşk bizim siktirin gidin amk. yorum atıyorum, şimdi de 5 dakikamı çaldın ömrümden.

Adsız dedi ki...

ekşi sözlük te var diye girdim okudum ciddi bir yazı zannettim, türkçeyi çok iyi bilmeyen bir yazar bozuntusu karalamış. "Beşiktaş, takım olarak büyük takım değildir." yazmış mesela, peki takım olmayarak büyük takım mı diye sorayım. Fanatik fotomaç seviyesinin bir seviye altı bir yazı olmuş. Beşiktaş ı inönü stadının beşiktaş semtinde olduğu için büyük zanneden bir hastalıklı seviyenin ürünü. Bir defa kimsenin büyüklük kompleksi ve isteği yok güzel kardeşim. Stada beşyüz metre ötede oturuyorum, harika bir duygudur, maç günü formanı giyersin çarşıya inersin. Sen ne istersen ondan zevk al, kimseyi ilgilendirmez. Ama salyalarak akıtarak Beşiktaşa saldırma, algın yetmez, ufkun yetmez. Seviyeymiş, Anadolu'da beşiktaşlı % 3 etmezmiş. % 4,58 eder mi acep? o beğendmediğin statta her hafta açılan pankartları okusan Türkçen gelişir güzel kardeşim. Demirören i falan, sahaya bir şeyler atanları Beşiktaşlı zannediyorsan hadi sen stadına ve semtine dön. Ultra modern, entellektüel ortamında sana başarılar, biz Beşiktaş ile mutluyuz...

Kartal Bafiler dedi ki...

Allahtan Beşiktaş'la fazla ilgili değilmişsin, Hepiniz mi şakasınız birader, takılın işte sarılı kırmızılı falan , ahkam kesmeyin bizim hakkımızda, olmuyor komik düşüyor.

Adsız dedi ki...

Sana hakaret etmek geldi içimden önce ama en ağır hakareti bile hak edemeyecek kadar acizsin.. Sen, dışlanmışlığın, ezikliğin, asosyalliğin ve karaktersizliğin ete-kemiğe vurulmuş halisin.
Kendince, engin entelektüel birikimin(!) seni dillendirmiş de.. 2 satır yazı yazmışsın.
SEN KİMSİN? 2 BÜYÜKTEN KASTIN; ŞİKEYİ, KARAKTERSİZLİĞİ, TAKIM ARKADAŞINI ODAYA KİLİTLEYİP, AĞZINI-BURNUNU KIRMAYI HAK GÖRMEYİ, TRİBÜNLERE KÖPEK TAKLİDİ YAPMAYI.. daha sayamayacağım 10larca olayı NORMAL gören zihniyet mi?
Kimsin? Nesin? Sahi sen ne ayaksın?
Seni kaale alıp cevap verdik, evet.. Hadi mutlu ol.. bir kaç insan, seni -adam-dan(!) saydı da, 2-3 cümle yazdı.
Not: Ömründe bir kere yurtdışına çık da, hangi takım hakkında ne konuşuyolar, birkaç insanla muhabbet edince anlarsın.. Uçak biletini ben alırım, onun için dilenmene gerek yok.

Adsız dedi ki...

he işte bu adamlar da futboldan anladıklarını sanıyor bi de blog yazmaya girişiyor. eminim derbi maçlar harici galatasaray maçlarını bile doğru düzgün takip etmiyordur bu genç. ama sevgili beşiktaşlılar. büyük üstadın ilk ve son çağrısına kulak verelim lütfen. her zaman böyle iyilikler yapmaz türk futboluna yön veren duayenimiz.

Adsız dedi ki...

Ergenlikten çık hele sonra konuşuruz.

Adsız dedi ki...

Bir de 30 sene demiş atın oğlu.Nefret kusmuş , hayatın böyle işte.Nefretle dolu hayatını sokayım.Git ananı babanı karını bacını öldür de rahatla ruh hastası seni.

Adsız dedi ki...

geçen sene 35 puan geride kalan bi takımın 22 puanı diline dolaması ne büyük ezikliktir. ben bu yazı kadar hazımsız ve ne dediğini bilmeyen bi yazı okumadım. bence al bi porno cd tüm liselilerin yaptığı gibi izle nazmi hasdemir.. daha faydalı işler yapmış olursun

Adsız dedi ki...

Nazmi Hasdemir yaşadığın hayata acıdım.

Adsız dedi ki...

Bizans takımlarını tutmayan biri olarak yazıyorum ki; Sen hatalısın!

Sana laflar hazırladım.

Adsız dedi ki...

Nazmi Bey müthiş bir takıma sahipsiniz.Her maç çirkefe yatan Eboue hakkında hiç youtube da "eboue dive" yazıp baktınız mı?Yok bakmazsınız gözünüz kendi takımınıza kördür muhtemelen.Neden çünkü yaşını başını almış bir bey efendisiniz değil mi?Ya Engin'e ne demeli?Çok karakterli bir futbolcu değil mi?En küçük bir faulde bile bacağı kırılmış gibi yerde acı çekerek yuvarlanması tam bir galatasaray etiği değil mi?Ya melo-riera kavgasına ne demeli?Hanı su galatasaray'ın büyüklüğü nerede?bakın nazmi bey sizin gözünüzü beşiktaş nefreti bürümüş.İnsan önce kendi bahçesindeki pislikleri görmeli.gözünün önündekileri göremeyip sağa sola bok atarak blog sahibi olunmaz ; önce etik davranın sonra empati kurun.Yaşını başını almış adama mı öğreteceğim ben şimdi bunları.Ha bir de dikkat! Beşiktaş ağır taştır yaşa maşa bakmaz altında bırakır.İyi günler...

Adsız dedi ki...

efsane yazı olmuş

Adsız dedi ki...

Anladığım kadarıyla bu bomboş yazının sahibi de zamanında Beşiktaşlıymış, ilk paragrafta onu anlatan şeyler söylemiş. Ardından bikaç paragraf sonra haksızlık hukuksuzluk, yönetim falan anlatmış. Gören de sanar ki Beşiktaş'ı bırakmış da Adana Demirsporlu, ne bileyim Karşıyakalı, Göztepeli falan olmuş, gitmiş Türkiye'nin çirkinlik yaratmada Fenerbahçe ilk birlikte en büyüğü olan takımın taraftarı olmuş. Tercihe saygımız var, yazının sahibi gibi tercihlere yada renklere hakaret etmeyecek, elmalarla armutları karıştırmayacağız. Elbet bu adam gibi olmayan, Beşiktaş'a saygısı olan Galatasaraylılar da vardır.

En acı kısımsa, hakaretler, Beşiktaş'a geçirmeler falan değil de, "utancımızdan sokağa çıkamadık" kısmı. Beşiktaşlılar başarı ister, başarıya her daim açtır ama başarısızlıkta bundan gocunmaz, yerinmez. Kimse de yerinmemelidir, bu Ağustosta başlayıp Mayısta biten bir oyun, tüm çirkinlere rağmen, oyun. Utanacak biri varsa sahada emek vermeyen futbolcu, takımına zarar veren yönetici/taraftar/teknik adamdır. Takımını her daim destekleyen taraftar değil.

Hoş, Türkiye'nin en büyük camialarından birine bu kadar temelsizce sallamak da utanmayı gerektirebilir aslında ama, büyük ihtimalle bu sene şampiyonluk geleceğinden "sokağa" çıkılacaktır.

Saygılı Galatasaraylıları tenzih ederim yukarıda söylediklerimden ötürü.

Fırat Çelebi dedi ki...

maymundan insana tam olarak geçememişsin bence

Adsız dedi ki...

senede 2 kez izlemek zorunda kaldığı takım için bu kadar uzun yazı yazabilmene bu kadar çıkarım yapabilmene şaşırdım. neyse yazık anana babana yazık yani.

Adsız dedi ki...

siz geçen sene utancınızdan sokağa çıkamazsınız, biz 22 puan geride de olsak tribünleri doldururuz. aradaki fark o kadar büyük işte ama onu anlayacak kadar beynin bile yok, yazık :(

Adsız dedi ki...

Yarattığın hayal dünyanı sikeyim.

Adsız dedi ki...

Senede iki defa mecburiyetten Beşiktaş'ı seyrederim 'den sonrasını okumadı.m

Serendipity dedi ki...

Blog'un adı mahalle takımı; ama sanki hiç bir zaman bir mahallede bulunmamışsın, daha çok site ya da lojmanda büyümüşsün gibi. Hasbelkader bir mahallede büyüdüysen de "top benim değil mi oğlum, istediğimi oynatırım" türünde bir çocukluk geçirmiş olmalısın.
Geçen yılın ezikliğini, bu yıl Avrupa'ya gitmeyerek ve can derdine düşmüş rakipleri yenerek atmaya çalışmak seni biraz sağırlaştırmış, körleştirmiş. Q7'nin pozisyonunda "pozisyon kırmızı allah belanı versin!"i duymamışsın mesela. Ama olsun sen de kendince sevmişsin takımını. Baba parasıyla alınan topu sevmen gibi.
Mahalleden çıkmış, küresel köye dikmişsin gözünü, yolun açık olsun; ama arada Recaizade Mahmut Ekrem okumayı ihmal etme. Tefrikalar sana benzer “sevdalı”larla dolu.
Biz 8 de yesek 5 de atsak Çarşı’yla İnönü arasındaki yolu hep başımız dik yürüyeceğiz. Evet, Semt bizim, Aşk da bizim. Para sizin, teşvik sizin, kibir sizin, top sizin.
Şöyle bağlayayım sözümü, Biz Beşiktaş büyük olsun istemeyiz hiçbir zaman; Beşiktaş bizim olsun yeter.

Andre Bretner dedi ki...

Ağzına sağlık kardeşim iyi döşenmişsin...Bir ekleme de ben yapayım ezelden evvelden arabacıdır bu tayfa...Ne yaparsan yap ruhları ameledir yokedemezsin,doktoru da amele,mühendisi de amele,şöförü de.Arınamazlar.Genleri bozuk...Kodları bozuk totoşların...

Adsız dedi ki...

siz geçen sene çıkamazdınız dışarı utançtan doğrudur. Bizim için taraftarlık kupa taraftarlığı değildir hep o dışarılardayız şerefli ikinciliklerle. Sen yorma o kafanı taraftarlıkla bak ne güzel dünya takımıymışsınız tek hedefi ulusal şampiyonluk olan bu uğurda o semt takımıyla oynarken daha 30. dakikadan itibaren vakit geçiren dünya takımı. Hadi sen de yorganının altına sok UEFA kupasını dal rüyalara Tromsoları Karpaty'leri unuturcasına.

Adsız dedi ki...

Hiç bir Galatasaray taraftarı Beşiktaş taraftarını Fenerbahçe taraftarından itici bulamaz. Yazı yazmayı öğren bir de. Futbolu katlettin Türkçe'yi katletme bari.

Adsız dedi ki...

gerçekten akıcı bir yazı olmuş. okurken çok eğlendim, kah üzüldüm kah gülümsedim. Kısacası çok başarılı bir öykücülük örneği.

Gerçeklere gelirsek eğer ki şu anda içinde bulunduğum vahim duruma bakarsak bu biraz zor olacak, ama deneyelim hadi.

Evet, biz bir ilçeden alıyoruz adımızı, ama renklerimizi asil Türk bayrağından alıyorken nereden geldiğinin pek önemi yok. Bilir misin, Beşiktaş'ın renkleri kırmızı-beyaz iken Balkan savaşı'nda ölen insanlarımız için kırmızı siyah olmuştur, bilmezsin tabii. Türkiye'nin tescil edilen ilk takımı falan demiyorum sana, biraz araştır.

3. büyük bile değiliz öyle mi? 22 puan fark var? Doğru, evet. Çok uzağa gitmeyelim, geçen sene şampiyondan tam 36 puan geride olan senin takımın değil miydi? Ne kadar çabuk unutuyorsunuz.

Tamam avrupada en büyük başarı senin. Kaç sene önceydi? Çok önce. Ondan sonra ne yaptı Galatasaray? 2007-08 sezonundan itibaren bir bak bakalım Beşiktaş mı daha başarılı Galatasaray mı?

Gözlerini aç da gör. Beşiktaş bu ülkenin taa kendisidir. Taraftarı azdır, camiası bölünmüştür, başkanları takımı harcamıştır, yıldızları maç seçmiştir... Uzar bu liste, uzar da bunların hiçbirisi takımın büyüklüğünden bir şey götürmez. İşte tam da bu yüzden Beşiktaş büyük takımdır, tüm yaşananlara rağmen bu kadar çok konuşulabildiğine göre büyüktür. Şampiyonluk kutlaması yapması gereken bir taraftara bu yazıyı yazdırabilecek kadar büyük.

Umarım tez zamanda Türk futbolunun durumunun ne kadar kötü olduğunu anlar ve burada birinci ya da yedinci olmanın aslında bir şey ifade etmediğini anlarsın.

Şimdi Eboueli, Melolu, Enginli bir takıma sahip olmanın lütuftan sayıldığı günler yaşıyoruz. Yani bir soluklan, bir akıllan.

Sevgilerimle.

Adsız dedi ki...

Döl israfısın.

Adsız dedi ki...

Amın oğlu

kapalıtayfası dedi ki...

Nazmi abi Beşiktaş taraftarının,diğer iki büyük takıma göre az olduğuna katılıyorum.1982'den beri maça giden birisi olarak,stadlar yarıya iken,mahallede,okulda çok az rastladığımız Beşiktaşlıların,nasıl olupda maçlarda stadın yarısını doldurmasına şaşırmışımdır.Sayıları az ama etkili bir taraftar grubu olmuşlardır.1978-1980 arası İnönü kapalısına bizi ve fenerin taraftarını sokmadıkları rivayet edilir.Samiyende oynanan,Beşiktaş maçlarında kapalının ön kapılarını Beşiktaşlılara kaptırdığımız çok maçlar olmuştur.
Çapulcu olduklarına sonuna kadar katılıyorum.Maç öncesi ve sonrası 12-13 yaşındaki çocuklara bile saldırmaktan çekinmezler koca koca adamlar.
Bizim tekerlekli sandalyeye mahkum olan Sezgin'e bile bütün beşiktaş numaralısının pet şişe,çakmak attığınına bile şahit oldum.Bunların nasıl rezil kişiler olduklarını merak edenler.http://www.youtube.com/watch?v=Z_mXCFsb5pM videoyu izlesin

Adsız dedi ki...

Valla Nazmi kardes,

Benim kisisel tavsiyem Besiktas, Galatasaray, Fenerbahce gibi kulupler ve bu camialar hakkinda yazi yaziyorken biraz daha ozen goster.

100 yildir bu kulupler hakkinda senin gibi binlercesi sallamistir boyle kahvehane agziyla ama onlar hala tas gibi dimdik ayaktadirlar ve hep var olacaklardir.

Yeri gelecek semt takimi olacaklardir yeri gelecek kitle takimi olacaklardir ama sunu unutma ki sen ve senin gibiler ne kadar azsa kudursa tirnagina bile zarar veremeyeceklerdir o kuluplerin.

40 yil sonra torunun Besiktas'i tutmaya baslarsa bu yazdiklarin ve bu yazdiklarim aklina gelsin isterim.

Bu konular seni beni asar kardesim, biraz haddimizi bilelim...

Adsız dedi ki...

stadında adam öldüren,küfürle başkanını deviren,maç satarak bursayı düşüren,alaatin çakıcıya pasaport verip yurtdışına çıkaran küçük takımın 'çok anırmayı' marifet sayan sıradan'lıkları yine yorum yapmış hemen,biraz utanma olsun sizde...

Adsız dedi ki...

Tutarsız, tamamen şimdiki zamanın şartlarına bağlı gaza gelinerek yazılmış talihsiz bir yazı. Türk futbolunu yakından takip eden birisi, Beşiktaş'ı da dolaylı ya da dolaysız takip ediyor demektir; "büyük" bir takım olarak medyada ve sosyal medyada Beşiktaş'ın aldığı pay fazladır. Avrupa'da kimse tanımaz gibi bir cümle kurulmuş; son birkaç yılda Türk takımlarının Avrupa'daki durumu bile bu düşünceyi haksız çıkarır. Beşiktaş taraftarını bu şekilde karalayarak Türk futbolu kurtulacak; aydınlığa, güzel günlere kavuşacak öyle mi? Misafir olarak gelen iki Leeds United taraftarını vahşice öldürenler, sırf İsrailli diye hiçbir suçu olmayan Balili'yi faşist şekilde aşağılayanlar hangi takımın taraftarlarıydı? Çapulculuğu bir de tuttuğun takımın taraftarlarında (!) ara...

Delgado dedi ki...

Galatasaraylılar ne kadar futbol çerçevesi içerisinde düşmanımız da olsa, çoğu akıllı başlı adamlar sanardım ben. Gerçi hala öyle sanıyorum ama bu tip beyni gelişmemiş Homo Sapiensler de var aralarında kabul etmek lazım. Beyinsizlikten içeri tıkmak lazım bu tip taraftarları.

Devil dedi ki...

Beyler zorunda değilsiniz okumayın

Orkun dedi ki...

Bırak abi takılma bu kara kargalara. Bir köşede sıçıp boklarıyla oynasınlar. Sen bir garip çingene altın zurna senin neyine? Böyle it sürüsünü (itlerden özür dilerim) süper final diye birşey uydurup alırsan böyle olur. Birde hakkımız yeniyor diye amele edebiyatı yapmıyorlar mı insan neresiyle güleceğini şaşırıyor.

Adsız dedi ki...

işin bir başka tarafı da, bu saçma yazıdan bi gün sonra oynanan gs-fb bayan basketbol maçından sonra kendi oyuncularına küfürler eden, saldıran hangi takımın taraftarı acaba ?

ayrıca bu yazı sayesinde diğer yazılarından bazılarını da okuma fırsatı buldum. kendi takımın hakkında da birşey yazamıyorsun ki beşiktaş ya da fenerbahçe hakkında ne yazasın.

Adsız dedi ki...

Nazmi abi ben Galatasaray taraftarı olarak hem beşiktaş'a hem çarşıya sempati duymuşumdur. Fakat şu sahaya inip olaylara neden olan bir kaç kişi yüzünden Beşiktaşın büyüklüğünü hor görmene anlam veremedim. Evet Galatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe. Büyüktur ve birbirini tamamlayandır.