Maç iki hafta önceden başladı bizim gibi taraftar için. Galatasaray'lılara ayrılan biletler karaborsalara düştü. Eşşek yükü para vererek bu yaşta eziyetin kralını çektik. Maç klasik neticeyle bitince saatlerce stadyumda kaldık, yorgunluktan bittik ve yazmayalım diye de karar verdik. Yazmayacaktım Selçuk Yula'yı uykulu dinlemek bahtsızlığına uğramasaydım.
Kadıköy'de en son galibiyette vardım, stadyum yapıldıktan sonraki mağlubiyetlerin çoğunda da vardım. Ne yazık ki en son yenilgiyi seyrettim.
Söyleyeceğim çok şey var, ve dalalım mevzuya. 10 tane Rijkaard kenarda olsa, değil Elano, Keita Messi, Ronaldo olsa biz Fenerbahçe'yi bu satadyumda yenemeyiz. Biz aslında Fenerbahçe'ye değil, Fenerbahçe Stadına yeniliyoruz. Biz Ali Sami Yen'de, onlar Saraçoğlunda oynadığı müddetçe yenemeyiz. Aklı olan bundan sonra Kadıköy'de maça gitmesin.
Bana kızan arkadaşlar çıkıyor arada, Türkiye'nin ikinci takımıyız dediğim için. Ya bunu kabul ederek maça çıkacaksın ya da büyüksen Stadın'da büyük olacak eşit şekilde yarışacaksın. Düşünün Türkiye'nin en değerli futbolcusu Arda, gecekondu gibi stadyumda maça çıkıyor, soyunma odası dökülüyorken, sıradan Selçuk'un oynadığı stadyuma bakın. Sabri'nin, Arda'nın titremesi bundandır. Nitekim daha önce Hasan'ın, Hakan Ünsal'ın titrediği gibi.
Elano ile Keita'ya Türkiye'nin en büyük takımına geldiğini söylediler. Dışardan bakınca, derecelere bakınca doğrudur da, ancak adamlar Fenerbahçe Stadına çıktıklarında acaba taklayamı geldik dediler.
Maça geçmeden önce şunu söylemek istiyorum. Acilen yeni stada geçmemiz lazım, ya da geçene kadar Fenerbahçe'yi yenmeye oynamamak.
Maça geçeyim desem de bir türlü geçemiyorum. Ne yazık ki tel örgülerin ağların ardından gördüklerimizi aktarabileceğiz sadece. Attığımız golü görmedim bile. Ancak şunu söyleyebilirim ki Galatasaray oldukça şanslı günündeydi. Bu titreme nöbetleri devam ederken çok daha büyük hezimet gelmediyse, şansımıza şükredelim.
Maçın başında Baros sakatlanıp çıktı. Manda yiyicisi en çok üzülen oldu. Ne güzel yedek kulübesi paspasçılığı yapıyor, dandik maçlarda beleş goller atıp idare ediyordu. Üstelik Baros uzun süre oynayamayacakmış, yandı Manda Yiyicisi, işimiz ona kaldı yakında sopayı yer devre arasında kovulur. Bu adamın ayağında demir var, koşamıyor.
Sabri aşırı motivasyondan en çok titreyen futbolcumuz oldu. Maçın başında bir topu tutamayıp taca çıkardığında bizde tribünlerde titremeye başladık. Tribünler dedim de tribün lideri Sebo ilk defa parçalı formayla, tel örgülerin tepesinde amigo yerinde tezahürat yaptırdığını gördüm. demek iş bize kalmış herkes durumdan vazife çıkarmaya koyulmuştu.
Kaptan'ın Kadıköy'de iyi maçı yok, olamaz da aynı sebeplerden. Sabri'den kalır yanı yoktu. Top gelmesin, gelirse de titrerim arkadaş dedi. Ayhan, yanına kimse pas almaya gelmeyince uzun paslar attı, daha doğrusu atamadı. Çok top kaptırdı, yediğimiz golleri kendimiz hazırladık.
Servet ile Gökhan bu ülkenin Milli Takımı'nın savunması. Neden evde kaldığımızın göstergesi işte. İki balta, aynı maçta oynarsa sırtında dinamit taşırsın işte böyle. Patlamaz patlamaz, patlarsa da hepimiz sürükleniriz.
Helal olsun Mustafa Sarp'a. Onun da ayakta kalmasının nedeni başta söylediğim nedenlerle. Bursa'dan, başka stadyumlardan Ali Sami Yen'e gelmiş, daha iyi ortama gelmiş yani. Kadıköy'de oynamış, oynarken de yenmeye değil de beraberliğe oynamış haddini bilmiş ve hiç ummadığımız, beklemediğimiz biçimde takımın bankosu olmuş.
Rejkaard 2-0 olduktan sonra Arda'yı çıkarmaya karar verdi, oyunun durmasını bekliyordu. Oyun gol olunca durdu, Arda attırmıştı ki kariyerinin en rezil futbolunu oynuyordu. Ne var ki gol attırmıştı, belki o dakikadan sonra hayatının futbolunu oynayacaktı. Yine de çıkardı, sistem denen şey bu olsa gerek.
Keita atıldıktan sonra maç bitti, maç zaten maç oynanmadan önce bitmişti. Tribündeki taraftarlar inanın fazla üzülmediler. Maçlara gidenler alışıktılar, bekliyorlardı.
Büyük bir organizasyon var bu işlerde. Sadece Galatasaray'ı yenmeye kurulmuş bir düzen. Hakeminden, polisine kadar, top toplayıcısından tribünlerdeki pankartlara kadar. Helal olsun başka bir şey demiyorum. Amaç Galatasaray'ı ne pahasına olursa olsun yenmek. Bu tezgahta futbolculara pek iş düşmüyor. Yönetim kurulu oynasa değişen bir şey olmaz. Hepimize geçmiş olsun, ilk maçta yenilen futbolcularımızı bağrımıza basarız.
Son cümlem şu olacak, Nonda'nın dandik golüyle Ali Sami Yen'de Fenerbahçe'yi yendikten sonra, Samandıra'da bekleyen Fenerliler takımı dövmüşlerdi. Biz Florya'da bekledik ve bağırıyoruz,''yenilsen de yensen de taraftarın seninle, üzüntünle sevincinle seninle birlikte''
Kadıköy'de en son galibiyette vardım, stadyum yapıldıktan sonraki mağlubiyetlerin çoğunda da vardım. Ne yazık ki en son yenilgiyi seyrettim.
Söyleyeceğim çok şey var, ve dalalım mevzuya. 10 tane Rijkaard kenarda olsa, değil Elano, Keita Messi, Ronaldo olsa biz Fenerbahçe'yi bu satadyumda yenemeyiz. Biz aslında Fenerbahçe'ye değil, Fenerbahçe Stadına yeniliyoruz. Biz Ali Sami Yen'de, onlar Saraçoğlunda oynadığı müddetçe yenemeyiz. Aklı olan bundan sonra Kadıköy'de maça gitmesin.
Bana kızan arkadaşlar çıkıyor arada, Türkiye'nin ikinci takımıyız dediğim için. Ya bunu kabul ederek maça çıkacaksın ya da büyüksen Stadın'da büyük olacak eşit şekilde yarışacaksın. Düşünün Türkiye'nin en değerli futbolcusu Arda, gecekondu gibi stadyumda maça çıkıyor, soyunma odası dökülüyorken, sıradan Selçuk'un oynadığı stadyuma bakın. Sabri'nin, Arda'nın titremesi bundandır. Nitekim daha önce Hasan'ın, Hakan Ünsal'ın titrediği gibi.
Elano ile Keita'ya Türkiye'nin en büyük takımına geldiğini söylediler. Dışardan bakınca, derecelere bakınca doğrudur da, ancak adamlar Fenerbahçe Stadına çıktıklarında acaba taklayamı geldik dediler.
Maça geçmeden önce şunu söylemek istiyorum. Acilen yeni stada geçmemiz lazım, ya da geçene kadar Fenerbahçe'yi yenmeye oynamamak.
Maça geçeyim desem de bir türlü geçemiyorum. Ne yazık ki tel örgülerin ağların ardından gördüklerimizi aktarabileceğiz sadece. Attığımız golü görmedim bile. Ancak şunu söyleyebilirim ki Galatasaray oldukça şanslı günündeydi. Bu titreme nöbetleri devam ederken çok daha büyük hezimet gelmediyse, şansımıza şükredelim.
Maçın başında Baros sakatlanıp çıktı. Manda yiyicisi en çok üzülen oldu. Ne güzel yedek kulübesi paspasçılığı yapıyor, dandik maçlarda beleş goller atıp idare ediyordu. Üstelik Baros uzun süre oynayamayacakmış, yandı Manda Yiyicisi, işimiz ona kaldı yakında sopayı yer devre arasında kovulur. Bu adamın ayağında demir var, koşamıyor.
Sabri aşırı motivasyondan en çok titreyen futbolcumuz oldu. Maçın başında bir topu tutamayıp taca çıkardığında bizde tribünlerde titremeye başladık. Tribünler dedim de tribün lideri Sebo ilk defa parçalı formayla, tel örgülerin tepesinde amigo yerinde tezahürat yaptırdığını gördüm. demek iş bize kalmış herkes durumdan vazife çıkarmaya koyulmuştu.
Kaptan'ın Kadıköy'de iyi maçı yok, olamaz da aynı sebeplerden. Sabri'den kalır yanı yoktu. Top gelmesin, gelirse de titrerim arkadaş dedi. Ayhan, yanına kimse pas almaya gelmeyince uzun paslar attı, daha doğrusu atamadı. Çok top kaptırdı, yediğimiz golleri kendimiz hazırladık.
Servet ile Gökhan bu ülkenin Milli Takımı'nın savunması. Neden evde kaldığımızın göstergesi işte. İki balta, aynı maçta oynarsa sırtında dinamit taşırsın işte böyle. Patlamaz patlamaz, patlarsa da hepimiz sürükleniriz.
Helal olsun Mustafa Sarp'a. Onun da ayakta kalmasının nedeni başta söylediğim nedenlerle. Bursa'dan, başka stadyumlardan Ali Sami Yen'e gelmiş, daha iyi ortama gelmiş yani. Kadıköy'de oynamış, oynarken de yenmeye değil de beraberliğe oynamış haddini bilmiş ve hiç ummadığımız, beklemediğimiz biçimde takımın bankosu olmuş.
Rejkaard 2-0 olduktan sonra Arda'yı çıkarmaya karar verdi, oyunun durmasını bekliyordu. Oyun gol olunca durdu, Arda attırmıştı ki kariyerinin en rezil futbolunu oynuyordu. Ne var ki gol attırmıştı, belki o dakikadan sonra hayatının futbolunu oynayacaktı. Yine de çıkardı, sistem denen şey bu olsa gerek.
Keita atıldıktan sonra maç bitti, maç zaten maç oynanmadan önce bitmişti. Tribündeki taraftarlar inanın fazla üzülmediler. Maçlara gidenler alışıktılar, bekliyorlardı.
Büyük bir organizasyon var bu işlerde. Sadece Galatasaray'ı yenmeye kurulmuş bir düzen. Hakeminden, polisine kadar, top toplayıcısından tribünlerdeki pankartlara kadar. Helal olsun başka bir şey demiyorum. Amaç Galatasaray'ı ne pahasına olursa olsun yenmek. Bu tezgahta futbolculara pek iş düşmüyor. Yönetim kurulu oynasa değişen bir şey olmaz. Hepimize geçmiş olsun, ilk maçta yenilen futbolcularımızı bağrımıza basarız.
Son cümlem şu olacak, Nonda'nın dandik golüyle Ali Sami Yen'de Fenerbahçe'yi yendikten sonra, Samandıra'da bekleyen Fenerliler takımı dövmüşlerdi. Biz Florya'da bekledik ve bağırıyoruz,''yenilsen de yensen de taraftarın seninle, üzüntünle sevincinle seninle birlikte''
10 yorum:
Merhaba,
Demissiniz ki: "10 tane Rijkaard kenarda olsa, değil Elano, Keita Messi, Ronaldo olsa biz Fenerbahçe'yi bu satadyumda yenemeyiz. Biz aslında Fenerbahçe'ye değil, Fenerbahçe Stadına yeniliyoruz."
Bu takim 14 sene sampiyon olamadi alti ustu 10 mactir Fenerbahce'ye yeniliyor belki 11. belki 14. macta seytanin bacagini kirar ama sizinki gibi bir zihniyetle de asla kiramaz; Avrupa sampiyonlugu ve onlar icin kahredici 2006 sampiyonlugu gibi cok buyuk psikolojik avantajlarimiz varken bu stadta niye psikolojik olarak eziliyoruz doldurusa geliyoruz anlamiyorum. Bir an empati yapin ve Fenerbahce'nin Avrupa Sampiyonu oldugunu veya son macta bizden sampiyonlugu kaptigini dusunun herhalde topluca intihar ederdik!
Sevgili kaptanimiz Arda Turan dun bize bir yenilgi getirdi ama farkinda olmadan da bu maglubiyetlerin nasil bitecegini gosterdi: Ne zamanki o stada Tugay Kerimoglu gibi bir kaptanla cikariz o zaman kazaniriz. Arda Turan'la da ancak onun kaptan olmadigi ve taktiksel disipline uyarak buyuk futbolcu oldum demeden sol kanatta yeteneklerini sergiledigi bir macta kazanabiliriz. Sanirim bu sayede Galatasaray taraftari da net olarak gormustur: Arda Turan buyuk bir futbolcu degildir sadece cok yetenekli ust duzey bir oyuncudur. Taktik disipline uymayan, milli takima hoca secmek, takimdan adam gondertmeye calismak gibi boyundan buyuk islere kalkisan ne oldum delisi hic bir futbolcu buyuk olamaz. Son 1.5 aydir sabirla bekliyorum ama kendisini duzeltmedi Galatasaray ve Arda arasinda insanlari tercih yapma noktasina getiriyor, birazcik muhakeme yapabilen ve dikkatli gozlemciler bunu gormeye basladilar, boyle giderse tum taraftara sirayet etmesi de yakindir.
Eger bu takimin gelecegi bu zihniyetteki bir Arda'nin ustune kurulacaksa hic kurulmasin daha iyi ve Rijkaard'a da bu kadar para ve zaman vermeye gerek yok. Taktik disiplin olmadan takim ici gruplasmalarla ne Barcelona olunur birak onu Bursaspor ile bile zor cekisilir. Yazinizda bence haksiz yere elestirdiginiz ki bence Mustafa Sarp ile birlikte mactaki en disiplinli oyuncumuz olan Sabri bile Arda'nin sergileyemedigi gelisimi gostermistir kendisine tesekkur ediyorum dunku mucadelesi icin.
Biraz uzun oldu ama icimi dokmek istedim. Yenilgiden cok daha aci olan Galatasaray kaptaninin dunku hali ile takimin gelecegini sabote etmeye yonelik artik gunyuzune cikan hareketleriydi.
Bitirirken tekrar ediyorum o stadtan galibiyet istiyorsak Tugay Kerimoglu gibi bir "kaptan" ve onun etrafinda kenetlenen taktik disiplinle oynayan "takim". Onlar cunku bizim maclarimizda tam olarak bunu yapiyorlar "kaptan" Alex ve takimi olarak cikiyorlar Ali Sami Yen'e ve olmasi gerektigi gibi kendi stadimizda istatistiklerde bizden az farkla gerideler.
nazmi abi futbolcu müsvettesi aydın yılmaz hakkında da birşeyler yazmanı beklerdim.. herşeye rağmen bu maçın 87. dakikası rijkaard'ın dediği gibi kırılma anı olabilirdi.. Bu adam futbolcu falan değil " galatasaray alt yapısı şöyledir, böyledir" gazı ile daha kaç tane kazma'yı zımparalayıp bu formayı vereceğiz.. Lütfen biri görsün artık şu aydın'ın futbolcu olmadığını.. Devre arasında derhal anadolunun kalburüstü takımlarına tıpkı mehmet güven, yaser yıldız gibi satılmalı..
BENİM DEĞİL SİZİN büyük zannetiğiniz kaptanınız ARDA efendinin ne mal olduğunu nasıl emre ve acun un kıskacında kişiliğini kaybettiğini görebildiniz mi acaba?Ne stadı beyefendi?Biz bu stadda ne kazmalarla ama ASİL RUHLA defalarca ezee eze feneri yendik.K.Maraş a sürgün edilen Bünyamin e de Ankara ve komserlik yolu açıldı.Emin olun siz ve sizin gibi arkadaşlarımız yüzünden kendi uydurduğunuz efsaneye herkesi de inandırıp en büyük kötülüğü yaptınız.Özür dileyin camiadan.Gördünüz mü Hakan Şükür ruhuyla Bayrampaşa ruhunun farkını????
Son 2-3 yıldır idda ettğim bi gerçek var,Ayhan 'enine ve geriye' şık çalımlar atara,yerlerde sürünerek milletin gözünü boyarken takımın el freni oluyor.O bölgeye 2 tane haldun üstünel transferi şart.Aydın kadar gamsız,ufku dar bir futbolcu görmedim,o pozisyona dikkatli bakınca Nonda'ya çıkarmak yerine o açıdan kendi vurdu..yazıklar olsun..
Son söz de Nazmi Abi'ye..
Abi yapma gözünü seveyim,bu ezikler 2000 sndromu(4 şamp-uefa-süper kupa+ Denizlispor spn 16 dk) sendromlarını yaşamışlar,içleindeki öfkeyi her sene Kadıköyde pislik yapark boşaltıyorlar.Bir de sen kalkmışsın stada bağlamışsın olayı,Keita Fenerin ismni bile duymamıştır Fransada..
Siz dün izlememişsiniz, elinde yumurtayla futbolcuları bekleyen çapulcuları. Böyle komik şeylerle kendinizi kandırmayın, Samandıra'ya protestoya gelenler de, dün Florya'ya gelenler de aynı. Bunlar taraftar değil, çapulcu. O yüzden biz bağrımıza basarız fln, geçin bunları. Siz değil miydiniz geçen sene takım canavar gibi giderken sahaya sırtınızı dönen, siz değil miydiniz UEFA kupasını aldığınız sene gelen Fener mağlubiyetinden sonra tesisleri basan!! O yüzden Fenerliler böyle yapar, biz böyle yapar edebiyatlarına herkesin karnı tok. Kimsenin kimseden de farkı yok.
Nazmi bey kulübünüzü bu kadar hafife almayın ha bunu bilinçli yapıyorsanız ayrı.Ben bilinçli yaptığınızı düşünüyorum.
Sizin kulübünüz perde arkasından iş çevirip ipleri elinde tutandır.
2006 ve 2008de şampiyonluğu size teslim etmemiz istendi ve bu isteğe uyup iki şampiyonluk maçında futbolcular sahada gezindi.
Bu iki şampiyonluk ölüyü diriltti.
Seyrantepe inşaatını Toki'nin üstlenmesi rezalet.
Başbakan Fenerlidir diye etmediğini bırakmayanlar Mesut Yılmaz'ı konuşmaz, stadın ismi Saracoğlu diyenler Mehmet Ağar'ı görmez.Bu ülkenin yiyicileri, en zenginleri, gazetelerin magazin eklerindeki sosyeteler, keza sabetayistleri Gs'lidir.Bravo ve tebrikler Feneri kötü adam olarak göstermeyi başardınız adını anmak istemediğim diğer salak kulübün taraftarınıda kendi yanınıza çektiniz.Bütün bu şaşaa ve kötü adam gösterilme elbet inşaatçı Azizin katkılarıyla beslendi ve Fenerbahçeye büyük zararlar verdi.
İnşallah Azizin görevi bıraktığı günleri görürüm yaptığı stada kendi ismini versin ve defolsun gitsin.
birkan efendi bu memlekette falcıları çıkartıyorlar gazetelerde feneri kadıköyde favori gösterebilmek için. bu memlekette spor sayfa müdürlerinin alayı fenerli. bu memlekette en galatasaraylı bilinen adam bile "go home rijkaard" diye başlık atarken selçuk yula ercan saatçi gibi omurgasızlar tahminim sizin bile canınızı sıkıyordur. aziz yıldırımın ali şen'in nerelerden nasıl nemalandıkları ortada. passatlar ortada. feneri kötü adam gibi göstermeye gerek yok zira fener öyle.
ek olarak
daha kaç oyuncumuz sakatlanacak uefa kupasında maçlarımız ertelendi de şampiyon olduk diye? milli oyuncuları veren biziz oyuncusuz kalan biziz. daha ne kadar diyet ödeyeceğiz. almaz olsaydık o kupayı dedirttiler be. ne güzel istanbul. daha dün fenerliler bize taş atarlarken bizi korumakla görevli polis bize şiddet uyguladı. polis deyince aklıma geldi siz evinizde maç seyredenler darlanmadınız mı bu bünyamin gezer'in ve benzerlerinin kadıkötde etki altında kalmalarından? sanki bir tek bizim türk oyuncular etkileniyor? defansa popescu benzeri adam almadan daha çok kafayı vururuz duvarlara hakan balta gökhan zan servet ve ayhan paslaşmalarında.
Puşt medya dostun olacağına düşmanın olsun.
Siz sanıyormusunuzki Fenerin iyiliğini düşünüyorlar?
Bunlar iyiysen tepene çıkarır kötüysen bir tekme de onlar vurur.
O yüzden Passat falan bunların ancak seviyesini gösterir Fenerin karını değil.İşte herif yıllardır başkanlığı bırakmıyor kimin sayesinde? Löw nasıl kovuldu misal?
Suni derbileri de onların olsun koy bir tarafına ben daha Lugano golü çizgiden çevrildimi daha onu bile göremedim şerefsizler güya yayıncı kuruluş çizgi kamerası işlerine gelince çalıştıryorlar.
Nazmi abim sıkmayalım canımızı. İçimizdeki ruhsuzlarıda bu maç sayesinde tespit edeceğizki kancık sürüsünü yine mat edelim. 4-5 sene sonra ŞL finali Aslantepede oynanınca o finalde olacağız. Bir temel atılıyor onu korumalıyız ki o yapı yükselince gölgesinde oynaşsın kancıklar.
Yorum Gönder