Takva sahiplerine va'dedilen cennetin durumu şudur: İçinde bozulmayan sudan ırmaklar, tadı değişmeyen sütten ırmaklar, içenlere lezzet veren şaraptan ırmaklar ve safi süzme baldan ırmaklar vardır. Muhammed suresi 15. ayet.
Kısa yoldan meali şudur ki, Dünya'da yasak ve günah olan şarap cennette dere halinde akmaktadır.
Alperenler, Topkapı Sarayı'nda yeniçerilerin atlarını bağladığı ahırların önünde verilen İdil Biret konserini şarap içerek izlemeye gelenleri durumdan vazife çıkartarak en azından dövmeye geldiler bu hafta sonunda. Önce takdir edelim, biz aklımız sıra batılıyız, ilericiyiz. Hangimizin haberi var İdil Biret'ten, yolda görsek kaçımız tanırız. Hayatında klasik müzik konseri dinlemiş kaç kişi var aranızda. Bu yobaz, ve kafatasçı tayfası gündemi çok iyi takip ediyorlar. Bir zamanlar Pir Sultan Abdal şenliklerini takip edip, kutlayanların dünyalarını dar etmişlerdi. Bu şenlikleri bilen, bulunan var mı aranızda?
Ne demiş bu Alperen adlı, kafatasçılarımız. Kutsal emanetlerimizde içki içirmeyiz. Topkapı Sarayı, Padişahların evi karargahı, bırak içki içmeyi tarih o sarayların içinde geçen ne entrikaları yazıyor. Hem sana ne kardeşim Padişahın yaşadığı yerde, günümüzde içki içen varsa da. Sana mı inanacağız, Kuran-ı Kerim'e mi? Ayet ne güzel açıklamış, ben şarap içmek için, ölüp ne zaman çıkacağı bilinmeyen kıyameti bekleyip, sonra dirilip hesap verip, ola ki günahsız çıkıp cennete girmeyi mi bekleyeceğim? Avans olarak şimdiden içeyim, sonra kaç metreküp içmişsem keserler istihkakımdan nasılsa.
Biz esasında bu sütunlarda siyasete bulaşmayı uygun bulmuyoruz. Ne var ki ne kadar Galatasaray'lıysak da önce insanız. Millet can derdindeyken bizim maçlarda Galatasaray kazansın diye tepinmemiz, çok önemli sayılan olaylara duyarsız kalmamız beklenemez. Okuyanlarda sevdamızın hangi yöne düştüğünü bilerek okuyorlar zaten.
Ben biraz gerilere gideceğim çocuklar. 1980 öncesi taraftarlığı anlatacağım sizlere biraz. Ülkede herkes bir kampın üyesiyken, siyasetle uğraşmamak ayıpken, sağcı veya solcu olmayana ''ot'' denirken biz, hem siyasetle uğraştık, hem Galatasaray taraftarlığı yaptık. Sol kampın kendimize göre aktif bir üyesiydik. Kapital'i, Felsefenin Temel İlkeleri'ni hatim indirdik, Maden İş Sendikasının B tipi eğitim seminerlerinden geçtik, geçerkende, maç günleri araziye uyup, o zamanlar maçları oynadığımız Mithatpaşa Stadına gidip tepindik.
Eski tüfek diye okuduğunuz Çetin, benden bir kaç yaş küçüktür, ve çok iyi bir teorisyendir, Marks'ı, Lenin'i ezbere bilir. Ben alıp bayrağımı maça giderken, futbolun küçük burjuva işi olduğunu, egemen sınıfların halk uyutmak için kullandığını, bir devrimcinin maçta ne işi olduğunu söyler, her seferinde siyasi bir tartışmanın içine girerdik. Portekiz diktatörü, Fado, Fiesta, Futbol üçlüsüyle yıllarca ülkeyi idare ettiğini bilirdim bilmesine de, bizim ülkemizde hiç bir zaman katılmadım bu felsefeye. Hatta futbol maçlarına gitmememiz için baskı yapılırdı o zamanlar.
Mitingten kaçıp maça gittiğim bir Pazar günüydü. İnönü'de kapalının göbeğinde arka sıralarda tanıdık biri daha tepiniyordu. Kıçını yırtıyordu Cim Bom Bom diye. Hakim sınıfların uyutmayı başaramadığı bir devrimci, bir Galatasaray'lı daha taraftar olmuştu. Eski Tüfek alıp bayrağını maça gelmeye başladı o günden beri. Galiba benim ankette 500 den fazla maça gelmişlerden biri de odur. Trabzon'da 30.000 kişinin ''bu ibne buradan nasıl çıkacak'' diye bağırdığı, Hagi gittikten sonra küsmüş, Surinam'lıyla beraber tribünlere dönecek olan da odur.
Ben diyorum ki, futbol hiç bir zaman kitleleri uyutmak için kullanılmış bir oyun değildir. Futbol, bir sanattır, taraftarlık ise bu sanatın ilkeli ve gönüllü bir birliktelik içindeki izleyicileridir. Bir takımın taraftarıysanız, kötü bir şey yapmanızı maça gidememe korkusu engelleyecektir. Sivas'ta otelin içine yangın meşalesini atan yobaz bir taraftar olamaz asla, Topkapı Sarayı'ının önünde namaz kıldıran insan azmanı Alperen'cide bir taraftar değildir. PKK lılarda bir takımı tutmuş olsalar, hiç kimse onları dağa gönderemezdi.
Bana en büyük ceza askerdeyken izleyemediğim sezondu. Gerçi sezonda, Haydar'la, Fettah'la, Sefer'le rezil rüsva olmuştuk. Bir keresinde tel örgüden kaçıp maça gitmiş, döndüğümde mahkemeye düşmüş, 21 gün hapis yatmıştım.
Yani dostlarım, biz hem ülkede bir yaprak kımıldasa antenleri oraya doğru çeviririz, memleket meselelerine kafa patlatırız, okuruz, yazarız , hemde en kralından Galatasaray Taraftarlığı yaparız. Galatasaray'lı olmasam o yangın zamanları mutlak bende yanardım bu ülkede. Yananlara selam olsun diyorum ve büyük bir heyecanla Arda Turan Kaptan'lı, Surinam'lının Galatasasaray'ını bekliyorum.
4 yorum:
o "alperen"ler, vakti zamanında o sarayda nelerin döndüğünü, kimlerin neler yaptığını biliyor mu bakalım...
koftiden delikanlılık, yakıp yıkmak kolay...
bugün de koftiden özür dilemişler... yerseniz.
"Kısa yoldan meali şudur ki, Dünya'da yasak ve günah olan şarap cennette dere halinde akmaktadır"
???
Eğer ordaki insanlar ölseydi, tıpkı Sivastaki gibi, tıpkı Maraştaki gibi, tıpkı Çorumdaki gibi, biriler çıkıp provakasyondan bahsedecekti, bu ölümlere bahaneler gerekçeler üreteceklerdi, sonra da milliyetçilikten, vatan sevgisinden bahsedeceklerdi. Oraya gelen insan klıklı kişiliklerden hangisi İdil Biret kadar bu ülkeye fayda sağlamıştır soruyorum şimdi. Şunu artık bu iktidar veya gelecek iktidarlar bir hükumet programı olarak belirlemeli ki; bu ülkede mücadele edilmesi gereken birinci öncelik ırkçılar ve faşistler olmalıdır. Burdan o zihniyettekilere sesleniyorum,Bu ülke sizin dar kafanızda düşündüğünüz kadar küçük, burdaki insanlar sizin tahmin ettiğiniz kadar sabırlı değiller. Bu ülke dünyanın en güzel ülkesi ve bu ülke yüzyıllar boyunca nice medeniyetlere şahitlik etmiş büyük bir tarihi olan bir ülke.
Bizleri bölmeye sizin gücünüz yetmez. Seneler boyunca gerçek vatanseverlere, gerçek devrimcilere bölücü damgasını vuranlar, asıl bu ülkeyi bölmeye çalışan, az olsun benim olsun mantığında olan siz zavallılarsınız.
Ucuz delikanlılık..Sıkıysa gdip İncirliğe Türk bayrağı dikip gösteri yapın.. Yemiyo..
Bu tip ocaklar derah kapatılmalı. Mafya yuvası haline geldi.Polis 1 mayısta şiddet göstersi yaparkenibu tip insanları sadece yumuşak bir uyarı ile uzaklaştrmak istemesi de çok ilginç..
Yorum Gönder