17 Kas 2008

Karanlıkta Dem Tutan İshak Kuşları




Yüksek dağların doruklarında yılana da, kartala da rastlanır. Biri uçarak, biri sürünerek gelmiştir.

Bokludere yarışındaki yarışmacıları yazdık. Uçarak konmak isteyenleri, birde sürünerek aynı yere gelmek isteyenleri yazalım dedik.

Uçarak gelmek isteyenlerin yapacakları daha doğrusu yapmayacakları şeyler çok basit. Fenerbahçe'ye oynarken kazasız belasız kaybetmek, futbolcularına söz geçiremeyip yenersen de sesini çıkarmamak. Fener'i eğer yenmişsen iki misli bir motivasyonla futbolcularını at yerine koymak ve Fenerbahçe'nin rakiplerini de yenmek. Nitekim Rıza Hoca artık hangi şırıngayla oynatmışsa her iki maçta futbolcuklarını, takip edin Es Esler artık iflah olmaz. 2009 uda Rıza'ya göstermezler.

Yıllardır bu ülkede siperden sipere kadeh tokuşturan hocalar var. Akademik kariyerli hocalar. Çalıştırmadık takım bırakmadılar, kovulmadık şehir, sürülmedik belde. Onlar da başka türlü, sürünerek gelmek istiyorlar yüksek dağların kayalıklarına. Aşırı motive oluyorlar büyük takımlara karşı. Sanıyorlar ki eğer ben kendimi büyük takıma karşı ispat edebilirsem beni de düşünürler artık.

Yılmaz Vural, Güvenç Kurtar, Giray Bulak; Bu 3 hocamıza güvenim tamdır. Futbol bilgilerine, adamlıklarına. Yılmaz Vural Fenerbahçe'yi en çok yenen hocadır. Güvenç'in, Giray'ın 3 büyüklerin canına okuduğu çok maç vardır. Ama ne yazıkki bu yollar, ne Florya'ya ne Bokludere'ye açılır. Sen Fener'i yen, yendiğinle kalma geçirdim diye sevin, yenildiğinde küfür et, hakkını yiyen hakemin ağzına sıç, ürküt kurbaşaları sonra bunlardan ekmek bekle. Sen yat kalk dua et yine iyi kötü Anadolu takımlarına iş buluyorsunuz. Örnek alın Yiğido diyarının yalama Hocasından, Ankara'daki sinsi tilkiden.

Siz bir garip çingenesiniz, nenize gerek gümüş zurna.

Hiç yorum yok: