6 Haz 2008

Coşku Yok, Heyecan Yok, Umut yok


Sanki her turnuvaya katılıyoruz. O kadar alışkınız ki, bıktık önemli saymıyoruz. Yarından sonra Turnuva başlıyor. Bir anket yapılsa, gurupta kimlerle oynayacağız, nerde ne zaman hangi stadyumda maçımız var bilen yok. Maçlarımıza kaç Türk gidecek, hocalar kim. Turnuvada giyilecek forma, söylenecek şarkı, kalınacak otel....

Bu kadarmı ruhsuzuz biz ya. Kim bu hale getirdi bizi. Daha 2002 de ki ne Kostarika ne Çin ne de sambacı Brezilya marşı unutulmadı. Hep beraber forma giymiştik. Her gole sevindik, her futbolcuyu sevdik. Kitlendik hepimiz maçlara.

Bu hale nasıl geldik. Kimdir sorumlusu. Medya Emre transferini konuşuyor, ne kadar dışarda oynayan futbolcu varsa Fenerbahçe'ye geliyor, Galatasaray hocaları gelip gidiyor. Hala Galatasaray'ın mucize ! şampiyonluğu tartışılıyor. Terim alaylı alaylı konuşuyor. Olası hezimette bahanesi hazır. Kimse bizi tutmadı. Tutmaz tabi Hocam. Hepimiz yorum yaptık çıkarılan oyuncular konusunda. Herkes başla futbolcu çıkardı. En doğruyu Hoca söyleyecek turnuva sonunda. Kimler oynamayacak, kimlere hiç ihtiyaç duyulmayacak, kimler prim yapacak hep beraber göreceğiz.

Üzerimizde ölü toprağı var sanki. Halkımızın çoğu Ulusal Takımın yenilmesini istiyor, bekliyor. Maçları heyecanla bekleyenimiz yok. Yense yalandan sevineceğiz, yenilse hiç üzülmeyeceğiz. Görünmez birileri, görünmez bir el aldı bizim Milli Takımımızı bizden. 40 yıl önceki Milli Takımı sayarımda en son maça çıkan takımı bilmem. Ayağa düşürdüler, pazara çıkardılar, ekmek kapısıyaptılar. Göster kendini tez zamanda sıçra. Bak Mevlut kardeşimize, yolda görsek tanımayız, oynamadan transferin gözbebeği oldu. Benim havam hiç yok, elenirlerse zerre kadar üzülmem. İçime sinmeyen oyuncular var, başındaki Hocadan nefret ediyorum. Kupayı alıp gelebilecek takımımız varken, turu geçebilrsek iyidir diyebilen takım kaptanımız var. Ne haliniz varsa görün, yazıklar olsun. Belki maçlarınızı bile izlemem.

Hiç yorum yok: