Bursaspor'lu bir taraftar Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunmuş. Tebrik ederim arkadaşı, ben daha önce düşünmediysem şerefsizim. Ben savcı olsam o biletleri ucuza sattırırsam daha büyük şerefsizim. Hadi sattılar, satanları manipülasyondan içeri tıkmazsam daha büyük şerefsizim. Şeytanın aklına gelmeyecek şeyler bunların aklına geliyor. Lanet olası şampiyonluğu kurul kararıyla verelim kurtulalım. Benim de 1 oyum varsa lanet olsun ben de vereyim de şu pislik olayları duymayayım, görmeyeyim. Puştluğa karşı puştluk. Teröre karşı terör. Biz peygamber değiliz, tokat yedikten sonra diğer yanağımızı çevirelim. Ne güzel iş parası olana, yeri gelince taraftar çapulcu, lazım olunca tetikçi.
120 lira olan bileti Aziz Yıldırım kapatmış, ticaretten anlar, karaborsa yapıp satsa ne güzel indirecek. Ne yapmış ak borsa, damping, piyasa değeri artmış ligimizde kampanya fiatına maç. Amme hizmeti, parası olana 50 lira, parası olmayana bedava. Sen kimsin kardeşim, hayır kurumu değilsin, kızılay değilsin, hangi yasayla bedava bilet dağıtıyorsun. Maksadın ne kerizmisin de 120 liraya aldığın malı 80 liraya veriyorsun? Aynı şeyi misal biz yapsak şimdi, 120 liradan Kasımpaşa tribünlerinin bütün biletini biz alsak da, Beşiktaş'ın, Galatasaray'ın, Bursaspor'un en azılı taraftarına bedava versek suç değil mi?
Çivi çıkmış diye bir deyim var, şampiyonluk yolunda her şey mübah bu takım için. Belki biz de yaptık aynı şeyleri 4 sene üst üste şampiyon olurken. Ama yaptığımız ne varsa belgesini getirdik Atatürk Havalimanı'na. İki Avrupa Kupasıyla, varsa sicilimizde bir pislik temizledik. Siz ne yaptınız beyler? şu son 10 yılda diğer büyüklere tur bindirdiniz. İşin sportif yönüne baksak elinizi sıkacağız. Avrupa'da bir halt yeseniz, yine bir derece pislikleri ihmal edilebilir noktasına koyacağız.
Yarın ki Kasımpaşa maçı mercek altında olacak. Beni hiç kimse delikanlı gibi bir maç olura inandıramaz. Tek güvencem, Türkiye'de tek geçtiğim hocam Yılmaz Vural'dır. Hocalığına kalsa bahse girerim yine indirir. Ama onun da hesapları var gelecek için. Bu kadar kahpeliği yapanlar onu da düşünmüşlerdir. Daum'dan sonra hoca sensin demişlerdir. Gaziantepspor'lu Erhan Albayrak'ı unutmadık. 3-0 galip bitirdikleri maçı 4-3 vermenin bedelini fasülyeden bir sezon Fenerbahçe'de oynayarak tahsil etmişti. Kasımpaşa maçı istedikleri gibi tecelli ederse kadrosunu bir tarafa not edin, en iyi hizmet vermiş Kasımpaşa'lı seneye Fener'e ya da Sivasspor'a transfer olacaktır.
Aceto yazmış, yarım asır önce basketbol maçında son saniyelerde takımı geri çekmişler, Galatasaray şampiyon olmasın diye. Hükmen yenilince Fener, Moda şampiyon olmuş, Fener'in puştluğu o sezon iki takımı şampiyon saydırmış. Bin defa eminim, aynı şey Fener'in başına gelse biz ne yapacaksak tam tersini yaparlar. Biz yapamayız sahtecilik, kahpelik. O yüzden kendileri, sülük medyası rahatlar. Aksi olsa kusmuşlardı hafta boyunca Galatasaray yatacak diye. Kasımpaşa yatmazsa göreceksiniz neler olacağını. Yarın ki maçta hakemden çok yan hakeme dikkat edin. Kasımpaşa defans futbolcularına iyi bakın. ilk 20 dakikada sarı kart almışlarsa kapatın televizyonu. Ben yıllardır izlerim Yılmaz Vural takımlarını. Belli bir şablonu vardır ve gücü bütün takımlara yeter. O ortalamayla oynayabilirlerse Kasımpaşa'yı Fener yenemez. Sonrasına bakarız, şimdilik ak borsaları hayırlı olsun. Yaptıkları yanlarına kar kalmayacak.
Haydi Yılmaz Vural, bunca yıldır biriktirdiğin ne varsa ispatlayacağın er meydanı kuruldu. Kazanırsan, malum camia dışındaki bütün futbolseverlerin isyancısı, Che Guevera'sı, lideri, yol göstericisi olacaksın. Ezilen, hak ettiği yerde olmayan hocaların şanlı bayrağını taşıyacaksın. Kısacası hocam eğer indirisen Bizim MAHALLE TAKIMI'nın müebbet hocası apoletini takacaksın. Yok sen de düzenin çarkına feda edilirsen, buna göz yumarsan en azından benim futbolla ilgili son hayallerimi de yıkarsın. Bir halt sezersen, çek takımı sahadan. 2 saat sonra, aslanları maymunlara kükretip her şeyi berbat etme.
24 Nis 2010
22 Nis 2010
adam Sandıklarımız; Fabio Bilica
Aslında uyandırıp da geleceğimizi riske atmak istemezdim. Bıraksaydık, tam layık olduğu üzere 12. takımında ömür boyu top oynasaydı. Şimdi istermisiniz, benim yazdıklarımı dikkate alıp adamı kovsunlar. Oturur ağlarım o zaman. Sen çok yaşa Bokludere'de emi, Türkiye'ye gelmiş geçmiş en aşağılık futbolcu, insan kasabı Bilika.
Tam 12 takım değiştirmiş, adı sanı belli olan bir tek Fenerbahçe var. Sivas'ta oynarken ikinci senesinde Brezilya'lı olduğunu anlamıştım. Romanya'ın Kluj takımından gelmiş ve ben onu Romen sanıyordum. Kluj, Romanya'nın en pis en belalı kenti ve takımıdır. Kazıklı Vayvoda'nın memleketinin takımıdır. Bir yerde ülkenin sürgün şehridir. Nerde pislik bir futbolcu varsa o takımda oynar. Nitekim geçen yıl, yaptıkları onca dalavereyle şampiyon oldular.
Paskal Nuuma, tombala çektiğinde, üstelik takımın meneceri Ayı Sinan için son derece normal bir hareket yaptıktan sonra, taraftarın hala en çok sevdiği yabancı futbolcu Paskal'ı kovmuşlardı. Hiç kimsenin en ufak bir kötü söz söylemesine izin vermeden sözleşmesini fesh etmişlerdi. Aşağılık Bilika için, Fenerbahçe cephesinden ve taraftarlarından övgüden başka bir şey gelmedi. Kokainci Daum bile futbolcusunun yaptığına normal dedi.
Ulan adi herif, sen nasıl bir Brezilya'lı futbolcusun. Sana kim lisans verdi? Adı futbolcu olan pislik ilk okul 2 den terkmiş, okuma yazması bile yokmuş. Bizim takımda üniversite okuyan tek futbolcumuz olan Servet'e biz kafası çalışmıyor diye kızarken, Ali okuluna bile gitmemiş kasap için Fenerbahçe'nin hiç bir şey yapmadığına şahit olunca, tuttuğumuz takımın değerini anlıyoruz. Aynı hareketi Arda yapsa, ben en az 10 tane küfür yazısı yazardım. Bu adi futbolcuyu barındıran bir takım, her maçını tekme tokat, hakem kıyağıyla 1-0 kazanıyor ve şampiyon olacak. O şampiyonluk kupasına da lanet olası Bilika'nın elleri değecek.
Sabri zurnanın son deliğiydi, geçen yıl ki Fener maçında. Futbolu yönetenlerin mallarının değerini düşürüyor diye ceza kestiler. Çok para eden mallarını ise Bilika,borsada tavan yaptırıyor. Öyle ya malın en büyük alıcısı bu futbolcuyu bok sananlar. Yazıklar olsun, hakeme direk atmadığı için, Fener cephesinden kimseye sitemim yok, eğer tavır koysalardı çok üzülürdüm. Fener'den gelecek erdemli bir hareket beni hayal kırıklığına uğratır.
Çok yaşa Bilika, aman diyeyim gitme, gideceksen yerine senden daha aşağılık birini bul öyle git. Yok sanmayın, lanet olası paranın padişah sayıldığı bu sektörde bizim bilemediğimiz ne Bilika'lar vardır. Her şey ne güzel oturmuş, Bülent Uygun'un bulup getiriği futbolcunun karekterli olma ihtimali varmıdır?
Tam 12 takım değiştirmiş, adı sanı belli olan bir tek Fenerbahçe var. Sivas'ta oynarken ikinci senesinde Brezilya'lı olduğunu anlamıştım. Romanya'ın Kluj takımından gelmiş ve ben onu Romen sanıyordum. Kluj, Romanya'nın en pis en belalı kenti ve takımıdır. Kazıklı Vayvoda'nın memleketinin takımıdır. Bir yerde ülkenin sürgün şehridir. Nerde pislik bir futbolcu varsa o takımda oynar. Nitekim geçen yıl, yaptıkları onca dalavereyle şampiyon oldular.
Paskal Nuuma, tombala çektiğinde, üstelik takımın meneceri Ayı Sinan için son derece normal bir hareket yaptıktan sonra, taraftarın hala en çok sevdiği yabancı futbolcu Paskal'ı kovmuşlardı. Hiç kimsenin en ufak bir kötü söz söylemesine izin vermeden sözleşmesini fesh etmişlerdi. Aşağılık Bilika için, Fenerbahçe cephesinden ve taraftarlarından övgüden başka bir şey gelmedi. Kokainci Daum bile futbolcusunun yaptığına normal dedi.
Ulan adi herif, sen nasıl bir Brezilya'lı futbolcusun. Sana kim lisans verdi? Adı futbolcu olan pislik ilk okul 2 den terkmiş, okuma yazması bile yokmuş. Bizim takımda üniversite okuyan tek futbolcumuz olan Servet'e biz kafası çalışmıyor diye kızarken, Ali okuluna bile gitmemiş kasap için Fenerbahçe'nin hiç bir şey yapmadığına şahit olunca, tuttuğumuz takımın değerini anlıyoruz. Aynı hareketi Arda yapsa, ben en az 10 tane küfür yazısı yazardım. Bu adi futbolcuyu barındıran bir takım, her maçını tekme tokat, hakem kıyağıyla 1-0 kazanıyor ve şampiyon olacak. O şampiyonluk kupasına da lanet olası Bilika'nın elleri değecek.
Sabri zurnanın son deliğiydi, geçen yıl ki Fener maçında. Futbolu yönetenlerin mallarının değerini düşürüyor diye ceza kestiler. Çok para eden mallarını ise Bilika,borsada tavan yaptırıyor. Öyle ya malın en büyük alıcısı bu futbolcuyu bok sananlar. Yazıklar olsun, hakeme direk atmadığı için, Fener cephesinden kimseye sitemim yok, eğer tavır koysalardı çok üzülürdüm. Fener'den gelecek erdemli bir hareket beni hayal kırıklığına uğratır.
Çok yaşa Bilika, aman diyeyim gitme, gideceksen yerine senden daha aşağılık birini bul öyle git. Yok sanmayın, lanet olası paranın padişah sayıldığı bu sektörde bizim bilemediğimiz ne Bilika'lar vardır. Her şey ne güzel oturmuş, Bülent Uygun'un bulup getiriği futbolcunun karekterli olma ihtimali varmıdır?
21 Nis 2010
Futbola Lanet Ettirenler; Mustafa Sarp
Mutlaka birileri olacak. Bu sene de beni canımdan bezdiren 16 numara oldu. Adını anmak istemediğim, direk şampiyonluğumuza mal olduğunu ispatlayacağım. Büyük Surinamlı'nın vazgeçemediği İniestafa'dan bahsedeceğim. Aslına bakarsak faal Galatasaray futbolcusuna genelde kolay kolay kem söz söylemem. Servet istisna oldu ve nihayet top kırıcısından kurtulduk. Bakın göreceksiniz, Servet bundan sonraki futbol hayatı boyunca 20 büyük maç oynamadan emekli olacaktır. GS televizyonunda, Yavuz Bingöl'e '' saz çalmasını bilsem bugün futbolu bırakırım''dedi. Sanki saz çalmayı bilmek futbol oynamaya engelmiş gibi. İşte bu akıldaki futbolcu bizlere futbolu sevdiğimize lanet ettirdi.
Bugünkü dersimiz 16 numara. 40 yılda 100 lerce futbolcu seyrettim. Çok kötü futbolcular geldi geçti. İnanın benim seyrettiğim Galatasaray tarihi içersinde 16 numaradan daha akıllı bir futbolcu olmadı. Bunu da göreceksiniz, futbolu bıraktığında en kral televizyonlarda yorumculuk yapacak. Kendisini tanımıyorum, hiç bir fikrim yok, satranç bildiğine, Briç oynadığına bahse girerim. Aynştayn aklı, Yusuf Has Hacip Türkçesi var kendisinde. Fiziği düzgün, reklam filmlerinde oynamayı en çok hak eden futbolcu. Daha ne olsun. Reykart'a bir Türk yardımcı aranıyor, 16 numarayı yapsınlar benim itirirazım olmaz. Gel gelelim sahada, hatta yedek kulübesinde bile görmeye dayanamıyorum. Arşivimizde defalarca kayıt altında, dönüp dönüp yeniden okuyorum. Servet, Topal, 16 numara, Gökhan Zan'ın banko oynadığı bir takımın 3. olacağını liderken yazmışım.
30 yaşına gelmiş, Milli takımın en dandik maçına bile çağrılmamış. Galatasaray'a transferini Bülent Korkmaz yaptığı için hiç tanımadan, seyretmeden bile görüşümü yazmışım. Değil Galatasaray, Hıncal Uluç'un Çatladıkapıspor'unda bile oynayamaz. Oynarsa da oynadığı takım asla üst düzey top oynayamaz, dolayısıyla turnuvaları en tepelerde bitiremez.
Şimdi ben futbolcu satıcısı olsam, elimde kapı gibi verilerle babamın takımına satarım İniestafa'yı. Şu si vi ye bakın, varsa daha iyisi söyleyin.
1-Reykart'ın başında olduğu takımın orta sahasında en fazla maç oynamış adam.Brezilya ulus takımının bankosunu kesmiş kaç maçta. Ayhan'ı malülen emekliye ayırtmış. Topal'a sövdürmüş, Barış'ı dövdürmüş.
2-Takımda en fazla koşan adam.
3-Takımın en az top kaybı yapan adamı.
4-Takımın yediği gollerin vidyosu buyrun efendim iyi bakın, 16 numara hiç görünüyormu kadranda?
5-Takımda en az top kaybı yapan adam.
6- En fazla top kapan adam.
Bulamadım, iddiaya girerim, istatistik bilgileri İniesta'dan daha iyi değilse ben bi bok bilmiyorum. Şimdi elimde böyle bir futbolcu var ve sudan ucuz. Dünya'nın en elit takımlarına kakalamazsam yine bi bok bilmiyorum.
Yediği yemekler, aldığı vitaminler, ilaçlar, yaptığı antrenmanlar kaplumbağaya yaptırılsa tavşana nal toplatır. Çok koşmanın taraftarı kandırmaktan başka bir boka yaradığı görülmemiştir eğer başka meziyetleri sahaya yansıtamamışsan. Misal final maçında Okan bana göre en az 20 kilometre koşmuş olmalı. Suat eğer hesap yapılsa koşa koşa Dünya'yı turladığı ortaya yazılır.
Top kaybı hemen hemen imkansızdır. Türkiye liginin uzak ara en kazma futbolcusu Servet bile yanındaki adama 10 metre pas atabiliyorken bırakın 16 numara da, yana, geriye ya da kaptırmaya ramak kala Elano'ya atabilsin. Top kaybını Elano yapsın, aman 16 numaranın istatistiğine zeval gelmesin. O oynayacak diye Mehmet Topal tir tir titresin, geçen yıllarda oynadığı oyunu oynayamasın.
Top bizdeyken bukelamun olsun, renk değiştirsin, araziye uysun görünmesin. Top isteyip başını belaya sokmasın. Başını belaya başkası soksun, küfürü Elano yesin, Sabri yesin hayırlısıyla şu top kaybedilsin. 16 numaranın görevi başlasın, ya Allah, it gibi koşsun, başta dedik şu an liglerdeki en akıllı futbolcu, topun nereye gideceğini tahmin ediyor, bir şekilde topa dokunuyor, kapıyor ve 10 metre mesafedeki birine aktarıp hazır ola geçiyor. Hafızaları yoklayın 60 metre bir pasını hatırlayan var mı? yoksa ben mi paranoyak oldum 16 numara yüzünden.
Aklını en çok bizim kalenin başı beladayken kullanıyor. Eğer müdahele edebileceği bir pozisyonsa gözüküp, topa dokunarak iyi bir iş yapmış oluyor. Yok eğer golü yiyeceksek, hesabı önceden yaptığı için o anda kazan mevcudunun dışında kalmayı başarıyor. Haliylede gol, kazmaların, bok çuvalının başına patlıyor. Bir de Sabri uzaktaysa değme keyfine 16 numaranın. Gol günah keçisi olarak Sabri emrimizde. 16 numaranın suçu var mı?
İyi Galatasaraylı olduğunu ispatlayarak gelmiş aramıza. Küçükken giydiği sarı kırmızı formalı resmini çıkarmış ortaya.Bursa'da oynarken yedek kulübesine Galatasaray maçı kaç kaç diye sormuş göye. Bu doğru olamaz aslında, Galatasaray!la Bursa ancak birbirleriyel aynı saatte oynar çünkü. Sülük medyasının medarı iftiharı, en kötü oynadığı maçta bile en iyi oynadı diye yazıyorlar, taraftarın kafasını karıştırıyorlar. Biliyorlar ki 16 numaranın, Servet'in, Barış'ın oynadığı takımdan çekinecek hiç bir şey yok. Oynamadığı maçlarda takımın isabetli pas yüzdesi tavan yaptı.
Kendisi hakkında bu son yazımdır. Helal olsun ki Surinamlı'nın başımızda olduğu bir takımdan bile beni soğutmayı başarmıştır. 40 tane takım yaptırsalar bir tanesinde limon taşıtmayacağım adama 1 senedir katlanıyorum. Artık şu son kalan 4 maçta banko oynasın, umurumda bile değil. Ben çok ağladım, bu adam şampiyonluğa mal olacak diye. Sevenleri çokmuş tribünlerde, belki onlar haklı, Reykart'da oynattığına göre bize görünenin dışında başka bir yeteneği var. Bir türlü ben göremiyorum ya, lanet olsun.
Bugünkü dersimiz 16 numara. 40 yılda 100 lerce futbolcu seyrettim. Çok kötü futbolcular geldi geçti. İnanın benim seyrettiğim Galatasaray tarihi içersinde 16 numaradan daha akıllı bir futbolcu olmadı. Bunu da göreceksiniz, futbolu bıraktığında en kral televizyonlarda yorumculuk yapacak. Kendisini tanımıyorum, hiç bir fikrim yok, satranç bildiğine, Briç oynadığına bahse girerim. Aynştayn aklı, Yusuf Has Hacip Türkçesi var kendisinde. Fiziği düzgün, reklam filmlerinde oynamayı en çok hak eden futbolcu. Daha ne olsun. Reykart'a bir Türk yardımcı aranıyor, 16 numarayı yapsınlar benim itirirazım olmaz. Gel gelelim sahada, hatta yedek kulübesinde bile görmeye dayanamıyorum. Arşivimizde defalarca kayıt altında, dönüp dönüp yeniden okuyorum. Servet, Topal, 16 numara, Gökhan Zan'ın banko oynadığı bir takımın 3. olacağını liderken yazmışım.
30 yaşına gelmiş, Milli takımın en dandik maçına bile çağrılmamış. Galatasaray'a transferini Bülent Korkmaz yaptığı için hiç tanımadan, seyretmeden bile görüşümü yazmışım. Değil Galatasaray, Hıncal Uluç'un Çatladıkapıspor'unda bile oynayamaz. Oynarsa da oynadığı takım asla üst düzey top oynayamaz, dolayısıyla turnuvaları en tepelerde bitiremez.
Şimdi ben futbolcu satıcısı olsam, elimde kapı gibi verilerle babamın takımına satarım İniestafa'yı. Şu si vi ye bakın, varsa daha iyisi söyleyin.
1-Reykart'ın başında olduğu takımın orta sahasında en fazla maç oynamış adam.Brezilya ulus takımının bankosunu kesmiş kaç maçta. Ayhan'ı malülen emekliye ayırtmış. Topal'a sövdürmüş, Barış'ı dövdürmüş.
2-Takımda en fazla koşan adam.
3-Takımın en az top kaybı yapan adamı.
4-Takımın yediği gollerin vidyosu buyrun efendim iyi bakın, 16 numara hiç görünüyormu kadranda?
5-Takımda en az top kaybı yapan adam.
6- En fazla top kapan adam.
Bulamadım, iddiaya girerim, istatistik bilgileri İniesta'dan daha iyi değilse ben bi bok bilmiyorum. Şimdi elimde böyle bir futbolcu var ve sudan ucuz. Dünya'nın en elit takımlarına kakalamazsam yine bi bok bilmiyorum.
Yediği yemekler, aldığı vitaminler, ilaçlar, yaptığı antrenmanlar kaplumbağaya yaptırılsa tavşana nal toplatır. Çok koşmanın taraftarı kandırmaktan başka bir boka yaradığı görülmemiştir eğer başka meziyetleri sahaya yansıtamamışsan. Misal final maçında Okan bana göre en az 20 kilometre koşmuş olmalı. Suat eğer hesap yapılsa koşa koşa Dünya'yı turladığı ortaya yazılır.
Top kaybı hemen hemen imkansızdır. Türkiye liginin uzak ara en kazma futbolcusu Servet bile yanındaki adama 10 metre pas atabiliyorken bırakın 16 numara da, yana, geriye ya da kaptırmaya ramak kala Elano'ya atabilsin. Top kaybını Elano yapsın, aman 16 numaranın istatistiğine zeval gelmesin. O oynayacak diye Mehmet Topal tir tir titresin, geçen yıllarda oynadığı oyunu oynayamasın.
Top bizdeyken bukelamun olsun, renk değiştirsin, araziye uysun görünmesin. Top isteyip başını belaya sokmasın. Başını belaya başkası soksun, küfürü Elano yesin, Sabri yesin hayırlısıyla şu top kaybedilsin. 16 numaranın görevi başlasın, ya Allah, it gibi koşsun, başta dedik şu an liglerdeki en akıllı futbolcu, topun nereye gideceğini tahmin ediyor, bir şekilde topa dokunuyor, kapıyor ve 10 metre mesafedeki birine aktarıp hazır ola geçiyor. Hafızaları yoklayın 60 metre bir pasını hatırlayan var mı? yoksa ben mi paranoyak oldum 16 numara yüzünden.
Aklını en çok bizim kalenin başı beladayken kullanıyor. Eğer müdahele edebileceği bir pozisyonsa gözüküp, topa dokunarak iyi bir iş yapmış oluyor. Yok eğer golü yiyeceksek, hesabı önceden yaptığı için o anda kazan mevcudunun dışında kalmayı başarıyor. Haliylede gol, kazmaların, bok çuvalının başına patlıyor. Bir de Sabri uzaktaysa değme keyfine 16 numaranın. Gol günah keçisi olarak Sabri emrimizde. 16 numaranın suçu var mı?
İyi Galatasaraylı olduğunu ispatlayarak gelmiş aramıza. Küçükken giydiği sarı kırmızı formalı resmini çıkarmış ortaya.Bursa'da oynarken yedek kulübesine Galatasaray maçı kaç kaç diye sormuş göye. Bu doğru olamaz aslında, Galatasaray!la Bursa ancak birbirleriyel aynı saatte oynar çünkü. Sülük medyasının medarı iftiharı, en kötü oynadığı maçta bile en iyi oynadı diye yazıyorlar, taraftarın kafasını karıştırıyorlar. Biliyorlar ki 16 numaranın, Servet'in, Barış'ın oynadığı takımdan çekinecek hiç bir şey yok. Oynamadığı maçlarda takımın isabetli pas yüzdesi tavan yaptı.
Kendisi hakkında bu son yazımdır. Helal olsun ki Surinamlı'nın başımızda olduğu bir takımdan bile beni soğutmayı başarmıştır. 40 tane takım yaptırsalar bir tanesinde limon taşıtmayacağım adama 1 senedir katlanıyorum. Artık şu son kalan 4 maçta banko oynasın, umurumda bile değil. Ben çok ağladım, bu adam şampiyonluğa mal olacak diye. Sevenleri çokmuş tribünlerde, belki onlar haklı, Reykart'da oynattığına göre bize görünenin dışında başka bir yeteneği var. Bir türlü ben göremiyorum ya, lanet olsun.
20 Nis 2010
Safları Sıklaştırın Sülükler
fotomsElimize, ocağımıza düştünüz. Şu Bursaspor'u bir yenelim de marka değeriniz korunsun. Anlı şanlı takımınız şampiyon olsun. Yedi bela Aziz'in şerrinden korunun.
Göreceksiniz çocuklar, bu hafta bütün Türk sülük tayfası Galatasaray'lı olacak. Takımı motive etmek, gaza getirmek için her türlü yolu deneyecekler. Akşam Sergen, Fenerbahçe'nin şampiyonluğuna iddiaya giriyor. Anladık Fener'e bu saatten sonra puan kaybettirmezler. Üstelik son maçı Trabzonspor'la, onlarda Anadolu'dan çıkan tek şampiyon ünvanlarını bölüşmek istemezler. Aynı Sergen, Galatasaray'ın Bursaspor'u yenemeyeceğini söylüyor. Son maçı da ahı gitmiş vahlı Beşiktaş'la oynayacak olan Bursaspor'un acaba puanını mı silecekler? de Fener öne geçecek.
Kimse girmezse ben girerim iddaya senle Sergen Efendi. Yukarıdan bir emir gelmez ise Yılmaz Vural hepinize bir ders daha verecek. Sonra yine bir dalga olmazsa Ankaragücü size(Yani hepinizin ittifakla tuttuğunuz takıma) hayatının topunu oynayacak. Hadi diyelim futbol bu, Fenerbahçe bütün maçlarını kazanacak. Peki Bursaspor Galatasaray maçını kazandıktan sonra hangi takıma takılacak da siz şampiyon olacaksınız.
Arda Turan'ı hep beraber yedirdi bize sülükler. 1 ay sonra Florya'dan bile geçmeyecek Caner'i dövmüş, kaptanlığını alalımmış. Helal lan sana büyük Galatasaray kaptanı, İstersen bütün takımı sıra dayağından geçir. Gücün yetmezse ben yardım ederim. Kimbilir nasıl girmiştir Arda'ya antrenmanda. Mehmet Topal şampiyonluğumuza mal oldu. Arda'yı sakatladı, daha doğrusu bizi sakatladı.
Oyuna geliyoruz, kimisi Büyük Mehmet'i, Cüneyt'i, Prekazi'yi seyretmiş ben için Arda'yı neden koruyorum diye bana kazıyor. Sorunun cevabı sorunun içinde oysa. Büyük Mehmet, kalecimiz Bahattin'i 40.000 kişinin önünde dövmüştü Galatasaray gol yedi diye. Arda Turan'ın en az benim kadar Galatasaraylı olduğuna eminim. Ne yapıyorsa veya ne yapmıyorsa Galatasaray içindir. Biz tribünlerde kriz geçiriyoruz şampiyonluk gitti diye de, Arda ne yapsın? Gelmiş geçmiş en büyük kadro, en büyük hocayla 3.lük mücadelesi veriyoruz. Ben Galatasaray kaptanı olsaydım şu an takımın yarısını sakat bırakırdım.
Bursa maçı kafalarımızı karıştırdı. Tamamdır, elbette hiç bir Galatasaraylı takımın yenilmesini istemez. Bizim dememizle olacak şey değil zaten. Hatta, Kasımpaşa, Fener'e Hacıhüsrev'de klarnet çaldırırsa o maç final maçına dönüşür. Biz Bursayı yensek bile Bursa şampiyon olur. Ancak ben sülüklerin Galatasaray'ın aklını başından aldırmasına takılıyorum. Bütün bir sezon kötü dedikleri Galatasaray çıkacak ligin en iyi takımını yenecek. Beklentiye bak, daha 2 hafta evvel Diyarbakırspor'u yenemez diyenler, bu hafta bizi Don Kişot ilan ettiler.
Şimdi, yazacaklar 50 sene önceki fosilleri çıkaracaklar ortaya. Kadri'ler, Turgay'lar, Baba Hakkılar, Cihat'lar. Bir maç oynanmış bu şekilde millattan önce. Millattan önce Bilika'mı vardı Türk takımlarında? O zamanki başkanlardan hangisi benziyordu Aziz Yıldırım'a? Futbolun zevk için oynandığı zamanlarda elbet oynadığın her maçı kazanamak için oynayacaksın. Hatta bir olasılık daha vardı bu sezon için. Trabzonspor kupayı kazanamazsa, Avrupa'ya gidebilmesi için Fenerbahçe'nin şampiyon olması gerekiyordu. Böyle bir maça çıkmış olsa Trabzonspor'lu futbolcu ne yapacak? Eğer yenerse Avrupa'ya gidemeyecek olan bir takıma hocası ne taktik verecek?
Bırakın hamaseti çocuklar. Galatasaray etiği, yenilmeyi istemezmiş. Yanildik diye alıp bayrağı tura koşacak değiliz. Üstelik büyük ihtimalle yenileceğiz de. Bu futbolla, kalan maçları kazanamayız. Lig ikincisi ancak Kasımpaşa yenerse olabiliriz. Olsak bile ölümlerden ölüm beğenildiği eleme turunu geçemeyiz. Kendimizi şartlandırmaya kasmaya gerek yok. Ben eğer yenilirsek takıma ve Arda'ya kötü şeyler olmasın diye yazıyorum. Dolduruşa gelen çapulcu, taraftarı yine kullanır bize bir sonraki sezonu bile kaybettirir.
İnanın çocuklar, şampiyonluk potasında Bursaspor olmasa hiç umurumda olmazdı. Hatta Eskişehirspor bile olsa sadece Rıza'ya yaramasın diye tarafsız olurdum. En çok Bursaspor haketti. Hangi takım bütün bir sezon tıklım tıklım tribünlerde oynadı? Fenerbahçe bile 20 liraya düşürdü bilet fiatlarını da Bokludere tarafı seyirci gördü. Bize bu maçta düşen, Bursaspor'la kardeşçe bir maç oynamak. Elbette yatmadan, hileye karışmadan, takımın imajına zarar vermeden maçı bitirmek. Eğer bizi yenerlerse, Galatasaraylı duruşuyla şampiyonu selamlamak, misafirperverce uğurlamak ve canımız Galatasarayımızı bağrımıza basmaktır.
Sülüklerin hevesinin kursağında kalacağı bir hafta ve bitiminde bir sezon diliyorum.
Göreceksiniz çocuklar, bu hafta bütün Türk sülük tayfası Galatasaray'lı olacak. Takımı motive etmek, gaza getirmek için her türlü yolu deneyecekler. Akşam Sergen, Fenerbahçe'nin şampiyonluğuna iddiaya giriyor. Anladık Fener'e bu saatten sonra puan kaybettirmezler. Üstelik son maçı Trabzonspor'la, onlarda Anadolu'dan çıkan tek şampiyon ünvanlarını bölüşmek istemezler. Aynı Sergen, Galatasaray'ın Bursaspor'u yenemeyeceğini söylüyor. Son maçı da ahı gitmiş vahlı Beşiktaş'la oynayacak olan Bursaspor'un acaba puanını mı silecekler? de Fener öne geçecek.
Kimse girmezse ben girerim iddaya senle Sergen Efendi. Yukarıdan bir emir gelmez ise Yılmaz Vural hepinize bir ders daha verecek. Sonra yine bir dalga olmazsa Ankaragücü size(Yani hepinizin ittifakla tuttuğunuz takıma) hayatının topunu oynayacak. Hadi diyelim futbol bu, Fenerbahçe bütün maçlarını kazanacak. Peki Bursaspor Galatasaray maçını kazandıktan sonra hangi takıma takılacak da siz şampiyon olacaksınız.
Arda Turan'ı hep beraber yedirdi bize sülükler. 1 ay sonra Florya'dan bile geçmeyecek Caner'i dövmüş, kaptanlığını alalımmış. Helal lan sana büyük Galatasaray kaptanı, İstersen bütün takımı sıra dayağından geçir. Gücün yetmezse ben yardım ederim. Kimbilir nasıl girmiştir Arda'ya antrenmanda. Mehmet Topal şampiyonluğumuza mal oldu. Arda'yı sakatladı, daha doğrusu bizi sakatladı.
Oyuna geliyoruz, kimisi Büyük Mehmet'i, Cüneyt'i, Prekazi'yi seyretmiş ben için Arda'yı neden koruyorum diye bana kazıyor. Sorunun cevabı sorunun içinde oysa. Büyük Mehmet, kalecimiz Bahattin'i 40.000 kişinin önünde dövmüştü Galatasaray gol yedi diye. Arda Turan'ın en az benim kadar Galatasaraylı olduğuna eminim. Ne yapıyorsa veya ne yapmıyorsa Galatasaray içindir. Biz tribünlerde kriz geçiriyoruz şampiyonluk gitti diye de, Arda ne yapsın? Gelmiş geçmiş en büyük kadro, en büyük hocayla 3.lük mücadelesi veriyoruz. Ben Galatasaray kaptanı olsaydım şu an takımın yarısını sakat bırakırdım.
Bursa maçı kafalarımızı karıştırdı. Tamamdır, elbette hiç bir Galatasaraylı takımın yenilmesini istemez. Bizim dememizle olacak şey değil zaten. Hatta, Kasımpaşa, Fener'e Hacıhüsrev'de klarnet çaldırırsa o maç final maçına dönüşür. Biz Bursayı yensek bile Bursa şampiyon olur. Ancak ben sülüklerin Galatasaray'ın aklını başından aldırmasına takılıyorum. Bütün bir sezon kötü dedikleri Galatasaray çıkacak ligin en iyi takımını yenecek. Beklentiye bak, daha 2 hafta evvel Diyarbakırspor'u yenemez diyenler, bu hafta bizi Don Kişot ilan ettiler.
Şimdi, yazacaklar 50 sene önceki fosilleri çıkaracaklar ortaya. Kadri'ler, Turgay'lar, Baba Hakkılar, Cihat'lar. Bir maç oynanmış bu şekilde millattan önce. Millattan önce Bilika'mı vardı Türk takımlarında? O zamanki başkanlardan hangisi benziyordu Aziz Yıldırım'a? Futbolun zevk için oynandığı zamanlarda elbet oynadığın her maçı kazanamak için oynayacaksın. Hatta bir olasılık daha vardı bu sezon için. Trabzonspor kupayı kazanamazsa, Avrupa'ya gidebilmesi için Fenerbahçe'nin şampiyon olması gerekiyordu. Böyle bir maça çıkmış olsa Trabzonspor'lu futbolcu ne yapacak? Eğer yenerse Avrupa'ya gidemeyecek olan bir takıma hocası ne taktik verecek?
Bırakın hamaseti çocuklar. Galatasaray etiği, yenilmeyi istemezmiş. Yanildik diye alıp bayrağı tura koşacak değiliz. Üstelik büyük ihtimalle yenileceğiz de. Bu futbolla, kalan maçları kazanamayız. Lig ikincisi ancak Kasımpaşa yenerse olabiliriz. Olsak bile ölümlerden ölüm beğenildiği eleme turunu geçemeyiz. Kendimizi şartlandırmaya kasmaya gerek yok. Ben eğer yenilirsek takıma ve Arda'ya kötü şeyler olmasın diye yazıyorum. Dolduruşa gelen çapulcu, taraftarı yine kullanır bize bir sonraki sezonu bile kaybettirir.
İnanın çocuklar, şampiyonluk potasında Bursaspor olmasa hiç umurumda olmazdı. Hatta Eskişehirspor bile olsa sadece Rıza'ya yaramasın diye tarafsız olurdum. En çok Bursaspor haketti. Hangi takım bütün bir sezon tıklım tıklım tribünlerde oynadı? Fenerbahçe bile 20 liraya düşürdü bilet fiatlarını da Bokludere tarafı seyirci gördü. Bize bu maçta düşen, Bursaspor'la kardeşçe bir maç oynamak. Elbette yatmadan, hileye karışmadan, takımın imajına zarar vermeden maçı bitirmek. Eğer bizi yenerlerse, Galatasaraylı duruşuyla şampiyonu selamlamak, misafirperverce uğurlamak ve canımız Galatasarayımızı bağrımıza basmaktır.
Sülüklerin hevesinin kursağında kalacağı bir hafta ve bitiminde bir sezon diliyorum.
19 Nis 2010
Galatasaray Bursaspor Maçının Stratejisi
Takip eden var mı bilmiyorum? Bu hafta Hollanda liginde Feyenord, Tivente ile karşılaştı. Feyenord Ayaks ilişkisinin yanında bizim Fenerle olan ilişkimiz fair play ödülü alır. Tivente Ayaks'ın 1 puan önünde ve dün Feyenord'la maçı vardı. Feyenord'lu azılı taraftarlar hafta arasında kendi takımının antrenmanını basıp, Ayaks şampiyon olmasın diye futbolcularına Tivente'ye yenilin talimatı verdi. Sonuç; Tivente, Feyenordu 2-0 yendi. Olay bu hafta oynanacak Bursa maçı ile aynı. Biz Bursaspor'u yenersek Fenerbahçe şampiyon olacak. Şimdi ne yapmalı sorusu karıştıracak taraftarın kafasını. Dün esefle seyrettik Fener-Beşiktaş maçını. Bu zamana kadar hakemlerle ilgili pek bir şey söylemişliğim yoktur. Hakem kendi eliyle bize gol atsa bile laf söylemem. Hatta bu yaratık, ilk yarıdaki maçta bizi doğradığında bile kem söz söylemedim. Ne var ki dün aşşağılık Bilica o bok çukurunu kazarken seyretti ya, bu hakem bırakın hakemliği insan bile değil benim için. Aslında gözlerden kaçıyor asıl suçun büyüğü karşı tarafın yan hakemindeydi. Fener'in büyük maçlarının altın yan hekemi. Orta hakemin bile önüne geçti. Gel gelelim yine de maçı hakeme bağlamam. At kardeşim penaltıyı, üstelik bana göre penaltı vermese bile bir şey demezdim o pozisyona. Önceki penaltıydı esas. Bir de hakemin iyisi için denir ya gördüğünü çalsın diye. Bence iyi hakem görmediğini çalandır.Gördüğünü çalmak marifet mi, herkes görüyor. Dün maçı anlatan spikerler gördüler Bilicka'nın yeri eşelediğini. Yine de kabahat hakemde değil, gördük Fener kaptanını, maçı kazanmak için nerdeyse tribüne çıkıp amigoluk yapacak. Beşiktaşlıların hiç biri görmedi mi pisliğin yaptığını. Beşiktaş kaptanı o an ne yapıyordu acaba? Hangi Beşiktaşlı futbolcu itiraz etti? Maç bitiminde konuşmak kolay, ne oynadın ki yenilgiye kılıf arıyorsun. İstese Bobo penaltıyı diğer kaleye atardı, öyle bir hakkı olduğunu biliyor mu acaba? Konuyu dağıtmayalım, kendimize bağlayalım. Puan cetveli haklı mı ona bakalım. Fenerbahçe bizi 2 defa yenmiş, 6 puan fark olması lazım ki 4 puan var önde olmak hakları. Biz Beşiktaş'tan 3 puan öndeyiz o tam oturuyor. Fener'in Bursa'ya averaj dezavantajı var. 1 puan Bursa önde. Bursa 3 büyüklere puan üstünlüğü sağlamış önde olması normal. Bu kadar kötü oynanan ligte belki de son yılların en adaletli dağılımı olmuş. Gök tanrı sıralamayı çok güzel götürdü şu ana kadar. Ve geldik final sayılabilecek bir haftaya. Ve biz işte bu durumda ne yapmalıyızın cevabını arıyoruz. Ellerde hesap makinaları, önümüzde kalan maçlar fallardan fal bakıyoruz. Beşiktaş rahatladı. Hatta son maçta Bursasporla barışma şansını yakaladı ki bu şansını asla tepmez. Hele dünkü maçta dayak yiyen Beşiktaş'lı futbolculardan hiç biri, gelmiş geçmiş en aşağılık yabancı futbolcu olan Bilika'ya şampiyonluk kupasını elletmez. O maçı kazasız belasız yenilip, yıllar önce Rize'ye yenilişlerinin diyetini öderler. Ve analarının ak sütü gibi de helal olsun mağlubiyetleri. Olan bize bile olsa o maçta yenildi diye Beşiktaşlılara kızmam. O halde bizim Bursaspor'u 2-0 yendikten sonra hesap yapabileceğimiz bir Kayserispor maçları var. Vicdanı olan hangi futbolsever o maçta Bursaspor'un yenilmesine sevinir. Ben kendi payıma taraftara acır, hakem olsam Bursaspor'un kazanmasını sağlarım. Kayseri maçı Kayseri'de olsa Kayseri yensin isterim ama Bursalı küçük çocuklara kıyamam. Fenerbahçe'yi yenebilecek en yakın takım, daha doğrusu hoca Yılmaz Vural'dır. Bana göre bizim liglerin en büyük 3 hocasından biridir.( Güvenç Kurtar ve Giray Bulak diğerleri) Bir hakem faciasına ya da derinden bir darbeye kurban gitmezse Hacıhüsrev'i dar edecektir kimsenin şüphesi olmasın. Ancak havaleyi Yılmaz Vural'a gönderip yan gelip yatmak yok. Pazar günü taraftarlık tarihinin en büyük imtihanı vardır. Taraftarım diyenler için işte hodri işte meydandır. Bursalı ve Galatasaray'lı taraftarlar el ele kol kola Yılmaz Vural'a desteğe koşmalıdır. Bu büyük bir görevdir ve büyük Yılmaz Vural'a minnettir. Saat 5 gibi Fener'in işi bitiririlecek marşlarla, şarkılarla Mecidiyeköy'e akılacaktır. Fener diyetini Kasımpaşa'da ödeyip kurtulamayacak kimse korkmasın. Asıl bela Ankaragücü maçında karşılarına çıkacaktır. 25.000 Ankaragüçlü ve Bursalı Fenerbahçe'yi ve pislik futbolcularını başı önde gönderecektir. Her iki takım da en az berabere kalır ve bizimle aynı puana gelirler. Rıza'dan medet bekleyen kutup ayısından çölde hizmet beklesin. Bir güzel yenilir ve abilerini ürkütmez. Trabzonspor bu ne yapacağı belli olmaz. Şampiyonluk potasından uzaklaşmış Fenerlileri ikinci olup Şampiyonlar ligine katılma hesabı tatmin etmez. Beni etmiyor da onları nasıl etsin. Zaten hangi takımımız ikinci olupta seri başı bir takımı eleyip turnuvaya katılmış? Yani sevgili taraftarlarımız. Biz şampiyonluğu Sivas'ta bıraktık. Galatasaraylıyız ve bu güne kadar takımımız yenilsin diye hiç düşünmedik. Yine düşünmemeliyiz belki, ama ben kendi fikrimi yazıyorum. Bana katılmayanın fikri de mutlaka doğrudur. Yani bu maç serbestsiniz. Ben hele ki Fener, Kasımpaşa'yı yenmişse kuzu kuzu kartımı Bursalıya vermeye, kapalıda yeşil beyaz atkı açmaya kararlıyım. Hayatımda ilk defa takım yenildi diye sevineceğim. Bu takım Bursaspor olmasa yine bir dereceydi, ne var ki Şampiyonluk şarkılarını bu sezon en çok Teksas söyledi, son maçta da söylemek en çok onlara yakışacaktır. Ve ben o son maçta Teksas'a davetliyim, onların arasında olacağım.
17 Nis 2010
68 Dakikalık Maç; Manisaspor 1- Galatasaray 2
Çok geç oldu çok. Defansta kazmalardan çektiğimiz, 20 metre pas atamayan futbolcularla oynadığımız maçlara gel de yanma. Milli takımın bütün stoperleri bizde, hepsini toplasan bir futbolcu etmiyorlar. Nihayet Surinamlı feryadımızı duydu, ligin en kötü stoperinden bizi ve takımı kurtardı. Hakan Balta stoper olmakla kalmadı, Caner'den sol bek icat edilmesine yardımcı oldu. Şu an defans hattı Sabri hariç mükemmel. Üstüne üstlük, hiç sevmediğim kaleci Aykut'a artık sempatiyle bakmaya başladım. Böyle giderse seneye kaleyi kendisine vereceğim. Çok iyi kalecilik yapıyor diye değil. neticede bizim bok çuvalı dediğimiz kalecimizden Türkiye'nin en iyi kalecisi sadece bir gol az yemiş. Yani önemli değil, Galatasaray kalecisinin gol yemesi, ben Galatasaray kalecisinden topları şişirmemesini istiyorum sadece. Ve gördük ki iki maçtır, her topu şişiren Aykut, topları elle önündeki adamlara aktardı. Bütün toplar oyuna bilinçli sokuldu, belki de şişirme toplar Servet yüzünden oluyordu. Kaleciye top geldiğinde, dönüp bakmıyordu topu kendisine atar belki diye. Afferin Aykut diyorum, senin yediğin goller batmıyor artık bana.
Biz yırtındık bütün sezon boyunca. Orta sahada iki kazmayla oynuyoruz diye. Gördük iki maçtır yapılan pas trafiğine, bu maç % 65 le falan oynamışızdır. Ne zamana kadar? Elbet benim, baş çelişkim oyuna girene kadar. 68. dakikada Arda yerine 16 numara girdiğinde maç benim için bitti. Elano'nun kaçırdığı top dışında kaleye gidemedik. Gidemediğimiz gibi kendi kalemize gol attık, az daha bir gol daha yiyip tarzan gibi bağıracaktık Manisa'da. Ben mi üstüne çok gidiyorum bu adamın ama oynadığı futboldan tiksiniyorum. O oyunda olduğu sürede bizim iyi oyun oynamamız imkansız.
Arda Turan'ı acaba nasıl mutlu edeceğiz? Maçın başında civar illerden gelen senede bir dafa seyredenlerin tezahüratına icabet etmemiş. Surat bir karış, gözünün feri gitmiş. Attığı gole bile sevinmeyecek duruma gelmiş. Durumu vahim, bakalım altından neler çıkacak sezon sonunda? Yeter be kaptan fazla naz aşık usandırır. hep beraber bok ettik işi, bari şu son 4 maçı kazanıp bekleyelim sonucu.
Elano'nun adaptasyon süresini bekliyoruz haliyle. Kazasız belasız Dünya Kupasında oynaması bizi de gururlandıracak. İdare eder futbolunu oynuyor, toplara fazla girmiyor. El Çiko gün geçtikçe takıma yerleşti, seneye çok daha büyük maçlar oynayacak eğer kalırsa. Ancak biri var ki, adaptasyon falan hak getire. İnsan futbolcuysa oynar kardeşim, Lukas Galatasaray savunmasında parladıkça parlıyor. Dünya kupası umurunda değil gibi giriyor toplara. Popescu özlemimiz Lukas'la birlikte sona ermiştir.
1-0 galip olduğumuz 67 dakikada değişikliğe karar verdi Reykart. Arda o anda gol att(ır)ı. Hoca kararından dönmedi gol oldu diye. Anlaşıldı, 1-0 ın üstüne yatmaya karar vermişti, takım ikinci gole çok yaklaşıpta atamayınca. 2-0 olunca ballı ekmek kadayıfı oldu yatmaya karar veren hoca ve takım için. Gol yemeden maçı bitiremeyiz ya, kimse atamayınca çok da iyi oynayan Örümcek çaktı kafayı. Ben böyle bir kafa vuruşunu görmemiştim şimdiye kadar Topal'ın. Sonrasında acabalar başladı. Totemler tutuldu, kornerleri bile kullanmayıp vakit geçirmeye oynadık.Deplasmandaki en iyi oyunu oynadığımız halde maçı zor kazanmış olduk.
Sabri'nin çıkıp, Emre'nin girmesini ben yatmaya bağlamıyorum. Bizim kendi öz evlatlarımıza bir haller oldu. Sabri sakatken geçirdiği zamanda öğrendiği bütün şeyleri unutmuş. 2 sene önceki futboluna dönmüş, her şeye yeniden başlayacak gibi. Reykart seneye Sabri'siz bir takım kurar.
Kara Şimşek bu maçta da fantastik hareketlerini gösterdi bizlere. Yanlız adamımızın kafası ayaklarından az çalıştığı için şu an hakettiği yerde değil gibi. Takla atması da yasaklanmış, iyi olmuş. Düşüp bir tarafını kıracak diye korkuyorduk.
Şimdi yarın geçeceğiz televizyon başına, hayatımızın en zevkli maçını izleyeceğiz. Maçın sonucu ne olursa olsun bize yarar. Ortada 3 puan var, beraberlik halinde kaybedilecek 4 puan bizim için en evla sonuç olur. Dün Bursaspor'un dandik gollerinden sonra bu ligte her şey olabilir diyorum. Sivas maçından beraberlikle dönmeseydik kesin şampiyon olacaktık. Ben Bursaspor'un devrileceğini düşünüyorum sonuç böyle olursa büyük Bursaspor taraftarına çok üzüleceğim. Bu sezonun taraftar şampiyonu Teksas'tır.
En iyi Lukas, en kötü Sabri'nin oynadığı maçtan alınan 3 puan, serumla yaşamamızı sağladı. Canımız çıkıncaya kadar umudu kesmeyeceğiz.
Biz yırtındık bütün sezon boyunca. Orta sahada iki kazmayla oynuyoruz diye. Gördük iki maçtır yapılan pas trafiğine, bu maç % 65 le falan oynamışızdır. Ne zamana kadar? Elbet benim, baş çelişkim oyuna girene kadar. 68. dakikada Arda yerine 16 numara girdiğinde maç benim için bitti. Elano'nun kaçırdığı top dışında kaleye gidemedik. Gidemediğimiz gibi kendi kalemize gol attık, az daha bir gol daha yiyip tarzan gibi bağıracaktık Manisa'da. Ben mi üstüne çok gidiyorum bu adamın ama oynadığı futboldan tiksiniyorum. O oyunda olduğu sürede bizim iyi oyun oynamamız imkansız.
Arda Turan'ı acaba nasıl mutlu edeceğiz? Maçın başında civar illerden gelen senede bir dafa seyredenlerin tezahüratına icabet etmemiş. Surat bir karış, gözünün feri gitmiş. Attığı gole bile sevinmeyecek duruma gelmiş. Durumu vahim, bakalım altından neler çıkacak sezon sonunda? Yeter be kaptan fazla naz aşık usandırır. hep beraber bok ettik işi, bari şu son 4 maçı kazanıp bekleyelim sonucu.
Elano'nun adaptasyon süresini bekliyoruz haliyle. Kazasız belasız Dünya Kupasında oynaması bizi de gururlandıracak. İdare eder futbolunu oynuyor, toplara fazla girmiyor. El Çiko gün geçtikçe takıma yerleşti, seneye çok daha büyük maçlar oynayacak eğer kalırsa. Ancak biri var ki, adaptasyon falan hak getire. İnsan futbolcuysa oynar kardeşim, Lukas Galatasaray savunmasında parladıkça parlıyor. Dünya kupası umurunda değil gibi giriyor toplara. Popescu özlemimiz Lukas'la birlikte sona ermiştir.
1-0 galip olduğumuz 67 dakikada değişikliğe karar verdi Reykart. Arda o anda gol att(ır)ı. Hoca kararından dönmedi gol oldu diye. Anlaşıldı, 1-0 ın üstüne yatmaya karar vermişti, takım ikinci gole çok yaklaşıpta atamayınca. 2-0 olunca ballı ekmek kadayıfı oldu yatmaya karar veren hoca ve takım için. Gol yemeden maçı bitiremeyiz ya, kimse atamayınca çok da iyi oynayan Örümcek çaktı kafayı. Ben böyle bir kafa vuruşunu görmemiştim şimdiye kadar Topal'ın. Sonrasında acabalar başladı. Totemler tutuldu, kornerleri bile kullanmayıp vakit geçirmeye oynadık.Deplasmandaki en iyi oyunu oynadığımız halde maçı zor kazanmış olduk.
Sabri'nin çıkıp, Emre'nin girmesini ben yatmaya bağlamıyorum. Bizim kendi öz evlatlarımıza bir haller oldu. Sabri sakatken geçirdiği zamanda öğrendiği bütün şeyleri unutmuş. 2 sene önceki futboluna dönmüş, her şeye yeniden başlayacak gibi. Reykart seneye Sabri'siz bir takım kurar.
Kara Şimşek bu maçta da fantastik hareketlerini gösterdi bizlere. Yanlız adamımızın kafası ayaklarından az çalıştığı için şu an hakettiği yerde değil gibi. Takla atması da yasaklanmış, iyi olmuş. Düşüp bir tarafını kıracak diye korkuyorduk.
Şimdi yarın geçeceğiz televizyon başına, hayatımızın en zevkli maçını izleyeceğiz. Maçın sonucu ne olursa olsun bize yarar. Ortada 3 puan var, beraberlik halinde kaybedilecek 4 puan bizim için en evla sonuç olur. Dün Bursaspor'un dandik gollerinden sonra bu ligte her şey olabilir diyorum. Sivas maçından beraberlikle dönmeseydik kesin şampiyon olacaktık. Ben Bursaspor'un devrileceğini düşünüyorum sonuç böyle olursa büyük Bursaspor taraftarına çok üzüleceğim. Bu sezonun taraftar şampiyonu Teksas'tır.
En iyi Lukas, en kötü Sabri'nin oynadığı maçtan alınan 3 puan, serumla yaşamamızı sağladı. Canımız çıkıncaya kadar umudu kesmeyeceğiz.
13 Nis 2010
ultrAdnan, Çapulcu Haldun
Taraftarlık zor zanaattır, son maça gidenler, lafım sizlere. Kendini bilen biliyor, yarası olan gocunsun isteyen de bir daha beni okumasın. Kapalının önüne dikilmiş üç beş tane çapulcuya da lafım yok benim. O her maça giden, reis dedikleri, başkan dedikleri zatı muhteremleri 40 yıldır tanırım ben. Her hangi bir tezahüratı söyleyebilsinler, ilk maçta Fenerbahçe bayrağını alırım elime, bir daha Galatasaray'ın ismini bile anmam. Ama dedim işte lafım o tetikçilere değil. Onlar bu orta oyununun en zavallı insanlarıdır. O tetiği çektirenlerle benim işim.
Maçtan 3 gün önce açıklandı, o ne olduğu anlaşılamayan, hedefinin neresi olduğu belli olmayan tezahüratın yapılacağı. Jo lavuğunun ıslıklanacağı, Arda Turan'ın kulağı çekileceği, Reykart'ın devre dışı kalacağı, taraftarın bölüneceği. Bunları yaptıan akıllı adamların da yok Galatasaray'la işleri. Yöneticiliği bıraksınlar ve bir daha yönetci olmayacaklarına karar versinler maça bile gelmezler. (Örnek; Ergun Gürsoy) Kimbilir ne puştluk düşünüyorlardır. Senelerdir getirdikleri bunca yabancıya kaptırdıkları paraların hesabını soran yok. Galatasaraylılığın ne olduğunu kendileri biliyormu ki, gelenlere öğretsinler. Onlar için tek gaye, taraftarı uyutsunlar, iki senede bir sırayla seçilsinler, padişahlıklarını sürdürsünler. Haldun'u kim tanırdı yönetici olmasa, beni bile şurda yazıyorum diye 250- 300 kişi tanıyor. Adnan Polat belki de şirketini iflastan kurtardı sayemizde.
Arda Turan; bu ülkede son yıllarda gelmiş geçmiş en büyük futbolcudur. Oynamadığı maçlarda gördük, pozisyona bile giremedik. Yani, Fener maçında oyuna sakat sakat girdikten sonra maçı çevirseydi, bırak Sinem'i Paris Hilton'u bile götürmesi için 10.000 kişi bağıracaktık. Bırakın lan bu işleri, o bilmiyormu sanki taraftarla barışmak için yapması gerekeni. Alır takımı maçtan önce, getirir kale arkasına, başlarını eğerler olur biter. Taraftarın takıma sitemi sevgidendir, ancak başımızdaki belaların yaptırdığı şeylerin sevgiyle alakası yok. Arda gibi başka kaç tane futbolcun var ki gitsin diyorsun. Bizim en büyük özelliğimiz di oysa, takımda ilk 11 den en az 4 kişinin kendi evladımız olması.
Arda Turan'ı satmak istiyorlar bence, bunun en kolay yolu taraftarın gözünden gönlünden düşürmek. Aksi durumda, kupa kaldırmış Arda'yı satabilirlermi? Demek kaleye seneye yabancı almayacaklar, Leo'yu ıslıklatın, protestoya devam edin talimatı tetikçilere. Jo kim ya, onu kim aldıysa zararı ondan tahsil etmemiz lazım. Esas protesto bunun için yapılmalı. Yazıları ters asmışlar çapulcular, ne zaman girdiniz o stada. Hepinizi tanıyorum, bedava aldığınız konbinelerinizi Fener maçında 500 liraya sattınız. Sonra her zamanki fare deliğinden içeri alındınız. Hiç biriniz tezahürat yapmasını bilmez, forma giymez, tipleri kayık, ağızları ishal.
Bizim 40 yıldır tribünlerdeyiz diye övündüğümüz, tribünler bunlar değil çocuklar. 14 sene beklemişler, ne beklemesi? Darwell'i ilk geldiği sene linçten Alman polisi kurtarmıştı. Daha dündü, Fener'e yenilen İmparator Terim, takım otobüsünden kaçarak canını zor kurtarmıştı bunların elinden. Gittikleri her deplasmanda olay çıkaranlar, her biri sabıkalı, bir o kadar tehlikeli yaratıklar. Çıkmışlar iyi okumuş terbiyeli gerçekten taraftar olmak isteyen yığınlara liderlik taslıyorlar. Aslanları kedilere boğduran, Haldun, bu tezgahın baş sorumlusudur. Şu an tartışma sıfırdır, ligin Belediyespor dahil en kötü taraftarı Galatasaray taraftarıdır. Maç başlar alır bir meleme melodisi, sahadaki oyunla alakası olmayan bir desibelle yırtarlar bir taraflarını. Köylere, yaylalara giden bağırtılar. Bir maç''yensen de yenilsen de'' diyenler, bir sonraki maç '' sizin gibi ruhsuz görmedik'' derler. Ne gördünüz ki lan siz. Ben Arda Turan olsam, bağırmayın daha iyi diye beyanat veririm.
Bataklıktaki sivrisineklerle uğraşalım istiyorlar. Yeni stadyumda bu çapulcular kendiliğinden asimile olurlar. Numaralıdaki, durumdan vazife çıkarıp bağıranlar, işte o meşhur 14 sene şampiyonluk görmemiş çocuklardır, iyi bakın onlara. Ceplerinden verecek olsalar paraları da olsa hangi çapulcu 4.000 dolar verip de o tribüne gider? Ben numaralı tribünlerden şimdiye kadar hiç bir maçta en ufak bir protesto sesi duymadım.
Taraftarın Fener maçında tribünleri yaktığında içlerindeydim. İşte odur devrim, yapacaksan onu yapacaksın. Takımı tamamen değiştirteceksin. Bugün küfrettiğin futbolcuyu, yarın önüne çağırmayacaksın. İşin çok kolay yolu vardı oysa. Hiç bir futbolcuyu maç öncesi şova çağırmasanız yeterdi. Merak etmeyin bizden aptal değil futbolcular, anlarladı demek istediğimizi. Arda'dan benim beklentim yokmu kaptan olarak? Var elbet, misal Fener'e yenildikleri gece alem yapanın izini sürmek, yakaldığında da kafa göz girişmek. Biz neler gördük, kaptan Büyük Mehmet, son dakika da Antiç'ten dandik bir gol yediğinde laleci Bahattin'e sahanın ortasında yapıştırmıştı tokadı. Sende döv Leo Franko'yu, bok çuvalı bir maç kurtaramamış çıkartma çapulcu taraftarın önüne, kendiniz kesin cezayı. Her türlü harekete verilecek cevabım var benim Galatasaraylılık mazimde. 14. şampiyonluk geldiyse o çapulculara karşı tribünlerde verdiğimiz savaşla gelmişti. Hatırlayan varsa bilmem, şimdikinden çok daha beter girmiştik son düzlüğe. Takım Rize'de yenilmiş, 3 maç kala şampiyonluk muczelere, 15. seneye kalmıştı. Kocaelispor maçında o zamanın çapulcuları, takımı, Darwell'i dövmeye hazırlıklıydı. Şimdiki gibi değil tam 2 misli insan vardı tribünlerde. Küfürlü tezahüratı yaptırmak isteyenlere karşı, bilinçli taraftarlar olarak çıkmıştık betonun üstüne. Susturduk, takımı bağrımıza bastık, aynı anda Malatya'dan gelen gol haberiyle biraz umutlanır gibi olduk. Sonraki hafta Antalya'da biz galipken, İnönü'de bir mucize oldu. Son dakikada Denizli, Beşiktaş'la berabere kalarak son Eskişehir maçına lider çıkmamızı sağladı. Ne oluyoruz be, paçası sıkan benle iddiaya girsin, her maçı kazanırsak şampiyon biz oluruz.
Oyunlara gelen, maşa olan, maçtan ekmek yiyen çapulcu tayfasını alt etmemiz imkansız. Bizim feryadımız, bizimkilere, siz o maşaların maşası olmayın yeter. Bırakın tezhürat yapmayı, yaptırmayı, konuşmayı bile bilmeyen adamlardan uzak durun. Gerekirse bir sezon onların bulunduğu yerden kombine almayın. Korkmayın Galatasaray'a bir halt olmaz. Daha da gerekiyorsa bir sezon maçlara gitmeyin. Yapabiliyorsanız yöneticilere ulaşmaya çalışın. Onların foyalarının çıkmasına yardımcı olun. İnanın bu sezon saha sonuçları gelmemişse bunun tek sebebi dışarda Haldun- Adnangiller, içerde lanet olası 16 numaradır. Dolduruşa gelipte çapulcunun tezahüratına eşlik eden bizimkilere gelince, bu maç sarı kartla kurtuldunuz benden. O da Galatasarayı ne kadar çok sevdiğinizi bildiğim içindir, son sözlerim şudur.
Sizin dün yaptığınız şeyleri, çok daha haklı olduğumuz halde biz yapsaydık, bugün sizlerin'' sizin gibi ruhsuz görmedik'' diye bağıracağınız bir takımınız bile olmayacaktı. Dün sizin kaptan Arda'ya yaptığınızı biz Cüneyt'e yapmış olsaydık, Avrupa Şapiyonu takımımız var diye övünen tek bir Galatasaraylı olmayacaktı. Zor zanaattır Galatasaraylılık, öyle formayı giyip, tribünde iki bağırmakla, üç sövmekle taraftar olunmuyor. Aklınızı başınıza devşirin, Galatasaraylı olduğunuza şükredin.
Maçtan 3 gün önce açıklandı, o ne olduğu anlaşılamayan, hedefinin neresi olduğu belli olmayan tezahüratın yapılacağı. Jo lavuğunun ıslıklanacağı, Arda Turan'ın kulağı çekileceği, Reykart'ın devre dışı kalacağı, taraftarın bölüneceği. Bunları yaptıan akıllı adamların da yok Galatasaray'la işleri. Yöneticiliği bıraksınlar ve bir daha yönetci olmayacaklarına karar versinler maça bile gelmezler. (Örnek; Ergun Gürsoy) Kimbilir ne puştluk düşünüyorlardır. Senelerdir getirdikleri bunca yabancıya kaptırdıkları paraların hesabını soran yok. Galatasaraylılığın ne olduğunu kendileri biliyormu ki, gelenlere öğretsinler. Onlar için tek gaye, taraftarı uyutsunlar, iki senede bir sırayla seçilsinler, padişahlıklarını sürdürsünler. Haldun'u kim tanırdı yönetici olmasa, beni bile şurda yazıyorum diye 250- 300 kişi tanıyor. Adnan Polat belki de şirketini iflastan kurtardı sayemizde.
Arda Turan; bu ülkede son yıllarda gelmiş geçmiş en büyük futbolcudur. Oynamadığı maçlarda gördük, pozisyona bile giremedik. Yani, Fener maçında oyuna sakat sakat girdikten sonra maçı çevirseydi, bırak Sinem'i Paris Hilton'u bile götürmesi için 10.000 kişi bağıracaktık. Bırakın lan bu işleri, o bilmiyormu sanki taraftarla barışmak için yapması gerekeni. Alır takımı maçtan önce, getirir kale arkasına, başlarını eğerler olur biter. Taraftarın takıma sitemi sevgidendir, ancak başımızdaki belaların yaptırdığı şeylerin sevgiyle alakası yok. Arda gibi başka kaç tane futbolcun var ki gitsin diyorsun. Bizim en büyük özelliğimiz di oysa, takımda ilk 11 den en az 4 kişinin kendi evladımız olması.
Arda Turan'ı satmak istiyorlar bence, bunun en kolay yolu taraftarın gözünden gönlünden düşürmek. Aksi durumda, kupa kaldırmış Arda'yı satabilirlermi? Demek kaleye seneye yabancı almayacaklar, Leo'yu ıslıklatın, protestoya devam edin talimatı tetikçilere. Jo kim ya, onu kim aldıysa zararı ondan tahsil etmemiz lazım. Esas protesto bunun için yapılmalı. Yazıları ters asmışlar çapulcular, ne zaman girdiniz o stada. Hepinizi tanıyorum, bedava aldığınız konbinelerinizi Fener maçında 500 liraya sattınız. Sonra her zamanki fare deliğinden içeri alındınız. Hiç biriniz tezahürat yapmasını bilmez, forma giymez, tipleri kayık, ağızları ishal.
Bizim 40 yıldır tribünlerdeyiz diye övündüğümüz, tribünler bunlar değil çocuklar. 14 sene beklemişler, ne beklemesi? Darwell'i ilk geldiği sene linçten Alman polisi kurtarmıştı. Daha dündü, Fener'e yenilen İmparator Terim, takım otobüsünden kaçarak canını zor kurtarmıştı bunların elinden. Gittikleri her deplasmanda olay çıkaranlar, her biri sabıkalı, bir o kadar tehlikeli yaratıklar. Çıkmışlar iyi okumuş terbiyeli gerçekten taraftar olmak isteyen yığınlara liderlik taslıyorlar. Aslanları kedilere boğduran, Haldun, bu tezgahın baş sorumlusudur. Şu an tartışma sıfırdır, ligin Belediyespor dahil en kötü taraftarı Galatasaray taraftarıdır. Maç başlar alır bir meleme melodisi, sahadaki oyunla alakası olmayan bir desibelle yırtarlar bir taraflarını. Köylere, yaylalara giden bağırtılar. Bir maç''yensen de yenilsen de'' diyenler, bir sonraki maç '' sizin gibi ruhsuz görmedik'' derler. Ne gördünüz ki lan siz. Ben Arda Turan olsam, bağırmayın daha iyi diye beyanat veririm.
Bataklıktaki sivrisineklerle uğraşalım istiyorlar. Yeni stadyumda bu çapulcular kendiliğinden asimile olurlar. Numaralıdaki, durumdan vazife çıkarıp bağıranlar, işte o meşhur 14 sene şampiyonluk görmemiş çocuklardır, iyi bakın onlara. Ceplerinden verecek olsalar paraları da olsa hangi çapulcu 4.000 dolar verip de o tribüne gider? Ben numaralı tribünlerden şimdiye kadar hiç bir maçta en ufak bir protesto sesi duymadım.
Taraftarın Fener maçında tribünleri yaktığında içlerindeydim. İşte odur devrim, yapacaksan onu yapacaksın. Takımı tamamen değiştirteceksin. Bugün küfrettiğin futbolcuyu, yarın önüne çağırmayacaksın. İşin çok kolay yolu vardı oysa. Hiç bir futbolcuyu maç öncesi şova çağırmasanız yeterdi. Merak etmeyin bizden aptal değil futbolcular, anlarladı demek istediğimizi. Arda'dan benim beklentim yokmu kaptan olarak? Var elbet, misal Fener'e yenildikleri gece alem yapanın izini sürmek, yakaldığında da kafa göz girişmek. Biz neler gördük, kaptan Büyük Mehmet, son dakika da Antiç'ten dandik bir gol yediğinde laleci Bahattin'e sahanın ortasında yapıştırmıştı tokadı. Sende döv Leo Franko'yu, bok çuvalı bir maç kurtaramamış çıkartma çapulcu taraftarın önüne, kendiniz kesin cezayı. Her türlü harekete verilecek cevabım var benim Galatasaraylılık mazimde. 14. şampiyonluk geldiyse o çapulculara karşı tribünlerde verdiğimiz savaşla gelmişti. Hatırlayan varsa bilmem, şimdikinden çok daha beter girmiştik son düzlüğe. Takım Rize'de yenilmiş, 3 maç kala şampiyonluk muczelere, 15. seneye kalmıştı. Kocaelispor maçında o zamanın çapulcuları, takımı, Darwell'i dövmeye hazırlıklıydı. Şimdiki gibi değil tam 2 misli insan vardı tribünlerde. Küfürlü tezahüratı yaptırmak isteyenlere karşı, bilinçli taraftarlar olarak çıkmıştık betonun üstüne. Susturduk, takımı bağrımıza bastık, aynı anda Malatya'dan gelen gol haberiyle biraz umutlanır gibi olduk. Sonraki hafta Antalya'da biz galipken, İnönü'de bir mucize oldu. Son dakikada Denizli, Beşiktaş'la berabere kalarak son Eskişehir maçına lider çıkmamızı sağladı. Ne oluyoruz be, paçası sıkan benle iddiaya girsin, her maçı kazanırsak şampiyon biz oluruz.
Oyunlara gelen, maşa olan, maçtan ekmek yiyen çapulcu tayfasını alt etmemiz imkansız. Bizim feryadımız, bizimkilere, siz o maşaların maşası olmayın yeter. Bırakın tezhürat yapmayı, yaptırmayı, konuşmayı bile bilmeyen adamlardan uzak durun. Gerekirse bir sezon onların bulunduğu yerden kombine almayın. Korkmayın Galatasaray'a bir halt olmaz. Daha da gerekiyorsa bir sezon maçlara gitmeyin. Yapabiliyorsanız yöneticilere ulaşmaya çalışın. Onların foyalarının çıkmasına yardımcı olun. İnanın bu sezon saha sonuçları gelmemişse bunun tek sebebi dışarda Haldun- Adnangiller, içerde lanet olası 16 numaradır. Dolduruşa gelipte çapulcunun tezahüratına eşlik eden bizimkilere gelince, bu maç sarı kartla kurtuldunuz benden. O da Galatasarayı ne kadar çok sevdiğinizi bildiğim içindir, son sözlerim şudur.
Sizin dün yaptığınız şeyleri, çok daha haklı olduğumuz halde biz yapsaydık, bugün sizlerin'' sizin gibi ruhsuz görmedik'' diye bağıracağınız bir takımınız bile olmayacaktı. Dün sizin kaptan Arda'ya yaptığınızı biz Cüneyt'e yapmış olsaydık, Avrupa Şapiyonu takımımız var diye övünen tek bir Galatasaraylı olmayacaktı. Zor zanaattır Galatasaraylılık, öyle formayı giyip, tribünde iki bağırmakla, üç sövmekle taraftar olunmuyor. Aklınızı başınıza devşirin, Galatasaraylı olduğunuza şükredin.
11 Nis 2010
Diyarbekirliymiş Adı Bahtiyar; Galatasaray 4- Diyarbakırspor 1
Şamar oğlanına çevirdiler bu sene Diyarbakırspor'u. Bir stada gidiyor taşla sopayla kovalıyorlar, bir başka yerde 4 bir taraftan tribüne çağırılıyorlar. Yok mu kardeşim şunun ortası? normal muamele yapsanız ya.
Sahaya çıkan kadroyu gördüğümde fark olacağına kehanet ettim her Galatasaraylı gibi. Ben sezon başından beri söylüyorum, Servet ile 16 numara bizim iyi futbol oynamamızı engelliyor diye. Bir ara televizyon 4-0 iken yedek kulübesini gösterdiler, zaten spiker de söyledi, Servet sanki Diyarbakırspor'da oynuyor gibiydi. Surat 5 karış, Galatasaray'ın yendiğine sevinmişse eşşoleşşek olayım. Aynı şekilde diğeri, umarım tamamen kurtulmuşuzdur.
40 senedir içinde bulunduğum tribünlerden bu maç iğrendim. Ağlama, meleme, Galatasarayı akıllarınca çok sevme. Tamam kardeşim, takımın son maçlarda oynadığı oyun için hepimiz aynı fikirdeyiz. Son Sivas maçından kaç kişi vardı sahada sanki? Bir musibet, bin nasihatten daha önemliymiş, demek kazmalardan kurtulmamız için çok puan kaybetmemiz gerekiyırmuş. Takımın hele gündüz oynanan maçtan sonra umudu sürerken, Beşiktaşlı bile çıkmayan candan umut kesmemişken, her şeyin olabileceği bir ligte bu teslimiyet nedendir?
Arda Turan tepkilerden en çok etkilenen oyuncu oldu. Morali sıfırın altında bir maç çıkardı ki, taraftar Arda konusunda yanlış düşünüyor. Oynamadığı 5 maçın 4 ünü kazanamadık. Ölüsü yeter bu takıma. Onu da bitirip, sülükleri güldürmek neyin nesi? Zayıf rakip karşısında da olsa görüldü ki Milan Baros'suz geçen haftalarda neler kaybetmişiz. Gol vuruşlarını özlemişiz.
Bugün her iki bekimiz dışında takımda herkes iyi oynadı. Caner ve Sabri çok top kaybettiler, takıma katkıları hiç olmadı. Hatta Sabri anlaşılan kaybedilen maçlarda yapılan bireysel hatalardan hiç ders almamış. Beyin özürlü olduğu için, her şey beklenir Sabri'den. Yaptığı yan pası bu kez Aykut içeri almayarak Sabri'yi kurtarmış oldu. İşte takım olmak dediğimiz şey bu, biri bir aptallık yapsa dahi diğerleri onu kurtaracak.
Aykut beklentilerimi boş çıkarmadı. Çerçeveyi bulan topun içeri gireceğinden emindim. Sanırım Aykut'un boş geçtiği maç yok. Ancak ben peşin yargılı olmadığımdan, ne kadar yerdiysem o kadar da överim. Bu maçta özellikle baktım tek bir top hariç hiç top şişirmedi. Demek ki bu işe el atılmış. benim beklediğim kaleci işte böyle bir kaleci olmalı. İstediği kadar yesin ama topu oyuna elle, bilinçli olarak soksun. Bu maç itibariyle Aykut için geri dönüş yapabilirim. Kurtarma işine gelince, o topu sanki Leo yemeyecekmiydi sanki?
Galatasaray öyle aman aman bir futbol oynayarak fark atmadı. Ancak kolay değil, taraftar kösteğiyle o kadar kötü oyunlardan sonra, ne olacağı meçhul bir maça çıkmak. Usta işi goller maçın rahat geçmesini sağladı. El Çiko'nun da gol atmasını çok istedim ancak takımda kalması adına umutlandım. Reykart'ın takımında olması gereken bir futbolcu. Taraftar'dan Surinamlı'ya verilen destek çok iyi oldu. Bu arada numaralı taraftarı gerektiğinde devreye girmesini bildi. Takıma tezahürat yaptılar. Protestolar çok sıktı, çapulcu daha çok sıktı.
Reykart'ın Jo'yu içeri alırken taraftarın ıslığı, onların bu maçta tek doğrusuydu. Galatasaray'a yakışmayan futbolcunun derhal bileti kesilmeli. Burası Rusya'nın CSK takımı değil kardeşim. Belediyespor'da oynasan tamam, taraftarın yok, profesyonelsin ama burası Galatasaray. Hele Fener maçından yenilgiyle çıktıktan sonra gülemezsin bile. Aynı şeyi, Sabri yapar mı?
Cuma'dan beridir maç yayınlıyor televizyon. 3 maç 0-0 bitti. Baros'a özel ikramiye vermesi lazım yayıncı kuruluşun. Malları bit pazarına düşmek üzereydi.
Noktayı Lukas Neil için koyuyorum. Maçın adamıydı, savunmada teknik bir futbolcuyu ne kadar özlemişim. Helal olsun diyorum kardeşim sana.
Ziya Doğan'ın bok ettip kaçtığı takımın başına geldin Güvenç Kurtar. Aldığın enkaz toparlanacak gibi değil. Adın bahtiyar, suçun doğudan saz çalmak. Dünya'yı dar ederler adama. Memleketine bile sokmazlar adamı. Geçmiş olsun.
Sahaya çıkan kadroyu gördüğümde fark olacağına kehanet ettim her Galatasaraylı gibi. Ben sezon başından beri söylüyorum, Servet ile 16 numara bizim iyi futbol oynamamızı engelliyor diye. Bir ara televizyon 4-0 iken yedek kulübesini gösterdiler, zaten spiker de söyledi, Servet sanki Diyarbakırspor'da oynuyor gibiydi. Surat 5 karış, Galatasaray'ın yendiğine sevinmişse eşşoleşşek olayım. Aynı şekilde diğeri, umarım tamamen kurtulmuşuzdur.
40 senedir içinde bulunduğum tribünlerden bu maç iğrendim. Ağlama, meleme, Galatasarayı akıllarınca çok sevme. Tamam kardeşim, takımın son maçlarda oynadığı oyun için hepimiz aynı fikirdeyiz. Son Sivas maçından kaç kişi vardı sahada sanki? Bir musibet, bin nasihatten daha önemliymiş, demek kazmalardan kurtulmamız için çok puan kaybetmemiz gerekiyırmuş. Takımın hele gündüz oynanan maçtan sonra umudu sürerken, Beşiktaşlı bile çıkmayan candan umut kesmemişken, her şeyin olabileceği bir ligte bu teslimiyet nedendir?
Arda Turan tepkilerden en çok etkilenen oyuncu oldu. Morali sıfırın altında bir maç çıkardı ki, taraftar Arda konusunda yanlış düşünüyor. Oynamadığı 5 maçın 4 ünü kazanamadık. Ölüsü yeter bu takıma. Onu da bitirip, sülükleri güldürmek neyin nesi? Zayıf rakip karşısında da olsa görüldü ki Milan Baros'suz geçen haftalarda neler kaybetmişiz. Gol vuruşlarını özlemişiz.
Bugün her iki bekimiz dışında takımda herkes iyi oynadı. Caner ve Sabri çok top kaybettiler, takıma katkıları hiç olmadı. Hatta Sabri anlaşılan kaybedilen maçlarda yapılan bireysel hatalardan hiç ders almamış. Beyin özürlü olduğu için, her şey beklenir Sabri'den. Yaptığı yan pası bu kez Aykut içeri almayarak Sabri'yi kurtarmış oldu. İşte takım olmak dediğimiz şey bu, biri bir aptallık yapsa dahi diğerleri onu kurtaracak.
Aykut beklentilerimi boş çıkarmadı. Çerçeveyi bulan topun içeri gireceğinden emindim. Sanırım Aykut'un boş geçtiği maç yok. Ancak ben peşin yargılı olmadığımdan, ne kadar yerdiysem o kadar da överim. Bu maçta özellikle baktım tek bir top hariç hiç top şişirmedi. Demek ki bu işe el atılmış. benim beklediğim kaleci işte böyle bir kaleci olmalı. İstediği kadar yesin ama topu oyuna elle, bilinçli olarak soksun. Bu maç itibariyle Aykut için geri dönüş yapabilirim. Kurtarma işine gelince, o topu sanki Leo yemeyecekmiydi sanki?
Galatasaray öyle aman aman bir futbol oynayarak fark atmadı. Ancak kolay değil, taraftar kösteğiyle o kadar kötü oyunlardan sonra, ne olacağı meçhul bir maça çıkmak. Usta işi goller maçın rahat geçmesini sağladı. El Çiko'nun da gol atmasını çok istedim ancak takımda kalması adına umutlandım. Reykart'ın takımında olması gereken bir futbolcu. Taraftar'dan Surinamlı'ya verilen destek çok iyi oldu. Bu arada numaralı taraftarı gerektiğinde devreye girmesini bildi. Takıma tezahürat yaptılar. Protestolar çok sıktı, çapulcu daha çok sıktı.
Reykart'ın Jo'yu içeri alırken taraftarın ıslığı, onların bu maçta tek doğrusuydu. Galatasaray'a yakışmayan futbolcunun derhal bileti kesilmeli. Burası Rusya'nın CSK takımı değil kardeşim. Belediyespor'da oynasan tamam, taraftarın yok, profesyonelsin ama burası Galatasaray. Hele Fener maçından yenilgiyle çıktıktan sonra gülemezsin bile. Aynı şeyi, Sabri yapar mı?
Cuma'dan beridir maç yayınlıyor televizyon. 3 maç 0-0 bitti. Baros'a özel ikramiye vermesi lazım yayıncı kuruluşun. Malları bit pazarına düşmek üzereydi.
Noktayı Lukas Neil için koyuyorum. Maçın adamıydı, savunmada teknik bir futbolcuyu ne kadar özlemişim. Helal olsun diyorum kardeşim sana.
Ziya Doğan'ın bok ettip kaçtığı takımın başına geldin Güvenç Kurtar. Aldığın enkaz toparlanacak gibi değil. Adın bahtiyar, suçun doğudan saz çalmak. Dünya'yı dar ederler adama. Memleketine bile sokmazlar adamı. Geçmiş olsun.
10 Nis 2010
Bunlar da Maç, Bunlar da
Ne farkı var kardeşim, saha aynı, top ağırlığı aynı, hatta burada para daha fazla( harcanan emek, verilen verimle oranlarsan), hepsinin lisansında futbolcu yazıyor, Barış Özbek'le, Servet Çetin'le, Messi'nin, Cerard'ın, Robben'in karşı karşıya oynama ihtimalleri var. Onların tribünlerin de de taraftar var, bizimkilerin de.
Sezon başında forma tutamaz bizim takımlar. Hele bir 10 maç geçsin o zaman bizi seyredin derler. Ligin yarısının hocası kovulur. Sonra başlar sakatlıklar, çirkef oyunlar, yaklaşan devre arasında gönderileceklerin gizli listesi açıklanır. Avrupa'ya transfer olacaklar için pazarlar kurulur. Bu arada mevsim kış olmuştur, çoğu Anadolu sahaları buz tutar. İyi futbol beklenmez haliyle, kazayla alınan 3 puan varsa değme keyfine hocaların, taraftarların. idreci denilen oligarşinin.
Devre arsında karaborsa başlar bizim ligimizde. Antrenmana ihtiyacı olan, sakatsa iyileşmek için rehabilitasyon merkezi arayan, vitamini eksik, değişik Türk kızlarıyla takılmak isteyen, değişik yemeklere karnı acıkan cebi de büyük olan futbolcuları( dolar, yuro doldurmak için) karşılamak için tuzluğu kapan soluğu hava alanında alır. Bir gazla dandik bir takımı yenince, kazayla kiralık bir futbolcu da gol atmışsa, bonservisini nasıl alabilirizin telaşı. Bir kaç maç atlatıldıktan sonra, ligin snu yaklaşıyor, atık kimse bizden iyi futbol beklemesin. Dua et rakip puan kaybetsin, ancak o zaman tutunabilirsin tepelerde.
Bunlar maç, Bavyera Münih ile Mançester Birliği arasında oynanan 2 maç, toplam 8 gol, Liverpuul, Benfika arasında oynanan 2 maç, toplam 9 gol, Barça ile Arsenal arasında oynanan 2 maç toplam, 9 gol. Toplamak için hesap makinası lazım, 26 gol ediyor. Bu kalecilere, bu defans oyuncularına karşı atılmış 26 gol.
Bunlar da maç,bizim El Sikko, Galatasaray- Fenerbahçe maçı, toplam 1 gol, Galatasaray- Trabzonspor,toplam 1 gol, Galatasaray- Sivasspor toplamda 2 gol. Ankaragücü- Beşiktaş toplam sıfır gol. Fenerbahçe-Kayserispor 2 gol.Gençlerbirliği- Fenerbahçe, toplam sıfır gol. Bizim 6 üst düzey maçta atılan gol sayısı 6.
Bizim üst düzey takımlarımızın karmasını oynatsan, yukarıda saydıklarımızın kalesine tek bir şut bile atamadan 6 maçı tamamlarlar. Hadiyin lan, hokkabazlar, kimi kandırıyorsunuz bizim de oynadığımız oyunun adı futbol diye. Korkunç kahrolası bir tuzağın içindeyiz. 20 liraya düşmüş Galatasaray'ın maçı, kombinesi olanlar bile maça gitmeyecekler. Gidecek olanlar da maç seyretmeye gitmiyorlarlar, yarın stadyumda olacaklar, malzemeci Veli, bir ipe formaları assa yine orada olacaklardır. Formanın içindeki futbolculara herkes boka bakar gibi bakmaya başladı. Hepinize yazıklar olsun, ben sizin yerinizde olsam aldığımız eşşek yükü paralardan toplar, televizyonlara verir de şu naklen yayınları yasaklatırım. Foyanızı ortaya çıkarıyorar. Acaba sizler seyrediyormusunuz bu maçları?
Geçen gün hangi futbolcu hangi diziyi iziyor diye yazmış paçavra gazetenin biri. Kurtlar Vadisini, Canım Ailem'i izliyor bizim futbolcular. Keriz mi, kendilerinin olmadığı bir şovu seyretsin. Bir çalım öğrensin, pas nasıl atılır örnek alsın. Kayarak topu kurtarmaya taksın kafayı, gol vuruşuna baksın. Bu kadar para veriyorlar, bir maçı alacaksın oyunculara ev ödevi vereceksin. Seyretsinler maç, seyrettikleri açtan ertesi günü imtihan yapacaksın. 8 alamayan futbolcunun lisansını yırtacaksın. Arda'da niye düşüş varmış, düşüş müşüş yok. Arda aynı, Arda'nın kabiliyet bu kadar, attığı çalımları öğrendiler artık yemezler. Bir feyk atma, içeri doğru topu kesme, sonrasında Messi'yle kıyaslanma.Şu saydığım 6 maçta her hangi bir takımda 16 numarayı düşünebiliyormusunuz? Odunla döverler adamı.
Bu memlekette maça giden taraftarların imkanı olsa, isteyen istediği takımın taraftarı olsun, istediği maça bedava gidebilsin dense. 1 ay içinde, Sefa, Alen, Sebo dahil tek bir taraftar kalırsa eşşeğim. Sonra da sistemin adamları baş başa kalsalar, bir birleriyle kazasız belasız, eleştirisiz, küfürsüz bir lig oynasalar. İstedikleri bu değil mi sanıyorsunuz?
3 büyükler; Futbola lanet ettirenler, hepinize lanet olsun.
Sezon başında forma tutamaz bizim takımlar. Hele bir 10 maç geçsin o zaman bizi seyredin derler. Ligin yarısının hocası kovulur. Sonra başlar sakatlıklar, çirkef oyunlar, yaklaşan devre arasında gönderileceklerin gizli listesi açıklanır. Avrupa'ya transfer olacaklar için pazarlar kurulur. Bu arada mevsim kış olmuştur, çoğu Anadolu sahaları buz tutar. İyi futbol beklenmez haliyle, kazayla alınan 3 puan varsa değme keyfine hocaların, taraftarların. idreci denilen oligarşinin.
Devre arsında karaborsa başlar bizim ligimizde. Antrenmana ihtiyacı olan, sakatsa iyileşmek için rehabilitasyon merkezi arayan, vitamini eksik, değişik Türk kızlarıyla takılmak isteyen, değişik yemeklere karnı acıkan cebi de büyük olan futbolcuları( dolar, yuro doldurmak için) karşılamak için tuzluğu kapan soluğu hava alanında alır. Bir gazla dandik bir takımı yenince, kazayla kiralık bir futbolcu da gol atmışsa, bonservisini nasıl alabilirizin telaşı. Bir kaç maç atlatıldıktan sonra, ligin snu yaklaşıyor, atık kimse bizden iyi futbol beklemesin. Dua et rakip puan kaybetsin, ancak o zaman tutunabilirsin tepelerde.
Bunlar maç, Bavyera Münih ile Mançester Birliği arasında oynanan 2 maç, toplam 8 gol, Liverpuul, Benfika arasında oynanan 2 maç, toplam 9 gol, Barça ile Arsenal arasında oynanan 2 maç toplam, 9 gol. Toplamak için hesap makinası lazım, 26 gol ediyor. Bu kalecilere, bu defans oyuncularına karşı atılmış 26 gol.
Bunlar da maç,bizim El Sikko, Galatasaray- Fenerbahçe maçı, toplam 1 gol, Galatasaray- Trabzonspor,toplam 1 gol, Galatasaray- Sivasspor toplamda 2 gol. Ankaragücü- Beşiktaş toplam sıfır gol. Fenerbahçe-Kayserispor 2 gol.Gençlerbirliği- Fenerbahçe, toplam sıfır gol. Bizim 6 üst düzey maçta atılan gol sayısı 6.
Bizim üst düzey takımlarımızın karmasını oynatsan, yukarıda saydıklarımızın kalesine tek bir şut bile atamadan 6 maçı tamamlarlar. Hadiyin lan, hokkabazlar, kimi kandırıyorsunuz bizim de oynadığımız oyunun adı futbol diye. Korkunç kahrolası bir tuzağın içindeyiz. 20 liraya düşmüş Galatasaray'ın maçı, kombinesi olanlar bile maça gitmeyecekler. Gidecek olanlar da maç seyretmeye gitmiyorlarlar, yarın stadyumda olacaklar, malzemeci Veli, bir ipe formaları assa yine orada olacaklardır. Formanın içindeki futbolculara herkes boka bakar gibi bakmaya başladı. Hepinize yazıklar olsun, ben sizin yerinizde olsam aldığımız eşşek yükü paralardan toplar, televizyonlara verir de şu naklen yayınları yasaklatırım. Foyanızı ortaya çıkarıyorar. Acaba sizler seyrediyormusunuz bu maçları?
Geçen gün hangi futbolcu hangi diziyi iziyor diye yazmış paçavra gazetenin biri. Kurtlar Vadisini, Canım Ailem'i izliyor bizim futbolcular. Keriz mi, kendilerinin olmadığı bir şovu seyretsin. Bir çalım öğrensin, pas nasıl atılır örnek alsın. Kayarak topu kurtarmaya taksın kafayı, gol vuruşuna baksın. Bu kadar para veriyorlar, bir maçı alacaksın oyunculara ev ödevi vereceksin. Seyretsinler maç, seyrettikleri açtan ertesi günü imtihan yapacaksın. 8 alamayan futbolcunun lisansını yırtacaksın. Arda'da niye düşüş varmış, düşüş müşüş yok. Arda aynı, Arda'nın kabiliyet bu kadar, attığı çalımları öğrendiler artık yemezler. Bir feyk atma, içeri doğru topu kesme, sonrasında Messi'yle kıyaslanma.Şu saydığım 6 maçta her hangi bir takımda 16 numarayı düşünebiliyormusunuz? Odunla döverler adamı.
Bu memlekette maça giden taraftarların imkanı olsa, isteyen istediği takımın taraftarı olsun, istediği maça bedava gidebilsin dense. 1 ay içinde, Sefa, Alen, Sebo dahil tek bir taraftar kalırsa eşşeğim. Sonra da sistemin adamları baş başa kalsalar, bir birleriyle kazasız belasız, eleştirisiz, küfürsüz bir lig oynasalar. İstedikleri bu değil mi sanıyorsunuz?
3 büyükler; Futbola lanet ettirenler, hepinize lanet olsun.
7 Nis 2010
Sorun Korteks Sorunu
Sevgili, büyük Surinamlı ve sevgili büyük Galatasaray taraftarı;
Bu sütunlarda pek çok defa feryat, figanımı okudunuz. Ne yazdıysam, ne söylediysem amacım, şiarım hep aynıydı benim. Ne yaptıysam Galatasaray için yaptım. Gelip geçici neticelerle, tabelayla, tabeladan sonra atıp tutan sülüklerle hiç işim olmadı. Amacım mevcut Galatasaraylıların moralini yüksek tutmak, onların bilemediği benim bildiğim bir şeyler varsa aktarmak, bir iki ve daha fazla çocuğu Galatasaraylı yapmaktır. Bunda da karınca kararınca elimden gelenin fazlasını yaptığımı düşünmekteyim.
Yüzyılda olup olabilecek hadiseler vardır bazen. Misal Hagi'nin Galatasaray'a gelişi, misal Surinamlı'nın takımın başında oluşu. Bin tane hata yapanlar, ancak 2 doğru yapabilmişlerdir bana göre. Ve bu anlamda, herkesin saldırıya geçtiği anlarda durumdan vazife çıkararak bir kez daha feryat etmek istiyorum.
11 tane eşşekle oynasa, her sene kümeye oynayan takımı olsa, hiç bir zaman şampiyon olamasa bile benim görüp görebileceğim, ölene kadar takımın başında olmasını istediğim hoca, büyük SURİNAMLI'dır. Ve bundan sonraki kalan maçlarda Galatasaray taraftarından meleme, ağlama değil de maçın başından sonuna kadar ''kıvırcık saçlarına, ak düşmüş uçlarına'' diye tribünleri inletmelerini, dosta düşmana Galatasaraylılığın ne olduğunu bir kez daha göstermelerini istiyor, bekliyor, emrediyorum. Hattı müdafaa yok, sathı müdafaa vardır, bu satıh Galatasaray siperleridir. Kanla irfanla kazandığımız mevzileri, bir avuç çapulcuya, sülüğe, seçildiklerini sanan adlarına yönetici denilen hokkabazlara bırakıp gidecek değiliz.
Ne oldu bize 1 ayda? diye kafa patlatalım biraz. Kimseye inanmayın sakın, hepiniz en az sizlere dayatanlar kadar biliyorsunuz futbolu. Gelinen noktada Surinamlının suçu yok. Eğer içimizi rahatlatacaksa sebeb, sorumlu arayacaksak, aramaya gerek yok. Hepimiz biliyoruz, 2 sene daha gözümüzün önünde tezgahlayacaklar çok bildikleri orta oyununu. Adnangiller aramızdan çekilmediği sürece yüzümüz gülmeyecek bizim.
Şampiyon kulüpler kupasını biz kurduk. Adnangiller bulaşana kadar en çok katılan 3 takımdan biriydik. 6 sezon oluyor, unuttuk Şampiyonlar Ligi marşını. Teslim aldıkları takıma senede 2 antrenör getirdiler, şimdi nerelerde oynadıkları belli olmayan futbolcuları transfer ettiler. Her sene şu garip ülkenin dolarlarını futbolcu pazarlamacılarıyla bölüştüler. Ve biz arada gelen kısmete Şampiyonluklarla avutulduk durduk.
Evet son maçlara bakıyoruz şimdi. Sebep olanların foyasını ortaya çıkardıktan sonra soruna bakıyoruz. Sorun kafalarda, herkes futbol ayakla oynanıyor sanıyor, Türkiye Langırt ligi haricinde hiç bir büyük ligte futbol ayakla oynanmıyor. Bütün oyunlar gibi futbol da ayakla değil, beyinle oynandığından bir arpa boyu ilerleyemiyoruz.
Son maçta saydık, 10.000 lerce taç atışı yapmıştır her halde Sabri. Surinamlı taç atmasını mı öğretsin? Lise talebesine hocanın kalem tutmasını öğretmesi gibi bir şey. Sırayla gidelim bakalım, bizim futbolcularımızın kafatasının içinde beyin var mı?
Kaleci Aykut'u seyretmek mecburiyetinde kaldık. Haftanın kurtarışını yapmış, Batman gibi ters köşeye uçarken top ayağına çarpıp içeri girmediğine kurarış diye yutturuyorlar. Bundan sonraki maçlarda o oynayacaksa, inanın 5. bile olmayacağız demektir. Şimdi kaleci Aykut'ta beyin olsa, kendisine gelen topları ragbi oyuıncusu gibi 70 metre uzağa atar mı? Kalesine top gelmesin ister bir kaleci. Her maç 0-0 bitse Dünyanın her takımında oynar. Topun gelmemesi için en verimli şey, topun kendi oyuncularında kalması. O ne yapıyor, her topu rakip takıma atıp kendisi daha çok topla buluşuyor. Kaleci bile olmadığından gelenlerden biri elbet çerçeveyi buluyor. Bulunca da geçmiş olsun.
Aykut'ta beyin yok, savunma da var mı peki? Topu kaleciden alıp, 20 metre önündekilere aktarabilecek yeteneği olmayan kazmalardan oluşuyor savunma. Son maçta Lukas az daha bütün savunmayı dayaktan geçirecekti. Aptallıklarını kapatmaktan helak oldu. Kafası çalışmayan Servet ne yapsın? topu şişirmeyi tercih ediyor, son maçta olmayan beyni taca at emri vermiş onu da gördük. Sabri, Hakan Balta ürkeklikten, korkaklıktan en ufak bir bindirme yapamadılar. Bir şekilde futbolcu lisansı verilmiş bu adamlara Surinamlı 50 metre koşun mu diyecek?
Fakat biri var ki takımda bana göre şu ana kadar Galatasaray'da oynamış en akıllı futbolcu. Sıfır kabiliyetle, birilerinin basiret bağlanması veya benim kıllandığım sebeplerle kendini Galatasaray'da oynuyor bulmuş. Galatasaray'da olmasa Kartalspor'da kadroya zor girebilecek bir lisanslı ayak tepicisi bu sene en çok oynayan futbolcu olmuş ve büyük aklı sayesinde takımı tek başına itin götüne sokmuştur. Önce Galatasaraylı olduğunu beyan ederek taraftarı kandırmış, sonra Surinamlıyı. Her maç, her futbolcunın her kareketi kayıt altında. En çok top kapan oyuncu olacaksın, akıllısın ne yaparsın? Topun rakibe geçmesi için yırtınırsın. O zaman yapman gereken top bizdeyken araziye uyman, nasıl yapıyorsan cin olman, hayalet olman, seni arayıp bulamayan takım arkadaşın zaten sınırlı yeteneğiyle topu kaptırır nasıl olsa. O zaman sen devreye girersin, o kadar yemeye, ilaca, vitamine, antrenmana ben Ankara'ya kadar koşarım. Sen de koşacaksın it gibi, topu kapacaksın, en çok koşan futbolcu olup listeye gireceksin. Kapınca ne yapacaksın peki? Top kaptıranları da sayıyorlar, sen iyisimi geriye oyna, Servet'e at o kaptırsın. Ya da geçen sene Lincoln'e yaptıkları gibi bu sene de Elano'ya yapmalarına yardımcı olacaksın. Eğer Elano kötü kullanma ihtimali olan bir yerde ise, baskı altındaysa Elano'ya atıp bir taşla iki kuş vuracaksın. Birinci kuş isabetli pas atmış olacaksın, daha büyük kuş, Elano topu kötü kullanıp, kaybedecek siz götünüzle güleceksiniz. Her Galatasaraylıyla bütün maçları tekrar izlemeye hazırım. Bu sene açık ara şampiyon olmamışsak, dışardaki Adnangillerden sonra içerdeki 16 numara yüzündendir. Elano'nun kötü gözükmesinin, Sabri'nin taçlarının rakibe gitmesinin, top kayıplarının, yediğimiz gollerin çoğunun tek başına sorumlusudur. Gel gelelim Galatasaray'ın gelmiş geçmiş en akıllı futbolcusudur. Ben hariç, bütün camiayı uyutmuştur.
Elano Hagi gibi adam geçebilen sonra pas atan biri değil. Aklı ile futbol oynamaya çalışan tek futbolcumuzdur. Elalemin 20 pasla 5 km koşarak topu götürebildikleri noktaya tek bir pasla götürmek istemektedir. Ne yazık topları diri olduğu, boş bulunduğu kısaca uygun durumda alamadığından, aldığında da attığı yerlerde akıllı biri olmadığından asist yapmamış yazılmaktadır CV sinde. Eğer Galatasaray'ı bizim sevdiğimizin binde biri kadar seven oyuncularla oynayabilse şimdiye kadar asist kralı olurdu. Geçen yıl az daha Lincoln böyle biri olacak, kazmaların kapılarından birisini kapatacaktı. Yaser'e yedirdiler, ilk yarının en verimli futbolcusunu. Şimdi şaşı paslarını arıyor gözlerimiz. Bu orta sahayla Hagi olsaydı, çoktan ismi unutulmuştu, hepimiz küfür ediyor olacaktık. Her futbolcu kendine oynuyor, kafasında beyin olmayan biri de Keyta. Van Gogh'un çok iyi ressam olması gibi bir şey. Fantastik futbolcu, üstün yetenekleri var ama omirilik soğanı yok. Bir maçı alır, 10 maçta bir halt yiyemez. Vurulması gereken yerde pas veriyor, pas vereceği yerde vuruyor. Necati'nin yetenekli olanı.
Biraz da Arda'ya sallayıp toparlayalım. Arda'nın düşüşü tam bir acemilik. Bekham yapacaklar ya, saldılar çocuğun üstüne medyatik bir kızı. Ne oldum delisi oldu. Dünya Kupası hayalleri vardı, diğer milli futbolcularımız gibi. Hepsi gibi o da bu sezonu bıraktı. Milli maç motivasyonu kalmayınca hedefi küçülttü.
Semih, Nihat, Gökhan Zan, Hamit, kim varsa kulübelerde çürüyor. Arda'da çürüyecekti belki takım tam kadro olsa. O da Mehmet Topal tarafından iptal edildi. O sakatlık pahalıya patladı bize. Ne kadar kötü de oynasak Arda Turan bir şeyler yapar, bir kaç puan daha fazlamız olurdu. Takımın kaptanı yok, hata yapıldığında, pis gol yendiğinde iki, misli oynayıp gireni çıkartacak derman, moral yok. Belki bir çoğunun işine bile geliyor bu durum. Seneye olmayacak çoğu, futbolcu cin, ben yoksam gerisi tufan diyor. Yarın Dünya Kupası maçları var, oynaması muhtemel futbolcular topa girmiyor. Bir tek müstesna var tabi bu takımda. Dedik ya duran saat bile günde iki defa doğruyu göstermiş. Lukas'ı gerimişler, eğer kaçmazsa tabi. Takımda tek geçilecek futbolcu.
Evet Galatasaray taraftarı, her zamanki gibi görev senin. Sebep olanlar, oynayanlar hancıdır. Bugün varlar yarın yoklar. Biz buradayız, ömrümüz ne kadar vefa ederse tribünlerde olcağız. Bundan sonraki bütün maçlara Reykart için gidin. Kıvırcık için bağırın. Lukas hariç hiç bir futbolcuya özel muamele yapmayın. Ağlamayın, arabesk şarkılar söyleyerek düşmanları sevindirmeyin. Karnınızı doyuramayacağınız yerde aç olduğunuzu söylemeyin.
Göreyim sizi çocuklar, başınız öne eğilmesin, kollar kırılsın, Ali Sami YEN içinde kalsın.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)