4 Eki 2015
Hamza'nın Raporu; Başak Şehir 0-2 Galatasaray
Astana felaketi sonrası bir rapor rivayeti dolaştı durdu. Galatasaray kötü oynuyormuş, sebebi soruluyor. Kime? Hamzaoğlu'na, kim ? Dursun Emmi.
Rapor isteyen zengin, bir futbol zır cahili. Ben olsam Hamza'nın yerinde Stefan Hawkins'den yardım isterim öyle bir rapor yazarım ki, tercüme etmeye ömrü yetmesin. Girerim Umut Bulut'un mikro organizmasındaki alyuvarların mitoz bölünmesinden, çıkarım Bilal'in nefes verişindeki karbon dioksit çözülümünün, Yasin'e etkileşiminin uzay geometrisindeki yansımasının çektiği şuta yaptığı basınçtan. Ne raporu lan? eldeki malzeme bu.
Raporu yazacak olan kim? Hamzaoğlu. Dilekçe yazmasını biliyorsa adam değilim. Hatta ileri gidiyorum istifa etmesini bile bilmediğinden şimdiye kadar etmemiştir. Bildiği en güzel şey Allah'ına şükretmek. Hiç kaçırmaz, Umut Bulut'un attığı golden sonra çok güzel yakarış yaptı. Gavur Podolski'nin söktüğü topu, Hristiyan Sneijder'in boş kaleye doğru al da at dediği pozisyonda, Umut Bulut'un fizik dışı şansla attığı golden sonra ritüeli sürdürdü .
Taraftar baskısı, kaybedilen puanlar, oynanan kötü oyunlar, Galatasaray ilk 11 ini sahaya çıkarıyor. İlk defa sıfır çöp bir forvetle sahaya çıktık. Bir deliği tıkıyoruz, adamımız hendek açıyor. Orta sahada iki monşer oynuyor. Selçuk'un sözleşmesinde var, hadi onu geçiyoruz. Sakat ve cezalı olmadığı her maç ilk 11 çıkacak, maç başı 15.000 yuroyu indirecek. Kurtuluş yakın görünmüyor. Hele ki ite kaka, bala göte alınan galibiyetten sonra unutalım gitsin. Bilal tam şebekenin arayıp da bulduramadığı Galatasaray orta saha futbolcusu. Sinirlenmez, faul yapmaz, kız gibi oynar, maçı elektriklendirmez . Efendidir, rakibe saygılıdır. rakip üzülmesin diye gol bile atmaz böyle futbolcular.
Yasin Öztekin'in tribün terminolojisiyle götü kalkmış. Hacca gitmiş,sorsan Hacı, Allahçı, saç pankçı saçı, Ben oldum, ben banko futbolcuyum. Trip atarım, pas vermem, topu kaptırırım. Kafatasımda beyin taşımasam da olur bundan sonra. Bak kardeş, burası hacı baba tekkesi değil, Aslan Yuvası. Bizler Galatasaray için kavimden kardeşten yardan vazgeçmiş insanlarız. karıncayı incitmeyiz dediysek, böcekler durumdan vazife çıkarmasın. Sarı kart gösterdim, 2. sarı kartı görürsen, büyük katkıda bulunduğun 4. yıldıza elinde köpek öldüren şarapla Florya Sahilinden bakarsın. Mecburmuyuz lan, ileride bir kontenjan mı var? Biri ofsaytta bekleyecek, hücum faul yapacak, hakemi kandırmaya uğraşacak, gol kaçıracak, pas ver diye Sneijder'e el kol hareketi yapacak. Gözüm üstünde, bitiririm.
Bak Semih Kaya'nın hikayesinden örnek al. Asimo, pahalı robot diye korumaya almıştım, 5 lira maaşı varken neştere kafa atıyordu. Şimdi öyle mi, Türk kontenjanından zengin oldu, kaybedecek çok parası var, niye topa kafa atıp da bir ameliyat riskini alsın. Gelen topu ver Hakan'a, Hakan 15 derece ilerideyse dön Muslera'ya, Muslera'ya verince de dön götünü uza, tekrar atamasın, şişirsin ileriye. Şimdi dua etmeye başlamıştır Kartalspor 1. lige çıksın diye. Koskoca Galatasaraylı semih 3. ligte oynayacak değil ya. Bu sezonun en büyük katkısını yaptı, oynamayarak.
Muslera demişken, çok yazdım, topu oyuna sokamıyor diye, artık emin oldum, sokmuyor. Kimse top istemiyor. İleride ofsayttaki şebekler el sallıyor sadece. O da onlara doğru atıyor. Topu bir kere ileri şişirmemiş Taffarel'in bu takımın kaleci hocası olduğuna inanamıyorum. Muslera sezonu maymuni bir kurtarışla açtı, artık kolay kolay gol yemez.Sneijder'de atmaya başlarsa geçen sezonun son düzlüğüne erken girmiş oluruz. Top Muslera'ya geldiğinde top isteyecek en az 2 adam yoksa, oynatmayın kardeşim. Her şey birbirine bağlı, top isteyen ön libero olmayınca Sedju, Hakan gibi tekniği müsait stoper bile olsan, top kullanma riskine giremiyorsun. Hoca olsam, top kaptırana değil, top ayağında olana en az 2 alternatif sağlamayan futbolculara dalar, veririm odunu.
Selçuk İnan, otellerde bulunan tek kullanımlık tıraş bıçağı gibi. Bir kere kullanıp atacaksın, daha fazla kullanmaya başlarsan suratın savaş alanına döner. Selçuk İnan'da ilk geldiği sezon Baroş'la Elmander'le ileriye, Engin Baytar'la, Emre'yle yana oynayarak, Melo'nun da(saygıyla minnete anıyorum) hayvani sezonu sayesinde pik yaptı. Akıllı hocalar bunu tespit edip yavaş yavaş amortismana gidebilir, bir önceki sezon kalamozadan düşebilirdi. Kravatlı eşkıyalar tam tersini yapıp, yaldızlı hesap cüzdanı verip sözleşmesini uzattılar. Orta sahada ki kan kaybımız devam edecek.
Milli Takım Ceosu'nun adını taşıyan Stadyumda oynanan sezonun en büyük maçında Ceo yok. Muhtemelen Bodrum'da tatil yapıyordur. Maçı televizyondan izlediyse serefsizim. (bir kere denk gelmiştim, arkadaşın Bodrum'da yapı marketi var, Terim eşiyle geldi, o sırada biz Galatasaray maçı seyrediyorduk, maçtan haberi bile yoktu). Belki de benim gibi maçın sonucunu biliyordu zaten. Şebeke için Galatasaray'ın kaybetmesi intihar olurdu. Hamza bu sabah yoktu, yerine daha kötü Hoca bulunamayacağı için Aslan pusudan çabuk kurtulabilirdi. En azından Fenerbahçe maçına kadar idare edilmeliydi. Zift Medyasındaki Galatasaray maymunları ne yazdılar bilmem, 6-7 senedir gazete okumadım, tv. seyretmedim. Umut Bulut'a da gol attırdılar ya, diller felç olmuştur şimdi yalamaktan.
Okumam ama haberim olur, Sinan Gümüş çıktı goller geldi demeye cesareti olan biri çıkarsa tek başıma meydan savaşını başlatırım. Biz maç 11 ini görür görmez handikaplı 2 yi bastık zaten. Hem de orta sahadaki durdurulamayan kanamaya rağmen. Bu kafa Sinan Gümüş'ü futbolcu yapmaz. her saniye dışarı alınacağım korkusu, futbolcuyu oynatmaz. Ben razıyım, alın Sinan'ı anlaşma yapın. 5 maç istediğin kadar kötü oyna banko oynayacaksın, beğenilmezen kadro dışısın deyin kabul ederse oynatın, etmez ise zaten ondan da bi bok olmaz deriz, bağımıza taş basarız.
Sabri değişlikliği zorunluluktan olmuş, ihmal ediyorum, kötü bir şey yazmıyorum, tetikteki Umut değişikliğiyle Marmara Denizi'inde yüzen tek kofanayı yakalayan Hamza, en iyi bildiği işi yapıp futbolun ırzına geçmeye karar verdi. Bir an kadrajda Sabri-Olcan-Umut Bulut'u gördüğümde de Yüce Gök'ten, Totem'lerden umudu kestim, futbolun beyin ölümü bu maç için gerçekleşti. 3 puan alıp Hamza'nın koluna serum bağlandı. İnanılır gibi değil ama ligin en kötü futbolunu oynayan takım lider.
Türkiye Süper Ligi değil, Saray kanalizasyonu. Patlayıncaya kadar yiyenlerin defaktolarıyla dolu.
Buraya kadar hayalleri! yazdık, bir cümle de gerçek yazıp önümüzdeki maça bakalım.
Özellikle lafım size dünkü maçta 90 dakika bağıran Büyük Galatasaray deplasman taraftarı, hepinize minnettarım. Ölümüz bu çocuklar, Başkan yok, Hoca yok, 2-3 ü dışında futbolcu yok, kendi çöplüğümüzde seyirci yok, futbol yok, hava yok, gol sevinci bile yok. sadece takımı değil, hepimizi ölüye çıkardılar. Azıcık çırpının, cebelleşin, debelenin, şu ölü toprağını atın üstünüzden, Bu oyunu biz kurduk, Galatasaray bizimdir, başka da Galatasaray yoktur. Galatasaray, kravatlı eşkıyaların değil, atkılı tribün çocuklarınındır. Yol göstericileriniz,Başak Şehir Stadında sesi kısılanlardır.
1 Eki 2015
Yol Yakın, Silkinin, Atın Şunları; Astana 2-2 Galatasaray
Yalçın Küçük, ODTÜ'de öğrenci lideriyken devamlı eylem yaparlarmış. Okulun kantinini de Satılmış adında biri işletirmiş. Bir gün rektörlüğe karşı yürüyüş planlanmış, başta Yalçın Hoca ''satılmış Rektör, satılmış Rektör'' sloganlarıyla yürüyüşe geçmişler.Kantinin önünden geçerken kantinci Satılmış öne fırlamış, Yalçın Hoca'ya yalvarmış eylemi durdurun diye.''ben rektörlük yapamam''
Bir tane Satılmış yüreği taşıyan var mı ? lan içinizde satılmış, satılık Galatasaray Vatan'ı hainleri. Ben anlamam, ben yapamam, Şebeke beni buralara getirdi, dayanamıyorum, Galatasaray Taraftarı dışarıda gördüğünde hepimize sövüyor, deyip, defolup gidecek olan lan. Neyimizi sınıyorsunuz, dua edin Kravatlı Eşkıyalar, tribünleri kuranlar yaşlandı, pes etti, çekilip gittiler. Yeni gelen nesil de maçlara maç başladıktan 5 dakika sonra gelip, 5 dakika kala maçtan gidiyor. İsteseler tribünden gelen güçlerini kullansalar, sizi Florya'da bile gezdirmezler, ama hepsi başka dertlerin sahibi yapıldı. Çoğu maç bile seyretmiyor, seyretse gole sevinmiyor, yenilse küfür bile edemeyecek kadar mayıştırıldılar.
Biz kaynar suya atılan kurbağalardık, atılır atılmaz sıçrar kurtulurduk. Şimdiki taraftarın kazanını ılık ateşte ısıttılar, yoldaş genç kurbağalar, Drogba'ları, Elmander'i seyrederek ılık suda yüzdüler, yavaş yavaş ateşi harlandırdılar. Şimdi kaynadı su, kurbağaların sıçramaya dermanı yok.
Küçük takım Hocası oynattığı oyuna bakmaz, aldığı 3 puanı sayar, bu yüzden o 3 puanı kim almış, ömrünü 1 hafta daha kim uzatmışsa aynı takımla sahaya çıkar. Şebeke'nin as adamı Selçuk için, yenen takımı değiştirdi sayılmaz. Cipsi o gelene kadar idare etti, ağası dönünce de kenarda zurna çaldırdılar. İt gibi biliyorlar 25 milyon taraftarın her birinin düşüncesini, Selçuk döndüyse, sözleşmesinde yedek bırakılamaz, bırakılması teklif bile edilemez yazıyorsa Bilal'in beklemesi lazım. Büyük futbol düşünürü Hamza, Bilal'i uzaktan şut atar kilidi açar diye oynatıyorum açıklaması yapmış. Gene lütfetmiş, size ne lan? ben istediğimi oynatırım, patron benim dememiş. Neyse ki köre atıp topalı vurmuş, İlahların himmetiyle, Sneijder'in vurduğu değil de Bilal'in vurduğu girmiş, tam isabet kaydetmiş. Kilidi açmış- ne demekse- Cengiz Han'a karşı savaşıyor sanki. Devreyi de unutulmaz, vazgeçemediği lanet olası 1-0 önde kapamış. İkinci yarı, açılmış kilitten içeri sızmalar beklemez mi? kafa tasında beyin olan yaratık. Beklemez, brekisefal kafa sandığımızdan başka işlere çalışmaya başlıyor. Hazır Turan Ellerde, Alman'ı, Hollanda'lıyı, Portekizli'yi maçın sonlarında nasıl oyundan çıkarır, bu maçı 1-0 nasıl bitiririm diye düşünüyor. O sırada Kazaklar Şampiyonlar Liginde ilk golü atıp tarih sayfası açmak istiyor, saldırıyor. Canlı bahis şirketleri Hamza'ya ana avrat söverek bize yardım etseler de takımı bir türlü öne çıkaramıyor. Maçtan sonra galibiyeti koruma iç güdüsü demiş, kime? Arsenal maçında 10 kişi kalmış, 120 dakika savaşmış, son topu kullanan takımın Büyük Taraftarı'na.
Sen Podolski'yi çıkarıp, oyuna korkudan Cipsi'yi alırsan, canına minnet, Bilal'in, Selçuk'un, hakan Balta'nın, Muslera'nın. yatıyoruz arkadaşlar, Yüce Gök yardımcımız olsun. Şansla alınan şeyler şanssızlıkla kaybedilir. Kazaklar'ın 2 golünü de kendimiz attık, şanssızlık deyip geçiştirilebilir tarafımdan, doğrudur, kazanılan 3 kupa maçını da kapsarsa tabi ki.
Semih Kaya 3-4 sene önce Akbil'le antrenmanlara gelirdi, maaşı da 5 bin TL idi. Neştere kafa atardı. Önce pantolon diktiler, şalvar gibi bol, cepleri de büyük biçtiler. İçine dolarları doldurdular, şimdi kaybedecek çok şeyi var, zengin oldu. şebekeye biat etti, direnişten vazgeçti. Atılan şutlara götünü dönüyor. ne gerek var, kötü futbolcu olman Galatasaray'da oynamana engel değil. Burak'a, Selçuk'a yakın ol, aldığın topu, Muslera'ya geri ver, 10 sene idare et. Hamza gitse bile yerine gelecek olan da aynı tekerin kestiğidir nasılsa.( yaşlı, köyde yaşayanlar bilir, kağnı tekeri öküzün bokunun üstünden geçince bok ikiye ayrılır, her iki tarafın da bileşimi aynıdır). Sen ya istifa et Asimo, ben kantinci Satılmış'ım de memleketin de güzel yerde, dön köyüne balık tut ızgara yap. ya da gel bizim ilçeye tekrar geri, Kartalspor senin göz ağrın, balıkçılar anana avradına küfür etsinler.
Beraberlik golünü yediğimizde mutlaka duymuştur, içinizde Hamza'ya küfür etmeden, vakurlukla maçı seyretmeye devam eden var mıydı? Korkudan Sinan Gümüş'ü soktu. Çok daha kolay maçlarda yavaş yavaş oynatarak sokuyorum diyen kafa, gir beni kurtar diye sahaya iteledi. Gölü attığında çıkan ses, gol sesi değil Hamza bu gol bir tarafına girsin diye atılan naralardı. Artık gol sesleri böyle çıkıyor.
Kesin bilgi; Sabri'nin aldığı para 3 e taksim ediliyor. 1/3 ü zift medyasındaki Galatasaray Maymunlarına gidiyor. Misal maçtan önce Hasan Şaş konuşmuyor, kusuyor. Burak'ın oynamaması dezavantaj diyor, meğer oynarsa penaltı aldırabilir, faul kazandırabilirmiş. Demek ki bunlar hakemi kandır talimatı veriyorlarmış. Sabri'yi övüyor ki haklı! Sabri 3, Denayer 1 asistle oynuyor. Hak Sabri'nin, 1/3 ten de hak edişi var. 1/3, Hoca, yönetici dediğimiz Kravatlı Eşkiya payı. 1 dakika oyuna girdi, 15.000 yuro muhasebeden çıktı, bu sabah hesaplara yatmıştır. 1/3 de Sabri'nin karısına Lombarcini, Ferrrari satan galericilerin payı. Son model arabaları parlatmaya başlamışlardır bile.
Hiç bir şeye yanmıyorum da, yarın antrenmana Sabri'nin kırmızı Ferrari'yle gelecek olmasına yanarım. Bu yangın, bu kin beni yer bitirir.
Umut Bulut maçtan önce ısınıyordu, biri top atıyor o stop ediyor, sonra ayağının içiyle pas veriyordu. maç seyretmeye giderken bahçede çocuklar top oynuyordu. 57 yaşındayım 5 dakika onlarla oynadım, daha estetik stop yapmadıysam namerdim. 2 metre eninde 100 metre boyunda bir alan düşünün, kenarları elektrikli çite kaplı. başlangıcına Umut Bulut ve sadece top koyun, 100 metreyi çarpılmadan kat etsin daha beter namerdim. Futbol topunun ırz düşmanıdır. Bilerek yapılıyorsa top yapım mühendislerine bilim ve topun ahlakı açısından binlerce teşekkür. Pakistan'lı top fabrikaları top siboplarını olabildiğince küçük imal ediyorlar.
Bir açıklaması vardır elbet, maç seyretmeyi bıraktık hesap soruyoruz. Sabri'yi, Olcan'ı, Burak'ı Selçuk'u neden oynatıyorsun, Yasin'i, Sinan'ı, Podolski'yi neden oynatmıyorsun. Bizim bildiğimizin dışında daha naif taraftarları tatmin edecek bir savunma vereceksin. Başarısız oldum, istifa ediyorum denekle de kurtulamazsın. Kirlettiğiniz futbolun hesabını hepiniz birlikte ödeyeceksiniz.
Yol yakın Galatasaray taraftarı, 1 kaç maç sonra derenin ortasında olacağız, atı değiştirsek bile boğulup gebereceğiz. Son çağrıyı yapıyorum. Alt yapısı Türkiye'de bir takımda geçmiş, Fatih Terim'le şu ya da bu şekilde muhatap olmuş bütün Türk futbolcular kadro dışı bırakılacak. Kömürlü, toprak bir sahada antrenman yapmaya mecbur bırakılacak. Dayanamayan üstüne para vererek kaçacak, Hamza'nın Florya'ya girişi bile yasaklanacak.
Aksi takdirde bundan sonraki maç yazıları, kes kopyala yapıştır şeklinde yayınlanacaktır.
Şebeke'yle, Galatasaraylılığımın olanca kiniyle, tek başıma da kalsam savaşacağıma inanınız.
29 Eyl 2015
#DirenGalatasarayTaraftarı; Galatasaray 2-1 Gaziantep
Başın göğe ermiştir; taraftarın göz bebeği Galatasaray'ın muhtemel geleceği, Sinan Gümüş'ü oynatmadın. En az 10.000 kişi sayende maça gelmedi, Egonu tatmin ettin, ileride kendin bile inanmayacaksın, Galatasaray Hocası olduğun hatırlatılınca torunlarına anlatacaksın. Koskoca Sneijder'i, Podolski'yi oyundan çıkardım diyeceksin. Sinan'ı 10 dakika kala Kanije Kalesi savunmasına geçtiğinde oyuna sokacaksın ki, Çocuk pozisyona giremesin, gol mol atamasın. Sen de şans verdim gördünüz çakallığına oynayacaksın. Zift medyasındaki Galatasaray maymunlarını kullanıp 3 puanı Umut'la aldığına tabelacı Galatasaraylıları inandıracaksın.
Artık Hocalığını, insanlığını tartışmayacağım. Elinden geleni ardına koyma. Ligin en kötü takımına karşı, bırak Umut Bulut'u, malzemeci Veli'yi bile oynatsan gol atardı. Sinan atmasın sebebi nedir mutlaka çıkaracağız, vazgeçemediğiniz Umut boş kaleye atsın, koluna serum bağlatıp, ömrüne ömür kattığını sanadur. Siz Umut'un dostu umudun düşmanısınız.
6. hafta kalamozasına 3 puanı yazdık, inanın çocuklar ligin sonuna doğru bu 3 puan, - 8 puan olarak burnumuzdan gelecek. Yol yakın diye saldırıyorum, derenin tam ortasına gelmedik henüz, atı değiştirebiliriz.
Küçük takım hocalarının, amentüsü, mottosudur. ''Galip takım değiştirilmez'', halüsilasyon gördü Trabzon maçını kazandım sandı, Aynı orta sahayı ligin en kötü takımına karşı sahaya çıkardı. İstakoz'un planları aritmetiğe göre tutmuş sayıldı. Aynı takımı bir felakete kadar oynatır. Vikipedya zabitleri, Umut'un boş kaleye kaçırdığı golleri, düştüğü ofsaytları, Burak'ı aratmayan faüllerini yazmaz, boş kaleye vurduğu dandik şutun gol olduğunu yazar. Bir de bu şebekler çıktı, Koşu mesafesi tutucular. O şebeklere göre Bilal Bey iyi koşmuş. Bir tane akıllı Hoca ne zaman çıkacak çok merak ediyorum, al orta sahaya 2 tane zenci 10.000 metreci, her maç banko oynat, Dünyanın en çok koşan takımı ol, Nasıl olsa Avrupa Şampiyonluğuna oynamıyorsun, bari namın böyle yürüsün.
Büyük takımda aptal futbolcu koşar, akıllısı kaytarır, fazla koşmamak için topu koşturur, kaptırmaz. Fazla koşmak, kendisinden daha kaliteli takıma karşı oynayan takımın, dezavantajı minimize etmek için başvuracağı yoldur.
Önemli olan 3 puandır diyen, beni okumasın. Maçın sonucunda kupa yoksa başınıza çalınsın kötü oyunla alınan 3 puanınız. işte tam bu yüzden, kombinesi olanlar bile maça gitmiyor. Bilal'le Umut'un, Podolskiyle Sneijderin takımında ilk 11 oynaması bizim asla büyük futbol oynamayacağımızın somut belgesidir. Nitekim attığımız ilk golü Hatırlayın, Umut Bulut vasat bir santraforun yapması gerekeni yapıp kaleye doğru gitse, gol olmayacak, kötü futbolcu olduğundan geri döndü, iyi ki de dönmüş, kendisinden sonra 8 futbolcu daha topa dokundu, ve klas bir büyük takım golü izledik. Eğri gemi doğru sefer yaptı.
Soruyorlar bana abi kim iyi oynadı diye. Bana sorma, Hamza kimi çıkarmışsa bilin ki o iyi oynamıştır. Adam Galatasaray'a kötü futbol oynatmak üzere programlanmış robot gibi. Ne var ki DNA müsait değil, direniyor, pusudan her seferinde kurtuluyor. Her şeyi yaptılar da Büyük Galatasaray Taraftarına beyin ameliyatı yapamadılar. Taraftarın ortalama aklı, gelmiş geçmiş bütün Galatasaray hocalarından daha iyi bilir bu işi. Taraftar 1 kişi olsa ebediyen Galatasaray Hocası olarak kalır. Hele ki mevcut Hocayla mukayese bile etmem.
Bir maçın iyi maç olup olmadığını daha kolay anlamak için metod var. Maçı tekrar izleyebilir misin? Eğer izleyebiliyorsan o maç iyi maçtır. Var mı içinizde Galatasaray'ın her hangi bir maçını yeniden izleyebilecek çıkar mı?
Sinan Gümüş'e artık bir şey yapamam, futbol dışı bir cezası olduğu kesin, benden bu kadar. Tek Başıma başlattığım savaşta ne mutlu ki taraftarı da yanıma almayı başardım, kadroya aldırdım, yalandan da olsa oynatıyorlar. Çocuğu aklı hür, vicdanı hür Büyük Taraftara emanet ediyorum. Bundan sonra adamım Cipsi Rodrigo. Ben artık orta sahada gitar konçertosu dinlemek üzere kendimi rehabilite ettim. Takımdan iyi futbol beklemiyorum.
Biz eskiden Galatasaray forması seyretmek için tribünleri yıkardık. Içinde kim var bakmazdık. Mübarek formayı başka yerde görmemizin imkanı yoktu. Şimdi öyle mi, herkesin sırtında aynı forma var, maça gidenler içindekini de merak ediyor. Sabri'nin, Olcan'ın, Umut'un formasını seyretmek için maça niye gitsinler.
Yekta'dan, Eray'dan, Aydın'dan, Sabri'den takımı kurtaran büyük Galatasaray taraftarının, mevcut çöplerden, Olcan'dan, Umut'tan da kurtaracağına şüphem yoktur. Beklentim ise Kravatlı Eşkiyaların gemlerini ellerine geçirmeleri, bir daha asla Çöp futbolcu aldırmamaları, enerjilerini onları kovmak için harcamamalarıdır.
Umarım o günleri görmeye ömrüm vefa eder.
20 Eyl 2015
İstakoz Şansı; Trabzonspor 0-1 Galatasaray
Kadroyu çok pahalı kuruyoruz, para olarak değil elbette. Sabri'den kurtulmak için Arena'da maç kaybetmemiz, Atletico'ya çarpılmamız gerekiyor. Olcan'ın oynamaması için edilen küfürlerden, taraftarın yarısının çenesi felç oldu. Umut Bulut'u oynatırsan yakarız diyoruz, ölümle tehdit ediyoruz! sığır çobanı bir delik bulup yine oynatıyor. Sinan Gümüş'ü hiç tanımayan taraftarın attığı tweetler önce kadroya, sonra sahaya soktu. Yüce Gök'ün yardımı olmasa, o bala göte attığımız, gol demeye utandığım, sevinmediğim aksiyonda, Burak yılmaz % 90 ofsaytta yakalanır, % 10 faul yapardı.
Korku filmini geçen yıl sonlara doğru seyrettik, bu sezon bir kaç maç gerilim filmi vizyondaydı, bu geceki maçla birlikte bundan sonra soytarıların başrol oynadığı komedi filmi seyredeceğiz. Şampiyonlar Liginin en önemli maçında banko oynayan adam, hem de Selçuk'un cezalı olduğu hafta maça bile getirilmemiş.Gül Allah gül. 1-0 galibiyete yatıyor, golü yemesi an meselesi, taraftarın tilt olduğu Sabri'yi oyuna sokuyor. Gol yesek, maç berabere bitse Arena'da Sabri'yle beraber taşaklarından asılacak onu bile akıl edemiyor. Ağlamayın, burada gülünecek.
Podolski ile Burak değil aynı takımda futbolcu, aynı masada okey oynamaz. Kurtla kuzunun aynı sürüde dağa otlanmaya çıkması gibi bir şey. Kendisini tanımam, futbolunu bilmem, daha geldiğinde ilk görüşüm sorulmuştu çöp demiştim. Burak'la, Umut'un olmadığı bir maçta yarım saat seyretmem lazım hükmü verebilmem için. Bereket Burak sakatlandı, umarım sakatlığı uzun sürer. Umut Bulut'u da bu kadar küfürden sonra ilk 11 oynatmaya cesaret edemez de, Sinan'lı, Podolski'li, Yasin'li bir forvet seyrederiz.
657 hakemi Cüneyt maça atanırken aldığı talimat şuydu. Galatasaray'a kurduğumuz tuzağın içine etme, ne yap yap Hamza'nın koluna serum bağla. Daha kötü hoca bulamazlar,hem ligi erken kopartma, hem Fenerbahçenin şampiyonluğu tehlikeye girmesin.lig erken kopmasın. Trabzonlu dostlar bizi 2. bile yapmazlar diye ağlıyorlar.Bence nankörlük edeceklerine dua etsinler şehir AKP li. İzmir takımı olsalardı, değil 4. lük, kendilerini PTT 3 de bulurlardı. Kendimce bir akıl vereyim, takımın adını değiştirsinler, Trabzonia Sancağı Yeniçeri TuğSpor koysunlar. Osmanlıspor'dan düzen bellesinler.
Maçın adamı, kelime manasında adam Hakan Balta'ydı. Bilal'i saymıyorum emanetçidir, üstüne yazı yazmayı bile gereksiz buluyorum. Galatasaray atak yaparken içim acıyor, korkuyorum, Burak ofsaytta yakalanmasın diye topu kaptırsınlar istiyorum. Galatasaray atacaksa kornerden, serbest vuruştan atsın. Ya da bu maç gibi Semih'in göt yardımıyla atsın.
Boş kaleye atamadılar, Muslera felç geçirmişti, kımıldamıyordu, top Semih'in kafasından direkten auta çıktı. Penaltı bağımlısı Cüneyt'in gözüne inme indi. Balık bir golle kazandık. Hamza doğarken götünü yalayan Evliyalar; İnsafınız kurusun, Sinan Gümüş size ne etti, 1994 Ocak ayı ortalarında kim doğdu başka. Milyonlarcamızın gücü ancak sonradan oyuna sokmaya yetiyor, vurduğu topları direklerden döndürmek zorundamısınız? Metafizik alemde rüşvet geçiyor mu?
Bir maç daha seyrettik anti futbolla geçen. 3 puandan daha fazla Burak'ın sakatlanmasına sevindim, yerine Umut Bulut girerken de önümüzdeki maç şimdiden kaygılanmaya başladım. Fazla mesai yapıp, Umut yerine Sinan'ı ilk 11 çıkarmalıyız. Bizim Kıro'nun sosyal medya taraftarına çemkirmesine bakmayın, saldırın. Her yazılanı okuyorlar, okumasa Sabri'yi oynatmaya göt isterdi.
Eğri gemi doğru sefer yapacak ister istemez. Sedju yetişir, Hakan'ı kimse kesemez. Kör topal 2. devreyi ruhu teslim etmeden görebilirsek Grosskooper ön liberonun tapusunu Melo'dan alır.2016 yılbaşı partisini Hamza'yla yaparsak en iyi ihtimalle sezonu 3. bitiririz. İmkansız bir temenniyle sözlerimi bitiriyorum.
Alt yapısını Türkiye içinde almış bütün Türk futbolcuları, gözünün yaşına bakmadan kadro dışı bırakmadığımız sürece iyi futbol seyretmek bize haram. Şükür edelim de Hamza'nın doğarken götünü yalayan Evliya, himmetini Galatasaray üzerinden eksik etmesin. İstakoz'un bindiği gemi bu sefer de battı, Yüce Gök taksiratımızı affetsin.
14 Eyl 2015
Kapıcı Hamza; Galatasaray 1-1 Mersin İdman Ocağı
İstanbul'daki tümünün maaşını tek başına bir Hırbo'nun aldığı tüm kapıcılara saygılarımla,
Bu bir projedir, geçen hafta kurulan bu pusuyu da savuşturma fırsatı geçmişti. 2 Sneijder golü, pusuyu kuranlara serum bağladı. Tabelacı Galatasaraylılara artık söyleyecek kelime bulamıyorum, bu yüzden en kestirme cendereden çıkış yolu, Galatasaray'ın Arena'da son dakikalara 2 farklı yenik girmesidir. Sabri'den, Olcan'dan, Umut'tan, Burak'tan, Semih'ten kurtulmanın başka yolu ne yazık ki yoktur.
Proje dedik, Geçen sezon kurdular son pusuyu, en fazla Kordon'da çok katlı bir binanın kapıcısı olması gereken cahilin, milyonlarca taraftarın atacağı bir gole baktığı, hayatını kurduğu, kavimden kardeşten vazgeçtiği koskoca Galatasaray'ın başında olmasının başka izahı yok.
Futbolcu kariyeri desen, satış listesine kondu, hiç kimse almadı 1/5 paraya Galatasaray'ın başına bela oldu. Hakkını yemeyeyim, ülkenin gelmiş geçmiş en iyi tac atan sol bekiydi. Galatasaray'da Hoca olmak bir futbolcu kariyerine göre olsaydı, şimdi kotayı dondursan sıra 150 sene sonra falan gelirdi. Tahsil, desen Ortaokul Terk( ustası daha eğitimli, Motor Sanat Terk), yabancı dil desen, eğer unutmadıysa Meriçten ailesiyle kaçmadan önce yaşadığı Yunanistan'dan dolayı, Grekçe biliyordur. Kim bilir belki de bu yüzden yabancı olarak sadece Gekas'ı sevmiştir. Futbol bilgisini araştırsak, yazmaktan kafa ütüledik, 3 kupanın 3 ünü de alırken söyledik, Galatasaray'a kupa aldırmamak üzere programlanmıştı, Muslera yemedi, Sneijder attı, Yasin Karabük'e gitmedi. Biliç'i kovdular, İsmail'i dövdüler. Inanın çocuklar Hamza'dan daha kötüsü olsa onu hoca yapacaklardı.
Benim için yok hükmünde, kovulması için 1, 2 veya daha fazla taraftarı bilgilendireceğim bir kumpas malzemesidir. 2016 yı görsün kellemi ortaya koyarım, bunu daha önce de yazdım. 2016 ya Büyük Galatasaray taraftarı 12. girmeye rıza göstermez, saydığım çöplerle birlikte aramızdan ayrılır. Arena daha çocuk, gitsin Sami Yen'e sorsun. Gitsin baksın, yerine gökdelen dikilirken çıkan hafriyatta, nice çöp futbolcuların çanak çömlek kalıntılarını görecektir.
Kapıcı Hamza'dan bağımsız, maçı yazmaya çalışacağım. Sanmayın ki maçı Burak yüzünden kaybettik. Dünkü maçı kaybetmemizin bir numaralı sorunsalı, yere göğe sığdıramadığınız, Dünya'nın en büyük kalecisi diye yutturulan sepettir. nankörlük etmiyorum, Maymuni kurtarışları var, bu sayede Şampiyon olduk, kupalar aldık. Bu vasıflar benim için Galatasaray kalecisi olmaya yetmez. İnanmayan, vakti olan maçı bir kere daha seyretsin. 12.5 dakikayı tek başına yedi. Topu her kullanışında en az yarım dakika düşünüp şişirdi. Şişirdiği topların hiç biri bizde kalmadı, topun kazanılması için geçen süreyi hesaba katsam yarım saati bulur. Top kazanma için sarf edilen enerjiyi hiç söylemiyorum bile. Top kendisine her geldiğinde deli oldum, topu oyuna iyi sokuyor beyaa diyen varsa bir maçı söylesin tekrar seyredeyim. Semih- Hakan Balta kazması topu istemiyor ne yapsın diyen çıkarsa da, küçük takım taraftarı olduğunu kabul ediyor demektir. Muslera büyük takım kalecisi değildir, bu yüzden bir çataldan bir çatala top çıkarsa, yine de onu hiç bir büyük takım kalesine geçirmez. Maçlar 0-0 bitsin işine gelir.
Sabri için, taç atışı için bir yazı yazmıştık, üşenmeyen okuyabilir. http://mahalletakimi.blogspot.com/2015/04/sabrinin-uzun-tac-ats.html
Sabri'nin Uzun Taç Atışı
Bir proje futbolcusudur, oynamasının futbol dışı nedenleri vardır. Kurtulmasına kurtulduk da pahalıya patladı. Sayesinde kim bilir kaç Galatasaraylı farkında bile olmadığı marazlara yakalandı.
Olcan Adın için de aynı şeyler geçerli, futbolcu olması imkansız biri sadece Galatasaray'ı çokertme projesinin bir ajanı olarak ilk 11 de kendisine yer bulabiliyor. Üstelik formda, yeri gerçek sol bek olan Hakan Balta'ya rağmen. Muslera- Sabri-Olcan'ın çaldığı zaman, Mersin'li futbolcuların çaldığı zamandan inanın daha fazlaydı.
Selçuk İnan dün takımın en iyisiydi, çok soran oluyor nasıl diye. Burak takımda olduğu sürece artık taraftarın ambarına fare girdi, en ufak hatasında, yenilgilerde ilk homurdanacak futbolcudur. Galatasaray golünü Burak atmadığı sürece, o maçta şampiyon olmamışsak Burak'ın umurunda değildir. Galatasaray her maç 3-2 yenilsin golleri Burak atsın, Burak razı olur. Oynamasının futbol literatürüyle açıklanmasına imkan yoktur. O da bir proje futbolcusudur.
Melo'nun yerine oynayan çocuk fena değil, ama şanssız. Benim onu benimsemem için çok büyük maceralardan muzaffer çıkması lazım. Ciğerimin bir parçası gitti. İlk topa basan Rodrigo'nun daha çok konçerto bestelemesi gerekiyor. Bugün ki kadro planlaması ve menecementle de büyük macera imkansıza yakın olasılık.
Podolski için notu hiç seyretmeden verdim. Burak'la aynı takımda oynamaz, oynarsa çöptür. Pahalı bir Alman zabazingosunun önemli bir parçacığı. Bizim çakma, tel maşa makinaya koydun mu dengeyi bozar, Hele ki amiri yabancı Düşmanı brekisefal bir kafatası ise unutun gitsin. Çocuk da zaten umudu kesmiş, bayrakla, milli marşla konjonktüre uygun rahat bir gölgelik arama peşinde. Kredisi açılmıştır,Beşiktaş'a şampiyonluğu kaybettiren Şam Baba'nın namaz kılması gibi bir şey. Daum da yalandan milli Marş söylerdi, şimdi bir Türk gördüğünde boka bakar gibi bakmıyorsa alçağım.
Aslında hiç şaşırmamak lazım. Takımın başında Dünyaca ünlü bir profesör olsa, takım Şampiyonlar Liginde kafaya oynayacak bir şekilde kurulsa, asıl o zaman şaşırmak lazım. Ülkedeki tüm kurum ve kuruluşlar nasılsa, biz de öyleyiz. Üstelik hakim sınıfların, egemen oligarşinin desteklediği bir takım var. Galatasaray'ın büyük taraftarı olmasa çoktan Göztepe olmuştuk. Belki prostatlı fosiller buna çoktan razı. Bilmiyoruz, biz ancak şüpheleniyor, teşhisi koyuyor, kendimiz yazıp, kendimiz okuyoruz.
Sinan Gümüş bu takımın en büyük futbolcusudur, 2 yıldır söylüyorum, 2 maç banko oynasın, Burak Yılmaz tarihin çöp futbolcusu olarak yerini arşivlerde alır. Ama olmaz yapmazlar, oynatmazlar, Şebeke izin vermez. Olcan-Sabri-Umut gibi futbol topunun ırz düşmanlarının biri gider biri gelir.
Galatasaray Taraftarı durumdan vazife çıkarır, takıma her zaman ki gibi el koyarsa, değil Ramiz Köfte, şebekenin alayı gelse, ablukayı yarar, takımı hainlerin, cahillerin elinden alır. Tek güvencem sizlersiniz.
Bu bir projedir, geçen hafta kurulan bu pusuyu da savuşturma fırsatı geçmişti. 2 Sneijder golü, pusuyu kuranlara serum bağladı. Tabelacı Galatasaraylılara artık söyleyecek kelime bulamıyorum, bu yüzden en kestirme cendereden çıkış yolu, Galatasaray'ın Arena'da son dakikalara 2 farklı yenik girmesidir. Sabri'den, Olcan'dan, Umut'tan, Burak'tan, Semih'ten kurtulmanın başka yolu ne yazık ki yoktur.
Proje dedik, Geçen sezon kurdular son pusuyu, en fazla Kordon'da çok katlı bir binanın kapıcısı olması gereken cahilin, milyonlarca taraftarın atacağı bir gole baktığı, hayatını kurduğu, kavimden kardeşten vazgeçtiği koskoca Galatasaray'ın başında olmasının başka izahı yok.
Futbolcu kariyeri desen, satış listesine kondu, hiç kimse almadı 1/5 paraya Galatasaray'ın başına bela oldu. Hakkını yemeyeyim, ülkenin gelmiş geçmiş en iyi tac atan sol bekiydi. Galatasaray'da Hoca olmak bir futbolcu kariyerine göre olsaydı, şimdi kotayı dondursan sıra 150 sene sonra falan gelirdi. Tahsil, desen Ortaokul Terk( ustası daha eğitimli, Motor Sanat Terk), yabancı dil desen, eğer unutmadıysa Meriçten ailesiyle kaçmadan önce yaşadığı Yunanistan'dan dolayı, Grekçe biliyordur. Kim bilir belki de bu yüzden yabancı olarak sadece Gekas'ı sevmiştir. Futbol bilgisini araştırsak, yazmaktan kafa ütüledik, 3 kupanın 3 ünü de alırken söyledik, Galatasaray'a kupa aldırmamak üzere programlanmıştı, Muslera yemedi, Sneijder attı, Yasin Karabük'e gitmedi. Biliç'i kovdular, İsmail'i dövdüler. Inanın çocuklar Hamza'dan daha kötüsü olsa onu hoca yapacaklardı.
Benim için yok hükmünde, kovulması için 1, 2 veya daha fazla taraftarı bilgilendireceğim bir kumpas malzemesidir. 2016 yı görsün kellemi ortaya koyarım, bunu daha önce de yazdım. 2016 ya Büyük Galatasaray taraftarı 12. girmeye rıza göstermez, saydığım çöplerle birlikte aramızdan ayrılır. Arena daha çocuk, gitsin Sami Yen'e sorsun. Gitsin baksın, yerine gökdelen dikilirken çıkan hafriyatta, nice çöp futbolcuların çanak çömlek kalıntılarını görecektir.
Kapıcı Hamza'dan bağımsız, maçı yazmaya çalışacağım. Sanmayın ki maçı Burak yüzünden kaybettik. Dünkü maçı kaybetmemizin bir numaralı sorunsalı, yere göğe sığdıramadığınız, Dünya'nın en büyük kalecisi diye yutturulan sepettir. nankörlük etmiyorum, Maymuni kurtarışları var, bu sayede Şampiyon olduk, kupalar aldık. Bu vasıflar benim için Galatasaray kalecisi olmaya yetmez. İnanmayan, vakti olan maçı bir kere daha seyretsin. 12.5 dakikayı tek başına yedi. Topu her kullanışında en az yarım dakika düşünüp şişirdi. Şişirdiği topların hiç biri bizde kalmadı, topun kazanılması için geçen süreyi hesaba katsam yarım saati bulur. Top kazanma için sarf edilen enerjiyi hiç söylemiyorum bile. Top kendisine her geldiğinde deli oldum, topu oyuna iyi sokuyor beyaa diyen varsa bir maçı söylesin tekrar seyredeyim. Semih- Hakan Balta kazması topu istemiyor ne yapsın diyen çıkarsa da, küçük takım taraftarı olduğunu kabul ediyor demektir. Muslera büyük takım kalecisi değildir, bu yüzden bir çataldan bir çatala top çıkarsa, yine de onu hiç bir büyük takım kalesine geçirmez. Maçlar 0-0 bitsin işine gelir.
Sabri için, taç atışı için bir yazı yazmıştık, üşenmeyen okuyabilir. http://mahalletakimi.blogspot.com/2015/04/sabrinin-uzun-tac-ats.html
Sabri'nin Uzun Taç Atışı
Bir proje futbolcusudur, oynamasının futbol dışı nedenleri vardır. Kurtulmasına kurtulduk da pahalıya patladı. Sayesinde kim bilir kaç Galatasaraylı farkında bile olmadığı marazlara yakalandı.
Olcan Adın için de aynı şeyler geçerli, futbolcu olması imkansız biri sadece Galatasaray'ı çokertme projesinin bir ajanı olarak ilk 11 de kendisine yer bulabiliyor. Üstelik formda, yeri gerçek sol bek olan Hakan Balta'ya rağmen. Muslera- Sabri-Olcan'ın çaldığı zaman, Mersin'li futbolcuların çaldığı zamandan inanın daha fazlaydı.
Selçuk İnan dün takımın en iyisiydi, çok soran oluyor nasıl diye. Burak takımda olduğu sürece artık taraftarın ambarına fare girdi, en ufak hatasında, yenilgilerde ilk homurdanacak futbolcudur. Galatasaray golünü Burak atmadığı sürece, o maçta şampiyon olmamışsak Burak'ın umurunda değildir. Galatasaray her maç 3-2 yenilsin golleri Burak atsın, Burak razı olur. Oynamasının futbol literatürüyle açıklanmasına imkan yoktur. O da bir proje futbolcusudur.
Melo'nun yerine oynayan çocuk fena değil, ama şanssız. Benim onu benimsemem için çok büyük maceralardan muzaffer çıkması lazım. Ciğerimin bir parçası gitti. İlk topa basan Rodrigo'nun daha çok konçerto bestelemesi gerekiyor. Bugün ki kadro planlaması ve menecementle de büyük macera imkansıza yakın olasılık.
Podolski için notu hiç seyretmeden verdim. Burak'la aynı takımda oynamaz, oynarsa çöptür. Pahalı bir Alman zabazingosunun önemli bir parçacığı. Bizim çakma, tel maşa makinaya koydun mu dengeyi bozar, Hele ki amiri yabancı Düşmanı brekisefal bir kafatası ise unutun gitsin. Çocuk da zaten umudu kesmiş, bayrakla, milli marşla konjonktüre uygun rahat bir gölgelik arama peşinde. Kredisi açılmıştır,Beşiktaş'a şampiyonluğu kaybettiren Şam Baba'nın namaz kılması gibi bir şey. Daum da yalandan milli Marş söylerdi, şimdi bir Türk gördüğünde boka bakar gibi bakmıyorsa alçağım.
Aslında hiç şaşırmamak lazım. Takımın başında Dünyaca ünlü bir profesör olsa, takım Şampiyonlar Liginde kafaya oynayacak bir şekilde kurulsa, asıl o zaman şaşırmak lazım. Ülkedeki tüm kurum ve kuruluşlar nasılsa, biz de öyleyiz. Üstelik hakim sınıfların, egemen oligarşinin desteklediği bir takım var. Galatasaray'ın büyük taraftarı olmasa çoktan Göztepe olmuştuk. Belki prostatlı fosiller buna çoktan razı. Bilmiyoruz, biz ancak şüpheleniyor, teşhisi koyuyor, kendimiz yazıp, kendimiz okuyoruz.
Sinan Gümüş bu takımın en büyük futbolcusudur, 2 yıldır söylüyorum, 2 maç banko oynasın, Burak Yılmaz tarihin çöp futbolcusu olarak yerini arşivlerde alır. Ama olmaz yapmazlar, oynatmazlar, Şebeke izin vermez. Olcan-Sabri-Umut gibi futbol topunun ırz düşmanlarının biri gider biri gelir.
Galatasaray Taraftarı durumdan vazife çıkarır, takıma her zaman ki gibi el koyarsa, değil Ramiz Köfte, şebekenin alayı gelse, ablukayı yarar, takımı hainlerin, cahillerin elinden alır. Tek güvencem sizlersiniz.
30 Ağu 2015
3 Puan Aldık, Şampiyonluğu Verdik; Konyaspor 1-4 Galatasaray
Geçmiş olsun çocuklar, metanetli olun, gelecek kara günlere hazırlanın, lig 3. lüğümüze şimdiden kendinizi alıştırın.
Bu gece tarihimizin en büyük kader maçlarından birine çıkmıştık. Paradoksal bir durum vardı maç öncesi, kaybetsek kazanacaktık, kazandık kaybettik. Tabelacı veya Polayanna Galatasaraylılara izah etmem çok güç, umarım yanılırım, not alın, bu sezon bizi felaket bekliyor.
Çok yazdık, bir kere daha not düşelim, Hamza Hamzaoğlu Galatasaray tarihinin en yeteneksiz, en vizyonsuz, en çapsız, pozitif bilime aykırı, adaletsiz Hocasıdır. Emir kuludur. Galatasaray'a kurulan son pusuyla memur edilmiş bir cahildir.
Güzel futbol oynamamız mümkün değildir. Dengeyi 3. haftada kurduk, 1 beraberlik, bir yenilgi bir galibiyet. Elbette nice galibiyetler alacağız, Muslera yemezse, Sneijder atarsa önemli olan 3 puanlar alınacak. 3 puanın başına çalınsın. Sen kafa yor, hatta akıl hocana danış, Podolski ile Sneijder'i mümkün olduğunca bir birinden uzak oynat. Paslaşamasınlar ki, mutlaka biri kötü oynuyor görünsün. Futbolun ırz düşmanını ilk 11 e yaz. İt gibi kaptırdığı veya alamadığı topun peşinden koşsun. Sen de ne güzel savunma yapıyor diye sevin. Bilmezsin ki, görmedin ki, iyi santrfor savunma yapar mı? Jardel'e, Tanju'ya beke gelin diyebilirmisin. Adamlar salak mı, kazandıkları topu gol yapıp, aktif dinlenmeye geçiyorlardı. Futbol celladı, kaval kemiğiyle dokunabildiği topu kaptırınca başlıyor deli dana gibi koşmaya.
Muslera sezona nedense çok kötü başladı. Yediği goller için söylemiyorum, topları oyuna çok geç ve gelişi güzel sokuyor, bağırmıyor, coşmuyor, sanki bir ölü toprağı var gibi. vesvese yapmıyorum, bu duruş, çok kolay yapması gereken kurtarışlarına engel oluyor. Cenk'in alınması ürküttü mü onu da bilemiyorum.Takımın kötü oyunu kendisini de etkiledi desem yalan. Geçen yıl son düzlükte bundan daha beter oynadık. Ben yemem dedi, haftalarca yemedi, Hamza'nın omuzuna yıldız taktı.
Podolski için endişelerim vardı, aynen devam ediyor. Takım kötü oynadığı zaman ondan bir halt beklemeyin. Tam takım oyuncusu. Sneijder gibi bağımsız bir futbolcu değil. Umut Bulut ilk 11 oynayacaksa kendisinin oynamaması lazım. Umut Bulut'la aynı takımda oynamaz.
Sabri 2 asist yaptı, Umut Bulut galip takımın futbolcusu olarak oyundan çıktı, Melo kötü oynadı, Podolski rezaletti, ve maç 4-1 kazanıldı. Tam Hamza'nın kurguladığı, beklediği gibi, oldu. Bu hafta Sinan Gümüş'ü niye kadroya almadığı için edilen küfürleri bertaraf etmek için, Bilal Oğlan'ı da almadı. Hazır Melo kötüyken bir sonraki maç onu oynatır, Bir taşla bir kaç kuş vurur.
Santrfor transfer dedikodusu, Burak Yılmaz'ı fena korkutmuş. Ben demiştim, takımın golcü transferine ihtiyacı yok, Burak'ı korkutacak bir Drakula yeter. Geçen yıl Pandev'i getiriler, sirk palyaçosu vazifesi gördü Burak için. Tırsmayı bırakın, kenarda gördüğünde kahkaha atıyordu. Burak'ı parayla, maç başıyla korkutacaksın. Maç başı parasını almak için adam öldürür. Maçın adamıydı.
Biz bu Aykut Kocaman'dan daha çok ekmek yeriz, takımı ipten aldı. Kaosumuzun sürmesine engel olamadı, Fenerbahçesi için elinden geleni yapacaktı ama elinden de anca bu kadar geliyordu. Galatasaray'ın leşi 4 tane attı.
Sezona ben çok kötü başladım, kötü enerjimi büyük Galatasaray'dan çekmeye çalışacağım. Alışık değilim bu kadar uzun süre kötü futbol seyretmeye. Bari siz umutsuz olmayın, Gamlı Baykuş ben olayım. Kendimi en kötü senaryoya hazırladım, dediğim çıkmaz ise de alırım bu yaşta sarı kırmızı bayrağımı, sırtıma geçiririm bir pardösü, kafama takarım bir huni, Şampiyonuz diye bağırırım otobanlarda. Ne yapalım iflah olmaz, geçmez, derman bulunmaz bir çocukluk hastalığı bizimkisi.
Sonuçtan, kupadan bağımsız, bir duruş, bir haslet, bir hulus, bir imaj, bir hars, bir dert; Galatasaraylılık.
25 Ağu 2015
Muso Topu Tut, Sino Topu At; Galatasaray 1-2 Ankaraspor
Beşiktaş'ın yenildiği, Fenerin yenemediği hafta da ligin en kötü ve küme düşmesi garanti takımıyla Arena'da oynanan ilk lig maçından önce, 3 puan olsun bizim olsun, kötü oynasak da önemli değil, diyeniniz varsa, okumayı burada bıraksın. Gitsin küçük boy bir takım taraftarı olsun. Ben ancak, maçın sonunda kupa varsa, kötü oyunla alınacak 3 puana razı olurum. Büyük takım taraftarı kolayına olunmuyor.
Geçen sezon son düzlükte, kan işeyerek alınan 3 puanlarla gelen Şampiyonluğa Galatasaraylılar sevinirken, biz küçük beyinli Hocamızın maskesini düşürmeye çalışıyorduk. 2 lig maçı oynandı, Muslera tutamadı, Sneijder atamadı, 1 puanla kaldık. Başka maç izlemediğimden kıyaslama yapamayacağım, şunu net söyleyebilirim ki, Şampiyon olduğumuz sezon oynadığımız futbolla, son 3 resmi maçta oynadığımız futbol arasında fark yok. Şampiyon da olabiliriz, 10 uncu da.
Galatasaray şovu, büyük Galatasaray taraftarı içindir. İstemediği bir oyuncuyu oynatmak, istediği bir oyuncuyu oynatmamak hainliktir. Kalleşliktir. Kadro gurubu içerisinde ilk 11 i en çok halk eden Sinan Gümüş'ü kadroya bile almamak ise suçtur. Onun yerine maç başı para alan Umut Bulut'a verilen para hırsızlıktır, dolandırıcılıktır. Ne yazık ki bu suçun cezası yoktur, hatta ödülü vardır ki, 5. sınıf bir küçük takım hocası, koskoca Sneijder'in, Podolski'nin hocasıdır. Deseleksiyondur, haksızlıktır.
Haklı olduğu tek konu takım içi dengeyi korumak istemesidir. İroni yapmıyorum, Umut Bulut'un ilk 11 oynadığı takıma Podolski'yi transfer etmek büyük aptallıktır. Ben olsam ben de almamaya çalışırdım. 2 aydır İbrahimoviç rüyası görüyoruz. Burak'la Umut Bulut'u kadro dışı bırakmadan, İbra'yı alırsan senede 5 gol atamaz, atmaz. Atarsa dayak yer. Bu gidişle Podolski'den pek fazla bir şey beklemek fazla iyimserlik olur.
Aklı sıra Real maçında takım pas trafiğine oynadı, aynısını yaparız canım elimize mi yapışacak. Zaten rakip Ankaraspor (Osmanlıspor diye bir takım olaması lazım bu arada), ofsaytta durup, kaval kemiğiyle golü kaçıran Umut Bulut'a da bir attırdık mı tamam Podolski'yi kesebiliriz dilinden de anlamıyorum zaten, hadi koçum olacak olacak diye de bağıramıyorum.
Sabri gol attırdı be yaaa, diyen çıkar. Golü yedirdiğine bakan yok tabi. 100 lerce maç oynamış topla kale arasına vücudunu koyup hedefi küçültse günaha girecek. Nitekim maçın sonlarına doğru daha zor pozisyonda ters kademede yatarak mutlak bir golü önledi, nasıl olduysa.
Rodrigez'i,ben hiç beğenmedim. Gerçi takım ne oynadı da o ne oynayacak, üstelik isabetli pas yüzdesi yüksek diyen bile çıkar. Mustafa Sarp'ın bir başka versiyonu, fazla koşanlar listesinde kafaya gir yana geriye risk almadan oyna yürür gidersin. Transferine onay veren akıl, bu aklı da vermiştir. Mehmet Güven 5 basar. Melo'nun turşusunu çıkarmayı başarmış. Morali sıfırın altında. Bıraktığı noktaya dönmesi için bir büyük maça ihtiyacı var.
Muslera'ya kem söz söyleyeyim diyorum, yedek kalecimiz İsmail Çipe, resmini bile görmedim. Eray İşcan'ın Real'e karşı oynadığı korku filminin devamı olur. Ancak futbol dışı bir şey kesin var. Muslera oyunda değil. Bağırmıyor, konuşmuyor, kokusu çıkar yakında.
Sneijder'in çakar almazın bu gece gezi gözü arpacığı şirazesinden kaymıştı. Atışları hedefi bulmadı. Bulsa zaten, Homze Morinhooğlu önemli olan 3 puandı, geriden gelip almasını bildik gibisinden burnundan konuşurdu. Ne dedi onu da bilmiyorum.
Bu yenilgiye ben üzülmedim. Yenseydik daha ağır yazardım, tabela yazıyorum sanmayın diye bu kadar yazabildim. Yol yakınken, daha doğrusu yola bile çıkmamışken bu Hocadan kurtulmamız lazım. Yetmez, Sabri, Olcan, Umut Bulut'tan da kurtulmamız lazım. O da yetmez, Burak'ı odunla dövüp kovmamız lazım. Koray'ı, Sinan'ı ilk 11 e yerleştirmemiz lazım. Yoksa,
Yoksa 10. haftayı göremeyiz, hele ki Şampiyonlar ligi kafa takımlarından hezimet yediğimiz haftaya denk gelirsek bizi Kadıköy'de maymuna çeviriler.
Maçın başında bir ara Tuna üzerinden Estergon'a sefer çıktı sandım. Bu gidişle bu takım sezon sonunda IŞID spora devşirilir. Tamamı sakal bırakır, taraftarı da varsa tekbir tezahüratı yapar, ne alakası varsa.
16 Ağu 2015
Bendeniz Ramiz Köfte; Sivasspor 2-2 Galatasaray
1974 Kıbrıs harekatı olmasa şimdi futbolcusu olduğum APS Panthrakikos'un başındaydım. Nereden nereye? 1970 de Gümülcine'li bir Evliya'nın ben doğarken bizim evin bacasından yukarı doğru uçtuğu rivayet edilirdi de inanmazdım. Savaş sonrası üzerimize gelen baskı artınca aile sandalla Meriç Nehri üzerinden Türkiye'ye kaçarken, o günkü kötü kaderimizin, Dünya'nın dört bir yanına dağılmış, milyonlarca Galatasaraylının bugün ki kötü kaderi olacağını kim bilebilirdi ki?
Galatasaray tarihi çok kötü Hocalar gördü, Sigi Held der kimileri, kimileri Saftig. Kafa yormayın bunlar dahil en kötüsü benim. Bir illüzyon projesiyim. Nasıl ki Ustama bir kader çizilmiş, hiç hak etmediği halde ülkenin gelmiş geçmiş en iyi hocası diye kakalanmış, aynı yollardan geçiyorum. İnanmayan 13-15 yaşında çocukların bir halı saha maçında anket yapsın. 2002 Dünya Kupasında 3. olan Milli Takımın Hocası kimdi diye sorsun.%90 Fatih Terim çıkmazsa ben Hamza'nın Oğlu Hamza değilim.
3 kupa aldı yazdılar bana. Keşanlı Ali Destanını bilirmisiniz? Hani bir kabadayı öldürülür de cinayeti gariban peçeteci Ali'ye yıkarlar, Ali ben yapmadım dese de kimse inanmaz, hapisteki itibar hoşuna gider cinayeti üstlenir ağa olur ya, ben de aynı. Ustam nasıl Hagi'nin, Popescu'nun, Taffarel'in işlediği cinayetin üstüne yatıp kahraman ilen edildi. Ben de daha düne kadar Muslera'nın, Sneijder'in Melo'nun leşine kondum. Ama hem benim hem ustamın ihmal ettiği bir şey vardı. cinayetlerin asıl sahibi biz hapisten çıkınca ortaya çıktı, daha doğrusu bizim foyamız. Muslera. her zaman tutacak, Sneijder her zaman atacak, Yasin her zaman coşacak değildi ya.
Küçük takım Hocalığını herkes beceremez çocuklar. Adı üstünde küçük takım, çoğu maç yenilecek. Yenildiğinde de kovulacak. Misal ülkenin en büyük küçük takımı Kayserispor'dur. Son 40 yılda en çok Kayserispor Hocası kovulmuştur. Biz daha küçüğünü tercih ettik, Akhisar'ı. Hocalıktan önce, futbolcuyken, futbolun dışında olmamız gereken, safımızı belirledik. Başta anlattım, bizi yurdumuzdan eden Ecevit'i sevecek değildik ya, Demirel'ci olduk, Bu yolun yolcularının trenine bindik. Şebekeye daha, vasat altı Galatasaray topçusuyken yazıldık.Ne mutlu ki tercihimizin isabeti bizi Galatasaraylı 4 yıldızlı Hamza yaptı. Teşekkürler Gümilcileli Evliyalar.
Küçük beyinli Hocaların mottosudur. 1 gol atmaya bakacaksın., Hiç gol yememeye oynayacaksın. Golü bulduğunda Kanije Kalesi savunmasına geçersin. Hiç kimse galip gelinen bir maçı 5 sene sonra deşip, o maçta balla kısmetle, kötü oynayarak kazanmıştın demez. Geçen yıl kan kusturarak kazandığım maçlarda bana, futbolcularıma, Duygun Başkana küfür etmekten çenesi felç olanlar, kupaları, yıldızları görünce niye kötü oynadın diye gırtlağıma mı yapıştı.
Benden Avrupa Şampiyonluğu bekleyin, ama iyi futbol beklemeyin. Bilmem, bilsem de oynatmam. Bizim gittiğimiz futbol dışı rota, bizim iyi futbol oynamamıza izin vermez, boşuna sinirlenmeyin. Muslera keşke bir kaç maç daha böyle gol yese de ben 1 fazlasını Burak'a Umut'a attırabilsem. Hayırlısıyla bu beklentimiz de olacak, olacak. Şampiyonlar Ligi maçlarına kadar Sabri'yi taraftarın gazabından koruyabilirsek, ilk maçlarda Muslera follaş olur, brekisefal kafataslı Eray'ı kaleye geçirme şansım doğar.
Melo başıma bela oldu. Aydın'ı kovdunuz, Yekta'yı yolda gören dövecek noktaya gelince mecbur toprak sahaya attık. Karavanayı kestik artık evden azık getiriyor. Sercan'a güvenmiştik ne güzel. Ustam ona cebi çok büyük bir pantolon diktirmişti. Dolarları dolduruyordu, Burak'ı kızdırmayacak, tehdit etmeyecek taraftarın midesini bulandırmayacak, benim arkamdaki kombineden Galatasaray maçlarını izleyecekti. Ben yoktum, maçı da seyretmemiştim bana ne? Balıkesir maçında Galatasaray'a attığı golden sonra yaptığı şebeklik Büyük Galatasaray Taraftarı tarafından cezalandırıldı. Yanlış yaptınız, Galatasaray'a gol atan herkesin yaptığını yapmıştı çocuk oysa. Efendi olsaydınız benim gibi eşek olmasaydınız.( burada virgülü nereye koyacağınızı biliyorsunuz).
Sabri kötü futbolcu olduğu için icraatı boyunca 15 sağ bek alınmış, 14 ü kovulmuş. Tarık her ne kadar Türk olsa da, şerefsiz Almanya'da doğduğu için Alman gibi. Uyuz oluyorum Türk olmayanlara. Elbette ki evladımız Sabri'yi tercih ediyorum ben de bir Türksever olarak.Sağ bekte bir ekmek var, o ekmeği de kendi evladımız dururken, yabancıya kaptıracak değilim. Dünkü maçı sıfır olumlu hareketle tamamlamayı başarabilen, ama 3 lüyü güzel çektiren Sabri bizim kırmızı çizgimizdir o oynayacak. Maçı 0-2 den 2-2 ye nasıl getirdim. Bir kaza golü yeseydik de yenilsemiydik? Son saniyede kazanılan kornerde neden topun başında Sabri varmış? Ne anlarsınız? Selçuk'a attırsaydım da kontra yeseydik, o riski alırmıyım? Şimdi Arena'ya gelecek taraftar düşünsün. Biz boşuna Passolig'çi olmadık, küfür edenleri toplatacağız. Tüm stad mı küfür edecek, eyvah yarın ola hayır ola. Ustaya danışırım onu geçelim.
Burak yerine Olcan'ı oynatarak, bilinen kötü, vizyonsuz Hoca imajımı kafadan yıkmak istedim, Galip takımı değiştirdim. Ama aslında bir şey denedim. Burak'a küfür edenleri cezalandırdım. Yerine oynattığım Olcan'ı görün de aklınız başınıza gelsin, Burak'ı bırakmayın. Neymiş, faul yapıyormuş, ofsayttı bilmiyormuş. Nankörsünüz, Morinho olsa aklına gelmez benim geldi. İlk yarıda Olcan'ın attığı golün ofsayt olmadığını söylediler devrede. Yardımcı Hocaya da söylemişler.Bize bir ofsayt borcu olduğunu hesaplayıp, Burak'ı oyuna soktum. Burak'ın attığı ofsayt golü vermeyerek ödeşti. Ama siz, futbolu bilen taraftar, gol ofsayt diye sevinmediniz bile.
Sneijder çıkmak isteyince içimin yağları eriyor. Anlatamam Sneijder ile Umut'u değiştirip topa tecavüz etmenin dayanılmaz zevkini. Mağlup durumdayız, takım zaten klasik kötü oyunlarından birini oynuyor. Sneijder'de bir delik bulamıyor. Geldi kenara bacağım ağrıyor dedi. İçimi tarifsiz bir sevinç kapladı.Devlet Bahçeli benim yerime hoca olsa bu kadar sevinmez.gavurun birini çıkarıp, Türk ve Müslüman alıyorsun oyuna. Şuur, huzur ne ararsan var. Yenilsen bile idare eder.
Bilal'i dikkatli Galatasaraylılardan saklayamadık. Mustafa Sarp bile 2 sezon idare etti, maskesini siz düşürene kadar. İt gibi koşturdum, tabelaya soktum. En çok koşanların başında daha ne istiyorsunuz. nedir bu Melo sevdanız. Çocuk benim gibi efendi, penaltı yaparken bile rakibi sakatlamadan yaptı. Melo gibi çift mi daldı? sarı kart almaz, sinirlenmez, sinirlendirmez, hakemle dalaşmaz, neymiş, küçük takım futbolcusuymuş. Dert ettiğiniz şeye bak, madem ki biz küçük takım değiliz, o zaman dengeyi sağlamak da bizim işimiz, küçük futbol oynatırız geçer gider, elimize mi yapışacak?.
Geçen sezon Muslera yılın futbolcusu seçilerek bizi gururlandırdı. Bu sezonda kendisinden yılın futbolcusu seçilmesini rica ettim. O olmazsa Shedju olur gibime geliyor. Benim gözümden kaçtı ama siz onu muhtemelen çok beğendiniz. Takımın en iyi oyuncusuydu. Burak olacak değil ya en iyi futbolcumuz. Siz de çok şey istiyorsunuz benden. Takım iyi futbol oynayarak Şampiyon olursa en iyi futbolu Burak oynamış, Sneijder oynamış demektir.Gelenek bozulmaz, biz statükocuyuz, bu sene de yılın en iyi futbolcusu savunmamızdan çıkacak bizi tekrar onurlandıracak.
Beni bağlamıyor, ben küçük beyinli Hocayım.Her ne kadar en büyük takımın başındaysam da bu konjonktüreldir. deseleksiyondur, yaptığımız iş futbol ise de futbolla açıklanamaz bir negatif bilimdir. Galatasaray bir takımı yenmiş, kupa kazanmış, Şampiyon olmuşsa Hocanın başarısı yoktur. Hoca işini yapmıştır., Eğer yenememiş, kupa kazanamamış, Şampiyon olamamışsa da Hoca'nın hatasıdır diyerek, ucuz delikanlılık yapacak değilim. Ben yaptım, ben yendim, ben kazandım.
Traşı bırak da maç kaç kaç bitti? diye mi sordunuz.
2-2
5. yıldızın kutlu yoluna Kızılırmak Boylarından start verdik.Adımız Galatasaray, soyadımız Aslan. Bizim sizin gibi taraftarımız olduğu sürece, sizi bu büyük yoldan benim gibi niceleri döndürememiş, ben mi döndüreceğim. Bizimkisi, zamanında bulaştığımız bir pislik, bir tercih. İstesek de sürüden ayrılamayız. Türk Futbol Lağımının sebebi, pislik taşıyıcısıyız. Bereket RÖGAR çok kuvvetli, seçilmiş de her ne kadar kokuya bir şey yapamasa da pisliğin görünmesini şimdilik engelliyor.
2 puan kaybettiniz, üzüldünüz, ne var ki 3. golü atsak bile aynı şeyleri hissedecektiniz, bari hayra yorun en azından Ramiz Köfte'yle dertleştiniz
9 Ağu 2015
Topa, Toplu Tecavüz; Galatasaray 1-0 Bursaspor
Galatasaray formasına ne sevdam biter, ne de bu forma içindeki çöplerle, çöpleri transfer eden kravatlı,prostatlı fosillerle, ne de bu çöpleri oynatan hocalarla kavgam. İflah olmaz bir çocukluk hastalığına yakalanmışız, mezara kadar devam.
Türkiye'de oynanan futbol o kadar kötü ki, geçen sezonun başında Mancini- Hamza değişikliği yapılacak diye taraftara anket yapsalar, %1 oy alamayacak vasıfsız işçi, sezonu 2 kupayla, 4 yıldızla kapatabiliyor. Yetmiyor aslında otomatik, sanal kazandığı kupayla, angarya bir maçtan sonra reel olarak resim çektiriyor.
Aklıma başka örnek gelmiyor, bir insanda nasıl bu kadar şans olabilir, Amiri Motor Sanat Terk Futbol Ceo'suyla beraber aynı Evliya tarafından doğarken götleri yalanmış hacıyatmaz bu ikili. İnsan olmayıp ıstakoz olsalar. Titanik'in mutfağındaki akvaryumda, yılbaşı balosu için hazırlanan menüde, şarap mezesi olarak canlı canlı haşlanmayı bekleseler, gemi batar yine kurtulurlar.
Ben futboldan anlamam, ömrümün %79 u Galatasaray Tribünlerinde geçti(45/57). 1000 den fazla maçı canlı izledim. Bir algoritma edindim, maçı izlerken ister istemez oyun, futbolcu, hoca beni matematiğe yönlendiriyor. Tabeladan bağımsız, kendi kendime bile maç izlesem söyleniyorum. Bazen de yazabildiğim kadar yazıyorum. Maçı Rumen kanalı Dolce tv'den izledim, sessiz. İlk defa denemiş oldum, öneririm, Zift spor medyasının Galatasaray düşmanı anlatıcısından, yorumcusundan bağımsız izole edilmiş bir maçtı.
Maç dediğime bakmayın, tarih yazıcıları, müzeler, müzelerdeki kupaların her gün tozunu alan teyzeler, kupaları periyodik olarak parlatan gümüşçü dedeler bu kupa buraya nasıl geldi diye sormazlar. Bizim gibi, işin sonunda ne var diye bakmadan biteviye güzel futbola dilenenleri kimse önemsemez. Kendimiz yazar, kendimiz okuruz. Bizim amacımız pınara giderken çocuğu dövmek. Dövmediğimiz çocuk, dönerken testiyi kırmış sa da vakur durup, yeni testi almak.
Görüşüm kupayla, galibiyetle değişmedi. Bu futbolcularla, bu oyunla bu ıstakoz şansıyla Şampiyonlar Ligi kupasını bile Florya'ya indirse, benim gözümde RÖGAR( Türk futbol lağımının görünmemesi için özenle seçilmiş kapak) ın palto taşıyıcısı, Ramiz Köfte olarak anılacaktır. Devlet Bahçeli Galatasaray Hocası olsa, en fazla o da o kadar Türk kafatası taşımayan futbolcuları oynatır. O da Brakisefal kafataslı futbolcular nemalansın, leşe konsun, Cuma namazlarında kendilerine dua etsin, Şebeke tezgahının sürdürülebilir olması için.
Sneijder-Umut, Podolski- Jem değişikliği, futbol topuna toplu tecavüzdür. Geçen sezonun son maçlarında bulduğu 1-0 ın üstüne yatma taktiği devam etmektedir. Büyük Galatasaray Taraftarı Sosyal Medyası, Aydın'dan sonra Yekta'nın da işini bitirmese, 90+ 3 de Yekta'nın oyuna gireceğinden eminim. Futbolu idam ederken kullanıyor vizyonsuz adam çöpleri. Olcan'ı ( bu kez Emre Çolak) sokup, topu ters kelepçe yere yatırıyor, Umut Bulut ofsaytta yakalayıp, kaval kemiğiyle vurduğu topa ''Biz sana ne yaptık lan'' diye bağırıp korkutuyor, Yekta'da hiç dokunamadan infazı gerçekleştirip puansa 3 puanı, kupaysa kupayı alıp orgazm oluyor. Biz de, köyde yaşamışlar bilir, tam işi bitirmek üzereyken odunla dövülüp mecbur vazgeçen eşşekler gibi tatminsiz, nankör taraftar olarak her reaksiyonda iyot olup açığa çıkıyoruz.
Siz memnunsanız sorun yok çocuklar. Ben sizi uyarıyorum. Podolski'ye, Sneijder'e, Muslera güvenip iyi oyun oynarız, yine şampiyon oluruz, Şampiyonlar Liginde destan yazarız diye umutlanıyorsanız, korku filmine hazırlıklı olun. maçları 3 boyutlu gözlüklerle izleyin. Duvar dibinden kapıdan uzak durun, Gaziantep maçında kapıya attığım kafa yüzünden, hem kafamda, hem kapıda ufak da olsa göçük var. Göğsünüze yastık koyun, bol bol yumruk atacaksınız. Küllük, kalem, telefon gibi nesneler yanınızda olmasın,Tv'ye fırlatırsınız. Yok zamanda yenisini de alamazsınız. Alt çeneye dikkat, küfür ederken fazla açmayın. Gülmeyin ben son maçlarda iki defa çene felçi geçirdim.Elle zor düzelttim. Maç seyretmeyeceğim diye binlerce yeminim var. Allah'tan, Allah'la aram iyi değil de, beni sistem dışı kabul edip tutmadığım yeminlere günah point yazmıyorlar.
Bilal Kısa'dan Galatasaray futbolcusu olmaz, olamaz. Aslında çocuk çoğu futbolcudan teknik, iş futbol olsa ilk 11 de yer bulması lazım, şimdilik bulduğuna bakmayın. Yarın büyük maçlarda, takım maça forse edemeyip, ezildiğinde çıkacak foyası. Rahat, basan eden yok, ilk toplarla o oynuyor, dikine isabetli pas atıyor. Ee daha ne deme hemen, öz güvenle beraber bu pasları sıklıkla atıp, bir kaç gol attırırsa yandı. Selçuk'un saltanatı tehlikeye girer, iyi oynamasına izin vermezler. Selçuk'tan daha iyi bir pasörü ilk 11 oynatamazsın, odunla döverler. Daha kötü bir Bilal'i de taraftar itin kıçına sokar. Zaten itin 12 parmak bağırsağındaydı hiç oynamadığı halde, Alim Allah biri plastik eldiveni takar, parmakla içeri fitil gibi sokar. İstikbali yok.
Melo'yu feda ettiler. Ünal Aysal'a gitme diyemediğimiz içindir Melo'ya da gitme diyemeyişimiz. Melo'dan çok daha iyi futbolcular gelir gider, kuşkum yok. Ama bir maç gelir çatar, ben hangi maç olduğunu, hangi an olduğunu hatırlatırım, o anda sana futbolcu gerekmez. Omuzuna yaslanıp, güvenle, huzur içinde ağlayabileceğin birini ararsın. Benim şu ana kadar öyle biri olmadı hayatımda, büyük eksiklik, olanlar gözünü yumup düşünsün, bir an olmadığını aklına getirsin. Bir ölüm kalım maçına denk gelir, bütün futbolcular, taraftarlar umudunu kesmek üzeredir Manchester Maçı gibi. Birinin tribünlere anırmasını, kükremesini, havlamasını beklersin (çok bekleriz) ''ben yenilmem'' diye nara atar, döner o top gol olur tarih yazarsın. Yazamadığında da keşkelerle geçmişe ağlama diye yazıyorum.
Sabri'nin ortalarını, şutlarını geçtik, bıktık konuşmaktan. Dedik, biz futboldan anlamıyoruz, oynatılmasının futbolla açıklanabilir tarafı yok. Biri kronometre tutsun, Sabri'nin kullandığı taçlar yüzünden maçlar en az 5 dakika oynanmıyor. Sabri taçı elinden çıkarmadan gözünüzü yumun 5 e kadar sayıp açın, kalemize kontra yememişsek adam değilim. Acaba top kazanma istatistiğine mi oynuyor diye düşünmüyor değilim. Topu kolay yoldan rakibe verip, sonra tekrar kapmak için mücadeleyi sayanlar var da o yüzden.
Bu bir maç yazısı değildi elbette. Yazmadığımdan değil, ben maç seyretmedim, topa işkence, topa tecavüz filmi seyrettim, midem bulandı, biraz daha kinlendim. İçinizi karartmadım biliyorum. Çünkü bizim tuttuğumuz takımın eşi benzeri Dünya'da yok. Büyük Galatasaray Taraftarının da öyle. Transfer bekleyen, yenilik isteyen, takımı yetersiz bulan hepimiz için, her sezon başında söylediğim şeyleri tekrar ediyorum.
Sonsuza kadar her an, Galatasaray'ın en büyük transferi, en büyük kozu Büyük Galatasaray Taraftarıdır. Gerektiği, durumdan vazife çıkardığı zaman sahaya iner, gereğini yapar. Ne hocalara, ne yöneticilere, ne futbolculara güvenirim size güvendiğim kadar. Yeter ki biz teslim olmayalım, Galatasaray taraftarı teslim olmadan, mübarek formayı teslim etmez.
Kupaların tozunu alan Ayşe Teyze, kupaları cilalayan Arto Dayı, kusura bakmayın, Galatasaray'da çalışmanın bedeli de fazla mesai. Vinner takımın emekçilerisiniz. Angara'nın yolları büklüm büklüm bağlarından, bir kupa daha geldi, güzel bir yere koyun, parlayadursunlar.
7 Ağu 2015
Futbola Lanet Ettirenler; Yekta(dan) Kurtuluş
Önce Mustafa Sarp'ta bir özür borcum var, onu ödeyeceğim. İsmini Galatasaray'a transfer olduğu gün öğrenmiş, futbolunu hiç görmeden başlamıştım saldırmaya. İşimiz çok zordu, Reykart banko oynatıyor, sahada hiç görünmemesine rağmen bir şekilde balık golleri buluyor, zift spor medyasının gazıyla da hemen hemen Arda Turan'la aynı muameleyi görüyordu. Neyse ki Büyük Galatasaray Taraftarının futbol bilgisine de benim imanım tamdı. 2 seneme mal oldu, tezlerimi ispatlamam, sonunda oy birliğiyle karar verip kovduk.
Bir tespit araya sıkıştıralım.
Tanımadığımız, hem fikir olmadığımız bir futbolcu, sakatlık hariç, bir sezonda resmi maçların en az yarısını oynamamışsa, onu alan, aldıran hırsızdır.
Hangi hırsızın sayesinde, kimin basiret bağlanması sonucu kendisini Galatasaray'da buldu ise çaldığı paralar çoluğundan çocuğundan çıksın, kendi payım zehir zıkkım olsun. Mübarek Galatasaray forması içinde gördüğüm ilk maçtan beri baş çelişkimdir. Mıymıntı, kasıntı, ruhsuz kansız, ölü bir yaratık.
Gidiş yolu, pek iyi. İnsan satıcısı kimse yaptığı işi mükemmel yapmış. Bir proje çizmiş önce. Fenerbahçe Stadında'ki ağların ardında Galatasaray formasıyla taraftar olmuş. Yalan, taraftar olsa biz mutlaka tanırdık. Hele Kadıköy deplasmanına giden Dünyanın en azılı 2000 Galatasaraylı içinde olacaksın, üstelik Süper Lig futbolcususun ve seni hiç kimse tanımayacak. O gün maça gitme sebebi, sahtekarlık, bir plan yazılmış, çizilmiş uygulanmış.
Sarı Kırmızı zıbınlı bir resmi de çıktı mı bilmem, ama erkek bebeği olan babalara bir önerim var. Hem Fener, hem Galatasaray zıbınlarıyla resmini çek bebeğinin, hatta sırayla Sarı Kırmızı, sarı lacivert bezlere sıçırt.(Ben yapmıştım, 2 sene boyunca sarı-lacivert beze sıçmıştı bizim oğlan. Resmini çekmeyi unutmuşum) 20 sene sonra sikindirik bir takımda futbol oynarsa al sana kapı gibi CV. Git Kadıköy'deki hırsızlara, benim oğlum Sarı Kırmızı beze sıçmıştı de, göster resmini, az para mi verdiler yıkılma hemen. Al soluğu Florya'daki hırsız kravatlı eşkiya bürolarınd. Sarı-Lacivert beze sıçarken ki resmini göster, bir de o zaman ki devlet, yöneten oligarşik çete kim ise taraf olduğunu beyan et. Al sana oğlun Galatasaray'lı Yekta Kurtuluş.
Taraftar sever, taraftar futbolcuyu. Sabri'nin aldırdığı 15 sağ bekin sebebinin Sabri'nin kötü futbolcu olduğu gerçeğine kafayı yormak yerine çektirdiği 3 lüler hatırına,coşar sempatik bulur,kredi verir.Sabri dağlara taşlara orta yapar güler de, aynı ortayı Telles yapsa homurdanır. Yekta'da kurtuluşu, taraftar şirin görünmekte aramış yıllarca. Tahmin ediyorum aldığının yarısını da Galatasaraylı Medya Maymunlarına yedirmiştir. Bugün anket yapılsa % 60 Melo'dan daha iyi oyuncu çıkartırlar. Bir deseleksiyon, bir yutturmacadır gider.
5 senede 50 maça çıkmış. Oyunu öldürmek için sehpayı tekmelediği, topa ayağını bile değmediği maçları da katmış,Vikipedya. Ne zaman Hocalar oyunu idam edecekler, sırayla soktular cellatları. Olcan adın girer, futbolu idam sehpasına çıkartır, Umut Bulut boynuna ilmiği geçirir, maç bitti bitecek Yekta oyuna girer, sehpayı tekmeler, maç başı parasını indirir.
Bu tip futbolcular, takımın çetesine yağdanlıkçı olur. tatile birlikte giderler, aleme, bara beraber takılırlar, bilmiyorum ama eminim, 18 e soktukları her maçta oda arkadaşı Yeni Çeri ağalarından biridir. Melo ile, Sneijderle yatacak değil ya, koskoca Galatasaray'ın koskoca Yekta'sı. Futbolcu değil, adam bile değilmiş. Milyonlarca Galatasaraylı nefret ediyor, hala ben takımda kalmaktan mutluyum diyor. PTT liginde sıradan bir takımda bile çöp olduğunu en iyi kendisi biliyor, bu yüzden ne kadar dolandırsam bu kerizleri o kadar kardayım felsefesiyle, yıllardır bizi soyuyor.
Mustafa Sarp'ın özrünün sırası geldi, Kim bilir kaç maç iyi oynamıştır, Sarp. Biz takıntılı olduğumuzdan nankörlük ettik, ama elimizi vicdanımıza koyalım, Mustafa Sarp, Yekta'nın yanında ordinaryüs profesördür. Daha çok hizmeti geçmiştir, istenmediğinde de alıp başını gitmiştir. Bakın göreceksiniz Yekta efendi, yarın bir takıma gitsin, hangi hırsız, dolandırıcı alır o ayrı konu, senede bir maç oynar, hele bir de kazayla gol atarsa, Sercan'dan bin beter maymunluk yapar.
Her zaman iftiharla söylerim, bizim taraftarımızın Dünya'da eşi benzeri yok. Başkaları olsa 2 kupa kazanmış, 4 yıldız takmış takımın Hocalarını, Başkanlarını, çöp futbolcularını bile bağrına basar. Biz farklıyız, futboldan en az Hocal
ar kadar anlarız. Büyük Galatasaray taraftarı Sosyal Medyası olmasa, Aydın Yılmaz'la bu Şebeke yeniden sözleşme imzalardı, biz olmasak Melo'nun yerinde Yekta 2 senedir kan kusturuyor olurdu, biz saldırmasak Yekta'yı kovmazlardı. Sabri arada kaynadı gitti, Dedik Sabri'nin kredisi var, Yekta kim?
Yekta'nın kovulmasına katkıda bulunan herkese bin teşekkür ediyorum, şimdi sıra öteki çöplerde. Futbola lanet ettiren, Olcan Adın, Umut Bulut, ve Sepet Eray'da. Galatasarayı, Aydın Yılmaz'dan, Yekta Kurtluş'tan kurtarmayı başaran taraftarımızın tribünden gelen gücü, takımı leş, çöp futbolculardan er ya da geç temizleyecektir.
45 yıldır tribünlerdeyim, tribünlerin istemediği futbolcunun oynadığına şahit olmadım.
Yekta Kurtuluş, kısmet bu günlermiş, defol git, Florya'dan bir daha geçme, sen bizi tanımadın, biz seni, lanet olsun sana futbolcu lisansı veren kuruma.
Bir tespit araya sıkıştıralım.
Tanımadığımız, hem fikir olmadığımız bir futbolcu, sakatlık hariç, bir sezonda resmi maçların en az yarısını oynamamışsa, onu alan, aldıran hırsızdır.
Hangi hırsızın sayesinde, kimin basiret bağlanması sonucu kendisini Galatasaray'da buldu ise çaldığı paralar çoluğundan çocuğundan çıksın, kendi payım zehir zıkkım olsun. Mübarek Galatasaray forması içinde gördüğüm ilk maçtan beri baş çelişkimdir. Mıymıntı, kasıntı, ruhsuz kansız, ölü bir yaratık.
Gidiş yolu, pek iyi. İnsan satıcısı kimse yaptığı işi mükemmel yapmış. Bir proje çizmiş önce. Fenerbahçe Stadında'ki ağların ardında Galatasaray formasıyla taraftar olmuş. Yalan, taraftar olsa biz mutlaka tanırdık. Hele Kadıköy deplasmanına giden Dünyanın en azılı 2000 Galatasaraylı içinde olacaksın, üstelik Süper Lig futbolcususun ve seni hiç kimse tanımayacak. O gün maça gitme sebebi, sahtekarlık, bir plan yazılmış, çizilmiş uygulanmış.
Sarı Kırmızı zıbınlı bir resmi de çıktı mı bilmem, ama erkek bebeği olan babalara bir önerim var. Hem Fener, hem Galatasaray zıbınlarıyla resmini çek bebeğinin, hatta sırayla Sarı Kırmızı, sarı lacivert bezlere sıçırt.(Ben yapmıştım, 2 sene boyunca sarı-lacivert beze sıçmıştı bizim oğlan. Resmini çekmeyi unutmuşum) 20 sene sonra sikindirik bir takımda futbol oynarsa al sana kapı gibi CV. Git Kadıköy'deki hırsızlara, benim oğlum Sarı Kırmızı beze sıçmıştı de, göster resmini, az para mi verdiler yıkılma hemen. Al soluğu Florya'daki hırsız kravatlı eşkiya bürolarınd. Sarı-Lacivert beze sıçarken ki resmini göster, bir de o zaman ki devlet, yöneten oligarşik çete kim ise taraf olduğunu beyan et. Al sana oğlun Galatasaray'lı Yekta Kurtuluş.
Taraftar sever, taraftar futbolcuyu. Sabri'nin aldırdığı 15 sağ bekin sebebinin Sabri'nin kötü futbolcu olduğu gerçeğine kafayı yormak yerine çektirdiği 3 lüler hatırına,coşar sempatik bulur,kredi verir.Sabri dağlara taşlara orta yapar güler de, aynı ortayı Telles yapsa homurdanır. Yekta'da kurtuluşu, taraftar şirin görünmekte aramış yıllarca. Tahmin ediyorum aldığının yarısını da Galatasaraylı Medya Maymunlarına yedirmiştir. Bugün anket yapılsa % 60 Melo'dan daha iyi oyuncu çıkartırlar. Bir deseleksiyon, bir yutturmacadır gider.
5 senede 50 maça çıkmış. Oyunu öldürmek için sehpayı tekmelediği, topa ayağını bile değmediği maçları da katmış,Vikipedya. Ne zaman Hocalar oyunu idam edecekler, sırayla soktular cellatları. Olcan adın girer, futbolu idam sehpasına çıkartır, Umut Bulut boynuna ilmiği geçirir, maç bitti bitecek Yekta oyuna girer, sehpayı tekmeler, maç başı parasını indirir.
Bu tip futbolcular, takımın çetesine yağdanlıkçı olur. tatile birlikte giderler, aleme, bara beraber takılırlar, bilmiyorum ama eminim, 18 e soktukları her maçta oda arkadaşı Yeni Çeri ağalarından biridir. Melo ile, Sneijderle yatacak değil ya, koskoca Galatasaray'ın koskoca Yekta'sı. Futbolcu değil, adam bile değilmiş. Milyonlarca Galatasaraylı nefret ediyor, hala ben takımda kalmaktan mutluyum diyor. PTT liginde sıradan bir takımda bile çöp olduğunu en iyi kendisi biliyor, bu yüzden ne kadar dolandırsam bu kerizleri o kadar kardayım felsefesiyle, yıllardır bizi soyuyor.
Mustafa Sarp'ın özrünün sırası geldi, Kim bilir kaç maç iyi oynamıştır, Sarp. Biz takıntılı olduğumuzdan nankörlük ettik, ama elimizi vicdanımıza koyalım, Mustafa Sarp, Yekta'nın yanında ordinaryüs profesördür. Daha çok hizmeti geçmiştir, istenmediğinde de alıp başını gitmiştir. Bakın göreceksiniz Yekta efendi, yarın bir takıma gitsin, hangi hırsız, dolandırıcı alır o ayrı konu, senede bir maç oynar, hele bir de kazayla gol atarsa, Sercan'dan bin beter maymunluk yapar.
Her zaman iftiharla söylerim, bizim taraftarımızın Dünya'da eşi benzeri yok. Başkaları olsa 2 kupa kazanmış, 4 yıldız takmış takımın Hocalarını, Başkanlarını, çöp futbolcularını bile bağrına basar. Biz farklıyız, futboldan en az Hocal
ar kadar anlarız. Büyük Galatasaray taraftarı Sosyal Medyası olmasa, Aydın Yılmaz'la bu Şebeke yeniden sözleşme imzalardı, biz olmasak Melo'nun yerinde Yekta 2 senedir kan kusturuyor olurdu, biz saldırmasak Yekta'yı kovmazlardı. Sabri arada kaynadı gitti, Dedik Sabri'nin kredisi var, Yekta kim?
Yekta'nın kovulmasına katkıda bulunan herkese bin teşekkür ediyorum, şimdi sıra öteki çöplerde. Futbola lanet ettiren, Olcan Adın, Umut Bulut, ve Sepet Eray'da. Galatasarayı, Aydın Yılmaz'dan, Yekta Kurtluş'tan kurtarmayı başaran taraftarımızın tribünden gelen gücü, takımı leş, çöp futbolculardan er ya da geç temizleyecektir.
45 yıldır tribünlerdeyim, tribünlerin istemediği futbolcunun oynadığına şahit olmadım.
Yekta Kurtuluş, kısmet bu günlermiş, defol git, Florya'dan bir daha geçme, sen bizi tanımadın, biz seni, lanet olsun sana futbolcu lisansı veren kuruma.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)