26 Nis 2015
Çaylak Hamza; Galatasaray 1-0 Gaziantepspor
Kadıköy, çok rahat geçmesi planlanmış bir maçı daha kazanmak üzereyken imalat hatası bir futbolcu çıktı. Emre Güral, başka türlü gol yemez kaleciye insanlık dışı bir füze fırlattı. Daha doğrusu fırlatmış, totem yapıp maçı izlemedik, sonucu gece 10 da öğrendik ki, yenersek tekrar lider oluyoruz.
Futbolumuz lağım çukurunda, bunun en somut göstergesi elbette tribünler, Şampiyonluk, liderlik maçlarına bile kimse gelmiyor. Ama esas futbolun mezar kazıcıları her iki takımın başındaki iki salak. Bundan 10 yıl önce, Arap İsmail Fener'e, Ramiz Köfte Galatasaray'a Hoca olacak diyeni ellerinden ayaklarından zincirleyerek, tımarhaneye yatırırlardı.Ne yazık ki şimdi her maç bunlar bizi Mazhar Osman'a gönderiyorlar.
Fenerde Arap olmasa biz, bizde Ramiz Köfte olmasa çoktan Fener havlu atmıştı. 6 hafta kaldı 3 kere daha lider değişirse kimse şaşırmasın.
Epeydir ilk 11 zift medyasına servis edilmiyordu. Demek her şey eskiye rücu etmiş. Bu kez maçtan önce ne dediğini dinlemedim Hamza'nın. İlk 11 i öğrendiğimden 70. dakikaya kadar ettiğim küfrü, 57 senelik normal, 45 senelik tribün yaşantımın tamamında etmedim. Çenem ağrıyor, sabaha beni bir kontrol edin, muhtemelen yüz felci oldum.
Son 4 yılın Galatasaray kadro gurubundaki en kötü 4 futbolcu, Umut Bulut, Olcan Adın, Sabri Sarığolu ve Yekta Kurtuluş'tur. Bunlardan 3 ü ilk 11 Yekta yedekteydi. Böyle bir maç kadrosu seçen, ilk 11 i sahaya süren Hoca, hoca değil KALLEŞ'tir. Aptallık, ihanet başka bir şey, onlarda kendine bir menfaat sağlarsın nihayetinde. Ama kalleşlik çok ayrı, sana bir faydası yok, ama milyonlarca Galatasaraylıya zarar veriyorsun. Benim mahkememde bu suçun cezası futbol idamıdır. Galatasaray'ın başında bir yönetici, Başkan olsa Ramiz Köfte'yi Florya'ya sokmaz. Ramiz Köfte'nin, Yasini oynatmaması kalleşliktir.
Aziz Yıldırım'a rica etsen, desen ki Galatasaray'ı sahaya sen çıkar, en fazla Melo yerine Yekta'yı oynatır öyle çıkardı.
Burak Yılmaz muhteşem döndü. Ofsayt, hücum faul, hakemi kandırma, yarım metreden boş kaleye kaçırma.Ne ararsan var, bir balık gole ihtiyacı vardı, onu da atsaydı, ''Qraaaaall yeaaaaa'' Şeytan diyor biraz daha yalvar, gelsin Arab'ın, Rus'un biri takımı satın alsın, şu çöpleri kovsun da kurtulalım. Ben Olcan ve Umut için artık bir şey yazmayı gereksiz buluyorum, yeteri kadar yazdım, bundan sonra da onlara küfür etmeyeceğim. Onları Galatasaray'a alanlara, oynatanlara bin defa daha lanet ediyorum.
Bu sene seyrettiğim takımlardan uzak ara en kötüsü ve en adisi Gaziantepspor'muş. Okan Buruk'a da helal olsun. Maçta en az 30 dakika uzatma vardı. Her futbolcu yerde 5 er dakika yattı. Sıçan gibi oynayarak 2 puan kaybettirseydi Galatasaray'a da Lig Tv'de hocalıktan kovulduğunda bir maymunluk kapsaydı, yazık oldu onun adına.
Muslera sezonun en büyük maçını çıkardı. Beni yanılttı, çerçeveye top gelmediği için uzun zamandır gol santrası yapmadık.
Ben maç değil de Sabri'yi sayıyorum. Kaldı en fazla 6 lig maçı. Ömrümden ömür gitti sağ bekte o karısına Porşeleri alırken.
Sinirden elim ayağım titriyor, yazı yazamıyorum. Takımın en formda futbolcusu Yasin'i 70 dakika oynatmama sebebini Büyük Galatasaray Taraftarına açıklamak zorundalar. Umut Bulut çıkarken 2-0 yeneriz , Sabri'yi çıkarmayı unuttu inşallah atılır da 10 kişi kalırsak 3 olur demiştim. Burak'ın kaçırdıklarına sayın. 70 dakika sezonun en kötü futbolunu oynayan takım, daha sonra sayısız gol pozisyonuna girdi.
Oynanan oyun 6 maç için hiç umut vermedi, Hamit'in barut, Melo gelene kadarmış. Şimdi Melo cezalı, Chedju cezalı, bu sefer Sneijder dönüyor, 6 maç ölmeyen Galatasaraylı ömrüne en az 10 ar sene koyar.
Maçın adamı Yasin Öztekin.
Şampiyon olmanın garanti bir yolu var. Hamza Hamzaoğlu'nu kovmak, Umut,Yekta,Sabri;Olcan'ı kadro dışı bırakmak. Sinan Gümüş'ü son maçlarda en az yarım devre oynatmak. Golü ısrarla, Bruma, Yasin'le açıkta aramak. Burak'ın kulağını çekmek. İkinci yol, Yüce Gök'e, Sneijder'e emanet, ruh sağlığının garantisi yok, en azından benim.
Prandelliyi çok erken kovduk, Hamza'nın nefesi yetmedi. Son 10-12 maç kala gelseydi, şimdi çok rahat Şampiyonduk. Lider kaldıkça, Şampiyonluk ihtimali sürdükçe kendini Hoca sanıp macera arıyor. İşi çok kolaydı aslında. Belki hiç oynamamış futbolcular vardır, oynayanlardan daha iyi onayacak olan. 40 futbolcu var, antrenmanda 20 şer kişilik iki takımı maç yaptırsa, Sneijderi birer devre ayrı takımlarda oynatsa, Sneijder kime daha çok pas atmışsa onlardan bir 11 yapıp çıkarsa uzak ara yine Şampiyon olurdu. Eminim antrenman maçlarında bile Sneijder, Umut'la Sabri'yle Olcan'la pas trafiğine girmiyordur.
Mucize bir 3 puan alındı, ben saymıyorum. İddiamı tekrarlıyorum. Ligin son maçının sın dakikalarında da Olcan, Sabri, Umut var, Sinan Gümüş yoksa bilin ki 3. olmuşuz. Hepimize büyük geçmiş olsun.
19 Nis 2015
Emre Çolak'a Yazık Oldu; Trabzonspor 2-1 Galatasaray
Benim için maç, Ramiz Köfte'nin maç öncesi konuşmasıyla başlar, son düdükle biter. Zift Medyasını mecburen bu kadar izliyorum. Sonrasında ne seyreder, ne gazetesini okurum ne Galatasaraylı olanları dahil, Medya maymunlarını dinlerim.
''Yenilirsek Dünya'nın sonu değil'' dedi. Bu kafadaki bir Hoca'nın sevk ve idare edeceği büyük maçın nasıl olacağını kurgulamak çok kolay.Konuşmaları kes kopyala, her maç aynı. Güzel bir maç olacak, rakip güçlü, onlara da başarılar dilerim, bla, bla,bla. Teknik, taktik, motivasyon hak getire. Sanki bir takım, yenildiği zaman Dünya'nın sonu olan bir maçı daha önce oynamış da bu onlardan biri değilmiş.
Gidin Sabri'nin garajına bakın, ligimizi satın alan Katarlı Arabın çocuğunun garajından daha çok ve daha pahalı arabalar yoksa ben bilgisayarı yiyeceğim. Futbolda en kolay oynanan mevki sağ bek, takımın en kötüsü yıllarca idare edebilir. Çek bir 3 lü, at bir trip al bir Ferrari daha eşine. Galatasaray formasıyla oynayıp oynayacağın son 7 lig maçın daha var. Bu hırbolukla futbolu bıraktıktan sonra seni ne hoca yaparlar, ne Medyaya Galatasaray maymunu. Gidersin köyüne, uzay marka arabalarınla köy kahvelerinde Galatasaray maçları izlersin. Ne kadar büyük Galatasaraylı olduğunu da o zaman öğreneceğiz. Bakalım tribünlerde de olabilecekmisin? Fener maçını kaybettirdin, bu gece de maçı verdin, yazıklar olsun.
Muslera 2 gol yemeden doymuyor. Muslera yüzünden bir Galatasaraylı beni bıçaklarsa şikayetçi değilim. Son defa kusayım, ne olursa olsun. Sadece bana böyle görünüyor, tıpkı Fatih Terim'in hoca olmadığı göründüğü gibi. Çok Galatasaraylıyla RÖGAR( Türk Futbol Lağımının kapağı) yüzünden papaz oldum. Muslera için de oluruz. Kaleci değil, en azından Galatasaray kalecisi değil. Yan toplarda felç geçiriyor. Topu oyuna sokamıyor. Galipsek vakit geçiriyor. Cepheden gelenlere maymuni kurtarışlar yaparak göz boyuyor. Nankörlükse nankörlük 4. senesi 4 tane aldığı maç yok. Fener maçında yediği gol, bu gece yediği 2. gol beni canımdan bezdirdi. Follaş diye bilinen Hakan Arıkan, gitmiş maçı aldı, Kedi dediğimiz, taraftarın tamamının panter sandığı Muslera maçı verdi. Aslında bir algoritma var onun bile kodlarını çözemiyor bizimkiler.Zift Medyasına göre ligimizin en iyi kalecisi Muslera. İyi olsa böyle söylerler mi diye merak bile etmiyorlar. Sneijder büyük futbolcu diyeni duydunuz mu? Melo'ya iyi diyen çıktı mı? Canları sağ olsun. Bence Galatasaray'ın 1 numaralı transfer önceliği kalecidir. Belki de bir illizyon var. Yedek kaleciler öcü olduğundan, Muslera gözlerine büyük kaleci görünüyor da olabilir. En iyisi o mecbur 2 golü erken yemek için Yüce Gök'e duacı olmak. Çıkarmaya zaman kalsa yeter bana.
Belki 10 defa yazdım, bu 11. olsun. Ligin son maçının son dakikalarında, Olcan, Umut var, Sinan Gümüş, Emre Çolak yoksa bilin ki en iyi ihtimalle ligi 3. bitirmişizdir. Kenarda o kadar çapsız bir Hoca var ki, oyuncu değişliklikleri şans işi. Melo iptal olmasa Hamit'i Florya Kaşıbeyaz'da kebap yerken seyredecektik. Hamit sakatlanmasa, kadro gurubu içerisinde en büyük Türk futbolcu, Galatasarayın geleceği, Lucescu'nun elinde olsa Maradona olacak Emre Çolak çürüyüp gidecek. En dandik maçta oynatmayıp, ölüm kalım maçında bizi kurtar diye sahaya sürdüğü Çöp Pandev Koskoca Galatasarayı kurtaracak. Bir diğer büyük futbolcu Sinan Gümüş'ü en dandik kupa maçında bile oynatmayıp, çetelerin emrine girecek. Küsmesinler diye topu bomba sanan Umut Bulut'u zorluk derecesi en büyük iki maçta 2. santrfor olarak oynatıp 6 puan kaybedecek. Maç bitiminde de 7 maçımız daha var diye, rakiplerin puan kaybetmesine duacı olacak. 3. olursa da Dünyanın sonu değil. Milyonlarca Galatasaraylı için felaket olsa da.
Emre Çolak'ın oynadığı büyük futbol galibiyet almaya yetmedi. Berabere kalsaydık da aynı şeyi yazacaktım. Fark etmiyor. Fenerbahçe'nin yarım metre taçtan boş kaleye attığı bir işe yaramayan golüne nasıl sevindiklerini hatırlayan var mı? o gol 1 puandı aslında. Kadıköy'de 83. e kadar 0-0 ı getirmişsin 4 puan öndesin. yani 5 puan. o golü yedin kaybettiğin 4 puan oldu. Zaten ülkede futbol lağımda oynanıyor. 17 takım Galatasaray maçlarında kırmızıyı görmüş boğa gibi çıkıyor. Şampiyon olamasın diye her takım sanki son maçlarını oynuyorlarmış gibi konsantre. Olsun, kimse bize yatsın demiyoruz. Hatta bugün bizi yendi diye Trabzonspor'a sövenler, Çalınan Şampiyonluklarının davasından dönenler var. Neymiş küfür etmişler. Etmişlerse açarsın bir dosya kendine. Fenerbahçeyle girdikleri kan davasında saf değiştirmek bize yakışır mı? Neymiş, Trabzonsporlular AKP ye oy veriyormuş, bize ne biz seçim sandığımıyız. Yendiler, Muslera 2. i yemese kaçırdıkları 3. golü merak etmeyin atarlardı. Bize Trabzon yatmadı diye sitem eden, kızan varsa Galatasaraylıyım diye gezmesin. Galatasaraylılık; Sonuçlardan, kupalardan, puanlardan bağımsız bir harstır, hulustur, mürşittir. Galatasaraylılık bir imajdır, Metinler'den, Hagi'lere, sonsuzluğa akıp giden bizi asla terketmeyecek olan sevdadır.
Takımın panoramik görüntüsü şampiyonluğa inanmış, alacak, koparacak görüntü vermiyor. Tanımayan biri seyretse Şampiyonluğa en yakın takım olduğuna inanmaz. Maç içerisinde kimi futbolcular insanlık dışı pas trafiğiyle şov yaparken, kimi futbolcular topla kaval kemikleriyle oynuyor. Ramiz Köfte regule edemiyor. Takımın en kötü iki oyuncusu Umut Bulut-Sabri aynı hatta. Bu hatta oynayan rakip takım forveti maçın adamı olamamışsa futbolculuğundan şüphe duyarım. Takımlar arasında, futbolcular arasında fark yok gibi. Her takım kötü futbolculardan oluştuğu için bu sezon Hangi Hoca iyiyse kötü Hocayı yeniyor. Ramiz Köfte Beşiktaş maçını bile kaybedebilir, tabi o maça kadar Şampiyonluğu taşıyabilmiş ise. Büyük Galatasaray Taraftarı devreye girer maçın sevk ve idaresini alır. Seneye her takım 11 yabancıyla sahaya çıkabilir, Galatasaray'ın başında Türkçe bile konuşmasını bilmeyen Hamza'yı düşündükçe seneye de maça gidememeyi şimdiden planlayabilirim.
Şimdi Şenol Güneş Hocamın eline ayağına düştük. Bir umut, hakemleri, kuduz aşısıyla zor zaptedilen Fener taraftarını aşabilirse yeniden umutlanabiliriz. Hiç bir maçımızın garantisi yok. Aksi olur da hele bir hezimetle Şenol Güneş derdest ederlerse hepimize geçmiş olsun. 4. yıldızı verdiğimizin resmidir.
Bu sezon başında, Şampiyonluğu zaten hiç birimiz öngörmedik. Hile, şike en azgın bir biçimde sürüyor, maçlar yasa dışı. Ama Galatasaray bunca engellemeye, içeriden dışarıdan bunca şer şebekesine rağmen, Başkansız, Hocasız işi buralara kadar getirmiş. Belki de 19 undan daha kıymetli olacaktı sonıncusu. Direnişin, haklının, doğruluğun simgesi olacaktı bu Şampiyonluk. Kaybedilirse çok yazık olacak. Biz çok kaybedilen Şampiyonluk gördük, dayanırız, TEMİZ FUTBOL ilk defa görecek.
İzin verme Galatasaray, Yensen de büyüksün yenilsen de, ama YEN, Yenmelisin yeneceksin.
Fatih İşgal etmiş, Yavuz gırtlaklarına çökmüş, Kanuni haraca bağlamış, Trabzonlu minnetle anıyor. Ülke ülke değil tımarhane olmuş, biz futbol yazısı yazıyoruz.
9 Nis 2015
Fener'li Necip Uysal
Hiç uzatmadan bodosloma giriyorum. Bana git Beşiktaş'tan bir futbolcu al getir, ilk 11 e koy deseler. Necip Uysal'ı alır çıkar gelirim. Bugün için, oynadığı, oynayamadığı topu gördüğüm için değil, tanıdığım ilk maçlardan beri görüşüm buydu. Oyuna girerse ürker, çıkarılırsa rahatlardım. Çok büyük oyuncu mu? değil, zaten çok büyük oyuncu olsa her maç ilk 11 oynatırlar. Akıllı, futbolu bilen hocaların hamle oyuncusu, Büyük Hocaların göze batmadan, dikkat çekmeden, önlem alınmadan, darbe yaptıracağı bir futbolcu.
Üst üste 2 maçı aynı tempoda oynar. Şut çeker, kafa topuna çıkar, her rakibe karşı farklı biçimde kullanabilirsin. Bilmiyoruz ama belki de kaleye bile geçer. Yani Galatasaray'a tercih sebebimizin birinci maddesine göre şimdiki Galatasaray'da mutlaka kendisine yer bulabilecek yeteneği var.
Ne var ki bizim parametrelerimize göre Galatasaray futbolcusunun, sadece çok iyi futbolcu olması yetmez, hatta ters teper. Nitekim hakemi kandırıyor, yalandan yere yatıyor diye Burak'a, Eboue'ye saldırdık. Ben hakem olsam Necip bir ikili mücadelede yerde kalmışsa basarım Necip lehine penaltıyı, faulü. İkilemde kaldıysam sorarım, ne derse o yönde veririm hükmümü. Böyle futbolcu, hele şu endüstri bataklığında, 3 puan için, kupa için her türlü hilenin meşru sayıldığı ortamda saysak 10 kişi çıkar mı? Bu 10 kişinin içine banko girdiği için Necip Uysal'ı Galatasaray'a layık gördük.
Bu görüşlerim zaten vardı, olmayanı tarihe not düşmekti. Onu da Fenerbahçe- Beşiktaş maçından sonra yazmaya karar verdik. 15-20 sene sonra Necip Uysal Hoca olamazsa, hala kaldıysa Zift Medyasında kendisine bir sandalye bulamazsa, acaba ben nerede yanlış yaptım deyip geriye doğru iz sürmeye kalkarsa belki rastlar, tövbe eder diye yazıyorum.
Hasta Fenerbahçeli ikiz çocuktan biri, seremonide Necip'e düşmüş, Necip'in elini tutmak istememiş çocuk. Şimdi ben senin elini tuttuğumda Beşiktaş'lı mı oldum? Necip kahramanca cevap verir. Hayır, esas ben senin elini tuttum diye Fener'li oldum.
Duyduğumda gözümden yaş geldi, hala etkileniyorum. O çocuğu bulup hikayesini bana da anlatması için neler verirdim. Yetiştiklerimizi biz anlattık, Metin Kurt'u, Sabri'yi, Ziya Yılmaz'ı, Vedat Oktay'ı, Hagi'yi,,,,, Bizden öncekiler bize anlatırdı Can Bartu'yu, Metin Oktay'ı, Baba Hakkı'yı. Bizden sonrakiler kimi anlatacak, taraftar kazandıran futbolcular yerine kupa aldıran, maç kazandıran futbolcuların hikayesi anlatılır bundan sonra sanırdık. Maç kritikken top benden çıktı diyen Semih Kaya'nın yanına kimseyi ekleyemedik. Milli takım kampına silahla gelenler, her gittiği stadyumda yuhlananlar, küfür edilenler, kendine yapılan yanlışa yırtınıp, rakibe yapılanı görmezden gelenler, bir korner , bir taç alabilmek için 6 hakemi birden kandırmaya çalışanlar, oynadığı maçta, bir sonra oynayanacak maçın maç başı parasını düşünenler.
Bazen bir gol kurtarır, tarihe öyle geçersin, bazen bir gol atar oynadığın takımın sembolü olursun. bazen de hiç bir şey yapmazsın, gol, kupa, madalya gelir seni bulur. Kimseye anlatmazsın, yanında, olayı duyan arkadaşın bile umursamaz, kıskanır söylemez. Çıkar 6 yaşındaki bir çocuk hayatın boyunca şanla şerefle taşıyacağın bir madalyayı boynuna geçirir Necip Uysal. Alacağın Şampiyonluklardan bin defa daha kıymetlidir. Futbol bir takım oyunu, bir camia sporudur. Biri bir nişan almaya hak kazanmışsa bütün futbolcular kazanmış sayılır.
Beşiktaş bana göre Vedat Okyar'dan sonra belki de ilk defa Şampiyon olmuştur. Fakat bu başka bir Şampiyonluktur, tek bir madalya takılacaktır. O madalya da Necip Uysal'dadır. Keşke bir Galatasaray futbolcusunun başına böyle bir olay gelseydi de, keşke Galatasaray futbolcusu senin söylediklerini söyleseydi.
Taş yerinde ağırdır, her ne kadar seni Galatasaray sporcusu olarak görmek istesem de, kal kardeşim kaldığın yerde, Beşiktaş'ın efsanesi ol, Hakkı Yeten kadar bekleme 24 yaşında Beşiktaşlı çocukların, Baba Necip'i ol.
Umarım bu hareketin kariyerini etkilemez, Sürüden ayrı eylem koyduğun için Milli Takım kapıları suratına kapanmaz. Yarın futbolu bıraktığında gereğinden fazla adamdı diye sana ceza kesmezler.
Futbolun lağımdan çabuk kurtarılması için keşke her takımın, Necip Uysal gibi, zeki, çevik, ahlaklı futbolculardan oluşan bir rakibi olsa.
Yolun, bahtın açık olsun kardeşim.
Üst üste 2 maçı aynı tempoda oynar. Şut çeker, kafa topuna çıkar, her rakibe karşı farklı biçimde kullanabilirsin. Bilmiyoruz ama belki de kaleye bile geçer. Yani Galatasaray'a tercih sebebimizin birinci maddesine göre şimdiki Galatasaray'da mutlaka kendisine yer bulabilecek yeteneği var.
Ne var ki bizim parametrelerimize göre Galatasaray futbolcusunun, sadece çok iyi futbolcu olması yetmez, hatta ters teper. Nitekim hakemi kandırıyor, yalandan yere yatıyor diye Burak'a, Eboue'ye saldırdık. Ben hakem olsam Necip bir ikili mücadelede yerde kalmışsa basarım Necip lehine penaltıyı, faulü. İkilemde kaldıysam sorarım, ne derse o yönde veririm hükmümü. Böyle futbolcu, hele şu endüstri bataklığında, 3 puan için, kupa için her türlü hilenin meşru sayıldığı ortamda saysak 10 kişi çıkar mı? Bu 10 kişinin içine banko girdiği için Necip Uysal'ı Galatasaray'a layık gördük.
Bu görüşlerim zaten vardı, olmayanı tarihe not düşmekti. Onu da Fenerbahçe- Beşiktaş maçından sonra yazmaya karar verdik. 15-20 sene sonra Necip Uysal Hoca olamazsa, hala kaldıysa Zift Medyasında kendisine bir sandalye bulamazsa, acaba ben nerede yanlış yaptım deyip geriye doğru iz sürmeye kalkarsa belki rastlar, tövbe eder diye yazıyorum.
Hasta Fenerbahçeli ikiz çocuktan biri, seremonide Necip'e düşmüş, Necip'in elini tutmak istememiş çocuk. Şimdi ben senin elini tuttuğumda Beşiktaş'lı mı oldum? Necip kahramanca cevap verir. Hayır, esas ben senin elini tuttum diye Fener'li oldum.
Duyduğumda gözümden yaş geldi, hala etkileniyorum. O çocuğu bulup hikayesini bana da anlatması için neler verirdim. Yetiştiklerimizi biz anlattık, Metin Kurt'u, Sabri'yi, Ziya Yılmaz'ı, Vedat Oktay'ı, Hagi'yi,,,,, Bizden öncekiler bize anlatırdı Can Bartu'yu, Metin Oktay'ı, Baba Hakkı'yı. Bizden sonrakiler kimi anlatacak, taraftar kazandıran futbolcular yerine kupa aldıran, maç kazandıran futbolcuların hikayesi anlatılır bundan sonra sanırdık. Maç kritikken top benden çıktı diyen Semih Kaya'nın yanına kimseyi ekleyemedik. Milli takım kampına silahla gelenler, her gittiği stadyumda yuhlananlar, küfür edilenler, kendine yapılan yanlışa yırtınıp, rakibe yapılanı görmezden gelenler, bir korner , bir taç alabilmek için 6 hakemi birden kandırmaya çalışanlar, oynadığı maçta, bir sonra oynayanacak maçın maç başı parasını düşünenler.
Bazen bir gol kurtarır, tarihe öyle geçersin, bazen bir gol atar oynadığın takımın sembolü olursun. bazen de hiç bir şey yapmazsın, gol, kupa, madalya gelir seni bulur. Kimseye anlatmazsın, yanında, olayı duyan arkadaşın bile umursamaz, kıskanır söylemez. Çıkar 6 yaşındaki bir çocuk hayatın boyunca şanla şerefle taşıyacağın bir madalyayı boynuna geçirir Necip Uysal. Alacağın Şampiyonluklardan bin defa daha kıymetlidir. Futbol bir takım oyunu, bir camia sporudur. Biri bir nişan almaya hak kazanmışsa bütün futbolcular kazanmış sayılır.
Beşiktaş bana göre Vedat Okyar'dan sonra belki de ilk defa Şampiyon olmuştur. Fakat bu başka bir Şampiyonluktur, tek bir madalya takılacaktır. O madalya da Necip Uysal'dadır. Keşke bir Galatasaray futbolcusunun başına böyle bir olay gelseydi de, keşke Galatasaray futbolcusu senin söylediklerini söyleseydi.
Taş yerinde ağırdır, her ne kadar seni Galatasaray sporcusu olarak görmek istesem de, kal kardeşim kaldığın yerde, Beşiktaş'ın efsanesi ol, Hakkı Yeten kadar bekleme 24 yaşında Beşiktaşlı çocukların, Baba Necip'i ol.
Umarım bu hareketin kariyerini etkilemez, Sürüden ayrı eylem koyduğun için Milli Takım kapıları suratına kapanmaz. Yarın futbolu bıraktığında gereğinden fazla adamdı diye sana ceza kesmezler.
Futbolun lağımdan çabuk kurtarılması için keşke her takımın, Necip Uysal gibi, zeki, çevik, ahlaklı futbolculardan oluşan bir rakibi olsa.
Yolun, bahtın açık olsun kardeşim.
5 Nis 2015
Üüüççç, Üüüçççç; Galatasaray 4-2 Karabükspor
Büyük Galatasaray Taraftarının geleneğinde yoktur, kendisinden çok zayıf takıma karşı 2-0 öndeyken 3.yü ve daha fazlasını istemek. Sneijder geometrik bir atış yapmış, durumu 2-0 a getirmiş. Normali bundan sonrası futbol şovu olmalıydı. Ne var ki 2-0 dan maçı vermeyi test etmiş bir taraftar için 3-0 ın bile garantisi yoktu. Biraz bekledi, oyun rölantiye girdiği an gürledi, Üüüüüüüüç,Üüüüüüüüç. Takım, Taraftar gazıyla, kimin basiret bağlanması sonucu futbolcu lisansı almış, hangi Evliyanın dualarıyla kendini Galatasaray'da bulmuş bilinemeyecek olan mucizevi Galatasaray Santrforu'nun golüyle 3 ü bulmuş şov başlamıştı. Sneijder zevk yapıyor futbol seyrediyorduk ki, limon gecikmedi. Galatasaray'ın kiralık futbolcusunun asisti, Hakan Balta'nın golüyle korku filmi tekrar vizyona giriyordu.
Yılmaz Vural bu ülkede futbolu bilen 3 Hocadan biriydi benim için. Bugün itibarıyla verdiğim bu unvanı geri aldım. Gitmiş maça balık bir golle tutunmuşsun. An meselesi Ramiz Köftenin yapacağı salaklık. Beklesen tam Sneijder'i çıkarıp, bir diğer futbol mağarası Olcan'ı oyuna almak üzereydi ki, 2. golünü attı Galatasaray'ın kiralık futbolcusu. Ramiz Köfte değişiklikten vazgeçti. Sneijder'in 10 saniye maçta kalması bile Cehennemin diğer adıydı, geçmiş olsundu Deli Yılmaz. Kısmet bir sonraki düşmek üzere olan takımın başıydı.
Dere geçerken at değiştirilmezmiş, öyle bir değiştirilir ki, at at değil, rodeo boğası, 3-0 da bile rahvan yürüyemiyor. İlla tepinecek. Ezberlemiş Arena'da maçla beraber saldır, golleri bulunca 65 e kadar bekle Yasin'i- pardon sopayı yedikten sonra bundan vazgeçti-, Bruma'yı değiştir, gol yiyeceğin garanti, idare et, kan kustur taraftara, sonra forvetten birini daha çıkar, varsa elinde Yekta gibi bir balta al, oyunu Yüce Gök'e havale et. Uçuk gelecek ama, bu bir bilgisayar oyunu olsa ben de Galatasaray Başkanı olsam, Ramiz Köfte'yi bu gece kovar, takımı Hamit'e teslim ederim. Bu gidişle Galatasaray, Şampiyon olmasına olacak da milyonlarca Galatasaraylının ömründen ömür gidecek.
Taraftar için maçın günü, saatinin önemi yok. Bakmayın hiç bir şeyden anlamayan maymunların ahkam kesmesine. İster gündüz, ister gece, istersen gece 3-5 maçı oynat, ne kadar taraftar maça gidecekse o kadar gider. 50.000 kişi gelecek diye kolpa yaptılar, tribünler yarı yarıya boştu. Mesele çözülmeden, taraftarı tribünlerden kaçıran sebep bulunup, ameliyat yapılmadan bu taraftar sayısı, Şampiyonluk maçında da aynı olur.
Taraftar yok, Yönetici yok, Hoca yok, Golcü yok, Ön libero yok, Kale boş, futbol alemi top yekun saldırı halinde takım lider, inanılır gibi değil. Kale boş dedik ya açalım biraz daha. Yediği iki golde hatası sıfır, nankörlük etmeyeceğim, iftira atmayacağım. Hatta hakkını vereceğim bu maç. Serbest vuruştan gol yemiyor, bu konuda uzmanlığı var. Barajı kendi soluna top gelmeyecek şekilde kurdurdu, çocukken mahalle maçlarında yapardık, penaltı atılacağı zaman ortada durmayıp vuruşun uçacağımız uzak direğe atılmasını sağlardık. Muslera'da aynısını yaptı, barajın kapattığı köşeye yakın durdu, vuruş sahibinin tek seçeneği vardı. Bereket son serbest vuruş golünü yediği adam kendi takımındaydı. Avı sağına bekledi, balık zokayı yutmuştu, mükemmel bir suplajla çıkardı. Bir kaleci kurtarışından ziyade bir hile, bir blöf söz konusuydu. Gelen topları taca doğru şişirdi, pas trafiğinde yoktu, satranç oyuncusu gibi düşünüp topu oyuna sokmaya çalışıyordu. Bugün gol yemez diyenleri acı sürprizler bekliyordu. 2 gol yemese doymayacaktı. İlk yarıyı boynumuza ilmek geçirmeden bitirdik. Kronometre tuttum topun oyunda kaldığı süre 11.23 dakikaydı. En az yarım saat uzaması gereken maça 2 dakika ilave edildi.
Acaba diyorum Prandelli biraz daha kalıp öyle mi kovulsaydı. Şampiyonlar Liginden hezimet yeyip atılmıştık nasıl olsa. Devreyi görseydi de, 2015 i göstermeseydik de Ramiz Köfte'yi öyle getirseydik. Hatta Taraftara narkozu verip son 15 maça kadar dayanmasını sağlasaydık. Yeminle 15 de 15 yapardı. Gazı, yağı tuzu, yemi 15 maçlık Hamzaoğlu'nun. Hani Cevat Güler'i hatırlayın, son 8 maçı alıp Şampiyon yapmıştı. Cevat hoca 15 maç kala gelse son 8 maçı çıkaramaz, 5. bile olamazdık. Kalp hastası olan Galatasaray Taraftarı bence kalan maçları seyretmesin. Edirnekapı-Habipler minibüs şoförü dayanıyor ben de dayanırım diyenlerin sorumluluğunu üstlenemem. Ben tecrübeli taraftarım, biz ne savaşlar gördük, bunlar tatbikat.
Sneijder'e biraz daha yalvarsak da Emre Çolak'ı da ilk 11 oynatın dedirtsek mi acaba? Yasin Öztekin'i futbolcu yaptı, Emre zaten futbolcu, 3 ü beraber oynasa oyun kalitesi 5 e katlar. Maçlar 3 er kişilik oynansa Sneijder-Emre-Yasin takımı uzak ara Şampiyon olurdu. Yine de takım içinde takım olur, top göstermezler. Melo dönene kadar idare etsek, Burak zaten bu hafta döner, takım ritmini bulur, şer cephesinin büyüklüğüne ve gücüne rağmen Şampiyon olur.
Bizim Kravatlı Eşkiyamız Çakal Ali, Fenerbahçe otobüsüne yapılan saldırıdan ders çıkarmalıyız demiş. Biz de 4 senedir aynısını söylüyoruz, ders çıkaramadığınız için oluyor zaten bunlar. Hadi diyelim ders çıkaracaksınız, söylesene şebek ne dersi peki. Şike yapılmış ceza verilmemiş ağzınızdan futbolun adaleti için tek laf çıkmamış. Adaletten umut kesilince adalet arayanların yapacağı eylemler ne kadar acımasız, ne kadar kalleşçe olursa olsun sürpriz değil. Fenerbahçe Şampiyon olmuyorsa sanki Dünyanın sonu geliyor. Gamlı Baykuş çok daha büyük provokasyonlara hazır olun diye uyarıyor.
Son gol Burak'ın bebeğine gitti, ben maçı Sneijder'in serbest vuruştan attığı golde kaleciyi hatalı bulan Melih Gümüçbıçak'a hediye ediyorum, maçın adamına Hamit (Sneijder seçenek dışı), maçın bidonuna Umut Bulut diyor, bu haftayı kapatıyorum.
21 Mar 2015
Taksim'den Aşağı; Ramiz Köfte 2-3 Galatasaray
Galatasaray ilk 11 i belli olunca başlar benim için futbol, son düdük çalınır, bir şeyler karalarız sonsuzluğa ve biter. Zift medyasının katran karası spor kanallarındaki medya maymunları ne söyler, ne yazar ilgilenmem. Ve en ağır sözlerimi Galatasaray kazanınca söylerim. Son söyleyeceğimi ilk önce söyleyerek başlıyorum.
Günahım kadar sevmem Edirnekapı-Habipler minibüs şoförünü, ama kefilim, Büyük bir Galatasaray Taraftarıdır, şaka değil adam geberiyordu. Serum bitince Florya'ya dönüp Ramiz Köfteyi kovsa şerefsizim bütün söylediklerimi geri alırım. Hadi biz profesyonel Galatasaray taraftarıyız, maçı okuyoruz, golü yiyeceğimizi, sonra atacağımızı, sonra yemeyeceğimizi biliyoruz da rahatız. Abdurrahim ne anlar futboldan, bu maçı atlattı ama bir sonraki maçı atlatacağının garantisi yok.
FED dataları gibi sağlam, hipotezlerim var. Kadroyu öğrenir öğrenmez başlıyorum yardırmaya. Tabeladan bağımsızım, 3 puanı aldık ya rahat rahat yenileyelim. Ve testi kırılmadan su taşıyıcısını bir kez daha sopalayalım. Galatasaray kadro gurubundaki en büyük Türk oyuncu Sinan Gümüştür. Ligin son maçına bakacağız, ilk 11 de yoksa, Olcan ve Umut varsa en iyi ihtimal 3. lük maçı oynuyoruz demektir. Bu teori maç bazında da geçerlidir. Bilinçli bir atak yapma şansımız yoktur. Gol karambolden, kornerden, serbest vuruştan geldi geldi, ama korktuğum mesele bu değil. Galatasaray ne kadar kötü futbolcularla oynarsa oynasın nasıl olsa bir delik bulur çıkar golü bulur. Korktuğum akıllı hocalar, akıllı futbolcular, gereğinden çok daha fazla tehlike yaratır. Hiç bir savunma oyuncusu Umut'a, Olcan'a önlem almaz. Bu yüzden Galatasaray'ı yenme cür'etini gösterir, nitekim gösteriyorlar da.
Koskoca Sneijder Hacı Hüsrev'de maça çıktı. Eskiden ayı oynatırlardı o meydanda hatırlarım. Daha fazla seyirci olurdu. 18 milyonluk İstanbul'da 40 lira verip Sneijder'i Dünya gözüyle seyretmek isteyen 7-8000 kişi yok, biz neyin futbolunu konuşacağız. Bengaldeş'te gezse Sneijder'in peşinden 50.000 kişi gelir. Geçelim, daha ne kadar dip yapacağız görelim. Reyjart-Hagi-Terim-Mancini-Prandelli, paraşüt bir türlü açılmıyor Ramiz Köfte'ye kaldık. Çakılmamız an meselesi.
Maça damgasını vuran futbolcu Umut Bulut'tu. Futbolcu diyenle selamı sabahı kestim. Biraz iyi oynasa 2-0 geriye düşmezdik. Şimdi yazması kolay ama gerçek bu. İdare etse, bir kaç pozisyona girse de ilk yarı berabere bitse, Burak oyuna girmeyecek. Sahanın yıldızı Veysel Sarı gücüne güç katacak, goller geldiğinde çok geç olacaktı. Bir diğer futbolcu olmayan futbolcu Olcan'ın unutulmaz performansıyla gelen 2 gol şok etkisi yaptı. Bereket geri dönüş için hamle üstünlüğü ve zamanımız vardı. İki çöpten birini çıkarıp Burak'ı ateşe attık. Eğri doğruya denk geldi Umut maça mührünü bastı.
Muslera 2 gol yiyip rahatlamıştı, artık yemezdi, içimiz rahat olsundu. Maymuni bir top çıkardı, direk yardımıyla 3. gol girmediğinde kader ağlarını örüyordu işte. Büyük kaleci, Galatasaray iyiyse o da yemez, kötüyse kova.
Döve döve ilk 11 e girmek eskidendi, unutmuştuk. Şimdi devir dost, ahbap, kul köle devriydi. Adamın adamı olmazsan Sinan Gümüş gibi A2 maçlarında şov yapardın. Yasin savaşarak formayı aldı, Sneijder'le ver kaçları futbola dair kırıntılardı. Daldı kesti, Umut Bulut vuramadı, vursa pozisyon kaçmıştı, Selçuk affetmedi.
Yasin bir kere daha kuşandı, cenabetlik var kendisi atamıyor, belki de gol atmayı sevmiyor, soldan aktı, Umut olsa kendisi vururdu, o Umut'a pas verdi. Tam Umut'luk pozisyon, 7.5 metre boş kaleye dürtecekti topu. Ne kaleci var, ne savunma oyuncusu, ballı ekmek kadayıfı, istatistik metre utanmadan golü Umut attı yazacaktı.
Usta bir kaç maçtır iyi oynuyor, 2-0 dan 2-2 ye gelmekle avunacak gibi değil, bu kez sağdan aktık Selçuk'la, Sabri'ye attı sandım, daha beteri Umut'tu topla buluşan. Kaval kemiğiyle tepti, top yerdeki adama çarparak havalandı, gol pası oldu, Kral golü, gol kralı özlemişti.
Artık Taksimden aşağı Kasımpaşaydı. Ben korkmadım 3. golü yeriz diye, 1-0 galip olsak kesin yeriz derdim, Muslera 2 tane yediği zaman büyük kaleci oluyor, korkma. 4. golü aramakta fazla istekli olmadık. Saldırmadık bu yüzden, ne var ki Apo'nun kalp çarpıntılarını düşürmek için Umut'un yerine futbolu öldürecek biri lazımdı. Futbol ölecekse bizde eksik olmaz katil. Sok Yekta'yı futbol topu icat edildiğine pişman olsun. Makinalı tüfekle yaylım ateşi yapar.
Melo'nun yerini Hamit kelle koltukta idare ediyor. Bu maçta da orta sahayı çok iyi tuttu regule etti. Selçuk'u öne attı. Sabri'de bir sıkıntı var öğreniriz, çıkınca Hamit sağ beke geçti. Sanırsam Emre Çolak girdi ama ben hatırlamıyorum, yanılmış da olabilirim. Var mı yok mu ben göremedim. Babel korkulacak yıllarını geride bırakmış, ben tırsmamıştım, tırsanlar da boşuna tırsmış.
Şimdi başkaları düşünsün, Fener-Beşiktaş maçı ne olur? El Şikesiko'nun sonucu ne olursa biz yarar? sorusunun net cevabı yok, öyleyse kesin biz kazanacağız.
15 Mar 2015
Geçen Maç SERF Demiştim Özür Dilerim Hocam; Galatasaray 2-2 Başakşehir
5-0 yenseydik de aynı şeyleri yazarak başlayacaktım. Kamu görevi yapan bir insana herkes iyi diyorsa, emin olun çocuklar o kuruluştaki en kötü adam odur. Maç bu 3 ihtimalli, katlanırız, neler görmedik? ama buna katlanamam, dayanamam, Aydın'a yanımda otur sana 15.000 dolar verdireyimin iyi insanlığı olamaz. Bu ihanettir, bu hırsızlıktır. Bu bir insan düşmanlığıdır. Aydın'ın çocuğuna yaptığın iyiliğin, bin beter kötülüğünü Birhan Vatansever'e, Sinan Gümüş'e yaptın sen. Fener maçından sonra SERF ilan etmiştim, Büyük Galatasaray Taraftarından özür diliyorum, hak etmediği unvanı vermişim, Ağasının hizmetkarı, Galatasaray'ı bitirmek için görevli Şebeke'nin maşası, bir virüs. Fatih Terim'in Galatasaray'a attığı son kazık.
Ey Büyük Galatasaray Taraftarı; 5 cm uzağa işeyebildiği için Başkan sandığınız prostatlı Liselinin, Dolmuşçu Şebeğin yönettiği takımınızla, bu salağa rağmen 4 yıldızı görebilirsiniz, ana inanın çocuklar değişmesi pek mümkün görünmeyen Kravatlı Eşkiyalar Sistemi sürdüğü müddetçe 5. yıldızı torunlarınızın torunları göremeyebilir.
Sultan Süleyman, biraz eğlenecek çağırmış Sümbül Ağa'yı,
-Sümbül Ağa öyle bir suç işlemiş ol ki, özrün kabahatinden büyük olsun.
- Gece Hürrem Sultan'ı pandikledim Hünkarım.
-Neoooo, ağalarrr, alın şunun kellesiniiii, niye yaptın laaaaann
-Kusura bakmayın Sultanım, karanlıkta Hürrem'i sen zannettim
Algoritmayı vermiş Motor Sanat Terk.
Futbolcu çetesi emri altında zaten. Mancini'ye, Prandelli'ye teneke bağlattı. Açıklardan Bruma'yı çakma Çin burma bileziği gibi geçirdi, diğer açığı artık kim aldırmışsa, kupa maçlarında, emeğiyle aklıyla zor kullanarak girdi. 65 de benim aldırmadığım Yasin'i çıkar, galipsen maçı tutacak çöpün birini alıp yat, mağlupsan 18 e alıp banka hesabını doldurduğun forvet çöpü sok. Gerisini Yüce Gök'e havale et. Bizim götümüzü doğarken Evliyalar yalamış. Hacı Yatmaz'ız. Titanik'te yılbaşı partisi için akşam kokteyline şarap mezesi yapılacak canlı yengeç olsak, gemi batar yine bize bir şey olmaz yırtarız.
Hepimiz ağlıyoruz ve soruyoruz, neden bu değişikliği yaptın? özrün ne Sümbül Ağa?
-Ezberimize göre 65 de çıkaracaktık her maç olduğu gibi. Şansımız varmış ki kötü oynuyordu zaten. 2-0 da öndeyim, Bruma ,Ağa'nın futbolcusu, yanılmış olamaz, bakarsın ayağına top çarpar gol atar da hala varsa Fatih Terim kulu taraftar, minnetle anar, Yasin'in kimsesi yok, kafasını koparayım dedim. İyi oynamaya başladı, Koskoca Galatasaray'ın küçücük beyinli Ramiz Köftecisiyim, 5 dakika iyi oynadı diye ilkelerimden mi taviz vereyim. Özür diler geçer giderim.
Rakiplerin bizi yenemeyip, Feneri, Beşiktaş'ı yenmesiyle beleşten atılan fark, 2 maçta kapandı. Objektif olmamız gerekirse şu an en iyi ihtimal 7. 8. olmamız lazımken Şampiyonluk hayalleri kuruyoruz. Başakşehir maçını baz olarak alsak bile 5 saniyede golü yiyorduk. Maçın hakkı en az 3 farklı yenilgiydi.
3-0 yendiğimiz maç yazısında bile yazdım. Tekrar yazıp not olsun diye sonsuzluğa bırakıyorum.
Ligin son maçını bitiren kadroya bakınca bu notu hatırlayın. Olcan-Umut Bulut var, Sinan Gümüş yoksa en iyi ihtimal ligi 3. bitirdiniz demektir. Bu da demek oluyor ki bu sene de küme düştünüz.
Maçı 4-2 kazandık mı Muslera ne sevimli geliyor değil mi çocuklar. Kedi diyenler Panter diyenler çok sevimli bulanlar. 2 tane kurtarmıştır, 3 lüye icabet etmiştir. Yediği 2 gole kimse aldırmaz, gelsin 3 puan. Bir maçı da sen al be kardeşim. Yan toplarda, serbest vuruşlarda felç geçirirsin, ayağına gelen topu taca şişirirsin. Tamam kaskon var Sinan Bolat'la, Eray'la ömür boyu yapılmış. Hasarlı da olsan tam ödeniyor. Yedeklerin bok çuvalı bile değil, Kentsel dönüşüm şantiyesinde amele olsan, 100 senelik köhne apartman yıkılsa 1 tane tuğla bile tutamazsın. Gel gelelim bizim Polyanna Taraftar gözünde Dünya'nın en iyi kalecisisin. Kredin sonsuz, tıka basa gol ye, bizim gibi salakların parasını da al götür.
Chelsea maçında stoperler 2 kafa gölü yedirdi, elendiler. Sen de fazla yüklendin dedi birisi maç esnasında. Evet yedirdiler,takım erken elendi, ne var ki seneye o kupayı alma ihtimali var. 10 maç kaldı bir aylık kazancını Galatasaray'ın her hangi bir maçına galibiyet basabilecek taraftar çıkar mı içinizden? Her maçı kaybedebiliriz, her maçı da kazanabiliriz. Tam bir langırt ligi, Sen Şampiyonluk savaşını yaptığın takıma yenil, başka bir takım gitsin onu yensin aradan sıyrıl, takımı ben Şampiyon yaptım de. Defolun lan başımızdan. Yıllardır korkuttular kandırdılar, takımı Ruslar, Araplar alır diye. Alsın ne var bunda? Galatasaray'ın sahibi Adanalı bir ağa olsa bundan çok daha iyi. Hamza, hoca olacağına takımın sahibi olsa 1 puan kaybetmez, 1 doları oynamayan futbolcuya vermez. Son 20 senenin bütün Başkanları, yöneticileri, Hocaları ya salak ya hırsız. Galatasaray'ın muhasebesine bakan müdür senede 5 milyon dolar çalmıyorsa o da ya salak, ya evliyadır.
Sabri sakatlanıp çıktı sandık, meğerse devreye girerken attırdığı muhteşem gol yüzünden cezalandırılmış. Yerine Tarık girdi, Kol saati gibi geçirmişler. 2 sene de kavgasını verdik almak için. Bizde pozitif ırkçılık var, Sinan Gümüş zenci olsaydı, ya da Fatih Terim 10 milyon yuro verip aldırsaydı, Bruma yerine şimdi onu seyrediyor olacak, Fatih Terim'e de tapınacaktık. Nerede onda o akıl? Mehmet Ekici bizde olsa diye iç geçirenlere rastladım. Bizde olsa Florya'da oynanan A2 maçlarında frikik golleri atardı. Arada sırada oynasa kornerlerinde kimse kafaya bile çıkmaz, serbest vuruşun başına geldiğinde Selçuk'tan, Burak'tan sopa yerdi. Buraya yazıyorum Mehmet Ekici bizim sepet kaleciye kornerden gol atacak.
Başakşehirin hocası bizim, Uğur, Ferhat, Yalçın, Alper Tuğ, Alpaslan bizim, golü atan Mehmet Batdal bizim. Dua ettik, bizim olmayan Semih Şentürk yoktu, olsaydı ilk maçın skorunu arardık. Nitekim daha ağır oldu. 3. gölü yememek için kaleci adamı 18 dışında indirdi.
Prekazi'nin golcüsü Tanju'ydu, Hagi'nin Hakan Şükür. Lincoln'ün Baroş'u vardı, Sneijder'in golcüsü Umut Bulut. Ver kaça girsen biri ayağıyla biri kaval kemiğiyle oynuyor. 1 metre eninde 100 metre boyunda bir hatta topu ver kenarlara değmeden 1 saatte gidemez o yolu. Hamza'nın haklı olduğu bir nokta vardı, onda da arkasında duramadı. Sneijder Hamza'nın futbolcusu değil. Umut Bulut- Sneijder aynı takımda oynamaz. Forvet adamı çıkaracağına Sneijder'i bile çıkarsa maçı vermezdi. Sneijder'in özelliği 3 lük atmak. 2 maçta tek bir pozisyon yaratamadılar. Tıklamayla oynayabildiği adam da Yasin'di onu da çıkarınca pozisyona bile giremeyeceğimizi hepimiz biliyorduk.
Eğri gemi doğru sefer yapamaz. Tüpçü-Aziz-Motor Sanat Terk şebekesi futbolun başından kaybolmadığı sürece, futbol , özelde Galatasaray Taraftarı genelde pis akvaryumda yüzmek zorunda olan temiz balık taraftarları için zulümdür, acıdır, gözyaşıdır. Ömrü yetenler bekleyecek, biz tabelayla, kupalarla ilgilenmiyoruz, Galatasaraylıyız, pis akvaryumdan lağıma da atsalar değerini kaybetmez, çekeriz bu cefayı.
9 Mar 2015
SERF Hamza; Fenerbahçe 1-0 Galatasaray
Demeçlerden başlayalım içini doldururuz nasılsa. Maç arifesinde futbolcuların görüşleri yayınlandı sosyal medyalarda. Bruma Bey için Fener maçının, Balıkesir maçından bir farkı olmadığını öğrendik. Doğru 11 er kişi oynanıyor, saha top kale ebatları aynı, o maçı kazanana da 3 puan veriyorlar. O zaman ha sen oynamışsın ha Aydın Yılmaz, bizim için bir farkı yok kim itelemişse seni, zehir zıkkım olsun, çoluğundan çocuğundan çıksın. Git ekmeğini başka takımda ara, Ronaldo ol, sakın bize görünme. Bize futbolcu lazım değil hıyar, bize Galatasaray yenildiği zaman ağlayacak, başka bir Galatasaraylı ağladığında başını omuzuna yaslayacağı adam lazım.
Maç öncesi Hamzaoğluna soyluluk unvanlarından hangisinin verileceğini divana getiriyorduk. Ben dolduruşa gelerek Arşidük'lüğü uygun görmüştüm Ramiz Köfte'ye. Rakibimize başarılar dilerim dedi. Dileği de gerçekleşti. İyi adam lan tartışmasız. Kan lazım desen verir, yere düşsen kaldırır, futbolculuğu da böyleydi, sarı kart almaz, riskli toplara girmez, yenen takımı tebrik eder, bir Evliya bir Eren, bir Dalay Lima'ydı. Aynen devam, ha Galatasaray'ın başında ha Akhisar'ın. Deplasmanda 1 puan aldın mı, senden huzurlusu yok, sıçan gibi oynamışsın, senden öncekiler gibi yatmış, tırsmış, pusmuşsun unutulur gider. Hala lidersin, yarın Şampiyon olursan dün geceden beri ağlayan taraftar, seni İmparator ilen eder.
Bakın, 4. yıldız başında hiç hoca, Başkan bile olmasa yine gelir. Görürüz, Arşidük, Kral ilan etmemize ramak kalmış ne var ki SERF gelmiş SERF olarak kalacak Hamza ile devam edersek 5. yıldızı bir nesil göremez. Bala kısmete, son dakikalara sıkışan 3 puanlar, Fenerbahçe'nin beklenmedik puan kayıplarıyla açılan fark, küçük beyinli hocanın tırsmasıyla 1 maçta kapandı. Ne olur? ne bileyim, deveye sormuşlar senin Hocan neden Hamzaoğlu? Deve demiş ki senin Hocan da Arap İsmail. Normal de birinin başında Van Gaal, birinin başında Morinho olması gereken iki takımın bu iki hocayla oynayacağı her maç EL SİKKO'dur.
Maç başlarken Evliya Tarafındaki kalenin arkasından bir perde indirildiğini gördük. Pahalı bir kumaşa basılmış bir resimdi anladığım kadarıyla. Bir kanarya kuşu, bir Aslan'ı stadın içine doğru tekmeliyordu bu resimde. Kareografimiymiş neymiş! yazık bu işin de sahtesi çıkmış. Hiç bir taraftarın elinin değmediği tribün şovu olarak futbolumuzun utanç tarihinde yerini aldı.
Maçtan sonra Galatasaray Başkanı, gelenek bozulmadı niye üzüleyim demiş. Büyük Galatasaray Taraftarına çağrımdır, Galatasaray Başkanlık makamına saygınızı gösterin, hayatınızda etmediğiniz en ağır küfürleri edin. Alp Yalman'dan 5 cm uzağa işeyebildi diye Koskoca Galatasaray'ın başına iki satırlık adamları musallat ettik, bundandır böyle ilkelerdeki dibe vuruşumuz. Şampiyon olsan ne olacak?
Maçın hakemi Şansal BüyükA olsa, Lig TV'nin ali menfaati için önce Hakan'ı sonra Olcan'ı son adamdan atardı. Olcan'ın bodoslama Gökhan Gönüle girişine sarı kart, faul verirdi. Diego'nun ceza sahasında kendini yere atışına, Emenike'nin Koray'ın ayağına ince takılıp düşüşüne acımaz penaltıyı çalardı. Bu maç için Cüneyt Çakır'a ters bir şey söylersek çarpılırız. Eğri gemi doğru sefer yaptı, Sergen'in yatışıyla, Hamza'nın maçı Fenerbahçeye hediye edişiyle ligi yeniden satma şansını yakaladı.Allah bereketini artırsın.
Maça başlayalım; Burak Yılmaz'ın aşırttığı top, evliyaların dokunuşuyla üstten dışarı çıktı. Selçuk'un vuruşunu Galatasaray Maçlarının en büyük Fener futbolcusu Volkan Demirel yerde yatarken kalkıp kurtardı, Hamit'in cılız şutunu çeldi, attıkları golle morali tavan yapan kaleci, o yüksek motivasyonla golden hemen sonra Yasin'in mucizevi sıyrılışıyla vurduğu insanlık dışı şutunu, insanlık dışı bir suplajla çıkardı. Galatasaray maçları baz olarak alınsa nefret ediyorum ama söyleyeceğim, Dünya'nın gelmiş geçmiş en büyük kalecisi Volkan Demirel'dir. Ülkemizde de tüm jenerasyonların en büyük kalecisidir. Bizim için kale önünde göründüğümüz toplam 2 dakika sürmeyen aksiyonlar bu kadardı. Geri kalan sürede sıçan gibi oynadık. Topu taca bile atamadığımız pozisyonları içim sızlayarak seyrettim. Koskoca Sneijder kalenin önünden topu Fener yarı saha sahasında hayaletlere şişiriyordu. 6-0 yenildiğimiz maçı izleyin, inanın çocuklar dün geceki maçtan çok daha iyi oynamıştık, 3-0 olmuşken bile geri dönmeye oynadık. Lucescu ile 7 kişi kaldığımız maçta bile saldırdık. Galip gelemediğimiz 19. Kadıköy maçının en berbatını oynadık. Yenildik diye söylüyorsam kahrolayım. Berabere kalabilseydik çok daha ağırını yazacaktım.
Galatasaray iyiyken Muslera'yı seyretmeye doyum olmuyor. Takım 2-3 atmış 1 gol yemiş, 2 gol çıkarmış, kaleci performansı seyrediyoruz. Simoviç varken böyleydik, kaleye top gelse de blokaj, suplaj seyretsek derdik. Bir çataldan bir çatala atlardı. Takım fark atmışken Muslera için de aynısını istiyorum, top gelse de kurtarsa. Maç riskliyse top yarı sahamıza geldiğinde Yusuf Yusuf oluyorum, hele kornerler, serbest vuruşlar. Korku filmi gibi. Emre'nin serbest vuruşunda felç geçirdi. Yedek kaleciler kaleci değil, tamam da bir büyük maçı da sen al be kardeşim. Keşke kurtardığını yeseymişin de zaman kalsaymış çıkarmak için. Öğretmediler mi, söylemedilir mi? Galatasaray son dakikalara 2 farklı girememişse o maçı ya kan kusarak tamamlayacaksın ya golü yiyeceksin. Gol bağıra bağıra geliyor, Galatasaray sanki 8 kişi kalmış, Burak'ın, Sneijder'in ayağına top gelmiyor. Umut Bulut unutulmuş yok hükmünde, Olcan Adın ben niye atılmıyorum diye Cüneyt'in gözünün içine bakıyor. Sabri serseri bir topa vurur takımı Kadıköy'den Şampiyon çıkartırım diye macera aramaya gitmiş. Sahanın en kötü Fenerbahçelisi Kuyt, bom boş buluştuğu topa, Hamit'in vurduğundan daha kötü vurdu, Chedju götünü döndü, Muslera gol yemezsem kontratım iptal olur korkusuyla uzanamadı, boynumuzu büktü, 20. Kadıköy maçına bıraktı hayalleri.
Sinan Bolat yüzünden Muslera'ya, Umut Bulut yüzünden Burak Yılmaz'a laf söylerken boğazım düğümleniyor. Elalemin kalecisi sakatlanıyor, yerine oynayan daha iyi, futbolcusu ceza alıyor, yerine oynayan daha iyi. Fener tek kaleye dönmüş, adam değiştiriyor, bizimkisi maçı Gök Tanrıya havale etmiş yiyeceği golü bekliyor hamle için. Çift forvet oynuyorum diye kendini kandırmış, ikisini toplasan Burak'ın tek olarak oynayacağından daha kötü. Topu onlara aktaracak kanat oyuncusu yok. Arap'la alay ettik, bütün takıma Sneijder savunması yaptıracak diye. 40 metre yaklaştırmadılar kaleye.
Takımda iyi futbolcuyu imbiklerle süzdüm, zar zor Selçuk İnan'ı ayırabildim aralarından. Gol olan şuta sırtını dönmese Chedju'yu, salakça verdiği geri pasla Hakan Balta'nın sakatlanmasına sebep olmasa Hamit'i de ayıracaktım. Sadece bu maç için değil elbet ama Umut Bulut'un futbolcu olmadığını, Olcan Adın'ın Galatasaray futbolcusu olamayacağını söyleyerek diğerlerine kötü oynadılar hükmünü yapıştırıyorum.
Galatasaray'ın başkanı, Hocası, futbolcusu benim kadar üzülmüşse Galatasaraylılığımın hayrını görmeyeyim diyorum. Hepinizi bu Galatasaraylılığının olanca ateşiyle kucaklarım. Ağlamak için bir omuz arayanınız varsa ben buradayım.
SERF; Ortaçağ Avrupası'nda, miras yoluyla kendisine tahsis edilen kiralık arazide toprak ağası adına çalışan köylü
7 Mar 2015
4. Yıldızı Almaya Gidiyoruz.
Yarın gece futbolumuzun en büyük lig maçı oynanmış olacak. Ve tabi yine günün gecesinde bir renge tutkun olanlar sokaklarda, barlarda, kırlarda, ovalarda şarkılar söylerken, kaybeden eğer sarı kırmızı renklere tutkun olanlar olursa, kötü kaderine küsecek, canından bezecek, uzun süre yüzü gülmeyecek, kendi kabuğunun yalnızlığına çekilecek. Kaybetmeye hiç ihtimal vermiyoruz, ama yine de her ihtimale karşı elimizden gelen karınca kararınca sinerjimizi sevgili Galatasarayımıza ulaştırılmak üzere sonsuzluğa bırakıyoruz.
Eminim ki Hamzaoğlu son haftaların muzaffer Galatasaray dizilişinde fazla değişikliğe gitmeyecek. Bunun baş nedeni, asla beraberliğin bize yaraması dolayısıyla değil, bilakis beraberlik yettiği halde, saldırmak, tarihe bir kez daha nam salmak için olacaktır. Galatasaray, nice maçı beraberliğe razı olmayarak kaybettiği için adı Galatasaray'a çıkmıştır. Sıçan gibi oynayarak Galatasarayı yenen Arap İsmail'in taraftarı olmaktansa, aslan gibi oynayarak Fenerbahçeye yenilen Hamzaoğlu'nun taraftarı olmanın onur ve gururunu taşırız.Yeter ki Galatasaray gibi oynasınlar çekeriz biz her türlü cefayı.
Şimdi kendimizi bir anlığına Galatasaray kulübesine koyuyoruz. Ve takımı gerekçeli kararlarımızla Fener maçına çıkarıyoruz.
Muslera; Son maçlarda yükselen formu dolayısıyla takımın en güvenilen adamı olacak kuşkusuz. Topu oyuna garanti paslarla sokmalı, gelişigüzel şişirmelerden uzak durmalıdır. Asla vakit geçirmeye oynamamalı. Hatta, topu acele elle oyuna sokarak Fenerbahçeli futbolculardan korkmadığını maçın başında hissettirmeli. Büyük kaleci olduğunu dost düşman kabul etti, bu finalde de biraz daha büyüyeceğine eminim.
Sabri; Ben sağ bekte azılı Galatasaraylı Sabri'ye her Fener maçında güvenmişimdir. Fener maçları başka maçlara benzemez, bugün var yarın yok futbolcularla Fener maçı kazanılmaz. Konsantre bir Sabri, aşırı motive şekilde maça çıkar, Galatasaray sağ tarafını aslan gibi savunur.
Semih Kaya; Özel bir taktiğe gerek yok, ilk topa çıkacak. İlk müdahaleleri yapacak, penaltı veya serbest vuruşa sebep olmayacak. Emre Aşık performansı bekliyorum. Stoperde hangi Türk oynarsa kale arkası hakemle konuşacak. Sahtekar Emenike, Egemen gibi şerefsizlere dikkat etmesi sağlanacak.
Chedju; Son maçlarda formuna form katanlardan büyük maç futbolcusu. Risk alıp topu Muslera'dan istemeli, kazasız belasız Selçuk'un sihirli ayaklarına ulaştırmalıdır. Bence maçın kader adamlarının başında olacak. Bariz hata yapmazsa ise kolay kolay gol pozisyonu vermeyiz. Geriye düşersek kornerlerde serbest vuruşlarda ileri çıkar gol arar.
Hakan Balta; İşi kolay, Fenerbahçenin sağ tarafı sol tarafından güçsüz. Gökhan Gönül her maç olduğu gibi bu maçta da yarım sakat olarak oynayacak. İçeri iyi orta yapılmasını engellesin, top kalemizden mümkün olduğunca uzakta kalacaktır. Normal oyununun üstüne çıkabilirse hücumda da kendini gösterir. Bu maçta da koyar mı koyar. Hakan Balta son haftalarda ilk 11 oynamadı, ama onun için fark etmez. Takımdaki en büyük Fener maçı oyuncusudur. Hamzaoğlu'nun oynatacağını düşünüyorum.
Olcan Adın; Oynadıkça üstüne koyan, oynamadıkça futboldan uzaklaşan bir grafiği var. Muhtemelen sol bek oynayacak. Futbolcunun büyüme maçıdır, hodri maç, hodri meydan. Çıksın oynasın sırtımızda taşıyalım. Hücum beki olarak mümkün olduğunca önde mevzilenmeli. İki sebepten, biri Fener'in en tehlikeli, en hızlı futbolcusu Sow'u ilk kapatacak olmasından, ikincisi daha önemlisi Gökhan Gönül'ün üstüne üstüne salınarak tam bir kara bela olması açısından. Ayrıca bitmez tükenmez enerjisi ile savunmada Sabri imdat dediğinde yetişir.
Selçuk; Kötü oynaması yasak olan futbolcularımızdandır. Muslera, Hamit, Burak ile birlikte mutlaka iyi oynama mecburiyeti olan futbolcularımızdan biridir. Diğerlerinden biri kötü oynarsa kompanse edilebilir, ama bu saydığım futbolculardan biri bile kötü oynarsa sonuç felaketimiz olur. Profesör Selçuk bu maçtan da yüz akıyla çıkacak, şu an oynayan en büyük Türk futbolcusu olmanın onuruyla tatile çıkacaktır. Açısını bulur da serbest vuruşun başına geçerse koyar. Penaltı olursa o atar.
Hamit Altıntop; Hamit maçta, benim en güvendiğim futbolcu olacaktır. Sezonun en büyük futbolunu oynayacağına inancım tamdır. Cami tarafındaki kaleye doğru işeyeceğine inanıyorum. Hırlayacak, havlayacak, ısıracak, boğacak, kan kusturacaktır. Büyük maç futbolcusu Hamit'ten füze bekliyorum.
Bruma; Açıklardan biri odur. Fener seyircisi, maçın ilk dakikaları atlatıldıktan sonra susacaktır. Korkudan bağıramayacaklardır. İlerleyen dakikalarda golü bulamayan Fenerbahçeli futbolcuların savunmada mutlaka dikkati dağılacak, hata yapacaklardır. Fenerbahçe'de en güvendiğim futbolcu Egemen'dir. Egemen'e doğru atılacak her topu kovalasın mutlaka pozisyon bulacaktır. Ben ekmeği Egemen'den yiyeceğimizi düşünüyorum.
Yasin Öztekin;; Unutulmaya yüz tutmuşken ara transferde aldığımız en büyük oyuncu durumuna gelmiş, Galatasaray Taraftarı futbolcumuzdur. Açığın birinde onu Hamza'nın kendisini koşturacağını düşünüyorum. Kupa maçında Sneijder'in oynamasının en büyük nedeni de Yasin'in Sneijder'le oynama alışkanlığına katkıdır. Bruma için söylediklerim onun için de geçerlidir.Egemen'e kim yakınsa pusuya o yatsın. Burak'ın kesin olarak dengesini bozacağı Fener savunmasında kazma Egemen'den ekmek yer. Bir Galatasaraylı olarak tarihe geçme fırsatı kendi ellerindedir. Kale arkası hakemi uyarmalı, kornerlerde yaka paça indirilmeyi gözden kaşırmaması sağlanmalıdır.
Burak Yılmaz; Gol kendisini çağıracaktır. Unutulmaz bir maç oynayıp Galatasaray tarihinde tüm jenerasyonların en büyük ilk 11 ine geçme fırsatı yarın kafasında, ayaklarındadır. Aynı şans Selçuk için de geçerlidir. Ofsayta dikkat, hakemi kandırma yemez, ve en önemlisi hücum faul yapma. Fener'in elinden 2 Şampiyonluk aldı, yarın 3. sünü alacağından şüphem yok.
Sneijder; Büyük maçların büyük futbolcusu. Kendi ismini Hagi'nin yanına yazdırmak istiyorsa takımı Florya'ya getiren otobüste bayrak sallar. Metin Oktay'lar, Hagi'ler, Sneijder'ler; 10 lar Galatasaray müzesine kupa taşıdıkları için değil, sarı kırmızı beşiklere yatırdıkları bebekler için büyüktür. Yarın geceden sonra kim bilir kaç bebek sarı kırmızılı zıbınlarda huzurla uyuyup, ilk Cim Bom sesi çıkaracağı günleri bekleyecek.
Cüneyt Çakır; Maçın hakeminin iyi maç umurunda değildir. Çok kolay sarı kırmızı kart verir. Fenerbahçe seyircisi özellikle bu yönünü kullanmaya çalışacak. Kafadan sarı kartlarla direncimizi kırabilir. Acımaz çok kolay penaltı çalar. Hatta kimsenin çalamayacağı penaltıları bile çalar. Serbest vuruşlarda yaka paça indirilen futbolcuyu kollar çalar. Aman dikkat, hakemle devamlı konuşmak hileye karşı uyanık olmasını sağlamak gerekir.
Hamza Hamzaoğlu; Ramiz Köfte olarak başlamıştı maceraya, Beşiktaş maçında, Stefan Duşan'ın torunu Biliç'i yenip Ortaçağda Dük'lüğe terfi eti. Kadıköy'de Fener'i indirirse Arşidük, 4. yıldızı takarsa Kral olur. Olur da bir Avrupa macerasından daha muzaffer çıkılır İMPARATORluğunu ilan eder.
Ya da çok kısa bir yol daha var, Şebeke sandığımızdan çok daha güçlü, iyi oynuyoruz kazanırız diye olayları doğal seleksiyona bırakırsak, Büyük Galatasaray Taraftarının gözleri önünde bir maç boğazlanır, giyotine vurulur. Tarih, kahramanları yazacak.
Sonuç; Galatasaray kimle nerede oynarsa oynasın yenmek için oynar. Yeter ki aslan gibi oynadıklarından, maç bittiğinde 1 metre koşacak dermanları kalmadığından emin olalım. Gerisi 3 ihtimallidir, katlanırız. Eğer kaybedersek,de takımın yeniden denemesi için katkıda bulunmaya devam ederiz. Biz Galatasarayız, Galatasaraylıyız, yensek de büyüğüz yenilsek de. Biz Galatasarayı Şampiyon olsun diye sevmedik diyoruz. Ve takımın Kadıköy'den zaferle döneceğine gönülden inanıyoruz.
Eğer maçta dara düştüğünüzü hissettiğiniz bir an gelirse Melo'yu düşünün.
Yolunuz açık gazanız mübarek olsun çocuklar, her zaman sizinleyiz. Haydi Aslantepe Çocukları, Cim Bom'un Aslanları kükreme sırası sizin.. .
28 Şub 2015
Bu Gece Tatbikat, Haftaya Savaş; Galatasaray 3-1 Kayseri
Geçen hafta auta giden topa ''goooool'' diye yırtınan, 3-1 olduktan sonra dilini kaybedip, 3-2 olunca bulan spikerden kurtulamayız elbet. Bakalım bu maç neler yumurtlayacak diye dikkatle dinledik. Ne mümkün Galatasaray'ımızı Zift Kanalının katranlarından kurtarmak. Bu kez de sürprizi, futbolcularla konuşmak için bekleyen şebek yaptı.'' 2-1 biten maçtan sonra'' gibisinden bir şeyler zırvaladı.
Ben boşuna demiyorum, bizim 2 gol 1 gol sayılıyor. O yüzden 2 farklı öne geçirmeyen gole sevinmiyorum. Hele tek farkla son dakikalara girmişsek yandık. 87 dakika tek kale oyna, 88. dakikada rakip gol kaçırsın, medya maymunlarına katlanabilen dinlesin. Küçük takımların, küçük Hocalarının mottosudur. Başı Rıza çeker. ''Çok basit goller yedik'' Çatalı sarsan şutu seyretmemiştir. Kalecilerinin çıkardığı füzeleri unutturur. 10'un mıhlayarak attığı unutulmaz gole basit der. Futbolcusunun gösterdiği delikanlılığın çeyreğini göstermez. Galatasaray'ı yenme ihtimalini düşünür de neden 15. olduğuna kafa yormaz. Futbolumuzun mezar kazıcılarıdır.
Melo bel fıtığı ameliyatı oldu, 47 yaşında ben de olmuştum, 3 hafta sonra halı saha maçı yaptım. Melo 3 maç sonra sahada olur. Yerine kim oynasın diye kendi tribünlerimize sorduk. Hamit bir önceki maç kötü oynamıştı, bereket kazandık, kazanan takım değişmedi. Yenilseydik muhtemelen hesabı Hamit'e ödetecektik. Sedju'yu ön libero görmek isteyenler de çoğunluktaydı. Geçen hafta Hamit'e giydirdim, bu maç çıkarıyorum. Bana göre geldiğinden beri en büyük maçını oynadı. Gerçi cenabetliği devam ediyor ama taraftara Melo yoksa ben varım dedi. Bayern günlerinden kalma şov yaptı. İlk toplara bastı, takımı rahatlattı, hırsıyla da Melo'yu andırdı. Fener maçı için hazır kıta ilk futbolcumuz. İçimiz rahat olabilir. Büyük takımlarda büyük Hocalarla çalışmış iyi bir Hamit, yükselen formuyla güvencemiz olan Kaptan'la beraber, Fenerbahçe orta sahasını dar ederler.
Emmoğlu Burak yetiş, Umut Bulut futbolcu falan değil. Oynadığı oyunu her halı sahada en az iki genç çocuk oynayabilir. Kıt zekasıyla futboldan ekmek yemenin açığını yakalamış. Yetenek yok, o yüzden pas trafiğinden uzak duruyor. Çalım, şut hak getire. Top sürme bok getire. Sırrını çözdüm. Top orta yapacak adamın ayağından çıkmak üzereyken, 3 e kadar sayıp zıplıyor. Top bel hizasındaysa ayağını, yukarıdan geliyorsa kafasını sallıyor. Değdi değdi, İbrahimoviç'in bile atamadığı golü atar, çoğu da değmez zaten. Karambol, beleş gol arar. Kaleye şut çekildiği zaman pusuya yatıp avını bekler. Bir yerlerden sekerse dürter. Ruhsuz, motivasyona ihtiyacı olmayan bir futbolcudur. 50.000 kişi tezahürat yapsa gaza gelmez, 10 maç oynatma küsmez. Sneijder'in döve döve attığı gol de de bana niye pas vermedin diye trip yapar, sevinmez. ÇÖP
Bu maç puan kaybetsek bile takımı eleştirmeyecektim. Hamzaoğlu pis akvaryumdan düşmek üzere olan temiz balık Erciyes'i yendim diye aynı takımı sürerse ne olur? Burak'ı yetiştiririz, sorun yok. Sağ açık sol açıklar cesedi kaldırabilir mi? En korktuğum adam Olcan. Söz bitti, artık kim oynarsa hayatının topunu oynayacak, o stadyumdan takımı muzaffer çıkaracak. Belki Türk Futbolunun sonu olacak, biz galipsek o maçı bitirtmeyecekler. Kadıköy'de kuduz olmamak için hafta boyunca futbolcularımızı aşılayacağız.
Cuma maçlarının en güzel tarafı bu, hele bir de lider girmişsen. Hele bir de iyi oyunla 3 puanı almışsan, alttaki takımın dengesini bozmuşken. Aşağıladığımızdan değil, çırak olduğundan Ramiz Köfte diyoruz. Kadıköyde koyarsa Arşidük ilan edeceğiz. Emre Çolak'ın mesaj gönderdiği 4. yıldızı Arena'ya getirirse Kral olur. Hele birde kurcusu olduğumuz Şampiyonlar Liginde yarı final de çekerse İmparatorluğunu dost düşman kabul eder.
Bizim için futbol son düdükle bitti. Bir sonraki maçın ilk düdüğüne kadar yesinler birbirlerini. Kapatırken, söylemesek olmaz. Gerçeği hayal, hayali gerçek sanan şizofrenler var. Bizim gerçeğin 1/16 sının hayalini gören Zampara Fiko, Türkiye'ye UEFA kupası gelmedi demiş. Doğrudur ne diyelim. Onların hayalini bile yanlış gördükleri gerçek, Galatasaray müzesinde parlayaduruyor.
Maçın adamı Hamit Altıntop'tu. Sneijder'i alkışlatmak için çıkarması ise maçın olayıydı.
22 Şub 2015
Hakemi de Yendik; Sivasspoor 2-3 Galatasaray
Aptallığın en büyük kanıtı, aynı şeyleri defalarca yapıp farklı bir sonuç almayı beklemektir. Ainstain
Kabul ediyorum ki aptalım. Defalarca söylüyorum her seferinde başka bir sonuç bekliyorum. Ve teoremi yazıp Büyük Galatasaray Taraftarının beynine saplamayı umuyorum.
Türkiye'de futbol, 17 takımın, arkasına aldığı bütün futbol dışı güçlerle birlikte Galatasaray'ı şampiyon yapmamak üzere sanki hayatlarının son maçına çıkıyor gibi oynamasından ibarettir. Benim gibi aptal olmayanlara, bir kez de bu yönüyle bakmayı öneriyorum. Yedek kulübelerine, takımların Hocalarına yedek futbolcularına. Galatasaray'ı boğmaya ant içmiş bir konsantrasyonla, kinle takımlarını sevk ve idarelerine bakınız. Bundan asla şikayetçi değilim, futbolun doğal seleksiyonu içerisinde oynadığımız takımlar, oynayabileceği en iyi futbollarını oynasınlar. Şikayetimiz, anlamakta zorlandığımız, niçin? neden? olduğuna aklımızın yetmediği, 16 takımın, arkasına aldığı bütün futbol dışı güçlerle berabar Fenerbahçe'yi neden Şampiyon yapmak için de facto bir anlaşma imzaladığı ve bunu maçlarda gözümüzün içerisine sokarcasına uyguladığıdır.
İşte bu yüzden bir kez daha Galatasaraylı olmanın saygı doruğuyla yazıyorum. Hakemi de yendik.
Bir motto, bir amentü daha ezberlememiz gerekiyor. Maç anında yazdığım görüşlerimi okuyanlar şahidimdir. Galatasaray Hocası olması mümkün görünmeyen, asla olmayacak olan Hamzaoğlu varken, her maç kılıçtan geçirseler sahibimiz olmadığından ezberlememiz, maçı bu gözlerle izlememiz gerekiyor.
''Galatasaray'ı son dakikalara en az 2 farklı önde giremediği hiç bir maçı kazandırmazlar''
Bu benim maç izlerken ki besmelemdir. Bu yüzden Galatasaray'ın attığı ilk gole tepki vermem, oyunun başlarında atılan 2. ye de. Çünkü biliyorum Galatasaray'ın attığı 2 gol 1 gol sayılıyor. 2-0 öne geçtiğin hiç bir maçı koparamazsın. Halbuki bak Fener maçlarına. 1 gol yiyen takım rahatlıyor, kurtuluyor, oyundan düşüp hayırlısıyla önündeki maçı düşünmeye başlıyor. Bu gece de öyle oldu. Nasıl olduysa aradan sıyrılıp kadroya girmeyi başarmış Yasin'in aklı olmayan hiç bir futbolcunun atamayacağı golüne bile sevinemedim.
10 dakika içinde 2. yi bulamamışsak Muslera'ya 1 gol yazın. Banko, kaçınılmaz olarak beraberlik sağlanacak. Hiç bir futbolcuya neden gol yedirdin diye kızamam. O gol yenecek. Kızacaksam 2. yi neden bulamadınız diye kızarım. Denemedik dersem nankörlük ederim, büyük bir handikapla oynamamıza rağmen denedik. Melo'nun yerine Hamit oynadı. Tiksindim oynadığı futboldan, ben bu adamın Bayern'de oynadığına inanmıyorum, eğer oynadıysa emin değilim googula sormadım muhtemelen Volsburg'un, Dortmund'un şahlandığı periyot olması lazım. 11 futbolcundan 1 i banko Hamit'se sen Almanya'da İspanya'da şampiyon falan olamazsın. Top oynamıyor, langırtın orta miline sabitlenmiş en sağdaki futbolcu gibi. Kenarda da fırfırla maçı idare eden hocan varsa, Hamit topa rastgele değiyor, daha doğrusu top Hamit'e rast gele değiyor. Random %90 isabetsizlikle işliyor. Hamit'e değen topa daha sonra bizden başka birinin dokunabilme ihtimali Tuna nehrine atılan bir kibrit çöpünün Bostancı iskelesinde yüzebilme ihtimali kadar düşük. Fazla uzattık, Hamit'in futbol ölümü gerçekleşimiş, Ptt 2 de oynayabilir mi? seyretmedim o ligte oynayan futbolcu kardeşlerimin emeğine saygısızlık yapmak istemem.
Bruma için Aydın sabrı göstereceğiz. Çok para kaptırdık diyenler var, Aydın'ın oynamadan 10 senede aldığı paranın yanında gazoz parası. Açık olarak rakibi korkutsun yeter. Oyundan alındığında aklıllı hocalar Galatasaray'ın yatacağını düşünerek diriliyor. Ne zaman adam geçeceği belli olmadığından karşısındaki futbolcu ürküp, boş bırakmıyor. Futbolu adam olur mu? Hamzaoğlu ile olmaz, Daha doğrusu bir Hoca marifetiyle futbolunu geliştiremez. Beyin cerrahı lazım. Kargadaki beyinle değişse, Ronaldo'dan büyük futbolcu olur, mevcut beyinle de Eminönü'nde saat satsa hiç birimiz farkına bile varmayız, nerede lan bu diye soranı çıkmaz.
Melo yoksa zaten 1 kişi eksik oynadığını kabul edeceksin. Kim oynasa benim gazabıma uğrayacaktı, o yüzden Hamit konusunu kapatıyorum, nasıl ki Tarık Çamdal geçen hafta Jübilesini yaptıysa, Hamit'te bugün yaptı, yazıklar olsun oynadığı futbola, aldığı paralara.
Bizim için Ülkede futbol Galatasaray maçının başlama düdüğüyle başlar, son düdükle biter. Zift medyasını ne seyreder, ne okurum. Bu gece maçı anlatan spikeri de anmadan geçemeyeceğim. Auta giden topa olanca arzusuyla ''gooool'' diye bağırdı. Koskoca stadyumda gol diye bağıran başka hiç kimse yoktu. Tutamıyorlar kendilerini, dillerinde larc beden prezervatifle dolaşmasalar alayı Hepatit B den, sarılıktan karantinaya alınacaklar. Tuvalet kağıdı ihtiyacını yarı yarıya düşürdüler. 3-1 olunca neredeyse ağlayacaklardı. 3-2 olunca Melih heyecanlandı, beraberlik golünü anons etme zevkini ortağıyla paylaşmayacak kadar ağır çanak yalayıcıydı. Benim bildiğimi o bilmez mi? nasıl olsa Galatasaray'a bir gol attırırlardı, ah ulan biraz daha zaman olsaydı ne güzel olurdu şimdi.
Hamzaoğlu'ndan değişik bir şey beklemiyorum, çok kısa zamanda notunu verdik, Alberto Aynştayn'ı kızdırmayalım. Biz maçtan maça seyrettiğimiz, durumdan vazife çıkartıp görüş bildirdiğimiz için hafta boyunca neler yaşandığını bilmiyoruz. 35-40 futbolcuyla bütün bir hafta çalışma yapan Hocamızın seçtiği maç kadrosu ve sahaya sürdüğü ilk 11 belli olunca başlıyor bizim mesai. Şundan eminim banko futbolcuların dışında 18 kişilik kadroya girişin birinci kriteri Hamza'nın vicdanı. Futbolla hak edilmiyor, zaten ilgilenmiyoruz. Oynamayan, oynamayacak futbolcuya kızamıyoruz. Yedek kaleci? ha ben olmuşum, ha Eray, Sinan fark risk var mı? yok, o halde 4-5 kaleciden biri neden alınıyor, bu hafta da parayı o alsın yazık. Şundan da eminim asla oynamayacak olan diğer 3 kişinin de seçilmesindeki paradigma aynı. Yekta kazansın, yok ulan bu hafta Pandev, belki bir kaç maç sonra Cemali. Oynamayacağı garanti 3 kişi neden ileride oynama ihtimali olan bir genç çocuk tarafından işgal ettirilmez. Ayıp mı? Sisteme şebeke'ye ters mi? Sinan Gümüş'ü Emre Can'ı hatırlatmıyorum korkmayın.
Olcan'ı beğenmişler, fikrimi değiştirmiyorum, maçın başında söylemiştim. Sivas'ın sağ kanadı, bizde yok onu net söyleyebilirim. Olcan'la durdurmuşuz, öyle diyorlar. Ben büyük takım taraftarı olduğumdan top rakipteyken maça bakmam. Nasıl durdurduğunu görmedim, seferleri kaldırılan, hızlı trenle tarihe karışan Kurtalan Ekspres gibiydi Sivasın sağ tarafı. Atçı imam efendi bile zevk yaptı, Sergen oyuna girmek isteyecek diye ödüm koptu. Top bizdeyken bizim sol taraf beni tatmin etmedi, isabetsiz ortalar, gol olan pozisyondaki aptallık, kısmet, pas tercihi, bu yazıda kullandık langirt golü. Hani şartlı çıkan Hüseyin Göçek'in yerinde ben bile olsam o golü saymam. Gireni çıkarttırmak için elimden gelmeyeni bile yapar, tetiği çekerim. Burak'ın geri dönüş maçlarından birini seyrediyorduk. Hücum fauller, yakalanan ofsaytlar, ofsaytta olduğu için vazgeçilen Galatasaray son pasları, attığı balık gol beni yerimden kıpırdatamadı. Büyük takım golü atmadan benden kurtuluşu yoktu, mükemmel bir akıl golü attırdı, Telles'in bir yıldız gibi kayarak geldiğini görerek Olcan Adın'ın senede 1 defa yapabileceği servisi yaptı. Sakatlanıp çıktığında yerine giren çöp maçı bitirdi.
Her hafta can çekişerek alınan 3 puan, oyunla desteklenmediği sürece bizi taşıyamayacak. Sistem yaptığı hesaplamalara bizi çoktan 5-6 puan geriye atmayı planlamıştı. Saha içinde çok net görüldü, Galatasaray da büyük takım refleksiyle direniyor, bakalım ne kadar, nereye kadar direnecek. Benim umudum yok, Galatasaray'a güvenmediğimden değil, şer cephesi çok güçlü olduğundan. Fenerbahçe'ye yenilirsek ligi bırakırız, sonrası hüsran olur, 4.5 bile olamayabiliriz. Bu yüzden nasıl ki bize karşı oynayan takımlar son maçlarını oynuyormuş gibi oynuyorlar. Fener maçına kadar detant uyguluyorum, sorunları geçici bir süre donduruyorum,
Çocuklar Fener maçından sonra ölecekmiş gibi oynayacaksınız. Karşınızda kutsal ittifakla kuduz aşısı yapılmamış bir suç örgütü bulacaksınız. Futbol oynayarak yenerim diyorsanız yanılıyorsunuz. Bir kişilik kontenjanı Pitbull'a ayırıyorum, geride kalanlarınız Aslan'a dönüşeceksiniz. Unutma, kazanırsan alacağın sadece bir 3 puan değildir. Ant olsun ki onun peşimde değilim. Evire çevire Kadıköy Kuduzhanesinde Fenerbahçeyi yeneceğimiz bir maç futbolumuzu pisleten Global Kraliyet Şebekesine bir isyandır.
Bu gece Hüseyin Göçek'e sahada verdiğiniz ders, Fenerbahçe maçına yapılan bir cephane yığınağıdır, kazılan bir siperdir. Bu maç bir tatbikattır, savaş yakındır. Gazanız mübarek olsun.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)